Şehir ve Kültür Dergisinin 28. Sayısı Yayımlandı
"Ya Hayır Söyle, Ya Sükût Et.."
Medeniyet, toplumu her konuda her halde iyiye doğruya güzele götüren fiziki ve ruhani olguların cümlesidir.. Medeniyet, mimarlığın en gözde halidir, medeniyet sosyal hayatın en güzel şekilde yaşanılmasıdır, Medeniyet insan ve fikir tasavvurunun zirve halidir. Medeniyet, inancın amel ile bütünleştiğinde güzelleşen bütünler manzumesidir.. İyinin güzelin yaşanmadığı medeniyet, medeniyet olarak kabul edilemez. Medeniyet, şehirli bir anlayışla gerçek gelişmenin tanımıdır. Bir topluluğun, hayat tarzı, bilgi seviyesi, sanat gücü, maddî ve manevî varlığı ile ilgili vasıflarının bütünü. Bir topluluğun bu bakımlardan ileri bir seviyede olması hâlidir. İlim sahibi insanların, irfan ehli kişilerin çok olduğu her birinin şehirde yaşayan insanlara ulaşabildiği, insanların bu kişilerden feyz aldığı şehirlerdir arzumuz. Nüfusun neredeyse tamamını Müslümanların oluşturduğu bir ülkede yaşıyoruz hamdolsun, ol zaman İslâm'ın gereğini yerine getirip İslam medeniyetinin tesis edildiği şehirlerimiz olmalı.. İnsan'ın öne çıktığı, dinin icaplarının yerine getirildiği şehirlerde yaşamalıyız, bu şehirleri tesis etmeliyiz. Aynı gökkubbe altında farklı görüş duyuş düşünce ve inanç gurupları ile barışık huzur içinde birlikte yaşamanın faziletini idrak etmeliyiz.. Deforme olmuş medeniyet algımızı rayına oturtmalıyız. Teknolojiyi medeniyet tasavvurumuzla geliştirip özgün ve gelişmiş tasarımlarla zirvede durmalıyız.. Komşusu açken tok yatmamalıyız. Komşu hakkını gözetmeliyiz.. Mimaride ifrata kaçmadan şehirli bir anlayışı hâkim kılmalıyız. Ağaçların genel görüntü verdiği şehirleri, ağaç boyunu aşmayan binaları inşa etmeliyiz.. Estetik bir bakış açısı ve ruh hali ile yaşadığımız mekanları ve şehirleri oluşturmalıyız.. Evlerimizde, okullarımızda, camilerimizde hep güzel olan estetik bakışımızı sergilemeliyiz.. Bizler, bu kültürle büyüdük.. Önümüzde rehber var, Mülk süresinde Rabbimiz şöyle buyurur; "o, birbirine uygun yedi gök yarattı, Hiçbir düzensizlik göremezsin Rahmân'ın yarattığında. "Hadi çevir gözünü bak. Bir kusur görebiliyor musun? Sonra tekrar çevir gözünü, bir daha bak. Göz yorgun ve bitkin halde sana dönecektir. Andolsun ki biz yakın göğü kandillerle donattık…" Çocuklara geleceğin şehirlerinin sahibi olarak bakmalı, o şuurla yetiştirmeliyiz.. Evini temiz tutarken, sokağını ve şehrini de temiz tutmanın faziletini ve bunun dinen vecibe olduğunu anlatmalıyız.. Temizliğin imanın bir parçası olduğunu hiç ama hiç unutmamalıyız.. Şehirli (medenî) bir İnsan olarak, davranışlarımız ve dilimiz çok önemlidir. Dildir yaralayan, sözü bal eyleyen, tatlıyı tadan, tatlı söyleyen, günah işleten, sevabı kazanan, cennete götüren, cehennemin en derinine indiren, gıybete rehberlik eden, yalan söyleyen.. Dildir münazara eden, münakaşa eden, mücadele eden, inciten, nasihat eden, küfür eden.. Dildir masiyete sebep olan, kendini öven, ayıp örtmek için söyleten, lanet eden, maskaralıkta kullanılan, istihza eden, alay eden, beddua eden.. Konuşurken Dilimizi, hep güzel ve hayır için kullanalım.. Ve o güzel uyarıya dikkat edelim "Ya hayır söyle ya da sükût et.." Dildir susan, konuşan.. Asıl Güzel olan lisan-ı hal ile konuşandır.. Ümmî Sinan'ın deyişiyle; Seyrimde bir şehre vardım /Gördüm sarayı güldür gül / Sultanının tâcı tahtı / Bağı duvarı güldür gül Gül alırlar gül satarlar/ Gülden terazi tutarlar/ Gülü gül ile tartarlar/ Çarşı pazar güldür gül
Şehir ve Kültür dergimizin yeni sayısı ile huzurunuzdayız.. Güllerle donattık bu sayımızı da. Maksat okuyucumuzun kalbini âbâd etmektir.. Heyecanımız ilk sayıdaki gibi diridir.. Medeniyet ve Kültür algımız dinamik ve canlıdır.. Aynada size bakar gibi kendimize bakıp, saçımızı tarar gibi yazılarımızı kağıda işledik.. Hz. Mevlâna diyor ki; "Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla...!" "Hoş bulduk efendim, Hoşça bakın zatınıza.."
