Sedat Umran ve Şiirine Dair 13, Edebiyat, Tuğba D. CAN

Sedat Umran ve Şiirine Dair 13 yazısını ve Tuğba D. CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Sedat Umran ve Şiirine Dair 13

17.01.2024 09:00 - Tuğba D. CAN
Sedat Umran ve Şiirine Dair 13

Parmak Uçlarımdaki Yangın Kitabındaki Nesne Şiirleri

Umran, her şiir kitabına eşyaya dair umutlarını, korkularını, sevgilerini, nefretini bir merak altında ortaya koyabilmeyi beceren ender şairlerdendir. Onun eşyadaki duyuşu, eşyaya dair hassasiyeti, eşyaya olan bir özlemin, farklı bakış açısının, yaklaşımın ve duyarlılığının ürünüdür. Şair bakışı altında bakar eşyaya ve diğer olay ve olgulara. Çünkü eşyanın ondaki yeri diğer insanlarınki gibi değildir. Muhteşem yalnızlıklar içerisinde boğulurken eşyayı bir tür sığınma aracı olarak görmüştür. Parmak Uçlarımdaki Yangın adlı eseri basım olarak bulunamadığından dolayı toplu şiirlerini yayınladığı Sonsuzluk Atı adlı eserinden alınmış ve, eşya konulu şiirleri aşağıda sıralanmıştır:

"Kilit İle Anahtar

I.

Ben kilidim, sen anahtar

İçimde döndüğün ânda

Gıcırtısını uzaktan duyan da

Bilir ki altın yüreğin

Kalbimin tam ortasında atar

II.

Al kalbini eline

Sonra at denize

Seni son kez dolanayım

Çıkardığım halkalara bak

Dalıp git beliren ize…

III.

Beni kendine sımsıkı kilitle

Rûhum tutsaklığına muhtaç

Sıkılsam bile söylemem sana

Ne zaman istersen beni aç!..." (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 278).

Kilit ve Anahtar şiirinde Umran, sevgilisine bir anahtara, kendisini de bir kilide benzetir. Anahtar, kilidin içinde dönerken çıkarttığı sesi dışarıdan dinleyenlerin sevgilinin kalbinin sevenin içinde attığını anladıklarını ifade eder. Üç bölümden oluşan şiirin ikinci bölümünde sevgiliye dolanma isteğini, üçüncü bölümde ise sevgiliye kilitlenme isteğini dile getirir, ne zaman isterse kendini çözebileceğini ifade eder. Kilit ve anahtar metaforu başkaca şairler tarafından da benzer anlamlarla kullanılagelen ifadelerdendir. Umran da şiirini seven-sevgili ekseninde ele alarak işlemiştir.

"Kırık Ayna

Beni çoğaltmak için

Bin bir parçaya böldün

Bir aynaydım

Kırıldım sana!.." (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 279)

Umran'ın aynayı şiirde kullanışı, birbiriyle benzerlik göstermektedir. Kırık Ayna şiiri de çoklukla kullandığı ifadelerdendir. Kırılarak sevgiliye çoğaldığını ifade etmektedir. Sevgili onu ne kadar kırsa da ona olan aşkı ve sevgisi artmaktadır.

"Anahtar

Gözlerin bir çift anahtar bende unuttuğun

Yüreğimin zinciri ucunda ışıldayan;

Kilitli bakışlarımızda aşkımızın bahçesi

Açsak mı açmasak mı? Hep bunu soruyoruz…" (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 280).

Anahtar şiiri, Umran'ın Kilit ve Anahtar şiiri gibi fakat bu sefer farklı bir anlamla ele aldığı şiiridir. Sevgilinin gözlerini bir çift anahtara benzeterek kalbinin kilidini açmaya yarayan ve bunu da başarabilen bir eşya olarak görmektedir.

"Bozuk Telefon

Gözlerinin jetonu düşer düşmez içime

Bir 'tık' sesiyle çözülür yüreğimin dili

Aramızda bir konuşma sürüp gider ikili

Varlığım bütünlenir olmuşken lime lime

Bozulunca telefon, gözlerinin jetonu

Kalır derinliğimde, bir türlü çıkaramam

Bana artık uyumak, yemek ve içmek haram

Her bir aşk masalının elbet hazindir sonu!.." (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 285).

Bozuk Telefon şiirinde Umran, sevgilinin gözlerini jetona benzetir. Sevgilinin gözleri ile kilidi açılır, sevgiliye böylece açılır. Fakat telefonun bozulması, yani sorunu kendinde bularak sevgilinin gözlerine her zaman cevap veremediğini, bu durumun da aşkın hazin bir sonu olarak yansıdığını ifade etmektedir.

Kılıç şiiri Leke şiirinde 174. Sayfada yer aldığından burada tekraren alınmamıştır.

"Kara Işıldak

Ölüm karanlık saçan dev ışıldak

Bir büyür, bir küçülür yansımasında;

Ömür akıp giden bir sudur ki

Bu kara parıltıdan bir iz her damlasında!.." (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 292).

Kara Işıldak ismi başka bir eserine isim olmuş ve farklı biçimlerde defalarca kullanılmıştır. Bu şiirinde ise ölümü karanlıklar yayan bir ışıldağa benzetmektedir.

Fıskiye başlıklı şiiri Kara Işıldak adlı eserinin 76. Sayfasında, Heykelin Düşü başlıklı şiir Leke kitabında sayfa 143'te ve Sünger başlıklı şiiri Leke kitabında sayfa 26'da yer alındığı için bu eserinde tekrardan değerlendirmeye alınmamıştır.

"Mumun Ölümü

Ağzı ufacık, ince, uzun bir kara delik

Damla damla ağlıyor, canı bir üflemelik

Sessiz gözyaşlarının mendili boş çanağı,

Biri avutsa bari, yok ki hiç duracağı

Yakıp yok etti onu içindeki fitili

Belli müthiş gizini yazıyor ışık dili

Her gece aynalarda çizerek helezonlar

Bir mumun içindedir başlangıçlar ve sonlar" (Umran, Sonsuzluk Atı, 2000, s. 296).

Mum, şiirde genellikle onun etrafında uçup duran ve ardından dayanamayıp kendini ateşe atan pervane kelebeğiyle anılagelmiştir. Umran da bu şiirinde mum üzerine düşüncelerini farklı biçimlerde yansıtarak aktarmaktadır. Mumu damla damla ağlayan, konulduğu çanağı mendile, içindeki fitilin onu yok ettiğini ve her gece aynalarda helezonlar çizen bir başlangıçlar ve sonlar bütünlüğü olarak yansıtmaktadır.


Yazar: Tuğba D. CAN - Yayın Tarihi: 17.01.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 07.01.2024 16:10
584

Tuğba D. CAN Hakkında

Tuğba D. CAN

Lisans Öğrenimi Uşak Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlayıp yüksek lisansı Dumlupınar Üniversitesi'nde Yeni Türk Edebiyatı alanında tamamladı. Bir dönem öğretmenlik yaptı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik dahil bir çok kademede görev aldı. Avrupa Birliği projeleri dolayısıyla birçok ülkeyi gezip görme fırsatı yakaladı. Okumayı, yeni yerler keşfetmeyi, kedileri ve şiiri sevdi. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Tuğba D. CAN ismine kayıtlı 21 yazı bulunmaktadır.