Tefsir Kitaplarına Genel Bakış
Tefsir külliyatlara verilen para helal paradır. Ne kadar paraya alınırsa alınsın tefsir külliyatları ucuza alınmıştır. Bir tefsirin yazımında verilen emek ile yayınlanması aşamasında verilen emek düşünüldüğünde tefsir külliyatlarının bedelinin para ile ölçülemeyecek kadar değerli olduğu anlaşılır. Neden tefsir külliyatları ile ilgili bir yazıya direkt işin maddi yönü ile giriş yaptığımı merak edenlere şunu ifade edeyim. Kur'an talebesi olmaya aday olan okurların ilk dönemde en fazla şikâyet ettikleri konu tefsir külliyatlarının çok pahalı olduğu ile ilgilidir. Aslında öyle olmadığını anlatmak için böyle bir giriş yaptım.
Kur'an'ı anlamak, yaşamak ve anlatmak bir müslümanın en öncelikli sorumluluklarındandır. Bu sorumluluğun gereğinin yerine getirilmesi noktasında farklı kişi ve ekollerin farklı yaklaşımları vardır. Bu yaklaşımlar içinde şahsımın tercih ettiği yöntem Kur'an'ın; Arapça-Meal-Tefsir şeklinde okunmasıdır. Sadece Arapça okuyarak, sadece meal okuyarak ya da tefsir okurken Arapçasının okunmamasının Kur'an'ı kamil manada anlamanın önünde engel olduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile Kur'an'ı anlama çabalarında tefsir okuma yönteminin en sıhhatli yol olduğu kanaatindeyim. Kur'an talebeleri ile tefsir külliyatları arasında bir köprü olması temennisi ile bir kısım tefsir külliyatları hakkında bilgi vermek istiyorum.
Tefsir külliyatları ile ilgili bilgi vermeden önce tefsirlerin muhtevasına göre dirayet ve rivayet tefsiri olarak ikiye ayrıldığını ifade edelim. Bununla birlikte farklı kategorilerde ele alınabilecek tefsirler olduğunu beyan edelim. Okuduğumuz kadarı ile hangi tefsirin hangi özelliklere sahip olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Şu hakikati ifade etmemin iyi olacağı kanaatindeyim. Burada kendisi hakkında bilgi vereceğim tefsirlerin hepsini baştan sona okumadığımı beyan etmeliyim. Kur'an'ı anlama çabalarım esnasında başvurduğum tefsirlerdir. Tefsirler ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken kendi görüşlerim ile birlikte tefsirlerin değerlendirmesi sayılabilecek başka zatlarında görüşlerinden istifade ettim.
Ahkam Tefsiri
Müfessiri Muhammed Ali Sabuni'dir. 2 cilttir. Şamil Yayınlarından çıkmıştır. Tercümesini Mazhar Taşkesenlioğlu yapmıştır. Akıcı bir dil ile tercümesi güzel yapılmıştır. Ahkam tefsiri, Mekke Üniversitesi Şeriat fakültesinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Bütün ahkam ayetlerini içerir. Konular bölüm bölüm işleniyor. Ayetlerin nüzul sebepleri veriliyor. Ayetlerdeki hükümler sıra ile verilip, mezheplerin yaklaşımlarına da yer verilmiştir. Hükümler ile ilgili ihtilaflara da değinilmiştir. Ahkam tefsirini ders olarak izlemek/dinlemek isteyenler internet üzerinden Alparslan Kuytul Hocanın derslerini izleyebilir.
Fıkıh alanı ile ilgili ayetleri tefsir eden bilim dalına ve bu dalda yazılan eserlere fıkhi tefsir denilmiştir. Fıkhi tefsirin bir diğer adı da Ahkam tefsiridir. Hüküm ayetlerinin tefsir edildiği tefsir türüdür. İmam Şafii, Tahavi, Cassas ve Ebu Bekir İbnü'l-Arabî el-Cami' li-Ahkâmi'l-Kur'ân, Ali Sayis'in Tefsiru Âyâti'l-Ahkâm, Mehmet Vehbi'nin Ahkâmü'l-Kur'âniyye adlı eserleri bu sahada yazılmış diğer meşhur eserlerdir. İstifade edilebilecek nadir kıymetli eserlerdendir.
Besairul Kuran Tefsiri
Müfessiri Ali Küçük hocadır. Diğer meşhur ismi ile Ali Sağir hoca. 17 cilttir. Sofra Yayınlarından çıkmıştır. Hüner yayınlarından çıkan 20 ciltlik şeklide mevcuttur. Önceleri Ali Küçük Hocanın ders halkalarına yaptığı tefsir derslerinin ses kayıtları şeklinde teşekkül etmiş bir tefsirdir. Ses kasetlerinin kağıda dökülmesi ile tashih ve düzenlemeler ile kitaplaştırılmış bir çalışmadır. Tefsirin ses kasetleri ve cdleri mevcuttur. Birçok tefsirden istifade edilerek hazırlanmış bir tefsirdir. Güncel örnekler ve konular ağırlıkta olan son dönem tefsir çalışmalarındandır. Dirayet tefsiri olarak tanımlanabilecek bir çalışmadır. İstifade edilebilecek bir çalışmadır. Kullandığı dil sade ve anlaşılır bir dildir. Tefsir usul kaidelerinin hemen hepsinin uygulandığı bir çalışmadır.
Büyük Kuran tefsiri
Müfessiri Ali Arslan hocadır. 16 cilttir. Okusan yayıncılıktan çıkmıştır. Rivayet tefsiri kategorisinde bir tefsirdir. İbn Kesir ve Taberi gibi rivayet tefsiri yazan alimlerin eserlerinden birçok alıntı yapılmıştır. Müfessirin kendi ifadesi ile tefsirlerin özeti mahiyetinde bir çalışmadır. Müfessirin istifade ettiği tefsirlerin bir kısmı şunlardır. Taberi tefsiri, İbn Kesir tefsiri, Zamahşeri'nin Keşşaf'ı, Beyzavi tefsiri, Celaleyn tefsiri, F. Razi'nin Tefsirul Kebir'i, Bagavi tefsiri, Alusi tefsiri, Ebu Suud efendi tefsiri, Reşid Rıza'nın Tefsirul Münir'i, Seyyid Kutub'un Fizilali Kuran'ı, İbn Kayyım el Cevzi Tefsiri gibi yaklaşık 37 kaynak eserden istifade edilmiştir.
Ali Arslan Hoca eski Tekirdağ müftüsüdür. Tefsirde yer alan mealler Celaleyn tefsiri ve Beyzavi tefsirinden alınmıştır. Bir anlamda derleme bir tefsir çalışmasıdır. Son ciltte fihriste verilmiştir.
