Sessiz Çığlıkların Gücü: Kelimeler, Çocuk, Misafir Köşesi

Huban Seda ARAS yazdı...

Çocuk edebiyatı denildiğinde eğlenerek öğrendiğimiz, aynı zamanda da yaşımız kaç olursa olsun kendimize paylar çıkardığımız metinler okuruz. Çocuk edebiyatını yetişkin edebiyatından ayıran farklardan biri de bu değil midir? Aslında çoğu zaman iki tür birbirine de benzer. Mesela edebiyatın ve sanatın ortak paydası insan olduğu için metinler genellikle bir travmadan yola çıkar ve biz karakterlerin o travmayla başa çıkma şeklini, çözümünü içselleştirerek kendimize pay çıkarır, metinle bütünleşiriz. Merve Yurtsever, Evreka Çocuk Yayınlarından çıkan ve yazdığı ilk çocuk kitabı olan "Kelimelerin Gücü Adına" adlı eserinde bu noktalara parmak basıp oluşturduğu kurgu dünyasında güzel ve yerinde çözümlemelerle okuru sonuca ulaştıran bir metin yazmış. Kitabın çizimleri ise usta bir çizer olan Erdoğan Oğultekin'in elinden çıkma. Kitabı açtığınızda sizi karşılayan sunuş ise değerli Psikolog Dilara Balahur'dan.

Merve Yurtsever'in 80 sayfaya sığdırdığı günümüz çocuklarının birçok problemini ele alan kitap, biz yetişkinler için de okunması gereken metinler arasında yer alıyor. Yurtsever, bedensel farklılıkları, disleksiyi, akran zorbalığı gibi zorlu konuları ele alırken, aynı zamanda aralara serpiştirdiği dostluğun önemi, müsabakaların öğreticiliği, kelimelerin gücü, doğru ve sağlıklı beslenme gibi zaman zaman göz ardı edilen hayatın unsurlarını da ustaca işliyor. Anlatı denildiğine metinlerin sinematografik yapısını pek önemsemeyiz bazen ama kitapta kelimelerin gücü kadar çizimlerin de gücüyle, metni gözümüzü kapatıp sahneleyebiliyoruz. Kendi içinde bölümlere ayırdığı kitabında Yurtsever, karakterin iç dünyasına da değinerek, zaman zaman psikolojik zaman zaman da sosyolojik çözümlemeler yapmaktan geri kalmıyor.

Kurguya gelecek olursak, hikâye başkişisi olan Arda'nın etrafında dönüyor. Arda uzay merakı olan ve aynı zamanda kulaklarından hayıflanan 10 yaslarında bir çocuk. Bu da zaman zaman zorlanmasına, yaşından beklenecek ama olmayacak işler yapmasına sebep oluyor. Yurtsever etkili gözlem gücüyle bir çocuğun yaşadığı zorlukları an an gözümüzün önüne sererken bu sorunları Arda'nın gözünden de iç seslerle vererek bizi bir manada karakter ile bütünleştiriyor. Zaten bir metni, iyi bir metin yapan okurun yaşı kaç olursa olsun karakterle bütünleşmesi değil midir? Bu hikâyeyi iyi yapan da Yurtsever'in okurla kurguyu bütünselleştirme gücü.

Yurtsever, kitabının merkezine aldığı Arda'yı ve arkadaşları arasındaki dostluğa da değinerek metne kattığı yan karakterler ile kurgusunu derinleştiriyor. Bu da biz yetişkinlere çocukların ne kadar masum olduklarını, birbirlerine ne kadar zıt gitseler de zaman zaman zorbalığa dönüşen durumlarla karşılaşılsa bile en ufak bir aksilikte nasıl beraber olabileceklerini, endişelenebileceklerini ve bunu çeşitli yarışmalarla oyuna dönüştürebileceklerini güzel bir edebi üslupla süslediği eğlenceli anlatısında bize sunuyor. Kurgunun başında düğümleri bir bir bağlarken ilerleyen zamanlarda ustaca çözüyor.

Yurtsever çocuklara verilen hediyelerin öneminin farkında bir yazar. Bunu da Arda'nın uzay merakına bağlayarak karakterinin doğum gününde ailesinden teleskop armağan ettiriyor. Arda'nın ve o yaş grubu çocukların merakının ve önlerine sunulan materyallerin karaktere katkısı yadsınamaz bir gerçek. Kitabın sonlarına doğru Arda'nın uzay merakı, sınıf arkadaşı olan Ayşe'nin uzay bilgisiyle birleşiyor. Ayşe'nin disleksi olması, Arda'nın bu haber karşısında nasıl tepki vereceğini bilememesi çok güzel düşünülmüş ve ardına eklenen bilgilerle zenginleştirilmiş bir an. Yurtsever araştırmanın gücünü ve çocuklar arasındaki rekabetin doğru yönlendirilmesinin de altını çiziyor. Öyle ki karakterimizin sınıfında oluşan uzay temalı bir yarışmayı çerçeve ederek uzayla ilgili bilgileri okuyanlara aktarması, kitabın finaline giderken çocukların doğru yönlendirildiklerinde hem kendilerine hem de çevresindekilere ne kadar farklı bakış açıları sunabileceğinin imzası gibi. Bu ince görüşünden, hassasiyetinden ve disleksi gibi az bilinen bir duruma kitabında böyle bir konuya yer verdiği için Merve Yurtsever'i kutluyorum. Ebeveyn ve çevrelerinin de her çocuğun özel olduğuna dikkat ederek daha hassas davranmaları gerektiğine inanıyorum.

Yurtsever, edebi birikimini birçok yazarın aksine kitabına aktarmayı başarmış. Çocuk kitaplarında alışık olmadığımız yetişkin edebiyatında ise sıkça gördüğümüz o derinlik Kelimelerin Gücü Adına metninde yeterince hissediliyor.

Kendi adıma Kelimelerin Gücü Adına kitabının ve Merve Yurtsever'in yolunun açık olduğunu düşünüyor, yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Kelimelerin Gücü Adına
Merve Yurtsever
Evreka Çocuk Yayınları
2024 İstanbul
80 sayfa