Sinekler de Utanır, Edebiyat, Misafir Köşesi

S. Çelebi kaleme aldı...

'Bu kitabın merkez imgesi aşktır' diyordu kitabın arka kapak yazısı. Ve hayat algılarımdan, düş dünyamdan parçalar bulabileceğimi ekliyordu.

Ben de aramaya koyuldum, tek tek misafiri oldum öykülerin.

Züleyha'nın yürek yakan terkediliş hikâyesi ve ayrılık acısı, unutamayışı karşıladı beni.

Kendisini terk edip başkasını tercih eden adama aşkla karışık öfkesini anlayabildim Züleyha'nın.

Lakin 2. Kapının ardındaki beyefendiden dinlediklerimi anlamakta zorluk çektim. Gönüllü olarak ve severek ayrıldığı kadın için 'o sevmeli, sevilmeli, aşktan sarhoş olmalı' diye nasıl diyebiliyordu seven bir adam, bir insan? İdrak edemedim.

Bu şaşkınlıkla sonraki öyküye geçtiğimde hayretim azalmak yerine artmış hafif de bulantı ona eşlik eder olmuştu.

Yaşlanmış bir hanım teyzeden, gençken eşiyle arasında 'tutku' olmayışından mütevellit eşini nasıl aldattığını dinlemek...

Bu çirkinliğe tutku arayışı kılıfının giydirilmesi, yaşlı bir kadından mı evli bir kadından mı dinlediğim için bu kadar rahatsız ediciydi bilmiyorum...

Hadisenin yaşandığı esnada sineklerden dahi hiç ses çıkmamasını sineklerin uyuma ihtimaline yoruyordu hanımefendi. Lakin bana kalırsa sinekler bile utanmıştı bu ihanetten ve o yüzden terk etmişlerdi mekânı.

Bunca iç karartıcı kadın erkek öyküsünden sonra daha masumca bir kapıya geldim diye hafif ferahlamıştım. Ayrılık, bu öykülerde de peşimi bırakmıyordu fakat farklı boyutlarıyla karşıma çıkmıştı.

Bu seferki problem ise ilimden, okuldan ayrılışın Kurban-Kurban Bayramı teması üzerine kurulmasıydı.

Özü ve manası itibarıyla yakınlık, yaklaşmak ve gönüllü bir feda etme eylemiydi kurban. Ancak zoraki bir ayrılış ve heba ediliş ile özdeşleştirilerek sunulmuştu bize.

Gönlüme dokunacak hikâyeler aramaya devam ettim. Saplantılı, aldatmalı, bir seven çok sevilen, çok seven bir sevilenli adına aşk diyemediğim garip insan ilişkileri içerisinden geçerek sona varabildim.

Kurgu ve içeriği göz ardı edecek olursak Serpil Hanım'ın akıcı bir üslubu, güzel benzetmeleri olduğunu söyleyebilirim. Ancak vaat edilenin aksine, hayat ve aşk algımın tamamen dışında ve düşlerimi süsleyecek değil belki kâbuslarımı işgal edecek öyküler okumuş oldum yazarın kaleminden.

Sinekler de Uyur

Serpil Tuncer

Metamorfoz Yayıncılık

2019

143 sf