Kuran Yolu/Diyanet tefsiri
Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı, Prof. Dr. İ. Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş'ün içinde olduğu bir komisyon çalışmasıdır. 5 cilttir. Diyanet yayınlarından çıkmıştır. Son dönem tefsir çalışmalarındandır. Her ayetin tefsirini yapmak yerine, mealindekine katkı sağlama esasına göre ve olabildiğince tekrardan kaçınarak tefsir etme yolu tutulmuş, anlaşılır bir dilin kullanılmasına özen gösterilmiştir. Bir anlamda gerekçeli meal tefsir olarak tanımlanabilir. Tefsirde her sure, indiği yer, iniş sırası, nüzulü, adı, meali ve tefsiri başlıklarıyla açıklanmıştır.
Diyanet tefsiri çıktıktan hemen sonra bir kısım itirazlar ve eleştiriler aldı. Bunlardan birkaç tanesi şöyle: "Ehl-i Sünnet'e mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre muta nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır" (İlk baskının ikinci cildi, 32 ile 34'üncü sayfalar) denmesi mutaya izin verildiği yorumlarına yol açtı. Daha da ilginç olanı ise, bu ifadelerin 2. ve 3. baskılarda bulunmaması. Bu arada, sonraki baskılarda muta konusunda değişiklik yapılmasına rağmen ilk baskı da toplatılmadı."
"Eseri kaleme alan dört zattan hiçbiri tefsir profesörü değil. Yani ihtisası tefsir olmayanlara tefsir hazırlama vazifesi verilmiş, onlar da bu eseri 300.000 dolara hazırlamak üzere kabul etmişler. İlk cildi elimize alıyoruz. Tefsir niyetiyle okumaya başlıyoruz. Aman Allah'ım! Tefsir değil sanki Kitab-ı Mukaddes'i, İncil ve Tevrat'ı tanıtma kitabı. "Kitab-ı Mukaddes'te şöyle deniyor, Kitab-ı Mukaddes'te böyle deniyor" diye, sadece Bakara suresinde tam 50 yerde Kitab-ı Mukaddes'e atıf yapılmış. Eğer adına açıklama diyeceksek, bunu da şöyle açıklıyorlar: "İslâmi inançlarla ve ilkelerle çelişmeyen ek bilgiler vermek maksadıyla Kitab-ı Mukaddes'ten de bilgiler aktardık." (Cild 1, XLIII) Yazarlar heyeti aktardıkları bu bilgilerle yetinmeyip ayrıca "daha geniş bilgi için Tevrat'ın falan falan yerine bakın" diyerek okuyucuyu bir de Tevrat'a yönlendiriyor."( Ali Eren- Vakit Gazetesi)
Tefsir okunurken bu eleştirilere dikkat ederek okunması gerektiği kanaatindeyim.
El-Camiu li-Ahkami'l-Kur'an Tefsiri/Kurtubi Tefsiri
Müfessiri İmam Kurtubi'dir. 20 Cilttir. Buruc yayınlarından çıkmıştır. Rivayet tefsiridir. Bununla birlikte ahkam tefsiridir. Kurtubi tefsirinde, ilk önce Kur'an'ı, Kur'an'la izaha çalışır. Ele aldığı konuyla alakalı ayetlere atıflarda bulunur. Sonra hadisleri zikr eder, hadis ile ilgili bolca malumat verir ve yorumlarda bulunur. Sahabe ve tabiinden gelen nakillere yer verir, onların kritiğini yapar.Dilbilgisi yönünü detaylı inceler. Kelimenin yapısını, kendi dönemine kadar kelimenin nasıl kullanıldığını, cümle yapısı içindeki yerini detaylıca inceler. Dil alimlerinin farklı görüşlerini serdeder. Sonra da o kelimeye yüklediği manayı, hükmü dille bağlantılandırır ve kanaatini izhar eder. Çokça Arap şiirinden örnekler verir. Dilin dayanaklarını sağlam bir zemine oturtur.Kurtubi kıraat farklılıklarına da çok yer verir ve her bir mezhebin delillerini de açıklar. Fıkhi bir meseleyi açıklarken tafsilatlı açıklamalarda bulunur. Ayetten çıkan fıkhi hükümleri maddeler halinde zikreder. Sadece bağlı bulunduğu Maliki mezhebiyle sınırlı kalmaz. Tüm mezheplerin görüşlerini delilleriyle açıklar. Zaman zaman diğer mezhepleri tercih ettiği de görülür. Bazen de "derim ki" diye başlar ve kendisine ait özel kanaatini belirtmekten çekinmez. İstifade edilebilecek bir eserdir. Kurtubi tefsiri kendisinden sonra yazılan birçok tefsire kaynaklık etmiştir. Bu yönü ile de değerli bir kaynak eserdir. Kurtubi'den yaklaşık bir asır sonra yaşamış Tefsiru'l-Kurâni'l-Azim müellifi ibn Kesir; Fethu'l-Kadir Şevkani; Mehasinu't-Te'vîl müellifi Cemaluddin el-Kasımî; Edvau'l-Beyan müellifi eş-Şankıtî; Hak Dini Kur'an Dili müellifi Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır; İslam Fıkhı Ansiklopedisi adlı eseriyle tanınan Dr. Vehbe ez-Zuhayli'nin telif ettiği et-Tefsiru'l Munir adlı eserinde İmam Kurtubi'nin tefsirinden nakil yapmış ondan etkilenmiş müfessirlerin bir kısmıdır.
İbn Haldun bu tefsir için şöyle der: "Câmiu li- Ahkâmi'il-Kur'an Tefsiri; tetkik ve tahkik yolunu seçmiş meşhur müfessir İbn Atiyye'nin izini ve üslubunu takip etmiştir. Tefsiri bu ilmî anlayışın bir ürünüdür." (İbn Haldun, Mukaddime, s. 440).
Et Tefsirul Hadis
Müfessiri İzzet Derveze'dir. 7 cilttir. Ekin yayınlarından çıkmıştır. En önemli özelliği nüzul sırasına göre bir tefsir olmasıdır.
Derveze'nin tefsir anlayışı ile ilgili olarak şunları söyleyebiliriz. "Derveze Kur'an kelime ve ifadelerinin orijinal anlamlarının Peygamberin izleyicileri tarafından nasıl anlaşıldığına değinmemiştir. Derveze'nin özellikle üslup bakımından i'caz teorisine fazla önem vermemesi göz önünde bulundurulmalıdır. Ona göre Kur'an'ın hakiki i'cazı maneviyatından ve konularından oluşmaktadır. Daha detaylı açıklamalar için bkz. Derveze, Asru'n-Nebi. Derveze Kur'an'ın tamamen eşsiz ifade ve stilistik yapısına göre anlaşılması ve üzerinde çalışılması gerektiğini iddia eder. O klasik tefsirlerde belli bir ayet için verilen sebep veya gaye olarak verilen esbab-ı nüzulu reddeder." (Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2002/2 İsmail K.Poonawala Çev.Süleyman Gezer)
Bu tefsir çalışması ve Derveze'nin tefsir anlayışı üzerine yazılan bir de kitap vardır. Hitit İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapan Mesut Okumuş'un ''Kur'an'ın Kronolojik Okunuşu Muhammed İzzet Derveze Örneği'' isimli çalışması Araştırma yayınları tarafından 2009 yılında yayınlanmış. Giriş ve sonuç dışında 6 bölümden oluşan eser 271 sayfa olarak basılmış.
