Sezai Karakoç’un Hatıralar’ı Çıktı
Hayatın başlama ve bitme ile malul oluşu, ondan bize ve bizden sonrakilere kalan kısmıyla değerleniyor. O sebeple hatıra etrafında çok güzel cümleler var. Mesela "bazı şeyler biter ama hatıralar sonsuza kadar kalır." Denir. Aynı şekilde "an geçer anı kalır" denmiştir. Üstad Sezai Karakoç'un irtihali üzerinden neredeyse bir koca yıl geçmiş. Ondan bize çok değerli şeyler kaldı. Bu da elbette nasip meselesidir. Kendisi Türk edebiyatı ve düşünce hayatının en önemli isimlerindendi. Malumunuz 2021 yılı 16 Kasım'ında 88 yaşında aramızdan ayrıldı. Onun vefatı üzerine çokça yazılıp çizildi. Özel sayılar ve dosyalar yapıldı. Kimi vefasından kimi de ticareten bu furyaya katıldı. Anlamlı ya da anlamsız işler yapıldı ki herkesin sevabı da günahına kendinedir. Ancak bu bağlamı çepeçevre kuşatan en anlamlı iş yine üstadın hazırladığı ama basılmasına yetişemediği "Hatıralar" (Karakoç, 2022) adlı iki ciltlik eseridir.
Üstad Sezai Karakoç vefatından kısa bir süre önce, yaptığı bir konuşmada hatıralarını kitap olarak çıkarmak istediğini, ancak ömrü yetmezse kendinden sonra basılmasını istediğini dile getirmişti. Bu isteği bir nevi vasiyet sayılmış olmalı ki bu eser çıkageldi.
Büyük bir fikir-sanat ve dava adamı Sezai Karakoç bu esere içerik olan birikimi aslında, 1988-1992 yılları arasında Diriliş dergisinde yayınlamıştır. Diriliş dergisi yerli düşünce ve edebiyatın en önemli dergilerinden biridir o dönem için. Ancak iki kapak arasında ve kitap bütünlüğündeki hatıralar ilk kez Diriliş Yayınları etiketiyle okurla buluştu, mübarek olsun. İki cilt olarak basılan kitabın ilk cildinde ailesi, çocukluk yılları ve okul hayatı yer alıyor, ikinci ciltte ise üniversite sonrası dönem yer alıyor ve hatıralar 1974 yılına kadar devam ediyor.
Kitap içeriğinde çocukluğundan, ailesinden, okul yıllarından ve çalışma hayatından bahsediyor üstad. Çıkardığı dergileri, dostlukları ve edebiyat hayatını, zamanının sosyal ve siyasi ortamını, çalışma şartlarını, iş ortamında Müslüman hassasiyetleri dolayısıyla uğradığı baskıları vb anlatıyor.
Üstad Sezai Karakoç hâtıralarında, doğum yeri olan Diyarbakır-Ergani'nin tarihçesinden anlatmaya başlıyor. Aile profilinden sonra, hayatını kronolojik bir sırayla okura aktarıyor. Çocukluk yıllarını, eğitim hayatını, kurduğu dostlukları, edebiyat dünyası ile tanışmasını, Diriliş düşüncesinin filizlenme sürecini anlatan şair, hatıratında iz bırakmış olan Necip Fazıl Kısakürek, Cemal Süreya, Fazıl Hüsnü, Mehmet Şevket Eygi, Fethi Gemuhluoğlu, Muzaffer Erdost, Ahmet Oktay gibi şair, yazar ve düşünürlerle olan ilişkilerini de aktarıyor. Maliye bakanlığı bünyesinde çalıştığı döneme dair aktarımları da ülkemizdeki değişim ve dönüşümlerin psiko-sosyal çözümlemesi gibi adeta.
Hatıralarını yazmak ve yayınlamanın kendi bünyesinde, iç dünyasında oluşturduğu sıkıntılardan söz ediyor. Yazıp yayınlaması için oluşan gerekçeyi, sebebi telifi de açıklıyor giriş kısmında: "Geriye dönmek belki kimileri için çok zevkli bir uğraştır. Ama benim için hiç de öyle değil. Baştan beri bir daha yaşamak demek olan hatıraları gözden geçirmek, ateşten bir azap demek benim için. Ama öyle de olsa tecrübelerimizden yararlanacak birkaç kişi çıkacaksa, bu azaba katlanmaya değer…"
Yeni Şafak Gazetesinde Ayşe Olgun imzasıyla, A Sanatlar sitesinde ise imzasız çıkan haber-yazıda bu kitap temelli olarak, şu bilgilere yer verilmiş: "Diriliş Yayınlarını aileyi temsilen sürdüren ve Üstad Sezai Karakoç'un yeğeni olan Abdulaziz Karakoç 'Amcam Hatıralar'ın yayımlanmasını arzu ediyordu, bizler bu konuşmasındaki sözlerini bir nevi vasiyet olarak değerlendirdik ve dergide yayımlanan metni kitap halinde okurla buluşturduk. Yaşadığı dönemin toplumsal, kültürel ve siyasi hayatına ışık tutacak olan bu eserin, aydınlar ve gençler tarafından dikkatlice okunacağına ve yakın tarihin daha sağlıklı değerlendirileceğine inanıyoruz' dedi. (https://www.asanatlar.com/sezai-karakocun-hatiralar-kitabi/, 2022). (Olgun, 2022)
Bu yazıyı üstada olan saygı ve hürmetimden ve yayıncıya olan minnetimden dolayı bir inceleme şeklinde değil de daha çok bir duyuru niteliğinde algılanmasını beklediğim için kısa tutuyorum. Kitaptan bir aktarımla noktalayacağım:
Zamanın iletişim şartları gereği, arkadaşı Cemal Süreya ile mektuplaşmaktadır üstat. Bir mektupla birlikte "Balkon" şiirini de yazıp göndermiştir. Bir gün, Muzaffer Erdost'un sanat bölümünü yönettiği "Pazar Postası" gelir üstada. Bir bakar ki Balkon şiiri ve Cemal Süreya'ya yazdığı mektubun bazı pasajları yayınlanmış. Duruma çok kızar ve Cemal Süreya'ya ağır bir mektup yazar. Çünkü sol tandanslı dergilerde şiir yayınlamama prensibi vardır üstadın. Hatta sağ görünen ama fikir ayrılıkları bulunan dergilerde bile şiirini yayınlamamaktadır üstat. Bu durumu adeta "bir facia gibi" görür. Fakat öfkeyle yazdığı mektubun adresini eksik yazmıştır. Mektup Cemal Süreya'ya ulaşmadan geri üstada gelir.
Kaynakça
https://www.asanatlar.com/sezai-karakocun-hatiralar-kitabi/. (2022).
Karakoç, S. (2022). Hatıralar. İstanbul: Diriliş.
Olgun, A. (2022, 10 8). https://www.yenisafak.com/hayat/bu-kitap-karakocun-vasiyetiydi-dirilis-dergisinde-kaleme-aldigi-hatiralar-3862972.
Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 21.10.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 20.10.2022 23:44