Türk Ordusu’nun İlk Tankı: T-26 B
TANK deyince muhtemelen aklınıza çok fazla görsel gelebilir. Mesela türk medyasında çalışan ve konuya uzmanlığı olmayan bir editörseniz gördüğünüz her paletli aracı tank zannedebilirsiniz. Veya biraz daha meraklı bir kişi iseniz TANK denilen aracın bir namlusu olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak her türlü namlulu aracı tank zannedebilirsiniz.
Doğrusu şudur ki ilk tankların ortaya çıkışı tahmin ettiğiniz gibi İkinci Dünya Savaşı zamanlarına dayanmaz! Aynı şekilde ilk tanklar da Alman tankları değildir! Lakin tankları savaş meydanlarına bağımsız bir birlik olarak sürenler İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar olmuş ve Blitzkrieg[i] ismi verilen Yıldırım Harbi[ii] denilen savaş doktrinini geliştirmiştir ve İkinci Dünya Savaşında kullanmıştır[iii].
Türklerin tanklarla ilk karşılaşması Filistin cephesinde olmuştur[iv]. Son karşılaşması ise 15 Temmuz darbesi gecesi meydanlarda milletin üstüne tankların sürülmesi ile olmuştur. Allah'ın izniyle o gece 251 şehide rağmen ülkemiz FETÖ denilen terör örgütünün eline düşmekten kurtulmuş ve iki binden fazla insan yaralanmış ve gazi olmuştur.
* * *
T-26 B Seyyar Çelik Kale üst başlığına ve Türk Ordusu'nun ilk Tankı: T-26 B alt başlığına sahip kitabın yazarı Abdullah Turhal. Kuşe kağıda basılmış olan kitap 200 sayfa. Kitap FNSS sponsorluğunda ve FNSS'in özel gayretleriyle yine FNSS tarafından ücretsiz olarak Aralık, 2020 tarihinde yayımlanmış. Kitabın İllüstrasyonları Ertekin Tokur tarafından hazırlanmış. "Herhangi bir ticari amaç veya kâr amacı gütmeksizin hazırlanmıştır. Para karşılığı satılamaz" uyarısı kitabın dikkat çeken özelliklerinden birisi oluyor.
Önsöz ve Giriş yazılarının ardından Tank İhtiyacının Tarihçesi isimli ilk bölüm yer alıyor. "Tank İhtiyacının Nedeni, Savaş Arabaları, Da Vinci'nin Çizimi ve Husçuların Taburları" ile "Kara Zırhlıları: Tank Savaşlarını Önceden Gören H. G. Wells" bölümleri tamamen tank kavramının tarihsel gelişimi ile ilgili iki bölüm olup konunun meraklılarına hitap ediyor. "Tankın İlk Ortaya Çıkışı, Churchill, Swinton ve Birinci Dünya Savaşı'nda Tanklar" isimli bölümden öğreniyoruz ki modern anlamda tankın mucidi General Ernest Swinton olup bu hayalin gerçeğe dönüşmesinde en çok katkısı olan kişi Winston Churchill'dir. Tanklar ilk defa İngilizler tarafından Almanlara karşı kullanılır ve büyük dehşet saçarlar. Buna rağmen lojistik olarak bu işe henüz çok da hazır olmadıkları ortadadır. "Üretilen 150 tankın sadece 59 adedi hazırdı. 59 tankın 49'u muharebe alanına ulaştı; mekanik sorunlar yüzünden 35'i taarruz çıkış hattına geldi ve 31'i Alman siperlerini geçti. Sadece dokuz tank, tüm sorunları aşarak piyade önünde ilerledi"[v]
"Türk Askerinin Muharebelerde Tanklar ve Zırhlı Arabalarla İlk Karşılaşmaları" bölümünden öğreniyoruz ki "Türk askeri, tank ile tankın ilk defa kullanıldığı savaş olan Birinci Dünya Savaşı'nda karşılaşmıştır. Sina-Filistin cephesinde, Gazze muharebelerinde, tank ve zırhlı araçlar Osmanlı askerlerine karşı kullanıldı. İkinci Gazze Muharebesi'nde 19 nisan 1917'de sabaha karşı yoğun topçu ateşi ile başlayan pek çok unsurun katıldığı taarruzda, sekiz adet de İngiliz tankı bulunmaktaydı."[vi] Tankların İstanbul sokaklarına inmesi ise Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul'un işgal edilmesi sonucu olur. "İstanbul işgal edildiğinde Fransızlar çok saşıda tankı ve zırhlı aracı İstanbul'a çıkardı. Fakat İstanbul'da işgalcilere karşı bir direniş niyeti ve harekete olmadığından, tanklar sadece koca cüsseli, gösteriş yapan makineler olarak kaldı. Fransız tank birliklerinin merkezi Reşadiye Kışlası'ydı ve bu kışla civarında eğitim ve bakım yapılıyor İstanbul'un hemen tüm önemli merkezlerinde; Taksim, Ahırkapı, Sarayburnu, Sirkeci, Talimhane ve Beyazıt'ta, her zaman tanklar bulunuyordu."[vii]