"Derveze 1941-1945 arası 50 ay sürgün kaldığı Türkiye'de tefsirini yazma şansı bulmuştur. Suriye'de tutuklu olduğu dönemlerde ve Türkiye'de İstanbul ve Bursa'daki bazı kütüphanelerdeki tefsirleri inceleyen Derveze aldığı notları gözden geçirerek tefsirinin ilk cildini 1964 yılında basıma vermiştir. Klasik tefsirlerden yararlandığı gibi çağdaş müfessirlerden de yararlanan Derveze en çok Islah ekolünün önemli isimleri Muhammed Abduh ve Reşid Rıza'nın görüşlerinden etkilenmiştir. Yararlandığı tüm tefsirlere yeri geldiğinde ciddi eleştiriler yönelten müfessir hadis kaynaklarından ve özellikle tarih çalışmalarından yararlanmıştır. Tefsiri nüzul sırasına göre yazmak istediği için nüzul sırasını tespit etmede değişik rivayetleri değerlendirmiş ve kendisine göre bir liste oluşturmuştur.
İzzet Derveze Kur'an ilimlerinde geleneksel yaklaşımlara muhkem-müteşabih, nasih-mensuh ve Mekki ve Medenilik gibi konularda eleştiriler yöneltmiş bu konularda farklı yorumlarda bulunmuştur. Derveze 91 sureyi Mekki 23 süreyi Medeni olarak kabul etmiştir. Mekke döneminde inen surelerin içinde olduğu rivayet edilen Medeni 147 ayetin 9 ayetini kabul etmiş diğerlerinin Mekki olduğu görüşünü savunmuştur. Medinede indiği kabul edilen sürelerin içinde olduğu kabul edilen 7 Mekki ayeti de kabul etmemiş onları Medeni saymıştır. Muhkem ve müteşabih kavramları konusunda da geleneksel olan görüşten farklı düşünen müfessir muhkemleri amaçlar/asıllar diye anlamış, müteşabih kavramını da bu amaçlara götüren bu amaçları/asılları destekleyen vesileler şeklinde yorumlamıştır. Ahiretle ilgili ayetleri, Allah'ın sıfatları zatı ve fiilleri ile ilgili ayetleri, melekler ve cinlerle ilgili ayetleri, hurufu mukatta harflerini müteşabih kabul eden Derveze Kur'an kıssalarını ve kevni ayetleri de müteşabih saymıştır. Kur'an'da nesh konusunda da metnen mensuh hükmen baki anlayışına itiraz eden müfessir geleneksel nesh teorisine tümden karşı çıkmamıştır." (Ahmet DÜZGÜN)
En Kolay Tefsir
Müfessiri Mescid-i Nebevi-i şerif Vaizi Ebu Bekir Cabir el-Cezairi'dir. 10 cilttir.Mektup Yayınlarından ve Miraç yayınlarından çıkmıştır.
Ziya Eryılmaz,Vahdettin İnce, Salih Uçan, Ahmet Özdemir, Ali keleş ve Ahmet Varol'dan oluşan heyet tarafından tercümesi yapılmıştır. Tefsirin en önemli özelliği güncel olması ve günümüz şartlarına uygun bir şekilde hazırlanmış olması. İkinci noktada ise; halen yaşamakta olan ve İslam toplumunun problemleri ile iç içe olan bir alim tarafından yazılmış olmasıdır. Dolayısıyla ihtiyaçlarımıza cevap verme özelliğine sahiptir.
Müfessir yazmış olduğu tefsirin özelliklerini şöyle sıralıyor.
1-Ne tatsızlık verici şekilde çok kısa yazılmış, ne de sıkıntı verecek kadar uzatılmıştır. İkisi arasında bir yol takip edilmiştir.
2- Akide konusunda Cenab-ı Hakk'ın isimleri ve sıfatları meselesinde Sahabe ve Tabiin'in yoluna uyulmuştur.
3- Fıkhi hükümlerde dört mezhebin dışına çıkılmamaya riayet edilmiştir.
4- Olay ister doğru olsun ister olmasın tefsirde israiliyata yer verilmemiştir.
5- Tefsiri ihtilaflar zikredilmemiştir.
6- Ayetin manasında müfessirin ihtilaf ettiği yerlerde İbn-i Cerir et Taberi'nin tefsirindeki görüş tercih edilmiştir.
7- Tefsirde gramer, belagat ve Arap şiir ve yazılarından bir takım delillerin Zikrine yer verilmemiştir.
8- Kıraat çeşitleri arzedilmemiş, ancak ayetin manasının açıklanması, bu kıraat çeşidinin zikrini zaruri kılıyorsa bu takdirde nadiren bazı kıraatler belirtilmiştir. Hadisi-i Şeriflere gelince; sadece sahih ve hasen olanlarda sınırlı kalıp, diğerleri alınmamıştır. Onun içinde hadislerin kaynakları ayrıca belirtilmemiştir. Yalnız bazı hadislerin kaynakları yazılmıştır.
9- Tefsirde ayetler hakkında ileri sürülen görüşlerin hepsi zikredilmemiştir.Bu görüşler çok olmuş olsa bile.
10- Allah'ın Kitabı'nı okumak öğrenmek ve onunla amel etmenin Müslümanlara kolay olmasını arzu ederek bu tefsirin sıraladığım özelliklerde olmasına riayet ettim. Zihinleri karıştırabilecek her şeyden ari ve saf olarak yazdım. Yine amelden yüz çevirtip mücadele ve münakaşalara sevk edebilecek şeylere de bu tefsirde yer vermedim.İşte bunun için tefsiri muntazam dersler şeklinde düzenledim.Bazen bir ayeti ders olarak tayin ettim ve kelimeleri açıkladıktan sonra manasını açıkladım.Daha sonra da inanç ve amel bakımından ayetten elde edilen sonuçları zikrettim.
İlmin Işığında Asrın Kur'an Tefsiri
Müfessiri Celal Yıldırım Hoca'dır. Anadolu Yayınlarından çıkmıştır. 14 cilttir. Okuyan herkes tarafından kolayca anlaşılsın diye sade ve anlaşılır bir dil ile yazılmış. Yabancı kelimelerin azlığı dikkat çekiyor. Bilimsel gelişmeler ile ilgili tefsirler özellikle ayırt edici bir özellik. Bazı konularda uzmanların görüşlerine yer veriliyor. Tevrat ve İncil'e atıflar yapılan yerler var. Nüzul sebepleri kısaca veriliyor. Rivayet ve dirayet tefsirinin etkileri görülmek ile birlikte daha çok dirayet tefsiri olarak değerlendirilebilir. Bazı konularda özellikle ruh konusunda tasavvuf ekolünün görüşlerine fazlaca yer verdiği gözlemleniyor.
