Şuara'ydı en sevdiğim kelime/beni şiire böldü All, Söyleşi, Misafir Köşesi

Şuara'ydı en sevdiğim kelime/beni şiire böldü Allah yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyab

Şuara'ydı en sevdiğim kelime/beni şiire böldü Allah

17.07.2013 12:30 - Misafir Köşesi
Şuara'ydı en sevdiğim kelime/beni şiire böldü Allah

Şeniz Ayaz, kitaphaber okurları için Cengizhan Konuş ile söyleşti...

Genç kalemlerden dedik. Kaç yıldır yazıyorsunuz ve yazma düşüncesi siz de nasıl oluştu?

Yaklaşık 9 senedir yazıyorum. Yazma düşüncesi elbette okumayla gelen bir şey. Çocukluktan beri okumaya meraklıydım, elime ne geçerse okuyordum. Ortaokula geçtiğimde sözlüğe merak sarmıştım, sözlük okuyordum. Sonra abimin yazdığı şiirlere merak sardım, acaba ben de yazabilir miyim dedim. O şekilde yazmaya başladım.

Okurlarımızın merak ettiği sorulardan biri hangi tür/türler üzerine yazmaktasınız?

Yazmaya ilk başladığım sıralarda, yazmaya hevesli insanların çoğu gibi, şiir yazıyordum. Sonra deneme türüne merak sardım. İnsanların yüzüne bakınca içimde hikâyelerin dolaştığını fark edince öykü yazmaya başladım. Şimdi ise şiire tekrar dönüş yaptım. Öyküyle şiiri bir arada götürüyorum bu aralar.

Sizin dünyanızdaki şiir nedir, şair kimdir?

Benim dünyamda şiir Cemal Süreya'nın deyimiyle, ''karşı çıkma sanatıdır''. Çünkü şiir muhaliftir. Sıradanlığı sevmez. Bir şeylerin karşısında durmalıdır. Şair, düzenin adamı olmayan kişidir. Çünkü şairin ağrıları vardır. Derdi olmayan yazamaz. Şair derdi olan kişidir benim dünyamda.

Bize "kitap"ları anlatır mısınız?

Kitaplar, hayatı okumanın bir şekli benim için. Kitaplar yazan insanların beslenme şeklidir. Cemil Meriç'in yaptığı gibi yapıyorum çoğu zaman; kitaplara kaçıyorum. Zannedildiği gibi biz yazan insanlar yalnız değiliz ama yalnızlıktan beslendiğimiz bir gerçek. Kendi içime dönüyorum, işte kitaplar içime dönüşümde en kestirme yol. Değil mi ki, Efendimiz'in bile bize bıraktığı şeyler arasında en başta geleni Kuran-ı Mübin. Ben ''Oku!'' emrinin sorumluluğuyla yapmaya çalışıyorum okumalarımı. Kitaplar onun için var benim dünyamda.

Son dönemlerde (tabi bu benim bakış açımla) eline kalemi alan ancak kalemi tutmayı bilmeyen çok kişi var. Son dönemde yazılıp çizilenleri genç bir yazar/şair olarak nasıl değerlendirirsiniz?

Kahramanmaraş'ta bir deyim vardır. ''Seksen kapıya doksan değnek çalmak''. Bu deyim aslında her şeyi özetliyor. Seksen kapıya doksan değnek çalsanız yüz tane şair çıkar karşınıza bu ülkede. Çünkü yapı itibariyle duygusal insanlarız. Sosyal medya gibi teknolojik faaliyetlerin gelişimiyle birlikte insanların ''kendini gösterme'' isteği gün yüzüne iyice çıkmaya başladı. Göz önünde olma duygusu tabiri caizse tavan yaptı herkesin kolayca görebileceği böyle bir dünyanın varlığı sonucunda. Maalesef, sizin de dediğiniz gibi eline kalemi alana ama kalemi tutmayı bilmeyen çok insan var. Çok şükür ki, kasanın içindeki çürük elmayla sağlam elma nasıl hemen fark ediliyorsa bu da öyle fark edilir. Okuyucuya bırakmak en iyisi.

Sizi etkileyen düşünce dünyanızı şekillendiren herhangi bir yazar-şair-kitap-şiir var mıdır?