Görsel: Beyazıt meydanında bir Fransız tankı. Kaynak: Vikipedia.[viii]
Kitabın ikinci bölümü "İki Dünya Savaşı Arasında Silahlanan Dünya ve Türkiye" ismini taşıyor. "Genç Cumhuriyet'in Savunma İhtiyaçları" makalesinin ardından gelen "Silahlanan Dünya ve 1930'larda Silahlanma Zorunluluğu ve Zorluğu" makalesinden öğreniyoruz ki bu dönemde 1931 ekonomik krizi sonrası "Avrupa'nın yarısı iflas etmiş, diğer yarısı da iflas etme tehlikesi altına girmişti."[ix] Böylesi bir dönemde Türkiye 1933 yılında, bir nevi mal takas anlaşması olan Kliring anlaşması yapar ve "Türk Ordusu'nun ihtiyacı olan bazı silah, malzeme ve mühimmata bu yolla Almanya'dan temin edilir."[x] Bu dönemde günümüzde klasikleşmiş olan Yunanistan-Türkiye çekişmesi yoktur ama İtalya 12 adalar ve Meis adasının yönetimini elinde tutmaktadır. "1930'ların sertleşen dünya politikasında özellikle bir ülke, Türk Siyasi karar alıcılarını endişelendiriyordu. Bu ülke, Mussolini önderliğinde savaşın yaralarını başarılı şekilde sarmış ve 1930'larda koloni kurma ve gücünü dış, uzak alanlara aktarma iddiası ve niyetinde olan İtalya'ydı"[xi]
"Antakya Meselesi ve Zırhlı Araçların Tehdit Edici Biçimde Kullanılması" ve "1935 Bulgaristan Krizi ve Türk Ordusu'nun Edirne'ye Girişi" bölümlerinden öğreniyoruz ki günümüz Hatay vilayetimizde Tanklar ve Zırhlı Araçlar, Türkiye ile birleşme yanlısı halka ve dolaylı olarak Türkiye'ye karşı bir tehdit olarak kullanılıyor. Ayrıca o dönemde henüz Trakya sınırlarımızın tek hâkimi biz değiliz! "1923 Lozan Barış Antlaşmasında, Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan arasında sınır güvenliği özelinde Trakya Sınırına ilişkin bir sözleşme imzalanır. Bu sözleşme uyarınca üç ülkenin sınırlarında 30 km derinlikte 'gayri askerî mıntıka' bugünkü tabiriyle askerden arındırılmış bölge oluşturulmasına karar verilmiştir. 1930'lara gelindiğinde bu durumun Türkiye Cumhuriyeti'ni beka ve egemenliğini temin etmek adına somut adımlar atmaya yönlendirmiştir."[xii] "Seyyar Çelik Kale" kelimesi size hiçbir çağrışım yapmayabilir ama "Türkiye'de basılan ilk ansiklopedi olan Hayat Ansiklopedisi'nde bu yeni silahtan 'Seyyar Çelik Kale' olarak bahsedilmiştir. Dönemin önemli hedefi 'asrileşme ve motorlaşma'dır. Bunu gerçekleştirmek içinse Türkiye'nin tanklara ihtiyacı vardır. Tank Teknolojisi ve dolayısıyla fabrikası olmayan Türkiye, bu silahı kendi kendine sağlayamayacağını bildiğinden, bunu süratle sağlayabileceği dış kaynaklara yönelmiştir"[xiii] "Sovyetler Birliği'nden Tank Alımı" bölümünden öğreniyoruz ki Sovyetler Birliği bize ilk tank diyebileceğimiz araçları hediye etmiş olan ülkedir. "Başbakan İsmet İnönü, 1932 yılında Sovyetler Birliği'ne önemli bir ziyaret gerçekleştirdi. Deniz yoluyla gerçekleştirilen bu ziyaretten sonra Türk heyeti yurda dönerken kendilerine Sovyet askerî heyeti de eşlik etti. Sovyet askerî Kızıl Ordu adına Türkiye'ye iki büyük tank, dört küçük tank (tanket), bir kamyon, bir otobüs ve çeşitli askeri teçhizat hediye etti."