Nesefi Tefsiri
Müfessiri İmam Nesefi'dir. Ravza yayınlarından çıkmıştır. 10 cilttir. Tercüme eden Harun Ünal Hocadır. Orijinal adı Medariku't-Tenzil ve Hakaiku'l-Te'vil'dir.
"Müellif, Zemahşeri'nin "Keşşaf" adlı tefsiri ile Beyzavi'nin, "Envaru'l-Tenzil ve Esraru'l-Te'vil" adlı tefsirindeki güzellikleri tefsirine yansıtmıştır. Fakat oradaki güzellikleri tefsirine aktarırken, Keşşafın Mutezile'yi yansıtan yorumlarını ayıkladığı gibi, Beyzavi'de ve diğerinde var olan İsrailiyat'a da yer vermemiş, bunları da ayıklamıştır. Fakat buna rağmen çok az da olsa tefsirinde İsrailiyata kimi zaman o da yer vermekten kurtulamamıştır. Ameli-îçtihadî mezheplerin fıkhı görüş ayrılıklarına zaman zaman yer vermiş, ancak kendisi Hanefi mezhebine bağlı olduğundan açıklamalarında bu mezhebin görüş ve yorumlan doğrultusunda hareket etmiştir.(Harun Ünal)
Kur'an'ın Konulu Tefsiri
Müfessiri Muhammed Gazali'dir. Ağaç kitabevi yayınlarından çıkmıştır. Tek cilttir. Muhammed Draz'dan etkilendiğini kendisi beyan ediyor müellif. "Konulu Tefsir"; Belirli bir konuyu Kur' an' in bütününde araştırarak yakın bağlamda açıklayıp sunmak ve bu temel üzerinde birçok soruna çareler bulmaktır. "Konulu Tefsir"; sûrenin genel yapısını ortaya koymak için, sûrenin başıyla sonunu birlikte ele alır ve sûrenin kapsadığı konulan birbirine bağlayan 'gizli bağlan' açıklar. Böylece sûrenin başını sonu için bir giriş, sonunu da başı için tasdik edici bir unsur kılar. İstifade edilebilecek değerli bir eserdir.
Ruhul Furkan Tefsiri
Müfessiri Mahmut Efendi olarak bilinen Mahmut Ustaosmanoğlu'dur. Şuan 17 cilttir. Takriben 50 küsür cilt olması olabileceği tahmin ediliyor. Ahıska yayınlarından çıkıyor. Tasavvuf ekolü tefsiri olarak tanımlanabilecek bir tefsirdir. İçinde israiliyat olduğu ile ilgili eleştiriler yapılmıştır. Rabıta ve tevessül konusunda eleştiriler almıştır. Okunurken tasavvuf ekolü tefsiri olarak okunmalıdır.
Safvetüt Tefasir
Müfessiri Muhammed Ali Sabuni'dir. 7 cilttir. Ensar neşriyattan çıkmıştır. İz yayıncılık baskısı da vardır. Vâhidî'nin Esbâb-ı Nuzûlu ile Taberî, Keşşâf, Razi, Kurtubi, Beyzavi, İbn Kesir, el-Bahru'l-Muhît, et-Teshîl, Celâleyn, Ebussuûd, Alusi ve Kasımi gibi geniş ve güvenilir tefsirlerin özünü alarak çağa hitap edecek şekilde derlemiştir. Dili sadedir. İstifade edilebilecek bir eserdir. Bu tefsiri diğer birçok tefsirden ayıran özelliği edebi sanatlar ve nüktelere yer vermesidir. Edebi sanatlar noktasında yapılan değerlendirmeler eseri zenginleştiriyor. Tefsirlerin incelenmesi ve karşılaştırılması metoduyla hazırlanan bir tefsir. Pek çok İslam ülkesinde ders kitabı olarak okutulan kapsamlı bir çalışma... Her suredeki her ayeti; her ayetteki kelimeleri tek tek açıklayıp müfessirlerin uzlaştığı ve ayrıldığı noktalara değinen, derleyici bir kaynak eser.
Semerkandi Tefsiri
Müfessiri Ebu'l-Leys Semerkandi'dir. 6 cilttir. Özgü yayınlarından çıkmıştır. Rivayet ve dirayet tefsiri özelliklerini birlikte taşıyor. Ebul Leys tasavvuf ehli olduğundan tefsirinde tasavvuf ekolü etkisi oldukça belirgindir. Tefsiri diğer tefsirlerden ayıran özelliklerinden biri de konular izah edilirken soru-cevap şeklinde izahlar yapılmasıdır.
Tefsirul Kebir Mefâtihu'I-Gayb Tefsiri
Müfessiri meşhur İslam alimi Fahreddin Razi'dir. 23 cilttir. Huzur yayınevinden çıkmıştır. Kelami tefsir olarak tanımlayabiliriz.
"Tefsirul-Kebir genişçe bir mukaddime ile başlar. Bu mukaddimede istiâze ve besmele inceden inceye açıklanır, her ikisinin kelimeleri tek tek incelenir.
Razi Tefsirinde her surenin tefsiri başlı başına bir kitap hüviyetindedir. Burada kitaplar bablara, bablar meselelere ayrılır. Her mesele de mukaddimeler, hüccetler, latifeler, hükümler ve vecihlere ayrılmıştır. Ayrıca bablar kısımlara, kısımlar faidelere ve nüktelere ayrılır. Tefsirde aklî-felsefi ve kelami konular, fıkhi meseleler detaylı bir şekilde incelenir
Fahreddin Râzî tefsirin mevzularına girerken ilmî-aklî metodu kullanması yanında salihlerin hikâyelerine, sûfîlerin kıssalarına, filozofların mev'iza ve nasihatlerine, adaletli hükümdarların adaletli davranışlarının hikâyelerine de yer verir.
Râzî'nin bu tefsirde astronomi ve tabii bilimlerle ilgili verdiği bilgiler o dönemde ilmin ulaştığı veriler olup, daha sonra başka hipotezler ve keşifler de olduğuna göre tefsirin bu konudaki bilgileri mutlaka doğru olarak kabul edilemez."(Bedreddin Çetiner)
Razi'nin tefsiri kendisinden sonra gelen birçok müfessiri etki altında bırakmıştır.
