Türkçemizin Çiçeği Çocuklar İçin Şiir: Hidayet Karakuş

Tarih boyunca şairler şiirleriyle bir duruş sergilemişlerdir ve şiir söylerken/yazarken bir amaçları vardır. Sizin çocuklara yönelik şiir söylemeniz/yazmanızdaki amaç ve temel duygu nedir? Çocuklar için şiir yazmaya ne zaman başladınız? Niçin çocuklara şiirler yazıyorsunuz?
Çocuğun iç dünyasını zenginleştirmek, yaşamı tanımasını sağlamak, aydınlık bir dünyanın varlığını göstermeye çalışmak istiyorum. Onları gülümseterek, güldürerek, düşündürerek gerçeği duyumsamalarını sağlamak…
Çocukların doğduğu andan itibaren ninniler aracılığıyla şiirsel metinlerle tanıştığı hepimizin malumu. Ninniler sizce bireyi şiirle tanıştıran ilk metinler olarak doğru seçimler mi?
Ninniler, çocuğun duyularını geliştiren, ritim duygusunu, acıyı, özlemi, geleceği ilişkin güzel dilekleri içeren çok önemli verimlerdir. Annelerin, ninelerin yaktıkları ninniler çocukta güven duygusu yaratır, sevgiyle büyüdüklerini, kendilerine kucak açan büyüklerin iyiliğini duyumsatır. Bu bakımdan duygusal olarak çocuğun gelişiminde çok önemli yer tutarlar. Üzülerek belirtmeliyim ki ninni söyleyen anneler, nineler ne kadar kaldı? Merak ediyorum. Her şeyin dijitalleştiği ortamda çocuklarımız bir anne sesinden, ninelerin sevgi dolu seslenişinden çoğunlukla yoksun gibiler bence.
Peki çocuklar için söylenen/yazılan şiirler nasıl olmalıdır? Dil işçiliğinden çocuk sesini yakalamaya kadar hangi hususlara dikkat edilmelidir? Çocuklar için yazılmış şiirlerin başat özellikleri neler olmalıdır?
Şiir tadı barındırmalı, Türkçenin güzelliklerini taşımalı, bilime aykırı olmamalı, hurafelere, safsatalara kapı açacak söylemlerden uzak olmalı. Uyaklı şiirler, sözel bir toplumdan gelen çocuklarımız için de akılda kalıcı olur. Gülmece öğeleri taşımalı. Açık, yalın, çocukların kavrayabileceği imgelerle yazılmalı. Gerçekçi bir dil kullanılmalı. Çocuğun yaşamıyla bağlantılı olmalı.
Şiirin sesi yaşamın sesidir aynı zamanda. Çocukların yüreğine işlenen o dizelerin müziği her duyguyu barındırır. Çocuklar için yazılmış şiirlerde toplumsal durumların, acıların, göç ve savaşların işlenmesine nasıl bakıyorsunuz? Sizce güç konular şiirlerde yer almalı mı?
Çocuk gerçeğin içine doğuyor. Şair, gerçeği pembe düşlere sarmak, çocuğa boş umutlar vermek yerine gerçek üzerinde düşündürecek bir anlayışla yazmalı şiirini. Yaşamın sürekli değiştiğini, çocuğun da bu değişime katılabileceğini sezdirmeli, bu konuda şiirde sağlam olaylar, kişiler olmalı.
Şiir, günümüz çocukları için biçilmiş kaftan. Hem kısa metinler oluşu ile hem de çocukların imgelem dünyasına hitap etmesi ile… Tüm bunlara rağmen çocuklar için kaleme alınan metinler genellikle kurmacadan ibaret. Esasında çocuk edebiyatının zirvesini şiir oluştururken şiirin çocuk okurlarla yeterince buluşmadığını gözlemliyoruz. Bunun sebepleri sizce neler olabilir?
Çocukların şiirden uzak kalmasının nedeni şiirden uzak eğitim dizgesidir. Öğretmenler de şiiri sınıfa götürmeyince çocuk çok basit manzumeleri şiir sanarak okuyor. Öğretmenlerin de bu konuda iyi yetişmesi, kendilerini edebiyat bağlamında iyi yetiştirmesi gerek. Benim gözlemim ülkemizde Türkçe edebiyat öğretmenlerinin çoğu kitap okumuyor. Roman, öykü, şiir okumuyor. Çocuğu da bu anlamda yetiştirmesi olanaksız. Kendi sevmiyor ki çocuk nasıl sevsin de şiir okusun, şiir düşünsün.
Şiir çocuğa ne katar? Çocuklar neden şiir okumalı?
Önceki soruların yanıtları bu sorunun da yanıtı içeriyor sanırım. Heyecan duyularak okunan her şiir, öykü, roman insanı değiştirir. Çocukların da bu heyecanı duyumsayacak etkinlikleri görmesi, yaşaması gerekiyor. Bunu da anne babalar kadar belki de onlardan önce öğretmenler yapacaktır. Yoksa çocuk bilmediği bir şeyi nasıl yaşasın, okusun, heyecanlansın.
Son olarak sizden bir şiir dizesi istesek... Sizi yormayacak ise birkaç dize de kabulümüzdür.
LEYLEKLE YAVRUSU
Yavru leylek,
Annesine takırdadı:
Ne zaman uçacağım?
Anne leylek takırdadı:
Kanatların büyüyünce.
Yavru leylek takırdadı:
Gökler kadar olunca mı?
Anne leylek takırdadı:
Rüzgâr kadar olunca.
Yavru leylek takırdadı:
Rüzgâr çok mu büyük?
Anne leylek takırdadı:
Senden biraz geniş,
Benden biraz uzun.
Yavru leylek takırdadı:
Ben neden
Senin kadar olunca
Uçmuyorum?
Anne leylek takırdadı:
Sen daha büyük olmalısın,
Sen daha akıllı,
Daha bilgili,
Yavru leylek takırdadı:
Ne işe yarar bilgi?
Anne leylek takırdadı:
Yazar: Ayşegül SÖZEN DAĞ - Yayın Tarihi: 08.11.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.06.2024 16:28