Türkçemizin Çiçeği Çocuklar İçin Şiir: Cafer Keklik, Söyleşi, Ayşegül SÖZEN DAĞ

Türkçemizin Çiçeği Çocuklar İçin Şiir: Cafer Keklikçi yazısını ve Ayşegül SÖZEN DAĞ yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden

Türkçemizin Çiçeği Çocuklar İçin Şiir: Cafer Keklikçi

06.12.2024 09:00 - Ayşegül SÖZEN DAĞ
Türkçemizin Çiçeği Çocuklar İçin Şiir: Cafer Keklikçi

Tarih boyunca şairler şiirleriyle bir duruş sergilemişlerdir ve şiir söylerken/yazarken bir amaçları vardır. Sevgili Cafer Keklikçi, çocuklara yönelik şiir söylemeniz/yazmanızdaki amaç ve temel duygu nedir? Çocuklar için şiir yazmaya ne zaman başladınız? Niçin çocuklara şiirler yazıyorsunuz?

Çocukluk insanın eskimez iyiliği ve cennetidir. Kim cennetini aramaz ki. Ben kendi cennetimi aramak için çocuk şiirleri yazıyorum. Bana göre şairin çocukluğu gerçeğin masalıdır. Gerçek, insanın dünyaya dair konumunun bütün ayrıntıları. Türk şiirinde Sosyal Gerçekçi Şiir poetikasını yaratmış bir şair olarak çocuklara dair şiir yazmamam düşünülemez. Gerçeğin her hali şiirime gireceği için çocukluk dünyasının da şiirde yer alması poetikam gereği normal. Ben henüz ilkokula başlamadan şiir söylemeye başlamış bir şairim. İlk şiirimi ilkokul birinci sınıfta okuma yazmayı öğrenince yazdım. Daha sonra düzenli bir şekilde şiir yazmaya başladım. Benim şiirlerimi okuyanlar bilir, yaşıyor gibi bir atmosferi vardır. Şiirde gerçek direkt verildiği için bu böyle. Gerçek meydana gelmesi için şairin özgün bakışına muhtaçtır. Kendi dünyası var olan şairin, kendi dünyasına göre gerçek vardır. İçinde bulunduğu topluma kendi yaşantı gerçeğiyle baktığında gördüğü gerçek şiirin kendisidir. Nasıl yaşıyorsam o şekilde yazıyorum bundan dolayı benim yaşadığımı yaşayan yani çocukluk iyilik ve güzelliğini yetişkinlikte de sürdüren ve kendi cennetini arayan bir insan oluşması için gerçeği şiirde çocuk dünyasıyla ifade etmek isteği çocuk şiirlerini meydana getirdi. Benim bilindiği gibi ilk 4 şiir kitabım yetişkinlere yönelik şiirlerden meydana geliyor. Çocuklar da okuyabilir tabii bu kitapları, okuyorlar zaten. Beşinci şiir kitabım Sevinç Ülkesi çocuk şiirlerinden müteşekkil. 2007 yılında büyük oğlum doğduktan sonra çocuk şiirleri yazmaya başladım. Sevinç Ülkesi'ndeki hiçbir şiir hiçbir dergide yayımlanmadan direkt kitapta yer aldı. O şiirleri hiçbir dergiye göndermedim ve isteyen hiçbir dergiye de vermedim. Bu kitaptan önce yayımlanan 4 şiir kitabımdaki şiirler önce dergilerde yayımlandı sonra kitaba girdi. İlk defa çocuk şiirleri kitabımdaki şiirler direkt kitaba girdi, hiçbir dergide yayımlanmadan. Kitap haricinde bir şiirim, Türkiye'de çocuk şiiri denince akla ilk gelen usta şair Mustafa Ruhi Şirin'in 2011 yılında hazırladığı Aynam Çocuk Sesli Bir Deniz çocuk şiiri antolojisinde yer aldı. Niçin çocuklara şiir yazıyorum, benden önceki Türk çocuk şiirinde, şiirde benim gördüğüm gerçek olmadığını fark ettiğim için yazıyorum. Çocuklara şiir yazmak, çocukluk iyilik ve cennetini çocuklara salık vererek göstermektir.

