Şubatta Saklambaç - Zafer Ekin Karabay
67 sayfadan oluşup 29 şiir vardır 3 başlık altında
I.sakladığım
"bir kapının gölgesi düşüyor sabaha, sorma
Kadının başını örtmüş, anlaşılmıyor saçlarının
Sözü ama yüzünden okunuyor bütün öyküsü:
Önce oğlu; o çimentoyu döküyor kalığlara
Usta onu. Sonra kasıklarına öfkesini taşıyan
Kocası ya da acısı tekmelerinin, hem onun
Hem de karnındaki bebeğin"
Şiirin zevk halinden daha akılcılığına dönüştürülen "bir nevi" duygusuz şiir olarak adlandırdığım tarz da şiirlerle karşılaştım bu şiirde. Beni sarmasa da yine de altı çizilecek cümleleri edindim.
II.saklandığım
"yorganın benim içim ayırdığı kuytuda
Resimlerini gösteriyor geceyi bana taşıyan
Rüya: kıyılarıma usulca vuruyor kendisini
Şişeye kapatılmış mektup, suskun ve ıslak
Yanaklarını taşıyor hangi savaşta öldüğünü
Bilmediğim askerin ve ben daktilonun
Kayıp tuşunu arıyorum; benimle eksilen yanını
Tamamlamak için senin."
Kitabın tüm bölümlerinde hakim olan bir dil var. Başta nasıl başlanmışsa öylece devam ediyor. Başta okuduğumuz şiirler aynı biçimde dizilen sözlerle kendini tamamlayan bir yapıya sahip.
Her bölüm başka bir şairin dizeleriyle başlıyor. Bu da ne kadar iyi bir şey bilmiyorum ama şiiri lekeliyor ve başka bir şairin gölgesi altına sokuyor yazılanları.
III.saklı
"sobeledim, saklandığım saydam düşlerin
Ardında. Sunacak başka şeyim yoktu…"
Yazana teşekkürler.
Arkadaş Z. Özger Şiir Ödüllü 2000
Şubatta Saklambaç
Zafer Ekin Karabay
Mayıs Yayınları
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 15.02.2011 18:34 - Güncelleme Tarihi: 23.11.2021 14:42