Mehmet Kamil Berse / Genel Yayın Yönetmeni
İçindekiler:
- Ortadoğu ve Afrika'ya Bakışımız/ Prof. Dr. Zekeriya Kurşun
- Bataklıkta Biten Ak Zambak/ Kâmil Uğurlu
- Medeniyetler Şehri İstanbul'da Dünya'nın Kültürü/ Mehmet Kâmil Berse
- Hatıra Kitaplarında Osmanlı'dan Cumhuriyete Şehirlerimizden Manzaralar/ Hüseyin Yürük
- Hocanın Hası – İmam Hatip Okulları'nın Banisi- Celâl Hoca – Vehbi Vakkasoğlu
- Şiir, Şehir, Budapeşte/ Salih Doğan
- "Sirkeci- Halkalı" Banliyö Trenleri / Akın Kurtoğlu
- Döne Döne Bir'in Bulunduğu Mekân; Edirne Muradiye Camii / Fahri Tuna
- Okçular Tepesi 15 Temmuz -Kitap Tanıtım- / Samet Sururî
- Erdemli Kent Kültürü Ve Medeniyetimizin İzini Aramak / Mehmet Mazak
- Kentte Kaybolan İnsan / Prof. Dr. E.Nazif Gürdoğan
- Düşlerimin Şehirleri / İsmail Bingöl
- İstanbul'un Garip Şairi, Orhan Veli'nin Garip'liği / Recep Garip
- Hayrın Asaletine Bakın! /Muhsin İlyas Subaşı
- "Sarı Altın" Zengini Yeşil Malatya / Sabri Gültekin
- Vatanı Sevmek İmandandır (Hubb-Ül Vatan, Min'el Îman ) / Mustafa Yazgan
- 15 Temmuz Destanı -Şiir- / Mustafa Yazgan 56 Şehrin Markası / Yusuf Dinç
- Kazakistan'da Bayram Sabahı / Recep Koçak 70 Kaybolmakta Olan Kültürümüz; Köy Düğünleri / Ekrem Kaftan
- Bir Saraybosna Romanı: Cüda -Kitap Tanıtım-/ Öznur İzgi
- Şehir Ve İnsani Ekonomi Modeli / Yrd. Doç. Dr. Yusuf Dinç
- Niğdeli Musiki Üstadları -Evvel-/ Mehmet Baş 81 Kültür Şehri Malatya / Mustafa Uçurum
- Beş Şehirde Erzurum / Prof. Dr. Ömer Özden
- Hattatlar Kalemlerini Neden Gömerdi?! Hattat Demircikulu Yûsuf Efendi / Nidayi Sevim
- Üsküdar'ın Ardı Kaf Dağı - Etkinlik Tanıtım-/ Öznur İzgi
- Ülkemiz Ve Şehirlerimiz İçin Beyin Göçünün Önemi / Doç. Dr. Süleyman Doğan
- Karlofça Antlaşması'ndan Sonra Bosna'daki Toplu Göç Hareketleri / Mikail Türker Bal
- Kız Kulesi/ Nermin Taylan
- Dar'ün Nasr Edirne/ Münir Ballıca
- Sultanahmet At Meydanı/ Mustafa Noyan
- Osman Yüksel Serdengeçti/ Mehmet Nuri Yardım
Yazar: Dergihaber - Yayın Tarihi: 09.11.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.12.2021 18:42