Starbul İle Olası Geleceğe Bakış
Kitaplar, okurlarıyla olaylar arasında bağ oluşturan duygulara odaklı konularıyla yaşama öngörü kazandırmaktadır. Öngörü, yaşam örgüsünü öğrenme yolumuzu belirleme seçeneklerimizi zenginleştiren; sezilerimizle geleceğimizi inşa edebilmemize katkı sağlamaktadır. Duyguları, ilgi duyduğu alanlarda geliştirmektedir. Okuru, subluminal ifade gücü kazanmaya odaklayan kitaplar aynı zamanda geleceğe kuracağı bağı güçlendirecektir. İnsanın gelecekte neler olacağına dair arayışında olabileceklere farklı bir bakış açısıyla zenginlik sunan Süleyman Sönmez eseri Starbul ile okura geleceğin en olası halini yaşatmaktadır. Dünyanın geleceğini hayat görüşü, kültür, inanç, yaşam tarzıyla birbirine bağlı bireylerden postmodern bir toplumu Starbul’da oluşturmaktadır. Kitap Birinci Baskısını: Temmuz 2020 de yapmıştır.
Süleyman Sönmez, 1973 yılında İstanbul’da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. “İkiden Üçe: Çemberin Öyküsü-İkinci Boyut Efsanesi” adlı hikâye kitabı, Türkiye’nin en çok indirilen dördüncü e-kitabı oldu. On beş yıl boyunca kültür, sanat, teknoloji, eğitim konularında makaleler yazdığı “Güneşin Tam İçinde” adlı web sitesi Türkiye’nin en iyi kültür sanat blogu seçildi. Eğitim Teknolojileri uzmanı ve öğretmen olarak çeşitli eğitim kurumlarında çalıştı. İnsan olma macerasına, eşi kızıyla birlikte büyüyerek, sevgiyle öğrenerek devam ediyor. Youtube, Spotify ve iTunes podcast kanallarında hikâyelerini seslendiriyor.
İnsanların sesleri, yüzleri, hayatları, gülüşleri, hikayeleri yani Humanetey’in kopyasını Yıldız Zeka tüm bilgiyi saklamayı başarmaktadır. Dünya, uzaya yaşamdeneyim tohumlarını yolluyordu. Kaos ve acılarla dolu yıllar sonrası İstanbul’un “her şeyden sonra” savaşlar, virüs salgınları, depremler, fırtınalar, isyanlar, toplu delilikler ardından insanlığın Yeni Çağı başlamaktadır. Yüzyıl sonrası teknolojik ve kompleks düşünülerek kurgulanan birçok değişimin ve icadın yüzyıla kalmadan hayata gireceğine hazırlanmaktayız.
Uzay asansörü, dünya çapında çok yönlü bilim insanı, robotlar, yapay zekâlara devredilmiş yönetimler ile kurulan ütopya ile kurgulanmıştır. Bu günkünden farklı, entegre bir dünya toplumu ve teknolojiyle ters düştüğü için tecrit edilmiş insanların birlikte yaşadığı, ülkeler arasındaki fırsat eşitsizliklerinin azaldığı, büyük dünya savaşı sonrası birleşmek zorunda kalan bir gezegen aktarılmaktadır.
Otonom araçlar ve hukuk, yapay zekânın geçeceği aşamalar, genetik değişiklikler, elektronik savaş teknolojileri, veriyi saklayıp işleme, hafızanın yeniden yazılması, küresel iklim değişikliğiyle değişen kıyı şeritleri, robotlaşma, Kutsal Kitaplar, kuantum fiziği gibi daha birçok kunuda kaydedilen gelişmeler doğrultusunda geleceğin akıl almaz anlatımı hayale sığmamaktadır.
Beyinlere çip yerleştirildiğinde kaybedilen kontrol yeteneğiyle yaşam nasıl olacak? İnsanlara kendi iç sesleri kadar yakın olan “Fısıltı” adlı yapay zekâ ile neler yapabilinmektedir. Yaşanan her şeyin deneyim olarak yüklendiği yeni sosyal medya “Humanetey”, nasıl bağlar kurmamızı sağlamaktadır. Ana karekter Zeynep, yüzyılın sonundaki dünyada, bugünkünden çok farklı bir İstanbul’da yaşayan genç bir annedir. Hayatı beklenmedik bir kazayla paramparça olur. Suçluları aramak için çıktığı yolda, karşılaştığı sıra dışı insanları ve olayları çözdükçe büyük bir bulmacanın içinde olduğunu fark eder. İstanbulun son taksicisi, “Yüz Bin Drone Savaşı” kahramanı yüzbaşı, ölümün ötesini gören ressam, Mesih’i arayan hacker, ünlü bir yıldız, robotların camisinden bir imam, yükseltilmiş insanlar, geleceği şekillendiren bilim insanı ve binbir yüzlü katilden oluşan bir birinde farklı karakterler ile gireceği maceranın okur üzerinde bırakacağı çarpıcı olayların gizemi ile geleceğin sırları aralanmaktadır.. İstanbul’un dev gökdelenlerinde, su ve yer altı kentlerinde, Serbest Bölge’de alacağınız esrarengiz yol; tümünün yaşamlarını bağlayan yüzyıllık olaylar örgüsü sökülmektedir.
Zeynep, çocuklarıyla bindiği otobüsün kaza yapması sonucunda çocuklarını, kaybetmenin acısıyla dünyaya tutunur. Her şeyin sebebi Eymen Bey, zeki olması ölecek olmasına mani olmayacaktır. Vücut içerisine organ gibi yerleştirilen fısıltı işlemcisiyle kontrol edilmesini devre dışı bırakabilirse Zeynep, çocuklarının katilini öldürecekti. Fısıltı, insan beyninin kendi anılarına erişimini kolaylaştırır, hafıza gücünü artırır, bilgi ihtiyacını karşılamak için kuantum bilgisayar ve yapay zeka ağlarında sorgulama yapabilir, bilgiyi anı olarak depolar ve telapatiyi gerçekleştirmekteydi. Nörakrasi yönetim sistemi ile Dünya Süper Yapay Zekâ Başkanı ile yeni sürüm fonksiyonlarla güncellenerek yönetiliyordu Zeynep ve Starbul.
İstanbul Yüz Bin Drone Saldırısı altındaydı Mercan Yüzbaşının durum değerlendirmesinin sonucu düşmanın yenilmesi mümkün değildi. Dünyanın Serbest Bölgeler’inde vahşi, acımasız, kaynakları kısıtlı, duvarlarla çevrili, büyük birer açık cezaevi gibi yaşam sürülüyordu. İstanbul, binlerce yıl eşsiz bir cazibe noktası oldu. Kıtaların ortasında batının ve doğunun birbirine karıştığı, bambaşka bir güzelliğin harmanlandığı insanların daima gözdesi oldu. Yaşadığı yere iyi davranmayışının sonuçlarından da kaçınılamayacağını anlayan insanlığın Yeni Çağı ürkütücü olmaktadır. Her insan yol göstericilere inanarak bilim ve teknolojinin kaçınılmaz sonuçlarına teslim olmaktadır. Başka bir gezende yeni bir yaşam umudu olacağını kim bilebilir. İnsan kaybetmeden önce ne büyük bir mutluluğun içinde olduğunu gerçekten bilebilir miyidi?
Starbul
Süleyman Sönmez
Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık
409 sayfa
Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 28.12.2020 09:00 - Güncelleme Tarihi: 12.12.2020 22:05