Çocukların doğduğu andan itibaren ninniler aracılığıyla şiirsel metinlerle tanıştığı hepimizin malumu. Ninniler sizce bireyi şiirle tanıştıran ilk metinler olarak doğru seçimler mi?

Ninniler çocuklarda ses ve ritim duygusu oluşturan geleneksel formlar olduğu için 'kulak terbiyesi' açısından doğru seçimlerdir. Aslında doğru da olsa yanlış da olsa toplumda var olan bir gelenek. Gelenekten de biraz farklı, sanki insanın doğal hâlidir ninni söylemek ve dinlemek. Ninniler insan gerçeğini ilk hâliyle insanın ilk hâline ileten müziksel dünyadır. Dünyaya gelen insanın dünya kirine bulaşmadan önce yine o 'kirsiz dünyayı' anıştırarak insanı dünyaya ikna etme çabasıdır. Bu açıdan ninniler çok güzel müziksel ifadelerin yanında çok güzel aldatıcıdır. Ninniler genellikle anneler tarafından çocukları uyutmak ya da susturmak için söylenir. Şiirse tam tersi uyandırmak ve başkaldırmak içindir. Ninniler şiirle tanıştırmaz insanı (bebeği) ama şiirin dünyasından melodik ipucu verir. Ninniler, anneler tarafından söylenen, annelerin ruh haline göre değişen değişmeceli nağmelerdir. Örneğin, "Uyusun da büyüsün ninni / Tıpış tıpış yürüsün ninni / E e e e e." Şu versiyonu da var: "Uyusun da büyüsün ninni / Hanım hanım gülsün ninni / E e e e e." Bir başka örnek, "Bebeğin beşiği çamdan / Yuvarlandı düştü damdan / Bey babası gelir Şam'dan / Nenni bebek nenni nenni." Bu pasaj ninni olarak söylendiği gibi ağıt türü türkü olarak da söyleniyor. Sonuç olarak ninniler rüyalara giden güzel yollardır.

Peki çocuklar için söylenen/yazılan şiirler nasıl olmalıdır? Dil işçiliğinden çocuk sesini yakalamaya kadar hangi hususlara dikkat edilmelidir? Çocuklar için yazılmış şiirlerin başat özellikleri neler olmalıdır?

Çocuklar için yazılan şiirler öncelikle insanca, Türkçe ve Müslümanca olmalı. Her özgün şair şiir yazdığı dilin içinde kendine has yeni bir dil yaratmıştır. Yeni bir dil yaratan şair zaten kelimeyi de imgeyi de simgeyi de müziği de ritmi de vezni de yeniden yarattığı için bunları ayrıca saymaya gerek yok. Şiirde dilin tekniği görünmemeli, teknikten doğmuş ama tekniği aşmış bir gerçeklikle yepyeni bir anlam yaratarak bunu kedine özgü müziksel ifade biçimine getirmiş olmalı. Teknik önemli fakat teknikten önce gerçeği kavrayış var. Şair önce kendisine şiir yazdıran gerçeği kavrar. Dil, gerçekten sonra gelir. Gerçek algılandıktan sonra dil gelir. Dil işçiliğinden önce duygu imar ve inşası sağlam olmalı. Duygu terbiyesi olmayan bir dilin işçiliği de iyi olmaz. Dil şiirin etidir kemiği değil, kemiği müziktir. Bu müziği şairin yepyeni yarattığı dil meydana getirmiştir. Sadece dil bilgisiyle şiir yazılamaz. Dil bilgisini zaten üst düzeyde bilir şair. Bilmesi gerekir. Şiir bizatihi dil eylemidir. Müziksel ifade yaratma gücü olmalı. Bir dert dile getirmeli. Okuru o 'dert'e okur farkında olmadan götürmeli. Cumhuriyet dönemi çocuk şiirlerine baktığımızda birkaç istisnayı saymazsak yabancı birinin yazdığı şiirler gibidir. Şiirler bu coğrafyada yaşayan bir insanın yazdığı gibi değil de sanki müsteşriklerin yazdığı metinlermiş gibi yapaydır. Çocuk şiiri, çocuğun dünyası gibi gerçek olmalı; hesapsız özgür yaşayış, saf bakış, temiz algılayış, fıtri iyiliğin bahçesi… Yeri geldiğinde kötüyü dile getirse de iyiliği merkez alarak yapmalı. Yani tarafı belli olmalı. Çocuk şiiri, çocuğu iyiliğe ve güzelliğe götürmeli.

