Tanrıʼya Ulaşma çabasıyla:PK, Sinema, Misafir Köşesi

Tanrıʼya Ulaşma çabasıyla:PK yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Tanrıʼya Ulaşma çabasıyla:PK

09.08.2017 08:44 - Misafir Köşesi
Tanrıʼya Ulaşma çabasıyla:PK

Betül Süslen, Kitaphaber için kaleme aldı...

Yönetmenliğini Rajkumar Hirani'nin üstlendiği bir Aamir Khan filmi... Gülerken düşündüren, içinde birçok paradoks barındıran Bollywood'un olmazsa olmazı müzikalleri ile eğlendiren bir yapıt Peekay. Yaşadığımız dünyaya bir nebze dışardan bakabilmemizi amaç edinmiş sanki...

Sorgulamadan kabul ettiğimiz dogmatik düşünceleri, batıl dinleri, dini kendi amaçları için kullanan insanları ironik bir bakış açısıyla eleştiren film sosyolojik mesajlar veriyor. Filmi incelemeye başlamadan önce sizler için senaryoyu özetlemek istiyorum:

Film Özeti:

Film, uzak bir gezegenden dünyamıza gelen bir uzaylının Hindistan'daki bir çöle inmesiyle başlıyor. Dünyaya çırılçıplak gelen uzaylının, gezegenindeki insanlarla iletişim kurmasını sağlayan boynuna asılı ufak kontrol kolyesinden başka yanında taşıdığı hiçbir şeyi yoktur ve bırakıldığı yer hakkında da hiçbir bilgisi yoktur. İndirildiği çölde kontrol kolyesini (kumandasını) çaldıran PK; kara kara ne yapacağını düşünürken Hindistan'da başına gelen olaylar, dünyamızı tanıma çabaları ve yaşadığı masum aşk filmimizin konusunu oluşturuyor. Peekay'in (PK) kontrol cihazını bulmak için verdiği mücadele bütün ülkede bir uyanışa vesile oluyor.

Filmi incelediğimizde ilk sahnelerde PK'nın uzay aracından çırılçıplak dünyaya inmesi bizi düşündürüyor... Neden çıplak? Burada verilmek istenen mesaj bambaşka bir gezegenden gelen PK bizim dünyamız hakkında en ufak bir bilgiye sahip değil. Yani tıpkı bir bebek gibi anadan üryan, saf... Dünyaya dair bir bilgisi olmayan PK kocaman açtığı gözleriyle bir mücadeleye başlıyor. İşte tam bu nokta bizleri yaşadığımız dünyaya dışarıdan bakmamızı sağlıyor. Dünya üzerine iner inmez kontrol kolyesini çaldıran PK, daha ilk anlardan itibaren acı gerçeklerle yüzleşmeye başlıyor. Dil bilmeyen, derdini anlatamayan kahramanımız gözlemleyerek, yaşayarak, deneyerek anlamlandırmaya çalışıyor dünyayı... İlk olarak çıplak olması oldukça tepki çeken PK diğer insanlar gibi kıyafet ediniyor. Lakin giyim cinsiyete göre, statik konuma, meslek guruplarına göre değişmekte. Ve kıyafet tarzına göre gördüğü muameleler PK'yi şaşırtıyor. Bu durumdan bihaber olan kahramanımız deneme ve gözlem yoluyla nihayet dünya için uygun giyim tarzına ulaşıyor. Bu kısımda yönetmen bizlere bildiğimiz bir gerçeği hatırlatıyor toplumun cinsiyet, meslek, statik konum olmak üzere ayrıştığını gösteriyor.

Filmin bence en dikkat çekici kısmı, dini inanç çatısı altında dünya üzerinde yaşanan birçok saçmalığa, bidatlara, din tacirlerine değinmesi ve sorgulama penceresini açması... Din kavramı altında insanların nasıl sömürüldüğünü bu kadar güzel anlatan bir yapımla daha önce karşılaşmadım. Sizlerin de belki dikkatini çekecek olan ve sorgulamanıza vesile olacak olan bu kısımlar tarafsız bir bakış açısı ile ekrana yansıtılmaya çalışılmış.

" Hangi Tanrı'ya inanacağız?"