Tefsirul Münir
Müfessiri Vehbe Zuhayli'dir. 15 cilttir. Risale yayınlarından çıkmıştır. Her cildinde iki cüz tefsir ediyor. Tefsir günümüz insana hitap eden bir üslûpla kaleme alınmıştır. Âyetler ilk önce konu başlığı verilerek bölümlere ayrılmış, ardından i'rab'ı, daha sonra sırasıyla araştırmacılar için son derece önemli olan belâgati yapılmıştır. Kelime ve İbarelerin anlamı verilmiş, sonra sırasıyla âyetler arası ilişki, var ise nüzul sebebi, âyetlerin geniş bir şekilde tefsiri verilmiştir. Sonunda da maddeler halinde âyetlerden çıkan hüküm ve hikmetler sıralanmıştır. Tefsirde kullanılan bütün hadislerin ve rivayetlerin sıhhat ve zayıflık dereceleri belirtilmiştir. Kur'an'dan çıkan gündelik hayata yönelik bütün fıkhi hükümler teferruatlı bir şekilde ve fıkıh mezheplerinin görüşleri çerçevesinde ele alınmıştır. Müfessirin aynı zamanda bir fıkıhçı olması, bu tefsiri diğer tefsirlerden ayıran bir başka özelliktir. Müfessir Taberi, İbn Kesir, Kurtubi, Razi, Menar, Zemahşeri gibi güvenilir tefsirlerden alıntılar yapmıştır. Bu yönüyle hem rivayet hem dirayet tefsiridir. İstifade edilebilecek bir çalışmadır.
Fizilali Kuran Tefsiri
Müfessiri Şehid Seyyid Kutub'tur. 16 cilttir. 12 ve 10 ciltlik baskıları da vardır. Birleşik yayıncılık, Hikmet neşriyat, Dünya yayınları, Emir yayınlarından farklı baskıları çıkmıştır. Dirayet tefsiridir. Güncel konuları ele alan bir tefsirdir. Akide ve İslamın hakim olması meselesi tefsirin merkezinde olan konulardır. Tefsirin büyük bir kısmı Mısır zindanlarında yazılmıştır. Tefsirde geçen hadisler sahih hadislerdir. İbn Kesir, Taberi ve Kurtubi tefsirlerinden istifade etmiştir. Siyeri İbnu Hişam ve İbn Kayyım'ın Zadul Mead'ından alıntılar yapmıştır. Tefsirin en önemli özelliklerinden biri de edebi olarak çok zengin bir çalışma olmasıdır. Edebi sanatları çok güzel ve ince bir şekilde tefsir içinde işlemiştir. Tefsir üzerinde birçok çalışmalar yapılmıştır. Tefsirden alıntılar yapılarak birçok eser neşredilmiştir. İstifade edilmesi gereken bir eserdir.
Tefhimul Kuran
Müfessiri Ebul Ala Mevdudi'dir. 7 cilttir. İnsan yayınlarından çıkmıştır. Bengisu yayınları baskısı da vardır. Dirayet tefsiridir. Sosyal konulara ağırlık veren bir tefsir çalışmasıdır. Tevrat'tan yaptığı alıntılar sebebi ile eleştirenler olmuşsa da bu eleştiriler yersizdir. Çünkü akide ve ibadet ile ilgili konularda değil sadece kıssalar konusunda Tevrat'tan alıntılar yapmıştır bu yaptığı alıntılar ise hadislerdeki anlatımlara uyan anlatımlardır. Ayrıca bu alıntılar ile ilgili müfessirin kendisi de bazı yerlerde eleştiriler yapmaktadır. Tercümesi güzel yapıldığından anlaşılır ve net bir dili vardır.
El esası fit tefsir
Müfessiri Said Havva'dır. 16 cilttir. Şamil yayınlarından çıkmıştır. Rivayet ve dirayet tefsirini bir arada gördüğümüz bir tefsir çalışmasıdır. Alusi, Nesefi, İbn Kesir ve Seyyid Kutub'un tefsirlerinden oldukça fazla istifade etmiş ve kendi görüşü ile harmanlamıştır. İlim, davet, ahlak ve Cihad konularını hemen her bölümde ön plana çıkaran bir tefsirdir. Kuranın Kuran ile tefsirinin en güzel örneklerinden biridir. Ayetleri ayetler ile tefsir etmesi yönü ile diğer birçok tefsirden farklı bir özellik taşıyor. İstifade edilmesi gereken bir tefsirdir.
Hak Dini Kuran Dili Tefsiri
Müfessiri Elmalılı Hamdi Yazır'dır. 10 cilttir. Huzur yayınlarından çıkmıştır. Muhtelif yayınevleri de basmıştır. Orijinal baskısı Osmanlı Türkçesi diyebileceğimiz bir tefsirdir. Sadeleştirme çabaları sonucunda ilmi derinliğine zeval gelen bir tefsir çalışmasıdır. Ayetlerin mana yönüne ağırlık verilerek yazılmış bir tefsirdir. Atatürk'ün istemesi üzerine yazılmıştır. (Bu kısım ile ilgili spekülasyonlar ayrı bir konudur) İstifade edilmesi gereken ilmi ve zengin muhtevalı özgün bir tefsir çalışmasıdır. Tefsirde İslam tarihi detaylarına inilerek işleniyor. Müfessirin İslam tarihine olan vukufiyetini gösteriyor. İlk baskısı 1935 senesinde 7 cilt tefsir ve 1 cilt fihrist olmak üzere 8 cilt olarak basılmıştır.
Hadisler ile Kur'an-ı Kerim tefsiri/İbn Kesir Tefsiri
Müfessiri İbn Kesir'dir. 16 cilttir. Çağrı yayınlarından çıkmıştır. 6 ciltlik muhtasar baskısı da vardır. rivayet tefsirlerinin en meşhurlarındandır. Alanında otorite olarak kabul gören bir tefsirdir. Kendisinden sonra yazılan hemen bütün tefsirlerde etkisi görülen bir tefsirdir. Kuranın Kuran ile, Kuranın hadis ile ve Kuranın sahabe görüşleri ile tefsiri konusunda en mükemmel denebilecek bir tefsir çalışmasıdır. Tefsirin 1. cildi hadis usulü kitabı olarak okunabilir. Bekir Karlıağa tefsirin girişinde tefsirden istifade edilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlara şöyle dikkat çekiyor:
Değerli okuyucularımızın İbn Kesir tefsirini okumaya başlamadan önce aşağıdaki hususları bilip göz önünde bulundurmalarında fayda vardır.
1- Şüphesiz ki her konunun kendine has özellikleri vardır. Başlı başına bir ilim dalı olan tefsir ilminin de pek çok özellikleri bulunmaktadır. Eski kültürümüzün aşinası olan okuyucularımız, bu özellikleri bilirlerse de yeni yetişen nesillerin bu özelliklerden yeterince haberdar edilmedikleri de gerçektir. Bu sebeple 1. cilde Kur'an ilimleri ve terminolojisi hakkında detaylı bilgileri vermeye çalıştık. Anlaşılması zor bir hususla karşılaşınca 1. cilde başvurulmasında fayda vardır.
2- Bu eser, bir rivayet tefsiridir ve günümüzden yaklaşık onüç - ondört asır önce yaşanmış olan ashabı kirâm'ın, tâbiî'nin ve teba-i tâbiîn'in rivâyetleri'ne yer vermektedir.
Müellifi ise günümüzden yaklaşık yedi asır önce yaşamıştır. Binaenaleyh, ifade ve üsluptaki bu tarihî nitelik özellikle korunmaya çalışılmıştır.
