Seyahatnâmelerde Eleştiri Yazısı Yazmanın Esasları, Düşünce, Murat DENİZ

Seyahatnâmelerde Eleştiri Yazısı Yazmanın Esasları yazısını ve Murat DENİZ yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Seyahatnâmelerde Eleştiri Yazısı Yazmanın Esasları

19.02.2025 09:00 - Murat DENİZ
Seyahatnâmelerde Eleştiri Yazısı Yazmanın Esasları

Arapça "gezmek, gezi" anlamındaki seyâhat ile (aslı siyâhat) Farsça nâme (risâle, mektup) kelimelerinden oluşan seyâhat-nâme "gezi mektubu, gezi eseri" mânasına gelir. Buna Fars edebiyatında sefer-nâme adı da verilir. Arap edebiyatında "seyahat" ve "seyahatnâme" anlamında daha çok rihle kelimesi kullanılır[1].

Seyahatnâmeler, konu olunan bölgeler açısından oldukça büyük önem arz ederler. Seyyahlar gittikleri ülkelerin halkının hayatı ve âdetleri ve bölgenin ekonomik, stratejik durumları hakkında sundukları bilgiler o bölge ile ilgili incelemeler açısından oldukça değerlidir. Her seyahatnâmenin ortaya çıkış öyküsü aynı olmamaktadır. Kimi zaman devletler, hakkında bilgi edinmek istedikleri ya da kendi politika ve düşüncelerini yaymak istedikleri bölgelerin durumunu ve özelliklerini öğrenmek için kimi zaman ise ülkesinin gelişimine etkisi olacak her bilgiyi almaya özen göstermiş, gelişmiş ülkeleri kendi ülkesileriyle mukayese etmek amacı ile seyyahlar görevlendirmişlerdir. Seyahatnâmelerin çıkış noktaları sadece bunlarla sınırlı değildir. Hac ibadeti de seyahatnâmelerin ortaya çıkmasında bir etken olmuştur. Gerek Müslümanların gerekse Hıristiyanların yapmış oldukları hac yolculukları ve kutsal toprakları ziyaretleri ve bunları kaleme almaları günümüze kadar uzanan seyahatnâmelere konu olmuştur. Bu nokta da özellikler hac yolları üzerinde ki topluluklar ve yol üzerinde ki kimi tehlikelerden, dinlenilecek mekân ve beldelerden bahsedilmiştir. Bunda ki amaçlardan en önemlisi bu ibadeti yerine getirmek isteyen kişilerin daha rahat bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlamaktır. Seyahatnâmelerin bir amacı da ilim tahsilidir. Özellikle Avrupa'ya ilmî heyetleri gönderilmiş olup bunlarda seyahatnâmeleri ile bu bölgelerin ilmi ve kültürel hususlarını kayıt altına almışlardır. Yine bu tür seyahatnâmelerde seyyahlar hocalarını, âlimleri, kütüphaneleri, gezdiği ilim kurumlarını anlatmışlardır.

Belli bir bölgenin belli bir döneminin bazı özellik ve durumlarını anlatan seyahatnâmeler ile seyyahlar kendine has anlayış ve üslûp ile okuyuculara bilgiler vermişlerdir. Bu durum seyahatnâmelere tarih ve coğrafyanın yanı sıra edebi bir özellikte katmıştır. Seyyahların kaleme aldıkları eserler, bazen bizzat tanık oldukları olaylara ve gözleme dayanan bazen de sözlü bir şekilde dilden dile dolaşan efsanelerin yazılı hale geldiği genelde nesir ama nazım şeklinde de olabilen edebî eserler haline almıştır.

Seyahatnâmeler ile alakalı yukarıda verdiğimiz bilgilerin akabinde bir seyahatnâme tahlili veya eleştiri nasıl yapılır ya da nasıl yapılmalı, nelere dikkat edilmesi gerekmektedir konusu üzerinde duracak olursak. Her bir edebi türün kendine has bir eleştiri tekniği vardır. Seyahatnâmelerde kendine has olan bir metot çerçevesinde eleştirilmelidir. Eğer bu tekniğin dışına çıkılacak olursa ya da bir maddesi eksik olursa olumlu bir eleştiri örneği olamayacağı kanaatindeyim.