Şiirin sesi yaşamın sesidir aynı zamanda. Çocukların yüreğine işlenen o dizelerin müziği her duyguyu barındırır. Çocuklar için yazılmış şiirlerde toplumsal durumların, acıların, göç ve savaşların işlenmesine nasıl bakıyorsunuz? Sizce güç konular şiirlerde yer almalı mı?

Benim şiir anlayışıma göre şiirde yer almayacak herhangi bir konu yok. Her konu şiirde yer alabilir. Çocuk şiirlerinde toplumsal durum, acı, göç ve savaşlar çocuğun dünyasına göre verilebilir. Verilmeli. Şiir toplumsal bir olay olduğu için doğal bir şekilde yer alır. Bireyin topluma bakışı ve bireyin toplum içindeki duruşu bir ideal yönsemesiyle şiirde yer bulmalı. Toplumsal durum, acı, göç ve savaşlar salt bir sayıp dökmece olarak değil de bir derdi imlemek için verilir. Sayıp dökmece sonunda ideale bağlanıyorsa sayıp dökmece olarak da verilebilir. Çocuk şiirinde, çocuk dünyasında kalarak tabii. Benim şiirimde her konu, şiir okunurken yaşanıyor gibi yer alıyor. İster geçmiş ister günümüz olsun bu fark etmiyor. Çocuk şiiri okurken şiir çocuğa dokunmalı. Orada bir hayat memat anlatıldığını ve bunun nedenlerini ve sonuçlarını, iyilik dünyası temelinde hangisine taraf olacağını duyuş olarak fark etmeli.

"misket harika bir oyuncak

onunla ceplerimiz dopdolu

büyükler bilmiyor ancak

misketin bir oyuncak olduğunu"

255

Sevinç Ülkesi şiir kitabımda yer alan Misket başlıklı şiirin son bölümü bu. Misket bildiğiniz gibi bir oyuncak adı ama aynı zamanda savaşlarda kullanılan öldürücü bir (sözde yasaklı) bombanın adı da misket. Bu şiirde çok yönlü imge var. Çocukların oyuncağının isminde olan bir silah çocukları öldürüyor. O silahı kimler kullanıyor, büyükler. Buradaki "büyükler" hem yetişkin anlamıyla hem de dünyada siyasi ve askeri borusu ötenler anlamıyla. Dünyanın bir "oyun yeri" olduğunu bilmeden 'iyiliğin insandaki merkezleri'ni yok etmeye çalışmanın beyhudeliği var. Çocukları öldüren savaşların çocuk dünyasını (saf temizliği) anlamayan zihinlerden çıkmasını ve bunun kötülük olduğunu vurgulayarak, "oyun yeri"nin dünyanın geçiciliğinin geniş anlamını imleyip çocuğu o ideale yöneltmesi var. Böyle anlatınca söz konusu şiirimi açıklıyor gibi oldum, ama öyle değil örnek olsun diye anlattım bunları. Şair kendine özgü yarattığı şiir dili ve dünyasında her konuyu şiire sokabilir. Konuyu çocuk dünyasında verebiliyorsa çocuk şiiri olur. Çocuk şiirlerinde bazı kelime ve imgelerin kullanılmaması doğal olarak gerek. Kullanılırsa ne olur, çocuk şiiri olmaz.