Düşünce dünyamı etkileyen birçok yazar-şair-kitap-şiir var. Düşünce dünyamı şekillendiren, ufkumu genişleten insanlara birkaç örnek vermek gerekirse, Necip Fazıl, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Salih Mirzabeyoğlu, İsmet Özel, Rasim Özdenören, Dostoyevski, Sezai Karakoç, Hüseyin Su, Duran Boz gibi insanları zikredebilirim. İdeolocya Örgüsü, Yaşamak, İmkânsız Öyküler, Suç ve Ceza, Sana Gül Vadetmedim gibi kitapları beni etkileyen kitaplara örnek verebilirim. Şiir o kadar çok ki, hangi birini sayacağımı bilmiyorum ama birkaç tane örnek verebilirim. Bunlar arasında Necip Fazıl'ın Sakarya, Sezai Karakoç'un Köşe, Cahit Zarifoğ'nun Mavi Gök Orda mı, Ali Emre'nin Yüzümüzü Yapıştırarak Göğün Yanaklarınaşiiri bunlara örnek.

Yazdıklarınıza dönüp baktığınızda işte en çok sevdiğim dizeler veya yazdığım zamanı unutamadığım dediğiniz (bizimle paylaşmak kaydıylaJ) bir şiiriniz var mıdır?

Her şair/yazar için bu tür anlar yahut dizeler muhakkak vardır. Unutmamak gerekir ki, bir şairin/yazarın yazdığı en son şey onu diri tutan şeydir. Ama elbette anısı baskın çıkan dizeler, şiirler muhakkak vardır. Benim en çok sevdiğim dizem en son yazdığım şiirde geçen bir dize: ''şuara'ydı en sevdiğim kelime/beni şiire böldü Allah!''

İşin içinde şiir varsa aşkta vardır elbet. Cengizhan Konuş'ta aşk nedir, kimdir?

Aşk benim için bir sürü duygudan müteşekkil bir şey. Merhamet, şefkat, kıskançlık, bencillik, haset, diğerkâmlık vb. gibi. Dünya üstünde buna örnek gösterilecek başka bir şey daha yok. İçinde hem güzelliği hem de çirkinliği barındırması bakımından aşk biriciktir. Aşkı güzelliğiyle yaşarsanız Hz. Hatice'nin soyluluğunu temaşa edeceksiniz. Çirkinliğiyle yani nefsanilikle yaşarsanız Züleyha'nın içinde düştüğü hâli göreceksiniz. Aşkın bir yüzü karanlık bir yüzü aydınlık. Siz neyseniz aşk odur diyebilirim ancak.

Cengizhan Konuş zamanını nasıl değerlendirmekte?

Yazmakla iştigal eden bir insan olarak günümün çoğu okumak ve yazmakla geçiyor doğrusu. Çünkü okumak ve yazmak doymak bilmeyen bir açlık. Yazmadığım yahut okumadığım zamanlar da dost sohbetleri en vazgeçilmezlerimden. Sivas'ta yaşıyorum. Aslen Kahramanmaraşlıyım. Cumhuriyet Üniversitesi'nde öğrenimime devam ediyorum. Dünyanın gailesi bitmiyor vesselam.

Okurlarımız çalışmalarınıza nasıl ulaşabilir ve çalışmalarınızı nerden takip edebilirler?

Okurlarımız çalışmalarımızı facebooktaki Cengizhan Konuş sayfamızdan ve http://cengizhankonus.tumblr.com adresinden takip edebilirler. Onun dışından edebiyat dergilerinde de yazıyorum. Eserlerimiz dergilerde yayımladığında bunun duyurusunu facebook sayfamızdan yapıyoruz zaten.

Tüm yazarlarımıza yönelttiğimiz sorumuz: Bir genç yazar olarak yazmaya ilgi duyan genç yazarlara önerileriniz var mı?

Genç yazarlara bol bol okuma yapmalarını ama okuma yaparken bunu bir sistemle yapmalarını öneriyorum. Her şey okunabilir bu dünyada ama bunun bir sistemi olmazsa bir yarar sağlamaz. İlgi alanları hangi türse ona daha çok ağırlık vermeleri gelişimleri açısından yararlı olacaktır kanaatindeyim. Yazmaya devam etsinler, bu kötü oldu deyip vazgeçmesinler. Unutmasınlar ki, örnek aldıkları şair/yazar insanlar da bir zamanlar kötü yazıyorlardı. Vazgeçmemek lazım. Görmeyi bilsinler. Gören gözle baksınlar. Eşyaya, olaylara, yüzlere, nesnelere hükmedici gözle baksınlar.

Teşekkür ederiz gösterdiğiniz sabrınız için.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 17.07.2013 12:30 - Güncelleme Tarihi: 07.01.2024 21:31
4.405
Yorumlar
  • Kaan Özer 2013.07.17 18:32

    Söyleşinin başında arzuladığım neyse, son cümleye kadar yanılmadım. Sade kalabilmek zordur, bunu taşıyabilmek de öyle.

    Teşekkürler.

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1211 yazı bulunmaktadır.