Sosyolojik Yöntemin Temelleri ‘Yöntemi Bulmak’, Düşünce, Misafir Köşesi

Sosyolojik Yöntemin Temelleri ‘Yöntemi Bulmak’ yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Sosyolojik Yöntemin Temelleri ‘Yöntemi Bulmak’

06.01.2016 09:00 - Misafir Köşesi
Sosyolojik Yöntemin Temelleri ‘Yöntemi Bulmak’

Muhammet Güzel, Kitaphaber için kaleme aldı...

Sosyal bilimlerde çok büyük bir sorun olan durum yöntem krizidir. Araştırmacı hangi yöntemi kullanacak, hangi yöntem araştırmanın sonucunda sosyal bilimlere bir sonuç kazandıracak sorusu büyük bir sorundur.

Yöntemi Bulmak isimli eser, yöntemi bulmanın felsefe ile başlayacağını belirtmektedir. Bundan şu anlaşılıyor ki insan bilimleri ile felsefe arasındaki ilişkilerin sergilenmesi için felsefenin 'ne ' olduğunun açıklanması gerekmektedir. Yöntemin felsefe bakımından tanımı ise mantığı içermektedir ve mantık soyut bir işlemdir. Burada soyut tasvirden somut bir hale dönüşümü ise yöntem çerçevesinde olmaktadır. Burada somut tasviri, bir felsefi anlayışın araştırma konusu önünde bir plan boyutunu kazanmasıdır.

Sosyal bilim olan sosyoloji de deneysel bir araştırma yapmaya, varsayımlardan hareket etmeye itilmektedir. Sosyoloji nitel ve nicel araştırma tekniklerinden yararlanarak hem tahmin hem de bilimsel kesin bilgilerden yararlanmaktadır. Burada temel sorun ise yöntem krizidir.

Yöntem Bilimin Temelidir

Yöntem, bilimin temelidir. Toplumsal bilimlerde, bilimsel araştırma yapmak, toplumsal gerçeğin ya da insan olaylarının özünü bulmaya çalışmak demektir. Burada karşımıza hem gerçeğin hem de yöntemin konusu çıkmaktadır. Felsefe ise bilimin teminatı ve özü olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal bir gerçeği, bir insan olgusu araştırılırken, yönteme konulan sınırlar geçeğin özünü kapsıyor mu, kapsamıyor mu, asıl ve temel soru bu kadar açık ve nettir. Kısacası yöntemin özü felsefi inançtır. Burada felsefenin yöntem için görevleri nelerdir sorunun kısaca cevaplarını sunmak eserimizin boyutunu açıklığa kavuşturmaya fayda sağlayacaktır.

Felsefe bakımından yöntem; bir ön ayaktır, bir tabandır. Burada Ergun, bizlere felsefenin gelişimi ile bilimsel yöntemlerin de gelişeceğini belirtmektedir. Felsefe bakımından yöntemden söz etmezsek bilimsel bir yöntemden söz etmek zordur. Lakin bilimsel yöntem bilimin temelidir gerçeği sunulurken bilim için bilimsel yöntemin yetersizliği görünmektedir. Ergun, yöntem konusunu Türkiye ekseninde açıklamaya çalışmaktadır. Burada ise belli başlı sosyologlar, araştırmacı yazarlar hem eleştirmiş hem de onları eleştiren yazarların görüşlerini bizlere sunmaktadır.

TÜRKİYE DE YÖNTEM DENİNCE

Türkiye'de eleştirdiği sosyologlar arsında karşımıza ilk olarak Emre Kongar çıkmaktadır. Kongar'ı ağır bir eleştiri topuna tutmuş olan Ergun, bizlere sosyologlar hakkında farklı bakış açılarını sunmaktadır.

Kongar hakkındaki söylemleri aynen şöyledir; "Bilgi üretimine dönük yöntem, bilimsel yöntem tektir; Pozitif bilimlerin deneysel yöntemi. Toplumbilim de pozitif bir bilim olduğuna göre, o da, bilgi üretmek için, gözlem, varsayım, deney, genelleme aşamalarından geçen bu tümevarımcı yöntemi kullanır. Kullanmak zorundadır da." Burada açık bir şekilde Kongar hakkında görüşlerini ortaya koymaktadır. Toplumbilimi de pozitif bir bilimdir anlayışını benimseyen Kongar'ı Ergun, ağır bir şekilde eleştirmekte ve bunun yanlışlığını ortaya koymaktadır.