PK çaldırdığı kontrol cihazını ararken aldığı bir cevap neticesiyle Tanrıyı aramaya koyulur. Fakat Hindistan gibi birçok dini inancın yaşandığı bir ülkede bu hiçte kolay değildir... Kimisi için tanrı bir Buda'dır, kimisi için bir inek, kimisine göre ateş... İnsanların Tanrıya ulaşmak için de aracılar kullanması din tacirlerini, dini çıkar haline getirenleri ve daha bir sürü dinde yeri olmayan bidatları ortaya çıkarmıştır. Dini bir sermaye gibi gören insanları sömürmekten başka bir meziyeti olmayan ilahi gurular film kahramanımızın sorgulayıcı tavrı ile karşı karşıya kalınca safsatalarıyla birlikte halk nezdinde değer kaybeder. İşte filmin tam bu kısımları İlahiyat Fakültelerinde, Din Felsefesi derslerinde mutlaka izletilmelidir diye düşünmekten kendimi alamıyorum ve filmden birkaç replik vermek istiyorum:

PK: - Tanrıya ulaşmak için neden hergün inek sütü ile banyo yapayım ki, bunu gerçekten tanrı söylüyor olsa şöyle derdi: '' DELHİ'NİN ARA SOKAKLARINDA HERGÜN BİNLERCE AÇ YATAN ÇOCUK VAR, VERİN O SÜTÜ ONLARA İÇSİNLER BEN NE YAPACAĞIM SÜTÜ Kİ..."

PK: - Sürekli "sadece bir tanrı var." diyorsun. Bense hayır diyorum iki tanrı var. Biri bizi yaratan, Biri de sizlerin yarattığı...

- Bu tanrıyı sen mi yaptın?

+ Evet kendi ellerimle...

- Sen mi tanrıyı yaptın yoksa tanrı seni mi yaptı?

Daha bunlar gibi hafızalara kazınacak sorgulamaya ve araştırmaya itecek yüzlerce replikten bahsedebiliriz. Az öncede belirttiğim gibi ilahiyat fakültesinde okuyan arkadaşlarımızın izlemesini tavsiye ettiğim bu yapım birçok paradoksu içinde barındırıyor...

Filmde dikkat çeken bir başka ayrıntı ise ön yargı... Filmin sonuna doğru öğreneceğimiz bir takım gelişmeler bize ön yargıyı artık terk etmemiz gerektiği mesajını veriyor. Sevgilisi Sarfraz ile ayrı düşen Jaggu son sahnelerde izleyiciye "sorgulamaktan vazgeçme, kulaklarınla duymadığın hiç bir şeye inanma" gibi bir toplumsal mesaj veriyor.

Peki, filmde eleştirilecek bir kısım yok mu? Tabi ki var. PK dünyaya bir uzay mekiği ile geliyor boynunda sinyal gönderebildiği bir kontrol cihazı var lakin dünyadan ses kaydedici büyük bir teyp ve Jaggu'nun sesini kaydettiği yüzlerce kaset götürüyor kendi gezegenine. Uzay mekiği, kontrol cihazları üreten bir gezegen nasıl ses kayıt ya da dinleme cihazı gibi bir şey üretemez. Bir başka eksik nokta ise PK'in geldiği gezegen hakkında bilgi neden yok? İzleyici merak ediyor nasıl bir gezegenden geldi? Neden orada çıplak yaşanıyor? Ya da iletişimleri nasıl dilleri ne? Biraz bilgi lütfen... Bu iki durum havada kalan ve eksik olan kısımlar...

Son olarak değineceğim nokta filmin ve kahramanımızın adı "Peekay (PK)". Dünyaya indiğinde ona dünyalılar tarafından verilen isimdir Peekay. Yabancı olduğu gelenekler, hiç bilmediği dinler hakkında sorduğu sorular karşısında insanlar ona Peekay misin? der... Hindistan'da Peekay içmiş sarhoş anlamına gelir. Kahramanımızın gerçek adı nedir sorusuna gelince bu da yine bir eksiklik olarak eleştiriden nasibini alır. Yazımı filmden bir replik ile bitirmek istiyorum:

"Doğru numara oldukça basit. Bizi yaratan tanrıya inanın, ona güvenin. Kendi yarattığınız sahte tanrıları ise, yok edin..."

YÖNETMEN: Rajkumar Hirani

SENARYO: Rajkumar Hirani, Abhijit Joshi

OYUCULAR: Aamir Khan, Ranbir Kapoor, Anushka Sharma, Boman Irani, Sanjay Dutt

YAPIM: 2014, Hindistan.

TÜR: Dram, Fantastik, Komedi.

IMBD: 8.2


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 09.08.2017 08:44 - Güncelleme Tarihi: 07.01.2024 21:37
13198

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1014 yazı bulunmaktadır.