3- Eserin hacmini genişletmemek için rivayeti nakleden raviler zincirinin ilk ve son ismi alınmış ve arada bulunan isimler... Şeklinde üç nokta ile atlanmıştır.
4- Arapçada önem ifade edip dilimizde önem ifade etmeyen, genellikle kelimelerdeki nüansa dikkatleri çeken ve «şevâhid» adı verilen beyitler atlanmıştır.
5- Arapça gramer kurallarını anlatan sarf ve nahv ile ilgili bilgiler tercüme edilmemiştir.
6- Rivayet metinlerinde aynı anlama gelen fakat kelime değişikliklerini göstermek için tekrar edilen nakiller alınmamıştır. Ancak anlam farklılığı doğuracak nitelikte olanlar alınmıştır.
7- Tercüme edilmeyen kısımlar olduğu gibi atlanmış, okuyucuyu haberdar etmek maksadıyla parantez içinde üç nokta (...) ile gösterilmiştir.
8- Tarafımızdan eklenen izah bölümleri metnin içine yerleştirilmemiş «izah» başlığı altında metinden ayrılmış ve bittiği yeri belirlemek için de özel bir işaret konmuştur.
9- Bu tefsir bir rivayet tefsiri olduğu için hadis metinleri en geniş kısmı teşkil etmektedir. Eserin hacmini büyütmemek için bütün hadis metinlerine yer verilmemiş, yalnızca Buhari ve Müslim'de yer alan hadis metinlerinin aslı konmuştur.
10- Konuların iyice anlaşılması için mevzu başlıkları konulmuştur
Bakuvi Tefsiri
Müfessiri Mir Muhammed Kerim el Bakuvi'dir. 3 cilttir. Merkür yayınlarından çıkmıştır. Müellifi Şii olmak ile birlikte Ehli Sünnet kaynaklarından faydalanmıştır. Bir kısım şaz görüşleri olduğunu beyan etmeliyim. Şûra Suresi 29. ayetini uzayda hayat ve başka canlılar olduğu şeklinde tefsir eder. Bu ayet, uzay bilimcilerin söylediklerini doğrular niteliktedir ona göre. Hz. İbrahim'in yontma taş devrinde yaşadığı, Lokman Hekim'in Yunan filozof Pisagor'dan ders aldığı, termodinamik kanunu gereğince tüm evrenin bir gün yok olacağı gibi tezleri savunmaktadır. Genel kültür olsun diye bakılabilecek bir çalışmadır. Orijinal adı KEŞFU'L-HAKAYIK 'an NÜKETİ'L-AYATİ ve'd-DEKAYIK'tır.
Kavram Tefsiri
Müfessiri Ahmet Kalkan Hoca'dır. 10 cilttir. Davut Emre yayınlarından çıkmış. Adından da anlaşıldığı gibi Kur'an'daki kavramları tefsir eden bir çalışmadır. Kavramların lügavi manaları verildikten sonra kavramın Kur'an'da geçen ayetlerdeki şekli, hadislerde geçen şekli, kavramların yakın olan diğer kavramlar ile ilgisi üzerinde izahlar yapılıyor. Kendi türünde çok derin ve kapsamlı bir çalışma. İstifade edilmesi gereken bir eser. Kavramlar sohbet ve ders halkalarında ders olarak işlenebilecek şekilde verilmiş.
Taberi Tefsiri
Müfessiri İmam İbn Cerir et Taberi'dir. 6 cilttir. Hikmet neşriyattan çıkmıştır. Rivayet tefsiri olarak tanımlanabilir. İstifade edilmesi gereken bir çalışma.
Buraya kadar bahsini ettiğim tefsirler bir şekilde istifade edip okumaya devam ettiğim tefsirlerdir. Bu kısımdan sonraki tefsirler ise haberdar olduğum fakat okumadığım ve istifade etmediğim tefsirlerdir.
Muhakkak bütün ilmi eserler verilen emek dolayısı ile kıymetlidir. Her tefsir çalışması içinde farklı güzellikler barındıran bir gül bahçesidir. Her Kuran talebesi kendi meşrebi veya ekolüne göre olan tefsirleri okumak ile düşünce alanını daraltmış olur. Farklı ekollerin ve farklı alimlerin eserlerinden istifade ederek Kuranı anlama çabasını kamil manada meyvelendirebilir. Bu yazının bir anlamda amacı budur. Farklı tefsirlerin okunmasının gerekliliğini hatırlatıp, Kuran okumalarına katkıda bulunmaktır. Güzellikler ümmetin ortak malıdır. Kimsenin tekelinde değildir ve olmamalıdır. Ümmetin her bireyi bu güzelliklerden istifade etmelidir. Görüşlerine katılmadığımız eser ve şahıslara karşı edeb ve nezaket dairesinde deliller ışığında itiraz etmeli hayır duada bulunmalıyız. Bizler nezaket timsali bir Peygamberin (s) ümmetiyiz. Edebin imandan olduğunu bilen bir ümmetiz. Dolayısı ile farklı görüşleri olan şahsiyetleri farklılıklarına rağmen sevmenin gereğini yerine getirmeliyiz.
Kur'an- ı Kerim Tefsiri /Zadü'l Mesir Fi İlmi't Tefsir
Müfessiri İmam Ebu'l-Ferec Cemalüddin/ Abdurrahman Ali İbn Muhammed Cevzi'dir.
Kahraman yayınlarından çıkmıştır. 6 cilttir.
Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi eserinde bu tefsiri şöyle takdim etmektedir:
"...el-Cevzi, Kur'an'ın ruhuna aşina, mütefekkir bir müfessir olduğundan Zadu'l-Mesir unvanlı tefsirini alimane, beligane, mürşidane bir tarzda yazmıştır. Bu eserinde meani ve beyan ilimlerine çok itina göstermiş, bu iki ilim olmaksızın Kur'an-ı Azimuşşan'ın bihakkın tefsir edilemeyeceğini Cahız'dan naklen beyan etmiş..."
İbnü'l Cevzi de eserin girişinde eseri kaleme alış nedenini şöyle izah eder:
"...Ben tefsir kitaplarına baktım; onların kimisini öyle büyük gördüm ki onları ezberlemek mümkün değildir, kimilerini de öyle küçük gördüm ki maksadı ifa etmez. Orta halli olanların da faydası azdır, düzensizdir. Çoğu zaman müşküller ihmal edilmiş, garip olmayan kelimeler izah edilmiştir. Ben de içine bol ilimler koyarak bu muhtasar tefsiri ortaya koydum, ona; 'Zadü'l – Mesir fi İlmi't-Tefsir' adını verdim. Onu gayet kısa tuttum, artık sen de onu anlamak için uğraş, onu ezberlemek için Allah seni muvaffak kılsın. Allah bunu gerçekleştirmek için yardımcıdır, tevfikini hiçbir zaman eksik etmez."
