Veziriazam Davud Paşa ve Külliyesi Üzerine Bir Eser

Mücahit Balıkçı yazdı...
Osmanlı Devleti devrinde padişah ve hanedan mensupları başta olmak üzere, devlet ricali ve ulemadan hal ve vakti yerinde kim varsa muhakkak hayır hasenat işleriyle ilgilenmiş, servetinin büyük kısmını vakfetmek suretiyle kamunun çok çeşitli alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamayı kendi namına insanlık vecibesi saymıştır. Bu sebepledir ki birçok araştırmacı Osmanlı'yı bir vakıf medeniyeti olarak tariften çekinmez.
İstanbul'un Fethinin ardından Fatih Sultan Mehmet, şehrin hızlı şekilde Türk kimliğine bürünmesini murad ederek önde gelen devlet erkânını İstanbul'da değişik imar faaliyetlerine girişmeleri için görevlendirmiştir. Fatih tarafından başlatılıp paşalar eliyle yürütülen bu büyük imar hamlesi sayesinde kısa zaman içinde külliye merkezli 13 semt oluşmuş, nefs-i İstanbul'un Türk kimlik ve estetiğiyle neşvünema bulması sağlanmıştır.
Tarihi kaynaklarda ''koca'' ve ''derviş'' lakaplarıyla anılan, âlimleri sevip himaye eden, fakirleri koruyan faziletli bir kimse olarak tasvir edilen Davud Paşa, İstanbul'un şenlendirme politikasına can veren, tıpkı Gedik Ahmed Paşa, Mahmud Paşa, Murad Paşa gibi, büyük devlet adamlarından biridir. Fatih döneminde devlet kademelerinde önemli görevler icra ettikten sonra, II. Bayezid döneminde sadrazamlığa getirilmiş, bu mühim vazifeyi istikrarlı şekilde 15 yıl sürdürmüştür. Paşa'ya duyulan güvenin kaynağında onun dirayetli, becerikli devlet adamlığının yanı sıra, servetini kamunun yararına vakfederek İstanbul'u abad eden büyük hizmetleri ve bu vesileyle halkın sevgisini kazanması yatmaktadır. Zira banisi olduğu eserler İstanbul'la sınırlı kalmayıp Rumeli ve Anadolu topraklarına yayılmıştır.
Yaptırdığı külliye ve içerdiği yapı topluluğunun bulunduğu semt Davud Paşa'nın ismiyle anılmakta ve burası günümüzde Cerrahpaşa ve Kocamustafapaşa semtleri arasında kalmaktadır. Davud Paşa Külliyesi' nin önemli parçalarından sayılan medrese, 1918 yılına kadar İstanbul' un en eski, köklü eğitim kurumları arasında bulunmaktaydı. İşlevinden koparak yalnızlığa terk edilen ve bu zaman zarfında tamamen yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan yapı yeniden restore edilerek hizmete sunuldu.
Bir Arnavut devşirmesi olarak saray okulu Enderun' da yetiştikten sonra Fatih Sultan Mehmed döneminde çeşitli yerlerde sancak beyliği ve beylerbeylikler yapan Davut Paşa bu görevleri esnasında katıldığı Akkoyunlularla yapılan savaşlarda ve 1478 Arnavutluk seferinde önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Siyasi ve askeri başarıları yanında hayırseverliği ile de bilinen Davud Paşa, Devlet-i Aliyye'nin çeşitli yerlerinde cami, imaret, medrese, mektep ve çeşme gibi çok sayıda dini ve sosyal tesisler bırakmıştır.
Yazar Akkurt, eserde Koca Davud Paşa hakkında yer yer arşiv kaynaklarına ve çağdaş kroniklere dayalı bilgiler verdiği görülmektedir. Eser de genelde külliye, özelde ise medrese ve hazire üzerinde duran müellif, Davud Paşa'nın hayatı, vakıf eserleri ve bunlara tahsis edilen gelir kaynakları üzerinde durulmuş. Cerrahpaşa semtindeki külliyesini ve yine buradaki medresesini, haziresini ayrı bölümlerde daha detaylı olarak ele almıştır.
Eser yer yer görüntülerle zenginleştirilip renklendirilmesi eseri sıkılmadan okunabilecek bir el kitabı haline getirmiştir.
Bu çalışmada İstanbul'un fethi sonrası, şehrin inşa ve ihyasına katkıda bulunmuş Davud Paşa'nın, hayatı, vakıf eserleri ve ismiyle anılan semtte inşa ettirdiği külliyesi kapsamlı bir şekilde incelenmiştir.
Davud Paşa Külliyesi'nin medrese bölümünü, Fatih Belediyesi günümüzde ''Medrese Davutpaşa'' ismiyle Lisansüstü Eğitim Merkezi olarak kullanmaktadır. 1485 yılında külliyenin bir unsuru olarak yapıldığı kabul edilen Davud Paşa Medresesi, Fatih Medreseleri (Sahn-ı Seman) ile birlikte 15.yüzyıldan günümüze ulaşan İstanbul'un en köklü eğitim yapılarındandır.
5 bölümden oluşan eserin 1.bölümünde Davud Paşa'nın hayatı, devlet kademesindeki vazifeleri, şahsiyeti; 2. Bölümde Davud Paşa'ya ait vakıf kayıtları ve eserlerini; 3. Bölümünde Davud Paşa Külliyesi'nin iç ayrıntıları ve detaylarını; 4. Bölümde Davud Paşa Medresesi'nin tarihsel süreçteki durumlarını, faaliyetleri, işlevlerini ve 5.bölümde ise Davud Paşa Külliyesi Haziresini, mezar taşlarını konu edinmiştir.
Esasında külliyeyi oluşturan yapılar olsa da, önemlerine binaen müstakil bölümler halinde ele alarak okuyucunun ve araştırmacıların ilgisine sunmayı hedeflenmiştir.
Muhtevası itibariyle eserin kuru bir biyografi olmadığı, aynı zamanda dönemin tarihine de ışık tuttuğu söylenebilir. Biyografi okumaya ilgili tarihçileri ve tarih meraklılarına keyifle okunacak bir eser kazandırmıştır.
Bu tür çalışmalara duyulan ihtiyaç çerçevesinde değerlendirmek gerekirse, Devlet-i Aliyye'nin yükselmesinde emeği geçenlerden biri olan Koca Davut Paşa'nın müstakil bir çalışmaya konu olması, özellikle onun şahsında bir saray okulu olan Enderun' da verilen eğitimin gücünün ve burada yetişen birinin neler yapabileceğinin genç nesillere tanıtılması bakımından büyük önem arz etmektedir…
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal, Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş…
Veziriazam Davud Paşa ve Külliyesi
Fatih Belediyesi Kültür Yayınları
İbrahim Akkurt
2022 İstanbul
344 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 03.01.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 27.12.2023 15:56