Şiir günümüz çocukları için biçilmiş kaftan. Hem kısa metinler oluşu ile hem de çocukların imgelem dünyasına hitap etmesi ile… Tüm bunlara rağmen çocuklar için kaleme alınan metinler genellikle kurmacadan ibaret. Esasında çocuk edebiyatının zirvesini şiir oluştururken şiirin çocuk okurlarla yeterince buluşmadığını gözlemliyoruz. Bunun sebepleri sizce neler olabilir?

Şiir hangi türde olursa olsun bütün sanatların anasıdır. Çocuk edebiyatında da doğal olarak bu böyle. Çocuk şiirinin çocuk okurlara yeterince ulaşmamasının birinci nedeni günümüzde çocukların önceliğinin değişmiş olmasıdır. Elbette bu değişikliği çocuklar değil yetişkinler yapmıştır. Çocuklar artık gerçek oyun oynamıyor, sanal oyunlar oynuyor. İnternet hayata adeta hâkim olmuş durumda. Bunun sonucu çocuklar sokakta oyun oynamak yerine bilgisayarda, tablette ve cep telefonunda oyun oynuyor. Gerçeklikten uzaklaşınca şiirden de uzaklaşıyor çocuklar. Çocukların gerçeklikten uzaklaşmasını elbette eğitim sistemi sağlıyor. Gerçekliğin yer almadığı eğitim sisteminde yapay konuların yer alması artık günümüz insanını inandırmıyor. Ders kitaplarında ben ilkokula giderken hangi isimler varsa şu anda da aşağı yukarı aynı isimler var. Metinlerin çoğunluğu ısmarlama metinlerdir. Ders kitaplarındaki şiirler konuya göre ısmarlanmış yazdırılmıştır. Ismarlanması hadi neyse de ders kitaplarındaki isimlerin çoğu şair değil, ders kitabını hazırlayanların eşi dostu/arkadaşı/tanıdığı dolayısıyla torpilli isimler. Ömrünü şiire vermiş, şiir kitapları yayımlanmış, şiiri üzerine yüzlerce yazı yazılmış şairlerin şiirlerine yer verilmiyor ders kitaplarında. Bu şairlerden biri de benim. Ders kitabında şiir diye metni yer alan ama şair olmayan isimler hangi ölçüye göre ders kitabına konuluyor? Ölçü yok. Ölçü hükümetçi olmalarıdır. Ölçü olmayınca ya hükümetçi olacaksın şiirine yer verilecek ya da ders kitabını hazırlayanların ahbabı olacaksın da yer verilecek. İstisnalar var elbette ama o istisnalar kaideyi bozmuyor. İktidar taraftarı olmayanın şiirine yer verilmiyor ders kitaplarında. Bu, geçmişte de böyleydi şimdi de böyle. Ben hükümeti (dahası rejimi) eleştirmiş bir şairim, benim şiirlerime ders kitaplarında zaten yer vermezler. Ne diyordu Cemal Süreya, Dikkat Okul Var başlıklı şiirinde: "Bütün çocuklar anlar da / Okul kitaplarına girmez benim şiirim." Şiirin okura ulaşmasındaki aracıların yaptığı adaletsizlikler şiirin aleyhine oluyor. Bu aracılar ders kitabını hazırlayanlar ya da yayınevleridir. Adaletsizlik her yerde kötüdür ya bu konudaki adaletsizlik daha da kötü. Kötüyü göstere göstere iyi adeta görünmez oluyor. Durum budur.

Şiir çocuğa ne katar? Çocuklar neden şiir okumalı?