Celaleyn Tefsiri
Müfessiri Celalüddin el Mahalli ve Celaluddin es-Suyuti'dir. 3 cilttir. Sağlam yayınlarından çıkmıştır. Garib kelimelerin manaları gösterilmiş kıraat farklılıklarına dikkat çekilmiş. Sadece imam-ı Şafii'ye ait fıkhi fetvalara yer verilmiştir. Tefsirin kaynakları olarak kendinden önce yazılmış tefsirler ve hadis kitapları sayılabilir. Zemahşeri, Taberi, Razi, Beyzâvî, Ebu Hayyan tefsirleri ile Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Hâkim hadis mecmuaları bunların başında gelir. Celâleyn Tefsiri, muhtasar bir dirayet tefsiri özelliğini taşır. Özellikle müteşabih ayetler, müfessirlerce tevil edilmiştir. Hatta bu yorumlardan bir kısmı, selefi yoruma aykırı olmakla eleştirilmiştir. Tefsirin en önemli özelliği, kelimelerin müteradifleriyle ve özellikle âyette kastedilen manayı ortaya koyacak şekilde, hemen hemen âyette kullanılan aynı kalıbda açıklanmasıdır. Tefsirde İsrailiyat, asılsız bazı haberler, günümüz bilimsel verilerine ve akla ters düşen bazı açıklamalar yer alabilmiştir.
Tefsiri Kebir
Müfessiri Mukatıl Bin Süleyman'dır. 4 cilttir. İşaret yayınlarından çıkmıştır. Bütün olarak günümüze ulaşan ilk tefsir olma özelliği taşımaktadır. Müfessiri mevzu ve zayıf hadis uydurmak ile itham edilmiştir. Eski dönem alimler tefsir konusunda iyi bir alim olduğunu fakat hadis konusunda sorunlu olduğunu ifade etmişlerdir.
Kur'ân-ı Kerim'in Türkçe Meâl-i Âlisi ve Tefsiri
Müfessiri Ö. Nasuhi Bilmen'dir. Bilmen Yayınlarından çıkmıştır. 8 cilttir.
Tefsiru's-Sa'dî
Müfessiri Abdurrahman es-Sa'di'dir. Guraba Yayınlarından çıkmıştır. 5 cilttir. Selef ekolü tefsirlerinden sayılabilir.
Min Vahyi'l Kur'an
Müfessiri Muhammed Hüseyin Fadlullah'tır. Akademi Yayınlarından çıkmıştır. 10 cilttir. Şia ekolü tefsirlerindendir. Müfessiri yakın dönemde vefat eden Lübnan Hizbullah'ının ruhani lideridir.
Furkan Tefsiri
Müfessiri Muhammed Mahmut Hicazi'dir. İlim Yayınları ve Vahdet Yayınlarından çıkmıştır.6 cilttir.
Ruhu'l-Beyan
Müfessiri İsmail Hakkı Bursevi'dir. Erkam Yayınlarından çıkmıştır. 21 cilttir. Tasavvuf ekolü tefsirlerindendir. Bu tefsire birçok alim itiraz etmiştir. Tefsirde en sıkıntı olan kısım ise; "İsmail Hakkı Bursevi'nin Ruhu'l-Beyan adlı tefsirinde "Vallahi Kürtler Müslüman değildir. Sakın bunların en salihleriyle bile arkadaşlık etmeyin ve bunların bastığı toprağa da basmayın!" diye bir ifade kullanmasıdır. İsmail Hakkı Bursevî, bu ifadeleri Enbiya suresinin 69. ayetinin tefsirini yaparken kullanmıştır. Onun bu ifadeleri kullanmasının sebebi, -rivayete göre- Hz. İbrahim (as)'in ateşte yakılması fikrini ortaya atan kimsenin Kürt asıllı olmasıdır. Oysa, bir Arap asıllı olan Ebu Cehil, bir Türk asıllı olan Atilla gibi insanlar yüzünden bu milletleri tamamen suçlu görmek iman şuuruyla bağdaşmaz."(Sorularlaislamiyet.com)
Hulâsatü'l-Beyan Fî Tefsîri'l-Kur'an
Müfessiri Mehmed Vehbi'dir. Üçdal Neşriyattan çıkmıştır. 8 cilttir.
El-Mizan fî Tefsiri'l-Kur'an
Müfessiri Tabatabai'dir. Kevser Yayınlarından çıkmıştır. Bildiğim kadarı ile en son 7. cildi çıkmıştı. Şia ekolü tefsirlerindendir.
Kur'ân-ı Kerim Şifa Tefsiri
Müfessiri Mahmut Toptaş'tır. Cantaş Yayınlarından çıkmıştır. 8 cilttir.
Davetçinin Tefsiri
Müfessiri Seyfuddin el-Muvahhid'dir. Hak Yayınlarından çıkmıştır. Bu tefsir cüz cüz basılmıştır. En son 8. cüz yayınlanmıştı. Selef ekolü tefsirlerindendir.
Vedahu'l Burhan
Müfessiri Muhammed Ebu'l-Hasan En-Nisaburi'dir. Tevhid Yayınlarından çıkmıştır. 2 cilttir.
Beyânu'l-Hak
Müfessiri M. Zeki Duman'dır. Fecr Yayınlarından çıkmıştır. 3 cilttir.
Bu tefsirler dışında muhakkak unuttuğumuz, ulaşamadığımız veya bilmediğimiz tefsirlerde vardır. Bu tür dosya yazılarının ucu açıktır. Dolayısı ile ilerleyen zamanlarda eklemeler ile bu dosyayı daha da zenginleştirmeyi düşünüyorum.
Allah (cc) ihlasımızı korumayı nasib etsin. Ümmetin faydasına olacak işler ile zamanımızı değerlendirmeyi daim nasib eylesin.
Yazar: Ferhat ÖZBADEM - Yayın Tarihi: 08.05.2017 11:35 - Güncelleme Tarihi: 25.11.2021 11:51
Güzel bir derleme olmuş Ferhat Abim.
Daha geniş ve metodolojik olarak da ele alınabilecek bir çalışma. Mesela Elmalı Hamdi Yazır'ın Meali, Bedir Yayınları tarafından orjinal baskı olarak basılmıştır.
Mahmut Toptaş hocanın Şifa Tefsiri de saymayı unutmuş olsak bile bir dönem için en bulunabilir tefsirlerden biriydi.
Osmanlı alimlerinden Ebu Suud efendinin Tefsir çalışması da Osmanlı'dan bize miras kalan ender çalışmalardandır. Orjinali arapça olsa bile Boğaziçi yayınları Türkçe olarak da tercüme etmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen'in tefsir yorumu alınmış ama kendi tefsirinden bahsedilmemiş.
Hasan Tahsin Feyizli'nin tefsir çalışması var, lakin hakkında pek bir bilgim yok.
Bir de Süleyman Ateş'in 3/6 cilt tefsir çalışması var. Müfessiri Türk olması hasebiyle listede yer alması gereken bir çalışma.
