Tarih ve Siyaset'e Dair
Zaman geçtikçe geriye doğru dönüp, zamana düşülen notları karıştırmak ve bugünden o günlere bakmak insanı farklı bir duygu yoğunluğunun içine bırakıyor. Bir zaman tünelinin içinde geçen yıllara nazar etmek ve tefekkür dünyamıza kavramlar, olaylar ve anlamlar taşıyarak hayata dair yeni bir pencereye sahip olmak; günümüzü ve geçmişi bir bütünlük içerisinde değerlendirmeye kapı aralaması bakımından oldukça büyük önem taşıyor.
Yazarlar bazen yazdıklarını sıkıştırıp röportaj sırasında dudaklarından döküverirler. Bir kitabı birkaç gazete, dergi sayfasına indirip, yazdıklarının ve düşüncelerinin özünü burada okuyucuya sunmak isterler. Esasında amaç merak duygusunu artırmakken, bu vesilesiyle meselenin özüne dair söylenecekleri de bir şekilde söylemiş olurlar.
"Tarih ve siyaset'e dair" adlı eser de tam bu minvalde olgunlaşıp, yıllar öncesinin bir fotoğrafını sunarken, geleceğe dair çizilen yolun, bugünlerde, nasıl yaşandığını görmemiz açısından da ilginç bir profile sahiptir.
Dücane Cündioğlu'nun muhtelif dergi ve gazetelere verdiği, geneli 1998-1999 yılları arasındaki röportajlarını barındıran eser, bir dönemin izini bünyesinde taşıması açısından değerli olduğunu belirtmeliyiz.
28 Şubat'ın ardından gerçekleşen röportajlarda o dönemlerin sancıları, Türkiye'deki İslami duruşun problemleri, bundan sonra yapmamız gerekenlere dair kapsamlı değerlendirmeleri eserde görmek mümkündür. Ayrıca türkçe ezan ve ibadet meselesinin tekrardan gündeme gelmesi bu vesileyle 1932 Ramazan'ında yaşananlarla paralellik arz eden olaylar belli bir sistematik içerisinde açıklanmaktadır.
Buna ek olarak yazarın "bir siyasi proje olarak türkçe ibadet" adlı ve keşf-i kadim adlı eserlerinin çıkış dönemini de kapsayan röportajlar, bu eserlerle ilgili soruları ve yazarın verdiği cevapları da okuyuculara sunmaktadır.
Yine dinin siyasallaşması ve İslam'ın türkleştirilmesi projesi üzerine de soru- cevapların yer aldığı eser, bir ideolojik düşüncenin arka planını sermesi açısından değerli tespitler içermektedir.
Bugün aradan yıllarca zaman geçtikten sonra bile eserin hala canlı ve diri bir şekilde gündemi taşıdığı görülmektedir. Bu durum oyun değişse de arka planda işleyen çarpık zihniyetin sürekli aynı plan çerçevesinde, emelleri uğruna, verdiği mücadeleyi daha net göstermektedir.
Yazar dönemin bir resmini çekmenin de ötesinde, sakat ve problemli zihni tasvir ederek, aynı resmin farklı formlarına şaşırmak yerine, bütüne odaklanarak asıl planı görmemizi istemektedir. Bu amaçla asıl planların yapıldığı daha eski dönemlerden örnek veren yazar, 98-99 yıllarında (ve dahi bugün) aynı planın nasıl yürürlükte olduğunu göstermiş oluyor.
Söyleşiler-2 künyesiyle okurun istifadesine sunulan bu eserin, bir yazar ve düşünürün yıllar öncesinde bıraktığı izlerin, bugün hala sımsıcak yanımıza ilişen ve düşünce dünyamızı zenginleştiren evrenselliği karşısında şaşırmamak elde değil...
Dücane Cündioğlu
Tarih ve Siyaset'e Dair
128 sayfa
Kaknüs Yayınları
Yazar: Mustafa ATALAY - Yayın Tarihi: 13.07.2012 10:25 - Güncelleme Tarihi: 17.11.2021 17:32