Seyahatnâme eleştirisinde ilk olarak dönemsel analiz yapılmalıdır. Eleştirmen, yazısından önce seyahatnâmenin yazıldığı dönemin tarihsel, sosyal ve kültürel bağlamını göz önünde bulundurmalıdır. Unutulmamalıdır ki o dönemdeki seyahat anlayışı ve beklentileri günümüzden farklı olabilir. Eğer eleştiri yazısı yazacağımız bir seyahatnâmenin kaleme alındığı dönem ile alakalı bilgimiz yok ise o zaman yapacağımız çalışma boşa çıkmış olacaktır. Günümüz kafası yapısıyla geçmişi ele almak koçtan kuzu beklemek durumunu ortaya çıkarır. Bundan dolayı ele alacağımız eserin ortaya çıktığı dönemin öncelikle tarihsel araştırmasının yapılması elzemdir. Hangi devletin hüküm sürdüğü, yönetim biçimi, dinsel inanışı, ordu sistemi, halkın ekonomik ve kültürel durumu, coğrafi konumu ve mevsimsel özellikleri vb. gibi konulara hâkim olmak kuvvetli ve yerinde bir eleştiri yapmamızı sağlayacaktır. Diğer bir önemli durumda coğrafyadır. Eğer eserin ortaya çıktığı coğrafyadan bi haber isek seyyahın bu bölgeye nasıl gittiğini ve güzergâh bilgisini de kavrayamayız. Bundan dolayı ki yine eleştirmenin azda olsa harita bilgisinin olması gerekmektedir.

Seyahatnâme eleştiri yazılarında diğer önemli noktada içerik analizidir. Eleştirmen, seyahatnâmenin içeriğini detaylı bir şekilde incelemelidir. Gezilen yerlerin coğrafi, tarihi ve kültürel özellikleri hakkında verdiği bilgiler doğru ve yeterli mi? Yazar, gözlemlerini ve deneyimlerini ne kadar başarılı bir şekilde aktarmış? Gibi sorulara cevap aranmalıdır. Dönemsel analiz ile bağlantılı bir şekilde hareket edilmesi gereken bu bölümde seyahatnâmede konu olan yerlerin ne kadar gerçekçi anlatıldığına bakılmalıdır. İçerikte ki konuların tarihi gerçeklikle uyumlu olup olmadığına bakılması lazımdır. Bu kısım bizim için müellifin bu eseri kulaktan dolma bilgilerle mi yoksa gözlem ile mi yazdığını anlamamızı sağlayacak olan bölümdür. İçerik analizi, oldukça önem arz etmekle birlikte detaylı bir değerlendirmeyi de gerektirmektedir. Bu kısımda özellikle sorulması gereken sorular bulunmaktadır; Yazar, gezdiği yerleri ne kadar detaylı anlatmış? Seyahatnâme, o dönemin yaşam koşulları ve kültürel yapısı hakkında bize ne anlatıyor?

Seyahatnâme eleştirilerindeki bir diğer hususta dil ve üslup incelemesidir. Yazarın kullandığı dilin akıcılığı, anlatım biçimi ve kullanılan kelimelerin uygunluğu üzerinde durulması gerekmektedir. Bir eserin konusu ile olduğu kadar dili ile de var olduğu ve varlığını koruduğunu unutmamak gerekir. Bir eserin dilinin okuyucu kitlesine hitap edememesi ve kullanılan kelimelerin bahsedilen coğrafyanın kültüründen uzak olması ondan ki gerçeklik payını ortadan kaldırmaktadır. Eserde konuların kronolojik bir sıralama ile sunulması ve bunu yaparken her bir coğrafya ve kültüre özgü dil ve terimlerin kullanılması okuyucunun zihninde bir canlılık ve bölgenin zihni şemasını çıkartacaktır. Burada en önemli durum şu soruya cevap aramaktır; yazarın dili ve üslubu, anlatımını ne kadar etkili kılıyor?

Bir eleştirmenin seyahatnâme eleştirisinde dikkat edeceği diğer bir durumda edebi değerlendirme. Seyahatnâmenin edebi bir eser olarak değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Yazarın gözlem yeteneği, betimleme becerisi ve anlatım tarzı edebi bir süzgeçten geçirilmelidir. Seyyahın yaşadığı ve gözlemlediği bir şeyler var ama bunları okuyucuya nasıl aktarmış ya da nasıl aktarması gerekirdi. Gördüklerini okuyucunun zihin dünyasına ne kadar canlandırabilmiş bunlar eserin edebi yönünü bize verecektir. Seyyah gözlemlerini tarihsel bir gerçeklik içinde akademik olarak mı ele almış yoksa daha anlaşılır bir üslup ile bir sohbet havasında mı yazmış bunlara bakmak önem arz etmektedir.

