Sünnet: Yeni Bir Usûl Denemesi - Ahmet Keleş
Kitap, "Yeni bir sünnet anlayışı mümkün müdür?" sorusuna cevap arayıp, müellif tarafından yeni bir sünnet algısının mümkün ve gerekli olduğu tezi okuyucuya sunuluyor.
Sünnetin kavramsal anlamda değerlendirilmesi ile birlikte, paradigmalaşma süreci ve semantiği üzerine ilişki kurulmaya çalışılmıştır.
Eseri mukaddimesinde, sahabenin sünnet algısı üzerinden, sünnetin şekil olmaktan ziyade ruh ve muhteviyat olarak ele alınması gerektiği ve çağımıza bu şekilde taşınması gerektiği fikri öne sürülüyor. Burada şunu ifade etmek gerekir, müellifin bahsettiği şekilde, sahabe sadece sünnetin ruh ve muhtevasını almamıştır, aynı zamanda sünnetin şekilsel yönünü de almıştır. Müellif, sünnetin paradigmalaşma süreci konusunu işlerken örneklemelerde bulunuyor. Sahabenin bu yönü ile sünnetteki bazı uygulamaları yanlış anladığını ifade etmeye çalışıyor. Sünnet konusu ele alınan ilmi eserlerde "sünneti zevaid" diye kavramlaştırılan unsur sünnetin şekli yönüdür. Sahih hadislerde ve sahabe hayatını anlatan eserlerde, sünnetin şekil olarakta sahabe tarafından sahiplenildiği açıkça görülmektedir. Sünnet; hem ruh ve muhteva olarak hem de uygulanabilecek şekilsel yönü ile kabul görmelidir fikrimizi buradan paylaşmış olalım.
Sünnet kavramının semantik yönü derinlemesine ele alınarak, Kur'an'da kullanılan sünnet kavramı aynı pencereden ele alınıyor.
İmam Malik'in El Muvatta'sının, Abbasi halifesi Mansur'un isteği üzerine hazırlandığı bilgisi veriliyor.
İmam Malik'in sünnet algısı üzerine ayrıntılı bilgiler veriliyor. İmam şafii'nin sünnet anlayışı aynı şekilde ayrıntılı olarak veriliyor.
Sünnetin tarihsel ve evrensel boyutu başlığı ikinci bölümün ana başlığı olmuştur. Tarihsellik ve evrensellik kavramları ilk kullanıldıkları dönem ve kişilerin tanımları ve gelişme süreci içindeki anlamları şeklinde iki kategoride verilmiş.
Sünnetin tarihselliği sorununun Türkiye sathında sonradan tartışılan bir konu olduğu, ondan ziyade Kur'an'ın tarihselliği üzerinde tartışmalar olduğu beyan ediliyor. Sünnetin tarihselliği boyutu başlığına geçmeden önce müellif, Kur'an'ın tarihselliği konusunda eleştiri alan görüşleri savunma pozisyonunda cümleler kullanıyor.
Sünnetin evrenselliği yönü kısaca ele alınıp, sünnetin tarihselciliği ve evrenselliği ile ilgili örneklemelere geçiliyor. Müellif, sünnetin tarihsel yönünü savunan fikrin müntesibi gibi cümleler kurup, felsefik açıdan sünnetin tarihselliğini savunduğunu ifade ediyor.
Sünnetin tarihselliği ve evrenselliği ile ilgili örnekler verilirken, Hilalin gözetlenmesi ile ilgili verilen hadise yaklaşım yanlış bir yaklaşımdır. Nedenine gelince; hilali gözetlemek konusu müçtehid ulema tarafından hükmü ifade edilmiş bir konudur. Bu konuda teknolojik gelişmelerin artık gözetleme işleminin yapılmaması için sebep olduğu ifade ediliyor. Sırf müellif değil bu konuda teknolojik unsurları hilalin gözetlenmemesi için sebep sayan bütün güruha şaşırıyorum. Son on sene içinde teknolojik olanaklar ile yapılan hesaplamalar ve hilalin görünmesi arasındaki gün farkı ortada iken, hala nasıl bu fikir savunuluyor anlamıyorum. Hesap yapanlar ya yanlış hesap yapıyorlar yada insanları bilerek yanlış yönlendiriyorlar. Velhasılı hilalin gözetlenmesi konusunda esas olanın gözetlemek olduğunu ifade edelim.
Sünnetin tarihsel unsurları ve evrensel unsurlarının ayırt edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı şekilde yerel unsurlara bağlı sünnetler ile evrensel olan sünnetin de ayırt edilmesi gerektiği üzerinde fikirler beyan ediliyor. Sunulan teklif, mühim bir konuda incelikleri çok fazla olan bir konu. Bu konuda çalışmak yapacak kişilerin ilmin kemalatına vakıf olan zatlar olması gerektiğini hatırlatmış olalım.
Sünnetin yeniden tanımlanması konusu kitabın son bölümünü teşkil etmekte. Çağdaş alimlerin sünnet tanımlamaları veriliyor. Bunlar; Musa Carullah, Fazlurrahman, Mücteba Uğur, Yusuf El Kardavi, Hayri Kırbaşoğlu.
Kitabın son konusu, müellifin yeni sünnet tanımı ile ilgili konu. Bu kısma gelene kadar, ciddi anlamda heyecanlandım. Yeni bir fikir ortaya konulacak, ufkumuz genişleyecek ve düşünce dünyamız yeni bir bilgi ile tanışacak diye beklerken, kekremsi bir burukluk yaşadım. Eserin genelinde ele alınan görüşlerin harmanlanması ile karşı karşıya kalmış olmanın verdiği bir burukluk.
Sünnet konusu ile ilgili olarak, Şafii, maliki ve Hanefi'nin görüşlerini öğrenmek isteyenler, yukarda isimlerini beyan ettiğimiz çağdaş yazarların sünnet algıları hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için, istifade edilebilecek bir eser.
Sünnet: Yeni Bir Usul Denemesi
Ahmet Keleş
İnsan Yayınları
Yazar: Ferhat ÖZBADEM - Yayın Tarihi: 20.04.2011 10:36 - Güncelleme Tarihi: 24.11.2021 17:20
Sünnet ve hadisin makasıd öncelikli anlaşılması, algılanması ve yorumlanması üzerine ve netice olarak da pek tabii olarak yaşanması üzerine kafa yoran ve benzer ve paralel yaklaşım ve yorumları olsa da farklı yönleriyle de dikkat çeken H. Kırbaşoğlu, Şeyh Y. Karadavi, M. Görmez, M. Carullah Bigiyev vs. gibi zevatın eserlerinde cidden dolu ve ilmi usule ve muhakemeye dayanan bilgi ve yorumlar mevcut. Hatta bana Hadisi ve Sünneti ilim olarak sevdiren biraz da Hayri Hoca ve serisidir. Ama modernizmin veya gündem konjonktürünün akliliğine ve yaklaşım tarzına uyum adına bazen şirazenin kaçırıldığı ve usuli esaslara genelde bağlı kalınmaya çalışılsa da bazen bunun gözetilmediği ve hatta indi yaklaşımlara, Kurancılığa ve modern paradigmanın hatırının öncelendiği de söz konusu olabiliyor. Enbiya Yıldırım'ın nispeten daha tutarlı olduğunu söyleyebilirim. Ama bu asla genelleme değildir ve her birinden sağlıklı sünnet bilgi ve bilinci adına çok şey alınabilir, ALINMALIDIR!