Sedat Umran ve Şiirine Dair 4
Tuğba D. CAN yazdı...
Şiir
Meş'aleler
Yedigün adlı dergide ilk şiiri yayınlanan Umran için bu, onun dergilerdeki ilk şiiridir. Şiir "Akşam!" başlığıyla yayınlanır. Ona göre dergideki bu ilk şiir şairliğinin tescili manasına gelmektedir. Bu ilk şiirden sonra, şiirlerine hız kesmeden devam eden Umran'ın ilk eseri Meş'aleler adlı eserdir. Meş'aleler adlı eserini 1949 yılında Kayseri Zencidere'deki Gedikli Erbaş Okulu'nda levazım subayı iken eline alır. Bu eserin 2. baskısı İz Yayıncılık tarafından 2006 yılında tekrar yapılmıştır. Meş'aleler adlı eserinde 61 şiirine yer vermiştir. Eser, 1943 – 1949 tarihleri arasında yazmış olduğu şiirlerini içermektedir. Kitaba ismini veren Meş'aleler adlı şiir, kitabın ilk şiiri olup şöyledir:
"Arzu yarıldı bir nar gibi içimde yer yer
Döküldü kıvılcımlar halinde taneleri…
Perdeler etrafında uçan pervâneleri;
Parıldayan camlarda titriyor meş'aleler,
Nefes alıyor sessiz perdeler karanlıkta
Ay sükûtla örüyor tenhada kozasını
Fısıldıyor perdeler, bir haber karanlıkta:
Ve uyku uzatıyor sükûn dolu tasını…" (Umran, 2006:9).
Leke
"Leke, Umran'ın 1969 yılında masraflarını üstlenerek Soyut Yayınları arasında yayımlattığı bir şiir kitabıdır. Şairin 25-48 yaş arasında yazdığı 168 şiiri içermektedir. Birinci baskısı tükendiğinden otuz yıl sonra" 2. baskısı yapılmış eserin basımı Birey Yayıncılık tarafından 1999 yılında gerçekleştirilmiştir. Leke adlı şiir kitabı şairin 20 yıllık ürünlerinin toplamıdır. Eserdeki şiirlerin çoğu, farklı dergilerde yayınlanmıştır. "İlhan Berk, bu kitabı dili bakımından "şiire karşı bir şiir deneyi" olarak" (Kolektif, 2010:1057) değerlendirmiştir. Sedat Umran, bu eseriyle duyulmuş ve "eşyanın şairi" olarak anılmaya başlanmıştır.
Esere ismini veren şiir şöyledir:
"Takılıp kalmış bir noktada
Gölgesini içine düşürerek;
Leke sabrın gücüyle büyür
Tek başınaUzanır güneşe dek,
Arınır kirinden;
Yürüyen ak lekeleri olur göğün,
Mavi gök-uykusunun düş lekeleri.Leke aşmaz sınırını,
Kendini bilir,
Durur bütün oturmuşluğuyla;
Dağıtmaz, yaymaz gücünü
Siz dokunmayınca.Leke lekelenmekten korkmaz,
Kurtulmuş geleceğin ürküntüsünden,
Alabildiğine özgür;
Sevincimin kumaşında parlayan
Üzüntü lekeleridir,
Silip de bir türlü çıkaramadığım
İçimin dökülen mürekkebidir"(Umran, 1999:11).
Gittin Taş Atarak Denizlerime
1976– 1989 tarihleri arasında yazdığı aşk şiirlerini içeren kitaptır. Eserde 60 şiir mevcuttur. Eser Akabe Yayınları tarafından ilk baskını 1990 yılında yapmıştır. Eser 4 bölümden oluşmaktadır. Eserdeki ilk şiir "Aranızdaki Mesafe" adlı şiirdir:
"Eriyor tutku dolu bakışlarım altında
Bu nasıl olur diye düşünüp duruyorum
Duygu mermerlerinden saraylar kuruyorum
Yaşatıyorum onu göğe yakın katında
Örüyorum alnına şiirlerimden çelenk
Gururunun tacıyla gülümsüyor uzaktan
Zamanı uçlarından sımsıkı tutaraktan
Bir araya getirip yapıyorum ona denk" (Umran, 1990:9).