Kendi deneyimlerinle karşılaştırma seyahatnâme eleştiri yazılarında dikkat edilmesi gereken başka bir noktadır. Eğer eser gezdiğiniz bir yeri anlatıyorsa, kendi deneyimlerinizle karşılaştırarak farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koyabilirsiniz. Tabi olarak geçen zaman içerisinde coğrafi, kültürel, sosyal ve dini olarak belli değişiklikler olmuş olabilir. Bu değişiklik olumsuz bir durum olmayıp aksine bölgenin canlılığını ve hareketliliğini göstermektedir. Bir bölge yüzyıllardır bir değişime uğramıyorsa ya çok güçlü bir askeri sistemi ya da çok güçlü bir kültüre sahiptir. Bunların aksi olarak ise insanların ve toplulukların itibar etmedikleri değersiz bir konumdadır. İşte bu gibi durumlar bölgenin kıymetini anlamamızı sağlamaktadır. Diğer bir durum ise geçen süreç içerisinde var olan değişiklikler ya da muhafaza edilen yapılar ile seyahatnâmeyi daha güçlü bir şekilde kavrayıp değerlendirme yapmamızı sağlayacaktır.

Bu konuda diğer husus ise eserin kaynak değeridir. İncelemiş olduğumuz seyahatnâmenin tarihi ve coğrafi bir kaynak olarak ne kadar değerli olduğunu noktasında bir kanaat getirmemiz gerekmektedir. Eser belli bir zaman içerisinde yine belli bir bölge hakkında bilgi verdiği için hem tarihi hem coğrafi olarak değeri olabilir. Bu noktada temel husus eserin dönem kaynakları ile uyuşmasıdır kısmi bir uyuşma olsa daha tenkite muhtaç bir şekilde kaynak değeri olabilir. Eserin dönem kaynakları ile uyumu yoksa ya da kronolojik hatalar mevcut ise o zaman tam anlamı ile güvenilir bir kaynak diyemeyiz.

Son olarak, bu seyahatnâme, günümüz okuyucusu için ne kadar ilgi çekici? Sualini sormak gerekiyor. Bu sorudan kasıt şudur; bu eser hangi kesime seslenmektedir. Akademik çalışma yapan ve bu konuda dönemsel soruları olanlara mı? Yoksa genele hitap eden bir üslup ile her kesimden okuyucuya mı? Bunlara verilen cevaplar ile eserin konumu ve ilgilileri netleştirilmiş olacaktır. Burada sunu unutmamak gerekir ki hiçbir eser bir kalıba sokularak sadece bir kitleye özgü yazılmamıştır ama buna karşılık bir hitap kitlesi olması da gayet doğal bir durumdur. Bizim yapmamız gerekende bu doğal durumu yazıya dökmektir.

Sonuç olarak, seyahatnâmeler sadece bir kitap değil bir zaman yolculuğudur. Düşkünleri için geçmişe bir kitap ile gidiştir. Bu kıymeti her bir cümlesinde taşıyan seyahatnâmeler ne kadar eksik, efsanevi ve kurgusalda olsa geçmişe bir özlem bilinmeyene bir merakın en saf ve sade halidir. Seyahatnâme okumak için nasıl bir merak ve istek gerekiyorsa, seyahatname tahlili yapmak içinde aynı şekilde istek, merak ve araştırma gerekmektedir.

[1] Hüseyin Yazıcı, Seyahatnâme, İ.A C.37 sayfa 9


Fotoğraf: Filippo Peisino: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/haritada-beyaz-seramik-bardak-2678301/


Yazar: Murat DENİZ - Yayın Tarihi: 19.02.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 12.02.2025 10:40
2.602

Murat DENİZ Hakkında

Murat DENİZ

2015 yılında Dumlupınar Üniversitesi Tarih Bölümünden mezun oldu. Yine aynı üniversitede yüksek lisansını “51 Numaralı Tapu Tahrir Defterine göre Ergani Sancağı” isimli teziyle tamamladı. Özellikle Osmanlı Devleti’nin kuruluşu, Osmanlı toplumunda tasavvuf ve sufiler ve Osmanlı sosyo-iktisadi üzerine çalışmalarını sürdürüyor.

Yayınlanmış Kitapları

- Okçuluğun Yolu, Ahenk Kitap, 2024

Murat DENİZ ismine kayıtlı 20 yazı bulunmaktadır.