Vefa Apartmanı - Sadık Yalsızuçanlar, Edebiyat, Misafir Köşesi

Vefa Apartmanı - Sadık Yalsızuçanlar yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Vefa Apartmanı - Sadık Yalsızuçanlar

13.01.2012 15:55 - Misafir Köşesi
Vefa Apartmanı - Sadık Yalsızuçanlar

Zehra Erbay, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

"Allah var. Büyük Allah var. Her şeyi görüyor, biliyor. Gördüğüne ve bildiğine inanıyorum. Gerisi laf u güzaf. Yapılacak tek şey tebessüm etmektir…" (kayseri cezaevi 1961)

Kitabın hemen başında bu cümleler yer alıyor.

Zamanında teselli ettiği, moral aşıladığı ahbabı gibi, şimdilerde yayımlanan, hayatını üzülmeden, içi sızlamadan okuyamayan bizleri teselli ediyor sanki.

Hâlbuki bu satırları okuduğumda kitaba başlamamıştım.

Kitabı bitirip başa döndüğümde, elimde mektup ve resimlerle vefa apartmanından ayrılan bendim sanki…

Sadık Yalsızuçanların anı/roman olarak kaleme aldığı oldukça yalın bir kitap. Bahse konu olan merhum Tevfik İleri'nin hayatı o kadar sade ve edebi ki ilave bir kurgu istemiyor.

Hemşinli Tevfik… Milli eğitim bakanlığı, ulaştırma ve bayındırlık bakanlığı yapmış, Yassıada'da yargılanıp idama mahkûm edilmiş bir bürokrat… İdam cezası ömür boyu hapse çevrilen, kanserin pençesinde kısa sürede mum gibi eriyen Tevfik ileri…

Memleket aşkını derinden hissediyoruz. Ömrü boyunca çok sevdiği eşine "Vasfiye'm seni mi çok seviyorum yoksa memleketi mi mi?" dediği naklediliyor mektuplarında.

Kitap, vefa apartmanına gelen yazar Ali'nin öyküsüdür bir yanıyla.

Tevfik İleri'nin hayatı üzerine yazacağı kitap için bilgi almak üzere kızları Cahide, Ayşe hanımlar ve eşi Vasfiye hanımla görüşüp ona dair ne varsa görmek bilmek ister.

Oysa O, tahammül fersahtır. Dinlerken daralır Ali. Cahide hanımı yeniden ağlatmak değildir emeli, nitekim oturup hep beraber buğulu gözlerle bakarlar fotoğraflara.

Hayatı boyunca çocuklarına olan hasreti artarak devam etmiş Tevfik İleri'nin.

İlk iki çocuğunu bebekken kaybetmesi, ardından dünyaya gelen yaşama sevinci Cahide hanım ve diğer çocukları Ayşe ve Cahit'i ise yoğun iş temposu ve memlekete hizmet idealiyle madden yanlarında olamadığı zamanlarda dahi manen yanlarında olduğunu hissettirmiştir.

"Bizimle birlikte olduğu anlarda bizi öylesine doldururdu ki diğer zamanlarda bu bize yeterdi" diyor kızı Cahide hanım.

" Ondan korkmazdık onu gücendirmekten ve saygısını kaybetmekten korkardık."

Anlatılan hatıralar, devrin tanınmış isimleriyle aralarında geçen diyaloglar… Ve en güzeli mektuplar… Bir babanın evladına yazabileceği en güzel mektuplar.

Hapishane günlerinde yazdığı mektuplar ise aklımızın almayacağı cinsten. Bu nasıl bir teslimiyet, nasıl bir metanettir anlaşılır gibi değil…

Savunmasında "Ölüm belki de kurtuluştur. Memleketin huzuru, benim ölümüme ve hapishanelerde çürümeme bağlıysa kararınızı böyle verin. Memleketin hayrı için buna da razıyım" diyerek uzatır boynunu.

Çocuklarına sıkça metanet telkin ederken kullandığı şu cümleler hayatının anlamını açıkça ortaya koyuyor…

"Size mal mülk, servet bırakmadım. Bütün hayatım boyunca bir tekaüdiye maaşı bırakmaya çalıştım. Tecelli eden Adalet onu da kuşa çevirdi. Ne yapayım. Kader böyle imiş. Yalnız, size şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim. Hiçbir zaman başınız yere bakmayacaktır. Bununla müteselliyim, siz de bununla iftihar edeceksiniz."

Kızı cahide hanım çocukluğuna dair bir anısını anlatıyor. "Bir gün babamla, Mustafa Necati bey için yapılan anma törenine katılmıştım, babamı konuşma yapması için kürsüye davet ettiler diyor ve şu cümleleri aktarıyor: Kafası ve gönlü memleket için çalışmış yıpranmış ve çile çekmiş büyük insanları anmak bir kadirşinaslıktır…"

Bu gün kafası ve gönlü memlekete hizmet aşkıyla dolmuş, çalışıp yıpranmış ve bunun çilesine talip olmuş merhum Tevfik İleri'yi bir kadirşinaslık gereği anıyoruz…

Hizmet etmekten başka hiçbir amacı olmadığını defaatle söyleyen Tevfik İleri'yi son günlerinde çektiği hasretle içimiz buruk hatırlıyoruz.

"Burada ölüm aklıma geldi. Her şeyi bir kere daha unuttum. Aklımda çocuklarıma kavuşmayı düşünmekten başka hiç bir şey yoktu. Mahkemenin bir an evvel olmasını, hatta idam verecek olsalar dahi bir an evvel olmasını diledim. Burada pis bir hastalıkla ölürseniz yavrularınızı göremezsiniz, idam edilirseniz son bir defa onları görmek, onlara bir el sallamak mümkündür…" (21.8.1961)

Bitirirken "Ne çok acı var" demek geldi içimden…
Ne çok acı var…

Vefa Apartmanı
Sadık Yalsızuçanlar
Timaş Yayınları


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 13.01.2012 15:55 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 13:34
5995

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1132 yazı bulunmaktadır.