Kara Işıldak
Kara Işıldak adlı eser, 1993 yılında İz Yayıncılık tarafından okurla buluşturulmuştur. Eser, şairin son yirmi yıldır farklı dergilerde yer alan şiirlerinin toplamından oluşmaktadır. Eserde, Umran'ın şiirlerindeki son merhaleyi yansıtan 100 mısralık 25 dörtlüğü "Kış Dörtlükleri" başlığıyla Türk Edebiyatı Dergisi'nde yayımlanmıştır. Eser
- gölgeler
- ölümün ölümü
- mücevher gemi
- kara tehlike
- eşya şiirleri (cansız nesneler)
- trajik ben şiirleri
- akşam ve gece şiirleri
- kış dörtlükleri
- kırkayak
- çeşitli konular
olmak üzere toplamda 10 bölümden oluşmakta ve 233 şiiri barındırmaktadır. Kitap "Gölgeler" adlı şiirle okuru karşılamaktadır:
"Kara kuşları ölümün
konarlar can dallarımıza
yere sürünürcesine uçarlar
görüntüleri yansır duvarlarımıza
Sessiz ötüşleri tedirgin etmez
sadece gözlerimiz için yaşarlar
isteseniz de vurup öldüremezsiniz
çünkü çıkmayan canları var" (Umran, 1993:11).
Aynada Gün Doğumu
Sedat Umran'ın bu eseri 1995 yılında İz Yayıncılık tarafından yayınlanmış olup eserde kırkı aşkın ayna şiiri mevcut olup şairin elli yıllık şiir çalışmalarının ürünüdür. Eserdeki ayna şiirinden yirmi kadarı daha önce yayımlanmış olan Meş'aleler, Leke ve Kara Işıldak adlı şiir kitaplarından alınmıştır. Eserdeki Garip Aynalar bölümündeki yirmi iki şiir ise 1994 yılında yazılan şiirlerdir.
Umran, bu eserine uzun bir önsöz ile başlamaktadır. Bu önsözünde aynaların giz dolu dünyalarına nüfuz edebilmek için onları bir yaratış sürecinden geçirmek gerektiğini, şairin de bunu başarabilmesi için yaratıcı gücü ve düşüncesini bu aynalar üzerine yoğunlaştırması gerektiğini ifade eder ve şairin "kendi ruh momentlerini (özlem, tutku, korku, sevinç, kuşku ve acı gibi) aynaların her an değişen ruh durumlarıyla özdeşleştirerek, aynaların kimliğinde dışa vurmaya yönelmesi ve bunu yaparken gözlem gücünü kullanması" gerekliliğini vurgular (Umran, 1995:7-10). Umran, Aynada Gün Doğumu adlı eserini anlatırken bu eserki 40'ı aşkın ayna şiirini 50 yıllık süreç içerisinde ortaya koyduğunu, bu 40 şiirden 20 tanesi daha önceki eserlerde yayınlandığını, Garip Aynalar bölümündeki 22 şiirin ise 1994'ün Haziran ve Temmuz aylarında yazdığını belirtmiştir (Umran, 1995:7-10). Umran, bu kitabında "ayna"nın Divan şiirlerinde de zaman zaman remiz olarak kullanıldığını belirtmiş, özellikle Naili, Baki, Şeyh Galip gibi isimlerin bu remizden istifade ettiklerini belirtmiştir, şairlerin şiirlerini canlı bir organizma diriliğinde söyleyebilmelerinin sırlarının eşyaya yönelik canlı bakışlarında, eşyayı ve olayları bütün şekilde arka planlarıyla verebilmelerinde olduğunu belirten Umran, şairin bakış açısının diğer insanların bakış açılarından farklı olduğunu vurgulamıştır (Umran, 1995:7-10).
