Ya teslim olacaklar! Ya da hak ettikleri cezalarla cezaland, Söyleşi, Alıntı

Ya teslim olacaklar! Ya da hak ettikleri cezalarla cezalandıracaklar! yazısını ve Alıntı yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuya

Ya teslim olacaklar! Ya da hak ettikleri cezalarla cezalandıracaklar!

23.08.2016 10:39 - Alıntı
Ya teslim olacaklar!  Ya da hak ettikleri cezalarla cezalandıracaklar!

İlk önce sizi tanıyalım, Sabri Ünal kimdir?

1997 Gölcük İHL ortaokulu, 2000 Pendik İHL mezunuyum. 2002 yılında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazandım ve 2010 yılında mezun oldum. Özel bir firmada Backend Web Developer olarak çalışıyordum.

15 Temmuz Darbe Kalkışmasında neler yaşadınız? Hangi bölgedeydiniz? Sokağa nasıl çıktınız?

İlk önce Pendik-Kavakpınar’daydım. Oradan Boğaz köprüsüne, yeni adıyla “15 Temmuz Şehitler Köprüsüne” gidebilmek için Kartal köprüsüne geçtim. Orada bir manga asker ile karşılaştım. Onlarla bir diyalogumuz oldu. Sonra otostop çekerek Üsküdar’a geçtim.

Cuntacı askerler ile aranızda nasıl bir diyalogunuz geçti?

Kartal köprüsüne geldiğimde köprüde bir manga 10-12 kişi kadar bir asker vardı. Minibüsten indikten sonra “Benim olduğum bu ülkede darbe yapamazsın komutan!” diyerek birkaç kere bağırdım. O esnada askerlerin başında komutan yoktu. Sonra askerlerin arkasından komutan gelip üstüme yürüdü. Üstüme yürüyünce ben de kız kardeşimden emanet aldığım biber gazıyla karşılık verdim. Daha sonra askerlere, “yapmakta olduklarının bir darbe olduğunu, darbenin anayasal bir suç olduğunu” anlattım. O arada komutanlar tekrar üzerime yürüyünce biber gazıyla tekrar karşılık verdim. Sonra baktım, yapabileceğim bir durum yok. Otostop çekerek Üsküdar’a kadar gittim. Amacım Boğaz Köprüsüne geçmekti.

15 Temmuz Şehitler Köprüsünde (Boğaziçi Köprüsü) neler yaşadınız? Cuntacılar, halka ateş ediyor, tanklardan bomba atıyordu...

Olaylar başladığında, Sayın Başbakanımızın açıklaması dışında başka bir açıklama yoktu. Bunun bir darbe girişimi olduğunu söylemişti. Başka bir bilgim yoktu. Hiçbir yerde bir çatışma olduğuna dair bir bilgim de yoktu. Tek bildiğim, askerlerin kimi karakollardaki polislerin silahlarına el koyduğundan ve köprüde asker olduğundan ibaretti.

“ALTUNİZADE’YE DOĞRU ÇIKARKEN TANKLA KARŞI KARŞIYA KALDIM!”

Siz köprüye gittiğinizde böyle bir hareketlilik var mıydı?

Köprüye ulaşamadım. Saat 22.30 buçuk civarıydı, Sayın Başbakanımızın açıklamasından sonra yola çıktım. Üsküdar’a varmam 01.30 civarıydı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması 00.30 gibiydi. Cumhurbaşkanımızın açıklamasından bile şiddeti bahseden bir olay yoktu. Benim de Üsküdar’a varana kadar yaralıların olduğuna dair bilgim yoktu. Üsküdar’da eski çalıştığım iş yerine gittim, kendileri de habercilikle uğraşıyorlar. Onlara sorduğumda, “yaralılar var, sakın köprüye gitme” dediler. Ben de fark etmez, buraya kadar geldim, gideyim dedim. Ve gittim.

Bağlarbaşı kültür merkezinden yukarıya doğru giderken Capitol’un karşısında Şehir Üniversitesi var. Orada tank ile karşı karşıya kaldım.

“ALLAH O GECE BÜTÜN MÜSLÜMANLARDAN, BÜTÜN DİRENENLERDEN KORKUYU ALMIŞTI!”

Bir değil, iki tank ile karşı karşıya kaldınız, altına yattınız.. O an ki hisleriniz neydi?

Tank ile karşı karşıya geldiğimde, ilk önce elimdeki üç taşı attım, tanka onlarla karşılık verdim. Daha sonra “Dur!” işareti anlamında kolumu kaldırdım. Durmalarını bekledim. Lakin tank durmadı. Üstüme doğru geldi. Baktım, tankla kafa kafaya çarpışacağız. Bu benim için ölümcül olabilir dedim. Bu yüzden dolayı en iyisi tankın orta açıklığına yatayım, orası daha yuksek ve geniştir, oraya yatarsam, kurtulabilirim diye düşündüm.

Tank ile karşı karşıya geldiğimde içimde hiçbir korku yoktu. Allah, o gece bütün Müslümanlardan, bütün direnenlerden korkuyu almıştı. İçimizde bir korku yoktu.

