Şu Saatte Orada Mıydın? - Bilal Sami Gökdemir, Edebiyat, Misafir Köşesi

Şu Saatte Orada Mıydın? - Bilal Sami Gökdemir yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Şu Saatte Orada Mıydın? - Bilal Sami Gökdemir

27.04.2012 13:59 - Misafir Köşesi
Şu Saatte Orada Mıydın? - Bilal Sami Gökdemir

Meryem Betül Altuntaş, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

"Demek buraya baktın." Bakmış mıyım? Bakmışım. "Ama burası "orası" değil." Neresi madem? "Peki, söyle o zaman... Şu saatte orada olmak ister miydin?!" E, evet. " Evet mi? Peki, bunu sen istedin..!" Haydaa.. ee? " Şimdi birkaç adam düşün.."

Pek ala.. "Ya da neyse neyse! Düşünme!." İyi madem. " Bir ada hayal et.." Hmm.. Sık ağaçlarla kaplı metruk bir ada.. "Yok, yok! Unut, gitsin!" Unut mu, gitsin mi? Neden? "Ne idüğü belirsiz, karmakarışık, yok artık dedirtecek, en afallatıcı birkaç olay say.." Sayayım mı, emin misin? "Dur, dur! Sayma! Dünyada en çok olmak istediğin yeri söyle..." Kabir desem çok mu melankolik olur? "Boşver! 'Orası' kesinlikle orası değil. Uhh.. İyi iyi. "Bir ada.. Bir kaç adam.. Ve esrarengiz olayların envai çeşidi... " İyi ama? "Yok anlaşıldı! Sen bu kitabı okumadan şu saatte orada olup olmadığına asla karar veremeyeceksin!" Hmmm.. "O zaman söyle... Şu saatte orada olmak ister misin?!

Hayy Allah! Rüyamda kitap okumaktan, karşılaştığım herkesi bir kitap karakterine uyarlamaktan, iç sesim 'Kundura' ile garip garip diyaloglardan sonra; şimdi de kitaplarla, kelimelerle düelloya mı başladım?! Bir çok okurun aksine, bendeniz gibi okumaya, kitabı evirip çevirmeden kapak yazısına, yazar biyografisine ve önsöze göz atmadan başlamayanlar için iyi bir arka kapak yazısı...

Arka kapakla atışmayı bırakıp, ön sayfalara geçtiğimde ithaf gözüme çarpıyor: "Bu kitabı yazarken, rüyama teşrif eden merhum Sultan II. Abdülhamit Han'a ithafen..."

II. Abdülhamit, çok sevdiğim padişahlardan... Bilir misiniz? İlmi siyaseti, dehası, yıkılmaya yüz tutmuş devletin bekası için yaptıkları, teşkilatı mahsusa'sının da dışında, Sultanın dikkate şâyan bir yönü daha vardır. "Polisiye roman tutkunu olması."

20 bin kitaplık kütüphanesinde 600 civarında, geneli Fransızcadan çeviri polisiye romanı vardı. Akşamları paravanın arkasından esvapçı başısı ve süt kardeşi İsmet beye okuturdu. Görüyoruz ki, Bilal Bey'in gözünde de belli bir değere hâiz Padişah, polisiye tutkusundan halâ vazgeçmemiş ve polisiye yazarının rüyasına teşrif ederek onu onurlandırmış...

Diyebiliriz ki, edebiyat alanında aşılması en kolay tepe "roman yazma tepesi" olarak görünür. Halbuki bunun; okura sunulan kurgu örgüsü, yaratıcılığı, orjinal klişeleri kullanıp, klişeleri orjinal gibi göstermekten uzak durulması, hikayede kopukluktan, mantık hatalarından kaçınılması gibi bir çok önemli faktörü vardır. Roman dalında, -sanırım isim benzerliğinden kaynaklanan- "romantizm" temalı kurgular en çok yaygın olanıdır. Romantizm ile romanın alakalı olduğu kadar, romantizm ile romatizmanın da alakası vardır. En basitinden çağrışım alakası... Ama yeri burası değil, geçelim. Ha, demem o ki, yazarın yazarlığa cinayet romanı ile başlaması iyi bir başlangıç, bence..

Yalnız, yazarın -kitabında yazmayan- biyografisinde; "Şiir okur, cinayet romanı yazar." açıklamasındaki paradoksu çözmeyi size bıraktık..Kitabın hikayesi beş arkadaşın bir adaya tatile gelişiyle başlıyor... Hı, aslına bakarsanız kitap da bir adada yazılmış zaten. "Kitabı adada yazmaya başladım, ertesi sene tekrar aynı adaya, aynı pansiyona giderek tamamladım." demişti bize yazar..

Kitaba dönersek: gençleri beş buçuk saat süren yolculukları sonunda, yerleşecekleri Shelter Pansiyonu'nu babasıyla birlikte işleten Nancy karşılıyor. Elli metrelik bir yürüyüşün sonunda iki katlı, kalebodur kaplı eski pansiyona yerleşip, kahvaltının ardından köyü keşfe çıkıyorlar.

Pansiyonun sahibi Samuel Drake'ın içki teklifine hayır diyorlar. Çünkü aralarında Amin Müslüman... Filistinli.. O yanlarındayken kullanmıyorlar. Balık partisine Jack'in (hani şu adanın en önemli ve daimi müşterilerinden Terry Walker'ın yeğeni) itirazları, yüzme seansları, Amin'in kahvaltıya yaptığı felafelin kokusu, Bill'in polisiye roman okuma tutkusu ve masum yüzlü Edwin'ın gezme tutkusu ile dolu dolu geçen iki günün ardından, üçüncü ve son gün Bill kahvaltıya kalkmıyor. Uyandırmaya giden Jack, Bill'i boğazında kemer ile boğulmuş olarak buluyor.