Umran'ın aynaya olan ilgisini şiirleri üzerinden çalışmamızda aktarmaya çalışacağız. Onun aynaya ilgisi, salt bir heves değil, bir çalışma, bir hazırlanma dönemiyle kendini gösterir. Alandaki diğer şair ve şiirleri de inceleyen Umran, ayna özelinde kimlerin bu konuda şiirler yazdığını da az çok bilebilen biridir. Özellikle Rainer Maria Rilke'nin Orfe'ye Soneler adlı eserini Türkçe'ye çevirmiş, aynayı bütün olarak konu edinen bu şiirin kendisinde özel bir yeri olduğunu vurgulamıştır. Aynanın Türk şiirinde de yer yer konu edildiğini vurgulayan Umran, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "ayna" üzerinde duran şairlerden olduğunu, daha sonra Hilmi Yavuz'un ismini anmış ve şiirleri hakkında genel bilgiler vermiştir (Umran, 1995:7-10).
Parmak Uçlarımdaki Yangın
Eser 1995 yılında Birleşik Dağıtım-Yayıncılık tarafından basılmıştır. Eserde toplumda 46 şiir olup, bu şiirlerin geneli aşk üzerinedir. Eserdeki şiirler, Kara Işıldak adlı eserindeki şiirlerine yeni şiirler eklenerek yayınlanmıştır.
Sedat Umran'dan Seçmeler
Eser, Ötüken Yayınları tarafından 1995 yılında yayınlanmıştır. Bu eser, daha önce farklı kitaplardan seçilmiş şiirlerden oluşmuştur. Eserde toplamda 152 şiiri mevcuttur. Eserin ilk şiiri "Meş'aleler"dir.
Akşam Şiirleri
Akşam Şiirleri adlı eser 1998 yılında Kırkambar Yayınları tarafından yayınlamıştır. Eserde toplamda 37 şiiri mevcuttur.
Altın Eşik
Altın Eşik adlı eser, Sedat Umran'ın 1994-1998 yılları arasında yazmış olduğu, 61 şiirden oluşmaktadır. Eser, 1999 yılında İz yayıncılık tarafından basılmıştır.
Kırık Ayna
Eser, Yaba Yayınları tarafından 2000 yılında basılmış olup, eserde toplamda 76 şiir bulunmaktadır. Eserde genellikle aşk şiirleri bulunmaktadır.
Sonsuzluk Atı
Sonsuzluk Atı, Umran'ın toplu şiirleri olarak 2000 yılında İz Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır. Bu eserinde;
- Meş'aleler (1943-1949)
- Leke (1949-1970)
- Gittin Taş Atarak Denizlerime, Kara Işıldak ve Diğer Şiirlerinden Seçmeler (1970 – 1992)
- Şiir Kitaplarına Alınması Unutulmuş Olan ve Son Birkaç Yılda Yazdığı Şiirleri (1988-2000)
- Altın Eşik (1994-1998)
- Aynada Gün Doğumu (1991)
- Gittin Taş Atarak Denizlerime (1974-1989)
- Parmak Uçlarımdaki Yangın (1995)
- Sedat Umran ve Şiiri Üzerine Yapılmış Eleştiri ve Değerlendirmeler
Başlıkları altında 9 bölümde oluşmaktadır. Bunun yanı sıra kitabın ilk sayfalarında;
Işık
"İsterdim ki toprağımda bile
Bir damla ışık bulunsun;
Ey ölüm karanlığını bana
Işıklı bir tas içinde sun!..."(Umran, 2000:10).
Sonsuzluk Atı
"Sen ey kişnemesinden güneşin doğduğu
Koşuların dünyasında yaşayan at.
Seni düşüncelerimin kırlarına salıyorum…
Tedirginliğimden nal çaktım ayaklarına
Koş koşabildiğin kadar
Kendini geçmek için girdiğin her yarışta!..." (Umran, 2000:11).
Kış Bayramı
Kış Bayramı adlı eser Sî Yayınları tarafından 2001 yılında yayınlanmış olup 93 şiiri barındırmaktadır. Kış Bayramı ile ilgili olarak Tuncer Uçarol kendisiyle yaptığı bir röportajda şu soruyu Umran'a sormaktadır:
"Kış Bayramı'nda da pek çok kadına şiirler var. Bunları üç kümede gördüm: 1- Aşık olunan bir insana yazılanlar. 2- Arzulanan kadınlara yazılanlar. 3- Bir de vazo gibi görünen güzel kadınlar için yazdıklarınız var" (Umran, 2002) sorusuna karşılık Sedat Umran şu cevabı vermiştir: "Şiirde yer alacak kadın diğer kadınlardan farklı olacak… güzelliği ile, saflığı ile ayrı bir özelliği olmalı… Şiirin maddi atmosferini kuran bu farklılıklardır"(Umran, 2002).
