Tembellik Hak Mı?
S. Çelebi kaleme aldı...
Paul Lafargue 1800'lü yıllarda Küba'da doğmuş ağırlıklı olarak Londra'da yaşamış öfkeli sosyalist bir doktor.
Lafargue derdini anlatırken zaman zaman bizden bir dertliyle dertleşiyormuşuz gibi hissedecek oluyorum sonra derdinin nedenini ve ona getirdiği çözümü duyunca bir toparlanıp kendime geliyorum.
O'nun derdi yaşadığı dönemdeki 15 saatlere varan mesai saatleriymiş, çok haklısınız dertlenmekte diyorum.
İşçinin makine rolüne mahkum edilmesine kızdığını söyledikten sonra, bu düzeni yıkmak için barışçıl, olmazsa şiddet ile getirecekleri yeni düzenden bahsediyor.(elbette bu düzen sosyalizm olacak)
O zaman tüm tutkuları serbest kılacaklarını anlatıyor. O anlatırken fark ediyorum ki insanları fabrikada makine olmaktan kurtarıp sonra onların birer haz makineleri olmalarını istiyor.
Esas işimizin, neden +1 olduğumuzu bulup bulduğumuz misyonumuzu gerçekleştirmek olduğunu söyleyen büyüklerimizden sonra, büyük bir ciddiyetle, esas azami enerji ile güce ancak fiziksel doyum ve gelişim ile ulaşılacağını söyleyen Paul Amca biraz sığ kaçıyor amma ayıp olmasın dinlemeye devam ediyorum.
İnsan dünyada sadece çalışmak için yok, ara vermeli durmalı diyor bir an heyecanlanıyorum evet kesinlikle haklısınız, sonra? diyorum
Ona göre İnsan Haklarından bin kat daha kutsal olan Tembellik Hakları'ndan bahsediyor, Tembellik Hakları1 ilan edilmeliymiş.
Peki sonra? Diyorum
Birkaç mısra dökülüyor dudaklarından
Sevmede hariç/İçmede hariç/Tembellik edelim her şeyde… 2
Yapmayın diyorum, bunun için mi varız yani, sonra, sonrası yok mu?
Biraz susuyor, sonra yavaşça ve umutsuz bir ses tonuyla,' Brüksel'deki kongrede çocuk işçilerin çalışırken şarkı söylemesine izin verilmiş, onlara sayı saymayı da öğreteceklermiş… ne iyilik ama…' diyor
Yine özüne dönüyor öfkesi kaldığı yerden devam ediyor, 'Çocuk celladı bu Hristiyanları kapatacak bir cehennem olmaması üzücü…'
Kim demiş yok diye? diyecek oluyorum, fırsat vermiyor. Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhundan dem vuruyor, din ekonomi ilişkisinden dert yanıyor sonra da işçilere hakaretler ediyor bunca çalışma aşkı için.
Keyiflerinden mi çalışıyorlar, o insanların hayatlarına dair bir fikriniz var mı? diyesim geliyor yine vazgeçiyorum, dinlemiyor zaten. Sessizce kalkıyorum, diğerlerine anlatmaya devam ediyor. Sesi geliyor, afedersiniz kapitalistlerin dillerini koparıp itlere vermekten falan bahsediyor adımlarımı sıklaştırıp uzaklaşıyorum.
Sonradan duyuyorum, Marx'ın da kızı olan eşiyle birlikte birkaç sene sonra 69 yaşında intihar etmişler. Kayınpederinin deyimiyle afyonsuz yaşadı siyanürle öldü geriye bir yığın öfke bıraktı, doyuma ulaşmış fiziği de şimdilerde toprak olmuş olmalı…
Ve bir de kitapları. Geçenlerde kitapçı da raflardan birinde adını görünce dönüp baktım, o gün bize anlattıklarını yazmış, Tembellik Hakkı, kapağı açınca gördüğüm mısra şaşırtmadı beni:
Sevmede hariç,
İçmede hariç
Tembellik edelim her şeyde.
Tembellik Hakkı
Paul Lafargue
Alfa Yayınları
79 sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 04.03.2019 15:15 - Güncelleme Tarihi: 14.07.2023 21:10