Şöyle bir ayrımım var benim; şiir okuyan insanla şiir okumayan insan hemen belli olur. Çünkü birbirinden çok farklıdır. Şiir, okuyan çocuğa çocuğun kendi dünyasını hatırlattığı gibi başka dünyalara da kapı aralar. Ufkunu açar. İnsan kalma nüvesini sağlamlaştırır. Kendi gerçekliğini keşfeder. Güzel hayaller kurmasını sağlar. İyi-kötü, güzel-çirkin ayrımı yapmasına yardımcı olur. En önemlisi de çağımız insanında çoğunlukla eksik olan "bir hisli yürek" oluşmasını sağlar şiir okumak çocukta. Yetişkinlik zamanında nerede bulunursa bulunsun karşısındakini düşünme yetisi verir şiir okumak insana. Şiir okumak, kötülüklere başkaldırmayı öğretir. Özetlersek şiir çocuğa insan olma bilinci yani hem insanilik anlamında hem de bütün varlıklardan farklı olduğunu dolayısıyla insan olmayan hiçbir yerin herhangi bir değeri olmadığı ve olmayacağı bilincini verir. Çocukluğun saf iyiliğini yetişkinlikte de sürdürmek için çocuklar şiir okumalı. Çocukların kendini ifade etmede kelime hazinesinin gelişmesine ve böylece kendine güveninin artmasına sebep olacağı için çocuklar şiir okumalı.

Son olarak sizden bir şiir dizesi istesek... Sizi yormayacak ise birkaç dize de kabulümüzdür.

Yormak ne kelime, şiirin tamamını okuyayım:

TÜRKÇE

dersimiz türkçe öğretmenim

türkçe merhametidir annemin

türkçe babamın ulu sesi

türkçe ezgisidir beşiğimin

dersimiz türkçe öğretmenim

ben türkçeyim türkçe benim


Yazar: Ayşegül SÖZEN DAĞ - Yayın Tarihi: 06.12.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.06.2024 14:40
2.158

Ayşegül SÖZEN DAĞ Hakkında

Ayşegül SÖZEN DAĞ

Yazar. Şair. Editör. MEB kadrolu öğretmeni. MEB özel eğitim genel müdürlüğünün çıkarmış olduğu Özel Eğitim Çocuk dergisi yayın kurulunda. Ankara'da yaşıyor. Gökyüzüne kurduğu çiçekli merdiveninden çocuklar için masallar, hikâyeler ve şiirler topluyor. Çocuk edebiyatı alanında kitaplar yazıyor. Nitelikli çocuk edebiyatı bağlamında çocuğa görelik ilkesini savunuyor. Kelimelerin dünyasında çocuklara, yetişkinlere yazarlık atölyeleri düzenliyor. Yazarlığının yanı sıra çocuk ve ilk gençlik kitapları editörlüğüne devam ediyor. Çocuk Vakfının Çocuk Edebiyatı Okulu Danışma Kurulu üyesi.

MinikaGo, MEB Özel Eğitim Çocuk, Kardelen Çocuk, Beyazbulut, Hece, Çeto, Diyanet Çocuk, Konya Çocuk, Berdücesi, Yitiksöz dergilerinde yazdı/yazıyor.

Yayımlanmış kitapları: 

- Tohumsa Eğer (Tulu Kitap)
- Eve Dönüş Bileti (Tulu Kitap)
- Domateslerin Şaşırma Konçertosu; Organik Masallar (Cezve Çocuk)
- Ejderha Evecen ve Üfleme Dersleri (Tulu Kitap)
- Kuşlara Ayarladım Saatimi (Tulu Kitap)
- Sekiz Dakika (Tulu Kitap)
- Sultan Alparslan (Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları)
- Afilli Piknikte, Afilli Parkta, Afilli Kütüphanede (Erkam Yayınları)
- Ömer'le Bir Kutu Macera : Birûnî, Cezerî, İbn-i Batuta, İbn-i Baytar, İbn-i Heysem (Kaşif Çocuk Yayınları)
- Engelsiz Masallar (Cezve Çocuk Yayınları)
- Menekşe Bayramı (Kayalıpark Yayınları)

Ayşegül SÖZEN DAĞ ismine kayıtlı 25 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 15 kitap bulunmaktadır.

Twitter Instagram YouTube Kitapyurdu.com