Eserin ilk şiiri "Güller" adlı şiirdir:
"Güller yukarıdan bakar, meydan okurlar
Çevreyi şenlendiren o mağrur çiçeklere!
Kanlı giysilere bir göndermedir
Cinayet işleyen keskin bıçaklara!
Aşılmaz güzelliği bir bahanedir
Yanında alçak kalır en yüksek surlar
Rûha söyledikleri tane tanedir
Sessizliğin diliyle şiir okurlar!..." (Umran, 2001:7)
Akşamın Kaması
Akşamın Kaması adlı eser, İz Yayıncılık tarafından 2004 yılında yayınlanmış eseridir. Eserde 112 şiir bulunmaktadır. Sedat Umran'ın "Sonsuzluk Atı" adlı toplu şiirler kitabından sonra yayınlanmış ikinci toplu şiirler kitabıdır. Kitabın ilk şiiri "Uykunun Yumağı" adlı şiirdir:
"Ucu bazen güç bulunsa da belli
Çöz çözebildiğin kadar
Bitiremezsin istesen de temelli
Uykunun yumağı ne eksilir, ne artar
Biri var sımsıkı saran geceye
Ne çıkar olsa da dopdolaşık
Sevin, açabilirsen bir dereceye
Kadar, çünkü çözemez onu âşık!..." (Umran, 2004:7)
Çeviri
Sedat Umran, şiir ile ilgisini hiç kesmeyen bir şair olmasının yanında ayrıca Türkçe'ye kazandırdığı birçok çeviri eseriyle de bilinmektedir. O, sadece edebiyatla ilgilenmemiş, ayrıca felsefe ve dünya dinleri ile de ilgilenmiş olup bunu çevirdiği eserlerle görebilmekteyiz. Sedat Umran'ın çevirdiği eserleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Brahmanizm (Nikhilananda), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1977
- Epigramlar (Angelus Silesius), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1979
- Roman Kuramı (G. Lukacs), Say Yayınları, İstanbul, 1985
- Büyük Kurtuluş (D. T. Suziki), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1988
- Edebiyat ve İhtilâl (J. Rühle), Milliyet Yayınları, İstanbul, 1989
- Hint Felsefesi (H. Zimmer), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1990
- Felsefenin Arka Merdiveni (W.Weischedel), İz Yayınları, İstanbul, 1993
- Zen Yolu (2.Bas.) (Eugene Herrigel), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1993
- Yay ile Ok Atış Sanatında Zen (Eugene Herrigel), Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1994
- Yüzyıl Büyük Alman Şairleri, Birleşik Dağıtım-Yayıncılık, İstanbul, 1995
- Diyaloglar (G. Bruno), Berfîn Yayıncılık, İstanbul, 1995
- Felsefenin Küçük Okulu (K. Jaspers), Birleşik Dağıtım-Yayıncılık, İstanbul, 1995
- İnsanın Gelişiminin Devr-i Daimi (S. Aurobindo), Birleşik Dağıtım-Yayıncılık, İstanbul, 1995
- Uçuş Korkusu (R. Krefting), Önel Yayınları, İstanbul, 1997
- Çanakkale Savaşı Bir Alman Subayının Anıları (C. Mühlmann), Timaş Yayınları, İstanbul, 1998
- Kötülük Problemi (C. Werner), Kaknüs Yayınları, İstanbul, 2000
- Büyük Alman Şairleri (Seçki ve Çeviri), İz Yayıncılık, İstanbul, 2003
- Almanca Manzum Çevirileriyle Ünlü Türk Şiirleri (Seçki ve Çeviri), İz Yayınclık, İstanbul, 2003
- Gundi-Şapur Akademisi – Aritoteles Doğu Yolunda (H. H. Schöffler), Yaba Yayınları, İstanbul, 2008 (Vedii İlmen ile birlikte)
- Modern Dinin Filozofu Henri Bergson (Dr. Emil Ott), Birey Yayınları, İstanbul, 2005