Ertuğrul Düzdağ'ın Muhtasar Elmalı Tefsir'i çalışması da Meal-Tefsir formu için yeni örneklerden birisi olarak kayıtlara geçirmek lazım.
Güzel bir derleme, istifade ettim, teşekkür ederim.
Allah razı olsun eksikleri olsa da güzel bir çalışma inşallah bu denize katkı sağlayacak damlaların devamı gelir.Rabbim hayır adına yapılan herşeyin bereketini artırsın
S.a
Bu yazının devamini bekliyorum,günümüzde daha çok tefsir var ortada almadan önce malumatlı olmak iyi.Hususanda Gençler İçin Kurani Kerim Tefsiri - Mecdi Fethi es-Seyyid tefsirini çok merak ediyorum.
Tamam da bazı Fizilalde orjinal dilde baskısında sahabeye hakaret, Kuran yolunda Mut'a caiz gibi şeyler duruken üç beş ilimsizin bazı tefsirleri eleştirmesini neden burada zikredersiniz. Bunu açıklar mısınız. Ayrıca Fecr yayınları Şia ağırlıklı bir yayın evidir. Ayrıca tahrif olmuş bir kitabı nasıl kaynak olarak kullanabilirler.
Ferhat Bey güzel bir çalışma yapmış, Allah razı olsun. / Bilindiği üzere, hangi tefsirin onunacağı konusunda tavsiye okuyucunun durumuna göre olur. Mesela; daha önce Kuran üzerine başka eserleri okumuş ve ayetlerin detaylı açıklamalarını öğrenmek isteyenler için Fahruddin Razi'nin Tefsiri'ni tavsiye ederim. Fakat Ferhat Beyin yukarıdaki makalesinde adı geçmeyen fakat içeriği doyurucu olan Semerkant Yayınları'nca tercüme edilmiş olan İbni Acibe'nin ne çok kısa ne de çok uzun olan Tefsiri'ni tefsir okumak isteyen pek çok kimse için tavsiye ederim. Ahıska Yayınları'nın yazımı devam eden Ruhul Furkan Tefsiri'ini ise kısa ve öz tefsir isteyenler dışındakilere tavsiye ederim. Bu Tefsir'den önce çıkan Meali herkese bir meal olarak tavsiye ederim.
Merhaba, Rahmetli YAsar Nuri Ozturk hocanin da kendisina has bir tefsir ekolu oldugu bir metodu oldugu soyleniyor bu konu hakkinda bir seyler yazabilirmisiniz? Tesekur ediyor hurmetlerimi sunuyorum.
bilgilendirme için ALLAH razı olsun kardeşim.
Risale-i Nur Külliyyatı da mühim tefsirlerdendir. İlahiyat mezunuyum ve 12 yıldır okuyorum. Gerçekten harika.
Selamun aleykum ferhat abi hak hamdi yazırin tefsini hangi yayın evinden ala biliriz
selamun aleykum...
bu sayfadaki yazilari okudum
hepsini okudum...
amacinizin iyi niyetten kaynaklandigina inaniyorum...
eleştiriye açık degilseniz bu yorumumu silmemeniz için bir engel zahiren gormuyorum...
iyi niyet guzeldir..
bir hasta gelir
kolu kanser olmustur
kesilmesi gerekiyordur
doktor olmayan biri kalkip kola mudahele eder
ve iyilik yapayim derken
adamın hayatini bitiriröldürur.
adam artik hayatta degildir...
suclumuydu bu...
evet sucluydu işi degildi
doktor degildi
ve doktorlara birakabilirdi bunu...
doktorlar varken bende doktorculuk oynayayim
dediginden sucluydu
adama mudahele ettiginden ikinci bir suc
yani
1. kast
2.eyleme donusturmesi
3.bu yuzden de bir hayata mal olmasi bitirmesi
oysa senin bundan cok daha buyuk suçlarin var
tefsir kuranı kerim icin yapilan calismalardir
kuranı kerim kaynaktir
baslica konulara kaynaklik eder
ornegin akaid ilmine kaynaklik eder.
kisaca : senin akaid ilmi konusunda bilgin yok.
bilgim var dersen suçun daha da buyuyecek.
neden bu adamıöldürdün
bimiyordum seni kurtarir.
biliyordum demen seni daha buyuk suclu yapar orneginde oldugu gibi.
onune gelen tefsirlerin ismini vermissin
sii vahhabi vs
oysa sadece ehli sunetin isimlerini vermen gerekiyordu.
orneklerin arasinda ehli sunnet de var
ama kardesim demissinki kultur olsun
yahu siiden ne kulturu olacak.
adam kalkip senin hadislerini imamlarini bir cok seyi inkar ediyor
kulturmus
bak Allah sana bir sınır çizmis
□ sen bu diktortkenin icindesin
ama bilmiyorsun
bu dikdortgenin disinda kalan heryer mayin dolu
ve sen diyorsunki
siniri aş ne olacak
ne olacagi varmi ates her yer yanar kim siniri aşarsa.
senin insanlari atese sueuklemeye hakkin varmi
yok
bu konuda ilmin de yok.
tefsir , tefsir kitaplarini okumakmidir .
senin ölculerin sinirlarin neler
once onu ogreneceksin
ehli sunnet cizgisi sınırın olmalidir.
bu sınırlari kim aşarsa atestedir
sii mutezili kaderiyye cebriyye rafizi vb
ehli sunnet olmayan herkes atestedir
oyleyse ehli sunnet olmayanlari ozendirme insanlara
isimlerini verme
ve insanlari onlara dost eyleme
şii kalkip hadislerini inkar ediyor vehhabiler herseye herkese şirk musrik diyor kabir azabi yok sefaat yok 4 mezhebi inkar
yeri geldiginde yerden yere vuruyorlar saafi hanefi maliki hanbeli mezhep ve imamlarini .
ama dedigim gibi orneklerinde ehli sunnet alimler de var..
Murat Kara kardesim merhaba. Tefsir ve tefsirli meal ariyorum ehli sünnet üzerine. Seninle bakis acmiz benziyor :) Bu yuzden senin verecegin onerilerin bana yardimci olacagini dusundum. Tefsirli meal, kirik meal ve tefsir olarak ayirdigim ve yeni yeni olusturmaya basladigim listemde şu isimler yer aliyor :
Ali Küçük: Tefsirli meal
Abdulvehhab Öztürk : Kırık meal
Mahmut Üstünosmanoğlu: Tefsirli meali
sabuni tefsiri
Celaleyn tefsiri
Ruhul Furkan tefsiri
ileri duzey tefsirde ise:
Ibni Kesir tefsiri
Elmalili Hamdi Yazir
Konyali Vehbi
Listem bu kadar. 1 kirik meal, 3 tefsirli meal 2 tefsir onerisi karsilastirmali ve derinlikli bir calisma icin en azindan benim icin yeterli olacaktir. Cevaplarsaniz katkiniz olacak. Simdiden tesekkur ederim.
Allah sizlerden razı olsun verdiyiniz bilgilerden dolayı🤲