Ergun, bu anlayışla sosyolojinin içinin boşaltıldığını ifade etmekte, sosyolojinin özünün den uzaklaştırıldığının bir göstergesi olarak bizlere sunmaktadır. Burada yazarımız sosyolojinin artık yalnız bir pozitif bilim olmadığını belirtmekte ve sadece deney yapılarak açıklanan olay ve olguların bilimi olmadığını belirtmektedir. Sosyolojide açıklama yapabilmek için düşünmek zorunlu ve düşünmek için de yöntem zorunludur. Kongar, 'olayı mekanik yazımdan çıkarıp' organik yorumun kucağına sosyolojiyi atmıştır. Bu ise işlevsel bir gerçekliği saymak büyük hatanın göstergesidir.

Ergun, Türkiye 'den bir örnek yaklaşım olarak Hilmi Yavuz' u işlemektedir. Yavuz ise genel olarak tümevarımın vazgeçilmez bir yöntem olduğunu ifade etmiştir. Gerçeğin üzerinde duran ve özünü araştıran bir yöntem olduğunu ifade etmiştir. Temel ve genel yöntemi bilimsel bir yöntem olduğunu ifade etmektedir. Burada bilimsel bir yöntemi tümevarım ve tümdengelim ile karşılıklı ilişki açıklamakta ve gerekli olduğunu ifade etmektedir. Özetle yine felsefi tümdengelim inancına bağlı olan bilim adamı, bilimsel eğilimini, diyalektik yöntemde göstermiş olur. Bilim adamı seçtiği konuyu diyalektik yöntemiyle araştırır. Burada yöntemin, uygulanacak olan bir mantık ve uygulamalı akıl yürütme olduğunu ifade etmektedir.

Yalçın Küçük, Mübeccel Kıray hakkında da bazı eleştireler yapmaktadır. Kıray'ın toplumsal yapı kavramını içinde eritmekte olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla toplumsal yapı kavramını yok etmektedir.

Doğan Ergun, Ş.Mardin'in çalışmalarını da eleştirmektedir. Bireyci bir anlayışı benimsediğini, mekanik psikoloji ekseninde sosyolojiyi temellendirdiğini ifade etmektedir. Sosyolojiyi bireysel sosyoloji içinde eriteceğini ifade etmektedir.

Batının Her Yöntem Dediği, Yöntem Midir?

Ergun, Poper'ın deneme ve yanılma yöntemini de eleştirmektedir. Onun bir yöntem değil de teknik olduğunu ifade etmektedir. Poper; yöntemi araştırmadan bulmak istediğini belirtmektedir. Ergun; Poper'ın bilimde evrime, yani bilimsel bilginin evrimine karşı olduğunu belirtmektedir. Onun amacı bilimsel değil, siyasaldır demektedir. Poper'da bilimsel araştırma, açıklama amaçlı değil, tasvir amaçlıdır. Bilimin doğrulanabilir olması değil yanlışlaşması önemlidir.

Burada bir diğer araştırmacı olarak Thomas Khun karşımıza çıkmaktadır. Khun ise bir modelci olarak karşımıza sunmaktadır. Dilin bilime dönüşünde paradigma kavramı ile dönüşmektedir. Dil toplumun kabuğunu açmaktadır; toplum dili kullanarak, dilin gerçekleşmesini sağladığını ifade etmektedir. Paradigmalar geçici bir anayasadır, çünkü bunalımdan sonra yenilenir.

Sonuç Veya Türkiye'de Felsefe Ve Yöntem

Türkiye'de toplumsal bilimlerin durumundan önce felsefesizlik sorunudur. Felsefe toplumsal bilimlerin dayandığı bir düşünce zeminidir. Felsefe her dönemde bir ideolojik aygıt olarak görülmüş ve felsefeye fazla önem verilmemiştir. Yöntemin temeli ve araştırmalarda 'ne' soruna aranan cevaptır. Felsefeye verilen önem artıkça yöntem problemi ortada kalkacaktır.

Sonuç olarak eser ilk olarak yöntem sorunu ele alınmakta ve felsefenin eksikliği sonucuna varılmaktadır. Ergun, eserde tümdengelim ve tümevarım yönteminin birlikte kullanılması gerektiğini ifade etmektedir. Sosyolojide önemli isimlerin farklı bakış açılarını yakalamak ve yöntem sorunun temeline inmek isteyen birçok kişiye güzel ufuklar sunacaktır.

Doğan Ergun
Yöntemi Bulmak
İmge Kitapevi Yayınları


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 06.01.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 12.05.2022 00:22
3074

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1201 yazı bulunmaktadır.