Şiir Biraz Çok Hüzün - Hasan Akçay

Her şiiri yazdıran hüzündür uzun bir beklemeyle şairler hüzün mayalar ilkin yüreğim. O hüznü büyütüp özlemini duyduğu, içinde kıpırtılarını duyduğu sevgiyle birleştirerek imkânsızı değil imkânlı olanı kendi dilinde ıslatarak, düşüncesiyle yoğurarak sunar ortaya.
Hüzün şiir için bir limandır. Kelimeler şairin içinde bu limanda uğurlamayı bekler durur. Ne zaman ki şairin eli kaleme düşüp kalem ucunu sayfalarda gezdirmeye başlarsa işte o zaman şiirin kelimeleri o limandan denize bırakılan bir gül yaprağı gibi salınır sayfalara. Tek tek kelime kelime bırakır izini şair sayfalara, sayfa dolar şiir bitmez. Yazılan ancak bir nebzedir şairin içindekilerinden.
Şiir biraz çok hüzün Hasan Akçay’ın şiirlerini topladığı kitabı Erguvan Yayınevi tarafından okuyuculara sunulmuş. Dönüş gazeliyle başlıyor kitap. Hüzünlü bir dönüşün resmini çizerek. ”dönüyorum” diyor şair her ne olursa olsun içimde bir barındırarak.
”şimdiki leyla’ya gazel” şiirindeyse Leyla’nın artık eskide kaldığını ve Mecnun gibi seven birini aramanın artık boşuna olduğundan dem vuruyor şair.
Kitap ilk şiirlerini gazellerle açtıktan sonra daha sonra aa-bb-cc şeklinde uyaklanan şiirlerle ab-ab kafiye örgüsüyle kafiyelenmiş şiirlerle devam ediyor. Bu da şairin Halk Edebiyatından faydalandığını ve beslendiğini gösteriyor.
Hasan Akçay şiirlerinde Anadolu’nun sesini duymak mümkün. Erzurum’un, Palandöken’in sesini duymak mümkün. Bir ozan seslenişiyle sesleniyor yazdığı şiirlerinde.
”yalnızlık, gün senin çevir burgunu
Şiirler, şarkılar, eylül yorgunu”
Bir ressama yazılan dokuz şiir ise dikkat çekici şiirleri arasında.
”Bana bir sokak çiz, izbe virane
Bu öksüz şehirden öyle bir sokak
İçinde bir adam deli divane
Gelmez sabahlara, yürüsün bırak”
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 16.02.2011 19:49 - Güncelleme Tarihi: 07.12.2015 16:45