Şehir ve Kültür Dergisinin 73. Sayısı Yayımlandı
HER ZAMAN GÜZELİ, DOĞRUYU VE İYİYİ GÖSTERMEK HEDEFİMİZ..
Sen türkiye'sin evim barkım köyüm obam türkiye
O senin çifte çarşılı harp görmüş şehirlerin
Sahilde mersin yayla türküsü konya
Adana'nın yolları taştan yola çıkıp maraş'tan
Ezanla birlikte vardık bir akşam urfa'ya
Burs'nın ya bursa'nın ufak tefek taşları
Uçan yıldızı dondurur ardahan'ın kışları
Erzincan'da bir kuş var kanadı gümüş pul pul
Ve göğe kılıç gibi çekmiş minarelerini
Şehirler padişahı canım İstanbul.
…
Aladağlar Toroslar dev gibi gövden
Sen şehit oğlu şehit babası
Sana selam olsun dünya'dan hürriyetten..
Attila İlhan
Dünya haritasını gözümün önünden hiç kaldırmam, dünya'nın neresinden bir haber alsam iyi veya kötü gözüm oradadır, sanki dünya'yı ben yönetiyorum.. Dünya'nın tüm insanları bu hayat mücadelesinde zorluklar içinde mücadele ederken, Komşusu açken tok yatan bizden değildir ilkesi gereği dünyanın neresinde ihtiyacı olan varsa Türkiyem onların yanındadır..
Son olarak kadim şehirlerimizden olan ancak son asırda anayurttan koparılan Beyrut'un başına gelenlerden sonra, Beyrut'un bir asırdır sömürülen topraklarında yıkılmış harap olmuş sokaklarında Türkiyem vardı, en üst seviyede yöneticilerimizle yardım taşıyan araçlarımızla yardım eden ellerimizle
kardeşlerimizin yanındaydık, yıkılan limanı birbuçuk asır önce biz yapmıştık, gene yaparız dedik, siz rahat olun üzülmeyin kardeşleriniz burada, hatta eviniz harap limanınız yok saymayın gelin Mersin, İskenderun limanlarını kullanın kendi eviniz gibi..ekmeğimizi aşımızı evimizi paylaşmayı biliriz, bu bizim inancımız gereği, atalarımızın bize öğretisi..
Bu nedenledir ki bütün dünyanın emperyal güçleri dört tarafımızdan bize diş bilemekteler.. her türlü sıkıntıya rağmen dik durmayı başarabiliyoruz, kimse gücümüzü sınamaya kalkmasın.. Tarih benzer olaylara şahittir, neticesi malumdur..
Ağustos ayına sorun! neler olmuş geçmişte.. İsterseniz hatırlatalım; 1571 yılı 1 Ağustos'ta Kıbrıs'ı fethetmiştik,11 Ağustos 1473 te Otlukbeli savaşını kazanmıştık, sene 1514 23 ağustosta Çaldıranda düşmanı mağlup etmiştik. 24 ağustos 1516 da Mercidabık'ta kovalamıştık bize karşı birleşenleri,
26 ağustos günü Tarihin dönüm noktası günümüzdür, Bu topraklara, Anadoluya ak topraklar dedirten adaleti getirdiğimiz zafer günüdür Malazgirt destanı.. aradan yıllar sonra aynı günde bir emirle bu topraklarda gözü olanları denize dökme gününün başlangıcıdır:
-Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir! 30 ağustosta mehmetçik
denizden düşmanı denize dökmüştür topraklarımızdan..
29 ağustos 1521 de Belgrad'ı fethettik, aradan beş yıl sonra 1526- 29 ağustosunda Mohaçta meydan muharebesini kazandık…en son 15 Ağustos 1974 te Kıbrıs'a barışı huzuru getirdiğimiz gündür.. Ağustos ayı zaferlerle dolu bir ay, bunlarla elbette gururlanıyoruz.. Bugün bu zaferlerin neticesidir
ki bu topraklarda gururla egemenliğimizi haykırıyoruz.. Dünyanın tüm mazlum milletlerine bu duygularla yardım elimizi uzatıyoruz ve diyoruz ki; -tutun bu eli, bu el sizin egemenliğinizin teminatıdır, size uzanan kardeş elidir…
Salgın döneminde kendi ülkemizde büyük bir özveri ile çalışan sağlık ordumuz ve konuya sahip çıkan hizmetleri üretenlerimiz her türlü fedakarlığı gösterdiler "ölümüne" tabir ettiğimiz gibi..Üreticilerimiz gece gündüz çalıştılar, sağlık malzemeleri ürettiler,maskeden solunum cihazına, ve gönderdik dünyanın dört bir yanına karşılık beklemeden…
Asırlarca Türk denizi olmuş Akdeniz'i hakkınca paylaşma önerisi ile gücümüzü gösterip mavi vatan sınırlarımızı çiziyorsak, asırlarca yerli halkıyla elele verip devletimizin en zor zamanlarında bile emperyalistlere karşı geldiğimiz Libyalı kardeşlerimize el uzatıyoruz, bu zamanda Türkiye'nin elini tutan kazanır diyorum…
Dünyada Müslüman milletlerin halen ümidi ve umudu Türkiye'dir..Bu nedenledir ki, yanıbaşımızdaki devletlerin Türkiye düşmanlığı hep bu yüzdendir…Dünyada şehirler yok olmasın, insanlar ölmesin çocuklar ölmesin diyerek büyük gayret gösteriyoruz, Bağdat bombalanınca bizim içimiz yanıyor, Halep yok olunca sanki Gaziantep bombalandı gibi hissediyoruz.. Kudüs'te mescidi aksa'da İsrail çizmesi görünce bizim yüreğimiz yanıyor.. Ülkemin her ferdi; bizim asırlarca içinde yaşayan insanlarına adalet ve huzur verdiğimiz şehirlerin bugün düştüğü durumları üzüntü ile izliyor…
Anadolu ve Mezopotamya levant hattı tabir ettiğimiz bir şehirler zinciri: Bizim Misak-ı milli şehrimiz Musul 'dan başlar, Mardin, Diyarbakır,Urfa, Halep, İskenderiye, Şam ve Beyruttur …Bu legand daki her bir şehri bizim şehrimiz sayarız…Şehirlerimizi ve kültürlerimizi bu düşünce ile bu gururla korumak zorundayız…Bunun için olmamız gereken her yerde gemimiz, uçağımız, sihamız ve askerimiz ve bayrağımız olmak zorundadır.. Arif Nihat Asya hislerimize tercüman oluyor:
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!...
