Sedat Umran ve Şiirine Dair 15, Edebiyat, Tuğba D. CAN

Sedat Umran ve Şiirine Dair 15 yazısını ve Tuğba D. CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Sedat Umran ve Şiirine Dair 15

14.02.2024 09:00 - Tuğba D. CAN
Sedat Umran ve Şiirine Dair 15

Kış Bayramı Eserindeki Nesne Şiirleri

Umran'ın hemen hemen tüm kitaplarında eşyaya dair şiirler mevcuttur. Kimisi direkt olarak eşyayı konu almakta, kimisi ise eşyayı işaret etmektedir. Kış Bayramı adlı eserindeki eşyayı direkt olarak konu alan şiirler şunlardır:

Garip Oyuncak

"Seyre dalarım bazen ellerini

Bir garip oyuncak gibi; ölçemem değerini

Ah bir kerecik kurup işletebilsem, derim

Onları devinirken daha da çok severim

Korkarım, bir dokunsam hemen kırılır diye

Kalsa da kırık parçaları bana geriye!.."(Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 15).

Garip Oyuncak şiirinde Umran, sevgiliyi bir oyuncağa benzeterek izlemeye koyulur. Dokunmaktan korktuğu bu oyuncak, Umran için tedirgin edici bir eşyadır. Fakat bir yandan da ona dokunmak için can atar fakat yine de içerisinde ikileme düşerek korkar dokunmaktan, ola ki ona bir zarar verir, kendisine kırık parçalar kalsa bile yeteceğini düşünür.

Defter

" Hor kullandığın defter

yaprakları kopuk kopuk

senden dikkat, sevgi ister

içindeki harfler çarpık

Bırak koparmayı, yeter

onu böyle sen harcadın

bir dirhem et ayıp örter

üzerinde senin adın

Kendin yaz, kendi oku

kimse ırgalamasın seni

dile getir varla yoku

ışığını ve gölgeni

bu deftere kaydet, sakla

belki bir gün gören olur

o bir gizliliği solur

ne kazandın harcamakla?..." (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 29).

Defter isimli şiirinde Umran, eşyayı direkt konu edinerek ona bir kişilik, bir anlam yükler. Sayfaları kopmaya müsait olan bu defter, biraz ilgi, biraz dikkat istemektedir. Sayfalarının kopartılmasına artık karşı çıkmakta, sayfaları kopartıla kopartıla tüketildiğini ifade eder. Deftere yazılıp çizilen bir sır gibidir, saklanır, ilerde bir gün belki birileri bu gizli kalmış sayfaları görebileceğini ifade eder.

Kalemtıraş

"Elimde şu zarif kalemtıraş

Onunla yontarım his taşlarını

İnceltip sivriltirim göz yaşlarımı

Beni hem üzen, hem eğlendiren bir uğraş

Dizerim sözcükleri şiirimin ipliğine

Bana armağanı kim bilir kimin?

Girerim havasına bir hoş iklimin

Ne çıkar alışmasam da garipliğine

İçim onunla yeni kalır, yani yeni

İsterse bulamasın bir tek seyredeni" (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 53).

Kalemtıraş şiiri, bir önceki şiirde olduğu gibi direkt olarak eşyayı konu edinen bir şiirdir. Umran'ın eşyaya yaklaşımı çoğu kişiden farklı olarak gözükmektedir. Şairce bakar o her şeye. Özellikle eşya, onun hassas konularındandır. Kalemtıraş, kendinden beklenilen kalemlerin körelen uçlarını açmaktır. Fakat Umran, kalemtıraş ile his taşlarını yontar. İnceltip sivriltir. Bu eylem onun için hem acı ve üzüntülü bir durum hem de eğlenceli bir uğraştır. İlk mısrada değindiği kalemtıraşa daha sonraki iki mısrada dokunmadan şiirini tamamlar.

Düdük

"Düşmesin elinden düdük

Onu öttürü öttürüver

Sarhoş olsan da kör kütük

Acının defterini dürüver

İçin içine sığmazsa

Bulursun koyacak bir yer;

Yanışını sürdür, ışığın azsa

Kimi alacakaranlığı sever…" (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 67).

Düdük şiiri, bir yandan sevinci bir yandan da acıyı yansıtılarak sunulmuştur. Düdük, üfleyenin durumuna göre değişmeyen, kim üflerse üflesin ses çıkartan bir alettir, eşyadır.

Balonların Suskunluğu

"Balonların sıra sıra ipliğe dizili

Şişkin karınlarından belli gebelikleri

Onlardır bastırılmış suskunlukların dili

Öfkesine yol vermez ufacık delikleri…

Haşarı çocukların kızıp patlattıkları

Buruşmuş cesedini fırlatıp attıkları!..." (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 80).

Balon üzerinden hareketle Umran, onların durumlarının anlaşılması için insana dair özellikleri balonlara aktarır. Bütün eşyalarda olduğu gibi bu şiirinde de bir tür kişiselleştirme yapmıştır. Balonların, Umran'a göre şişkin halleri bir tür gebeliktir. Öfkeli bir biçimde dururlar, fakat ufacık delikleri olduğu için bu öfkelerini yansıtamazlar. Bazı çocuklar patlatır bu balonları ve atar, patlayan balonları bir cesete benzetir.

Küpe

"Kulağının memesine

Kondurduğum şu öpücük

Bir küpeydi gayet küçük

Şaşakaldım gülmesine

Bir damlacık kandı, hazin

Hiçler döner birden hepe

Kullan dedim tepe tepe

Çıkarmana vermem izin!..." (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 90).

Küpe, Umran'a göre sevgilinin kulak memesine kondurduğu bir öpücüktür, gülmesine şaşakaldığı. Bu küpeleri kimi zaman da bir damla kana benzetir, kullanmasını istediğini ve çıkartmasına izin vermediği bir eşyadır küpe.

Fotoğraf

"Ayşenur'a

Bir fotoğrafını gönder bana

saçlarını akşamın kanlı gülü

çıplak omuzlarında çift sıra örülü

buklelerin, bürün düşlerinden bir dumana!..." (Umran, Kış Bayramı, 2001, s. 92).

Bir eşya olarak fotoğraf, sevgilinin fotoğrafıdır. Fotoğraf üzerinden hiçbir kişileştirme yapmadan direkt olarak sevgilinin fotoğrafını ister. Sevgili üzerinden şiir sanatını kullanır.


Yazar: Tuğba D. CAN - Yayın Tarihi: 14.02.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 14.02.2024 15:45
521

Tuğba D. CAN Hakkında

Tuğba D. CAN

Lisans Öğrenimi Uşak Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlayıp yüksek lisansı Dumlupınar Üniversitesi'nde Yeni Türk Edebiyatı alanında tamamladı. Bir dönem öğretmenlik yaptı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik dahil bir çok kademede görev aldı. Avrupa Birliği projeleri dolayısıyla birçok ülkeyi gezip görme fırsatı yakaladı. Okumayı, yeni yerler keşfetmeyi, kedileri ve şiiri sevdi. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Tuğba D. CAN ismine kayıtlı 21 yazı bulunmaktadır.