[xiv] "1930'lu yıllarda iki ülkenin de birbirlerini desteklemesinde somut kazanım beklentileri vardı ve genel olarak bu ilişki, iki tarafa da istediğini vermekteydi. Türkiye bunu değerlendirecek birikime ve gerçekçi bir ulusal çıkar öncelikleri belirleme kapasitesine sahip lidere ve kadroya sahipti. Savaşı bilen kadrolar, savaş için en gerçekçi adımları imkan dâhilinde atmaya çalışıyordu. Nihayetinde Sovyetler Birliği'nden 1934 senesinde 64 adet T-26 B tankı ile 43 adet BA-6 zırhlı otomobilinin alım siparişi verildi. Bu sipariş 1935 senesi başında teslim edildi"[xv]
(Kaynak: Wikipedia[xvi])
Kitabın üçüncü bölümünden en dikkat çeken kısım "T-26 B'lerin Envanterden Çıkartılışları" ile "Tank Fabrikası Konusu" oluyor. İlaveten Dördüncü bölüm başka hiçbir yerde bulamayacağınız "Türk Ordusu'nda Zırhlı Birlikler Albümü (1935-1942)" pek çok özgün görseli, her birinin detaylı kaynağını vererek okuyucularıyla buluşturuyor. Kitap "Bitirirken" isimli bir sonsöz ve çeşitli ekler, sözlük, notlar ve kaynakça içeriyor.
Sonuç
İtiraf etmek gerekir ki bu kadar güzel ve 100'ü bulan özgün görsele sahip kitaba küçük bir eleştiri getirmek durumunda kalıyoruz. Bu da kitabın sonuna itilmiş olan dipnotlar sebebiyle oluyor. Maalesef dipnotların kitabın sonuna konulmuş olması sebebiyle dipnotlardan gereceği gibi faydalanmak mümkün olmuyor.
Teşekkür
Kitabın şahsıma ulaşmasını sağlayan FNSS firmasına ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
İleri Okumalar için lütfen savunmasanayist.com sitesindeki şu iki habere bkz. 1[xvii], 2[xviii].
T-26 b Seyyar Çelik Kale
Türk Ordusu'nun İlk Tankı: T-26 B
Yazan: Abdullah Turhal
FNSS Özel Yayını
1. Baskı, Aralık 2020.
Kaynakça
[i] https://en.wikipedia.org/wiki/Blitzkrieg (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[ii] https://tr.wikipedia.org/wiki/Blitzkrieg (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[iii] https://evrimagaci.org/blitzkrieg-nedir-blitzkrieg-savas-taktigi-2-dunya-savasinin-seyrini-nasil-degistirdi-8880 (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[iv] T-26 B Seyyar Çelik Kale Türk Ordusu'nun İlk Tankı: T-26 B, Abdullah Turhal, FNSS Özel Yayın, sayfa 30.
[v] Turhal, a.g.e, sayfa 28.
[vi] Turhal, a.g.e, sayfa 30.
[vii] Turhal, a.g.e, sayfa 33.
[viii] https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/b8/A_French_Tank%2C_Beyaz%C4%B1t%2C_%C4%B0stanbul_%2812967649055%29.jpg (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[ix] Turhal, a.g.e, sayfa 42.
[x] Turhal, a.g.e, sayfa 42.
[xi] Turhal, a.g.e, sayfa 43.
[xii] Turhal, a.g.e, sayfa 50.
[xiii] Turhal, a.g.e, sayfa 52.
[xiv] Turhal, a.g.e, sayfa 56.
[xv] Turhal, a.g.e, sayfa 58.
[xvi] https://en.wikipedia.org/wiki/T-26 ve https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/66/T-26_in_Kirovsk.JPG (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[xvii] https://www.savunmasanayist.com/kurulustan-yuzuncu-yila-turkiye-cumhuriyeti-zirhli-birlikleri-bolum-1/ (Son erişim: 14 Kasım 2021)
[xviii] https://www.savunmasanayist.com/kurulustan-yuzuncu-yila-turkiye-cumhuriyeti-zirhli-birlikleri-bolum-2/ (Son erişim: 14 Kasım 2021)
Mustafa Salih Köksal'a tankın müzedeki görselleri için teşekkür ederiz.
Görsellerin kaynağı: https://twitter.com/MustafaKoksalDB/status/1462685054971387908
Yazar: Sabri ÜNAL - Yayın Tarihi: 20.12.2021 09:00 - Güncelleme Tarihi: 12.07.2022 17:01