Şehir ve Kültür dergimiz'in yeni bir sayısı ile huzurunuzdayız; Her zamanki gibi saçımızı taradık ve gravatımızı taktık.. Her zaman Güzeli, doğruyu ve iyiyi göstermek hedefimiz.. Hz.Mevlana diyor ki; "Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için sadece yaprak döktük."
Hoş bulduk efendim, Hoşça bakın zatınıza
Mehmet Kamil Berse
Genel Yayın Yönetmeni
İÇİNDEKİLER
- Van Gölü Havzasında Selçuklu İzleri -7- Muş "Alpaslan Ruhunun Sindiği Şehir" - Abdülhamit Avşar
- Şehirli Olmanın Bedeli Veya Bir Güvercin Hikâyesi - Kâmil Uğurlu
- Ayasofya'da Okunan Her Ezan Vatikan'da Okunan Bir Ezandır - Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan
- İşte Burası Allah'ın Evidir Ayasofya-İ Kebîr Camii Şerîfi - Mehmet Kâmil Berse
- Artvin Gökyüzüne Komşu Şehir - Fahri Tuna
- Yitik Coğrafyanın Şehirleri Bağdat-I - Hüseyin Yürük
- Bir Edebiyat Türü Olarak Şehr-engizler Ve İstanbul Eğitim/Öğretim Faaliyetlerinde Eğitim Sosyolojisinin Açmazı - Dr. Şakir Diclehan
- Tarihin Ayak İzi Roma... - Şifanur Özçelik Şirin
- Bavuldaki 'Hayat' - Erbay Kücet
- Malûmatı İlim Sanmak - Recep Arslan
- Gül Devşiren Yazar Rasim Özdenören - Mehmet Nuri Yardım
- Kaç Yıl Geçti Aradan?!. "Bir Ayasofya Hikâyesi" - Mehmet Cemal Çiftçigüzeli
- Dengeleri Değiştiren Ayasofya - Mustafa Uçurum
- Benim Adım Ayasofya - Mehmet Mazak
- "Gomonos" Yaşar Da Öldü - Serdar Yakar
- Gesi Bağlarında Dolanıyorum - Canan Coşar
- Sabır -Şiir- Kâmil Uğurlu
- Saraybosna Kolaj Kitapları -Iı- - Necla Dursun
- Bosna Hersek'te Türkçe'nin Durumu - İbrahim Akçay
- Üsküdar'ın Meczubları -Iıı- - Dr. Serhat Onur
- Harfler Uçuyor - Öznur Sondül
- Roma'dan İtalya'nın Kuzeyine Doğru Bir Cevelân - Prof. Dr. Âdem Efe
- Taşların Çağrısını Duyan Ressam: Fehim İbrahim Hakkıoğlu -II- - İsmail Bingöl
- Kahraman Şehir Kahramanmaraş -III- - Prof. Dr. H. Ömer Özden
- Şehirlerin Gizli Ateşi Aşk Hikâyelerindedir - İ. Muhsin İlyas Subaşı
- Okulsuz Köye Okul Yaptıran Sanatçı Dostum; Kâmran Yüce - Hüseyin Movit
- Muştu - Recep Garip
- Ihlamur Ağacım - Şenay Şeker
- Defter-İ Meşahir, Asaf Halet - İmdat Akkoyun
- Söyleşi: Corona Sonrası Şehirler, Şehirlerin Yeni Hali -Iıı- - Ahmet Narinoğlu
- Şehre Vurgu Ve Hippodamos'un Kent Kurgusu - Bilal Can
Yazar: Dergihaber - Yayın Tarihi: 12.08.2020 10:57 - Güncelleme Tarihi: 05.12.2021 16:52