O gün dönüş feribotunu kaçıran dedektif Murat Poyraz, olaya mecburen müdahil oluyor. Cevaplanması gereken sorular var. Adaya hepsi şort, haşama ve kapri ile geldiklerine göre, Bill'in kemeri orada ne arıyor? Jack'in dediği gibi bu bir intihar mı? Ama intihar edecek adam asmak ve atlamak yerine kendini boğmayı neden tercih etsin? Peki ya Bill'in okuduğu romanın son sayfası neden yırtık? "Agatha Christie'nin Elmayı kim ısırdı" kitabının yırtılan son sayfasında roman karakterinin intihar ediyor olması bir ipucu mu, göz boyama mı? Kayıp sayfa Bill'in yatağının altında ne arıyordu? Murat bu sorulara yanıt ararken, gençlerle tek tek konuşuyor. Martin'in soğukkanlılığı, Edwin'in dedektife sürekli bir yardım etme çabası içinde olması, Amin'in evi terkedip, tepeye kaçışı Murat'ın dikkatinden kaçmıyor.

Dedektif Murat, Amin'in yolculuğa çıkmadan önce Bill'de kaldığını, son zamanlarda aralarının biraz soğuk olduğunu ve en son yine tartıştıklarını öğrenince, katilin evden biri olma ihtimali üzerine yoğunlaşıyor. Çünkü Bill pencereleri sıkı sıkı kapatmadan uyuyamayacak kadar korkak ve dikkatli biriydi. Her ne kadar penceresi açık halde bulunsa da, bütün ipuçları bunu gösteriyordu.

Ve gerilim romanı vazifesini yapıyor, "gerilme" başlıyor. Evde bir katilin varlığından en çok endişelenen Edwin'in başına neler geldi? Tüm ithamları üzerinde toplayan Amin'e ne oldu?

Kesin gibi gözüken iki teorinin de, gelişmeler yüzünden suya düşmesi... Son sayfalarda tahminden uzak, farklı ve etkileyici bir sonuç...derken; Siz hiç son sayfası yırtılmış bir kitap satın aldınız mı? Bu kitabın son sayfası yırtık! Ve mutlu sonla biten kitapta o son yırtık sayfadaki gizemli katil kim?! İyisi mi, siz okuyun bulun katilin kim olduğunu... Akıcı hikayesi, sağlam kurgusuyla ve delilleri karartılmış gizemli bir kitap... Gerilim romanları sevenler için ideal..

Kitap çıkalı henüz bir ay kadar olmasına rağmen, kapağında "son baskı" yazmasının esprisi, kanlı bir parmak izi ve yazarın fotoğrafını tutan çivilerin koluna denk gelip, kanlı olması gibi bir takım ilginç detaylar da mevcut.. Yazarın, "yazmayı seviyorum" sözünde kastının, başa takılan yazma olmayıp, "yazı yazmak" olduğu ortaya çıkmış...

Güzel kitaptı. Tavsiye ederim...

İyi okumalar!

Şu Saatte Orada Mıydın?
Bilâl Sami Gökdemir
Kent Kitap
272 sayfa


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 27.04.2012 13:59 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 12:04
21.131
Yorumlar
  • Mekanin_prensesi 2012.05.19 08:24

    yaaaaa ben o yırtık sayfada ne yazdığını merak ediyorum lütfen açıklayın yazılanları

  • Hazal-nur 2012.06.06 21:48

    Başından sonuna kadar heyecan dolu bir kitap. Bu kitabın özeti bundan daha güzel yapılmazdı..Emeğinize sağlık hocamm..:)

  • Meryem Betül Altuntaş 2012.10.24 20:55

    Teşekkür ederim, sağolun varolun. Fakat kitabı okumadan son sayfanın esrarı hiç anlaşılmaz.. :)

  • discouses 2013.05.09 13:08

    bende anlamadım ne yazdığıno çıldırcam valla

  • Burcu 2013.05.18 11:54

    Ya ben kitabı okudum ama hala anlamadım neden yırtık olduğunu,bağlayamadım olayı :)

  • büşra 2014.05.02 17:36

    bence bizim düşünme gücümüzü geliştirmek için son sayfayı yırttı.bu arada bilàl sami gökdemir bugün bizim lisedeydi!..yarında kitap fuarımızda olacak!..

  • büşra 2014.05.02 17:38

    bence sen onun açıklanmasını çok beklersin

  • büşra 2014.05.02 17:40

    bencede kitap okunmadan son sayfası anlaşılmaz.sana katılıyorum!..

  • Rüveyda Zor 2016.01.30 19:44

    son sayfasını çok merak ediyorum lütfen yayınlayın

  • Güzide Fatma Uzun 2016.03.14 19:23

    kitabı okudum, bir harikaydı fakat son sayfası neden yırtık anlamadım. bunu anlayamadığım için de kitabın vermiş olduğu doygunluk hissine ulaşamadım. Rica etsem açıklar mısınız?

  • Deniz 2016.05.10 20:57

    bu kitabi son sayfası neden yırtık hala okumadım ama çok merak ediyorum bunu ögreneceğim .güzel kitab olduguna eminim

  • Beyza 2017.02.01 22:13

    Ben o yırtık sayfayı buldum katilde buldum

  • Hüseyin Beyazıt 2017.09.17 21:56

    Bence katil CHRİS WİLLİNGTON

  • Zeynep Sap 2018.01.07 13:47

    Okudum kitabi ama anlamadim Son sayfasi Neden yirtik anladigim seyler bill bilal sami gokdemir

  • Gamze 2019.12.30 00:51

    Çok güzel bir kitapdı. Sonucunu çok merak ediyorum.

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1201 yazı bulunmaktadır.