Seferber Dergisi 26. Sayısında Akif Emre’yi Konuk Ediyor, Dergi, Misafir Köşesi

Halil Arslan yazdı...

Epeydir Akif Emre merhum ve kitaplarına yönelik bir ilgimi beslemeye çalışıyorum. Akif Emre'yi dünyabülteni'nden tanıyordum, haberiyat.com'dan haberim vardı ama asıl ilgim iyi bir Akif Emre okuru olan akademisyen bir dostum ve yine onun vasıtasıyla tanıştığım Dursun Çiçek'le yaptığımız online bir program sonrası arttı. Vefatından sonra kendisinin de Aliya için uyardığı yanlışa düşmeden yani ele alınan kişiyi zamanımızın bir tüketim ve anma nesnesine düşürmeden 'Akif Emre ne diyordu, ne yapıyordu' soruları eşliğinde kitaplarından, yazılarından 'bu çağda Müslüman nasıl olmalı, nerede durmalı, ne yapmalı' gibi sorgulamalara Akif Emre'nin bakışından da cevaplar arıyorum. Henüz işin başında olduğumu Akif Abiyi tanımadığımı baştan belirtmeliyim. Bu yazı da benim gibi Akif Emre'yi tanımaya başlayanlara, başlayacaklara yönelik kısa bir değini olacaktır. Dursun Çiçek'in de belirttiği gibi bizdeki İslamcılık tartışmaları genelde literatür üzerinden ilerliyor Akif Emre ise bizi o muhteşem mazimizin iz ve göstergelerine çağırıyor. Onun bizi davet ettiği aktüelden sıyrılabilmiş bakış, o güçlü maziye irtibatımızı daha içten, sahih bir zemine çekebilecek bir vizyon sunuyor. Elbette burada literatürü hafife alan, literatürden müstağni zayıf bir ilgi kastedilmiyor.

Düşünen Şehir'in Akif Emre dosyasının olduğu sayıyı edinmiş birkaç yazıyı okumuştum. Fakültede bir iki öğrenci arkadaşla Göstergeler'i beraber okuyup üzerine konuştuk, İz'ler okumalarımız devam ediyor. Bu kitapların satır aralarından öğrenci arkadaşlarla beraber heyecanı yüksek, tarihe coğrafyaya daha sahih bir bakışın filiz verdiğini görmek kendi adıma mutluluk verici.

Bu yazıyı daha çok Akif Emre'yi dosya konusu eden bir dergiden haberdar etmek için yazıyorum. Yedi Hilal Derneği özellikle üniversite gençliği için güzel işler yapıyor, anlamlı çabaların peşinde… Seferber Dergisi, Yedi Hilal'in yayın organı, iki ayda bir yayınlanıyor bugüne kadar Doğu Türkistan, İskilipli Atıf Efendi, Mehmet Akif, Turgut Cansever, Ebu Hanife, Necmeddin Okyay, Ashab ve Cihad, Cemil Meriç, Elmalılı M. Hamdi Yazır gibi bu memleketin toprağının karıldığı İslam'ı önceleyen, önemseyen öncüler ve yine bu dertten yola çıkan meseleler hakkında okuyucu kitlesi lise ve üniversite gençliği için anahtar metinlerden örülü arşivlik dergiler hazırlamış.

Akif Emre sayısını baştan sona kadar okudum. Dergi sade bir içerikle sunulmuş. Akif Emre'nin bir iki yazısı, onunla ilgili arkadaşlarının şahitlikleri; Akif Emre'nin alamet-i farikası sayılan duruşunun altını çizen anekdotlar, beslendiği öncüler bu öncü şahıslar içerisinde Aliya'ya dair biraz daha fazla ayrıntı bulunuyor… Bence dergi Akif Emre külliyatına giriş yapmak, Akif Emre'yi tanıtıp merak uyandırmak için oldukça başarılı bir iş çıkartmış. Akif Emre'nin çağdaş İslam düşüncesi ile olan irtibatının, o klas duruşunun, çağa bir söz söylemenin önce saygı uyandıran, çağın ve aktüelin iğvasına müstağni bir şahsiyet inşa etmekten geçtiğini gösterecek ipuçları var yazılarda. Mustafa Kirenci ile dostluk ve kitaplarının yayına hazırlanma aşaması Mustafa Kirenci ile yapılan bir röportajla; onun İslam beldelerine olan ilgisi ise Taha Kılınç ve Adem Özköse'yle konuşulmuş. 'Akif Emre, İslamcılık ve Yerlilik' yazısı Akif Emre'nin İslamcılık anlayışını irdelemekte ve onun yerlilik-yerellik anlayışıyla devletçi-milliyetçi düşünce arasında ördüğü duvardan bahsetmektedir. 'Akif Emre ve Aliya'nın Ortak soruları'nı Ümit Köksal yazmış o da Akif Emre ile Aliya arasındaki siyaset karşısındaki müstağni tavırlarının altını çiziyor ve her iki ismin hayatlarından sonra 'anmaktan' yola çıkarak bu iki ismin magazinleşme tehlikesine dikkat çekiyor ve meselenin Akif Emre ve Aliya'nın bıraktıklarından yola çıkarak 'yeni, esas sorular ortaya çıkacak mı' diye soruyor.

Güncel olduğu için İslamcılık tartışmalarıyla Ak Parti v Akif Emre'nin yaklaşımı da söz konusu edilmiş bir yazıyla Enes Özer'in yazısının başlığı içeriği de gayet özetliyor: 'Müslümancıların Faturasını İslamcılara Kesmek'. Akif Emre'ye göre Ak Parti zaten kendisini İslamcı bir parti olarak konumlandırmamış ve bu konum içerisinde tutarlı kalmıştır. Bu yazı da Akif Emre merhum okumalarına giriş için hayli merak uyandırıcı, bu yazılardan yola çıkarak içiçe sorular yumağında nereden başlanması gerektiği, meseleler ve kişilere biraz mesafeli bir bakışın sağlıklı bir değerlendirme için gerekli olduğu kanısına varılabilir. Derginin dosya konusundan başka bir iki şiir ve hikâye ve deneme de bulunuyor. Hedefe odaklı bir dergi düşünülmüş ve bence bu latif bir sayıyla başarılmış görülüyor. Yedi Hilal Derneği'ni ve bu güzel emeğe omuz verenlere kendi adıma teşekkür ediyorum. Seferleri daim, yelkenleri heyecan dolu, istikametleri sıratı müstakim olsun diliyorum.

Halil Arslan: 1981 Hatay Hassa doğumlu. Kırıkhan İmam Hatip Lisesi'ni 1999'da, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni 2003 yılında bitirdi. 2001-2014 yılları arasında İmam Hatip olarak çalıştı. 2014'den beri Artvin Çoruh Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Araştırma Görevlisi olarak çalışıyor. Felsefe ve Din Bilimleri'nde yüksek lisans yaptı, Temel İslam Bilimleri-Kelam'da doktora öğrencisi. dunyabizim.com'da merhum Asım Gültekin'in teşvikiyle kitap, gezi, değini yazıları bulunuyor. Bir kız, iki erkek babası.