- Aforizmalar (F. Nietzsche), Birey Yayınları, İstanbul, 2000
- Edebiyat Kuramı (B. Eichenbaum), Yaba Yayınları, İstanbul, 1994
- Güç İstenci/Bütün Değerleri Değiştiriş Denemesi (F. Nietzsche), Birey Yayınları, İstanbul, 2002
- Tanrı ve İnsan (M.Eckhart) Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul, 1990
Antoloji
Umran'ın şiire olan ilgisi, sadece kendi şiirleri ile sınırlı kalmamış, farklı şairlerden derleyerek ortaya koyduğu şiir antolojileri de mevcuttur. Bunlar:
- Almanca Manzum Çevirileriyle Ünlü Türk Şiirleri (Seçki ve Çeviri), İz Yayıncılık, İstanbul, 2003
- Büyük Alman Şairleri (Seçki ve Çeviri), İz Yayıncılık, İstanbul, 2003
- Ünlü Şairlerin En Güzel Aşk Şiirleri (Birinci Kitap), Birey Yayınları, İstanbul, 1999
- Cumhuriyet Döneminde Bilinen Bilinmeyen Şaheserler Antolojisi, (Hasan Akay ile beraber), İşaret Yayınları, 1994
- Cumhuriyet Dönemi Şiirimizin Altın Sayfaları (Hasan Akay ile beraber), Hat Yayınevi (2. Baskı), İstanbul, 2010
- Şaheser Çocuk Şiirleri Antolojisi (Hasan Akay ile beraber), İşaret Yayınları, İstanbul, 1995
Deneme
- Şiirde Metafizik Gerçek, Sedat Umran, Timaş, İstanbul, 1996
Sedat Umran'ın deneme kitabı diye adlandırılan tek kitabı mevcuttur. O da "Şiirde Metafizik Gerçek" adlı eserdir. Eser toplamda 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde "Şiirde Metafizik" başlığında şiir ve metafizik düşüncesi üzerine yazmış olduğu yazıların toplandığı bölümdür. İkinci bölüm "Türk ve dünya şiiri üzerine düşünceler" başlığı taşımakta, bu bölümde ise şiir anlayışına dair yazıları topladığı ve etkilendiği şair ve yazarları anlattığı bölümdür. Üçüncü bölüm ise "Söyleşiler" başlığı altında Sedat Umran ile çeşitli radyo ve dergilerde yapılmış söyleşilerin aktarıldığı bölümdür. Eserin birinci baskısı Timaş Yayınları tarafından 1996 yılında yapılmıştır. İkinci baskısı İz Yayıncılık tarafından 2004 yılında yapılmıştır.
Kaynakça
Kollektif. (2010). Tanzimattan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (Cilt 2). İstanbul: YKY.
Umran, S. (1990). Gittin Taş Atarak Denizlerime. İstanbul: Akabe Yayınları.
Umran, S. (1993). Kara Işıldak. İstanbul: İz Yayıncılık.
Umran, S. (1995). Aynada Gün Doğumu. İstanbul: İz Yayıncılık.
Umran, S. (1995). Parmak Uçlarımdaki Yangın. Birleşik Dağıtım Yayıncılık.
Umran, S. (1995). Sedat Umran'dan Seçmeler. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
Umran, S. (1998). Akşam Şiirleri. Kırkambar Yayınları.
Umran, S. (1999). Altın Eşik. İstanbul: İz Yayıncılık.
Umran, S. (2000). Kırık Ayna. Yaba Yayınları.
Umran, S. (2000). Sonsuzluk Atı. İstanbul: İz Yayıncılık.
Umran, S. (2001). Kış Bayramı. Sî Yayınları.
Umran, S. (2004). Akşamın Kaması. İstanbul: İz Yayıncılık.
Umran, S. (2006). Meş'aleler. İstanbul: İz Yayıncılık.
Yazar: Tuğba D. CAN - Yayın Tarihi: 08.11.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 22.11.2023 09:12