Üstümden ilk tank geçti. Sağ çıktığımı fark edince ayağa kalktım. O esnada ikinci tank geldi. İkinci tankı da durdurmak istedim. Sağa kaçmayı düşündüm, baktım sağa kaçarsam paletin altında kalacağım. İki adım atıp sola kaçıp yere yattım. İkinci tank da üstümden geçti. Fakat kolum biraz dışarıda kalmış. Paleti, kolumun üstünden geçti.

Dediğim gibi o gece hiç korku yoktu içimizde!

Şuan sağlık durumunuz nasıl? Kolunuzun son durumu nedir?

Stabil durumdayım. Kolumda açık yara vardı. Deri alıp, naklettiler. Tutmasını ve iyileşmesini bekliyoruz. Muhtemelen 6 hafta kadar süren bir süreç. Bunun dışında dirsekte, bir problem var. Onun içinde bir hafta sonra anestezi altında muayeneye olacağız. Eğer bir sıkıntı çıkarsa, dirsekten operasyon yapacaklar. Çıkmazsa derinin yerleşmesine göre makul bir zamanda da hastaneden çıkacağım, inşallah.

“BATI, BİZ GAZİLERİN VE ŞEHİTLERİN DURUMUNU DEĞİL, DARBE YAPANLARIN SAĞLIK DURUMLARINI SORACAK KADAR İKİYÜZLÜ DAVRANDI!”

Batı, darbe girişimine çok sessiz kaldı. Genel olarak Batı basınının, Türkiye Cumhuriyetine karşı tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Batı basınını ve batının bütün kurumlarını NATO’dan Birleşmiş Milletlere, İnsan Hakları Örgütünden İnsan Hakları Mahkemesine, Greenpeace’den, Hayvan Hakları Savunucularına kadar bütün Batı’yı ikiyüzlülükle suçlayabilirim. Batı, demokrasi deyip işine geldiğinde milletlerin kafasını koparırken, demokrasi diye Irak’ı işgale kalkışırken, Türkiye’de insanların demokrasiyi canla başla savunmasına, gözlerini ve kulaklarını kapadı. Yetmedi, Türkiye’de darbe yapılırken, demokrasi ayakların altına alınırken demokrasiyi savunmak yerine, darbecileri savundu. Darbe bittikten sonra, biz gazilerin, şehitlerin durumunu değil darbe yapanların sağlık durumlarını merak edip soracak kadar ikiyüzlü davrandı.

Milli reflekslerimizi harekete geçirmede okunan selâlar ne kadar etkili oldu?

Okunan selâların, insanların psikolojileri ve maneviyatlarında olumlu katkısı olmuştur elbet; fakat insanların sokağa çıkmalarında Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması kadar etkili olduğunu düşünmüyorum.

“TERÖR ÖRGÜTLERİ, ŞEYTAN ÜÇGENİ GİBİ BİRİSİNE DOKUNSAK, DİĞERİ ELEKTRİK ALIP ÜSTÜMÜZE YÜRÜYOR!”

15 Temmuz kalkışmasından sonra “ikinci dalga” olarak bahsedilen FETÖ-PKK-DAİŞ terör saldırılarıyla boğuşuyoruz. Türkiye’nin yakın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Ülkemiz yakın geleceği, terörle, teröristle ve bunları doğuran sebeplerle mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Terör örgütleri, şeytan üçgeni gibi birisine dokunsak, diğerleri elektrik alıp üstümüze yürüyor. Bu anlamda hiçbir terör örgütünü farklı görmüyorum. Hepsiyle en etkin şekilde mücadele etmeliyiz.

Son olarak… Türk milletine vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Allah şehitlerimizin şehadetlerini kabul eylesin. Gazilerimizin gazalarını kabul eylesin. O gece şehit veya gazi olmak dileğiyle sokaklara çıkıp sadece gazanın sevabına erişmiş olan kardeşlerimize binlerce defa ecirler ihsan eylesin.

Milletimiz ve devletimiz güçlüdür! İnançlarımız kavidir. Düşmanlarımızın bizi yıkamayacaklarını artık bilmeleri gerekiyor. Ya pişman olacaklar! Ya teslim olacaklar! Ya da hak ettikleri cezalarla cezalandıracaklar!

Allaha emanet olun.

Röportaj: Ezgi Aşık

Kaynağını belirtmeden alıntı yaptığımız için özür dileriz. Lakin internette koyacak bir kaynak bulamadık. (Sabri Ünal)


Yazar: Alıntı - Yayın Tarihi: 23.08.2016 10:39 - Güncelleme Tarihi: 17.11.2021 02:05
3.615
Yorumlar
  • Sait Alioğlu 2016.08.30 01:02

    Sizleri selâmların en yücesi ile selâmlarım aziz kardeşim. Allah(c) gazanızı mübarek eylesin. Bizim onlarca yıldır bu ülkenin insanının dikkatini üzerine çekmek için uğraştığımız, çabaladığımız bu fesat yapısının tüm çıplaklığıyla ortaya çıkması için 15 Temmuz darbe girişiminin olmasın gerekiyormuş meğer...

    Eh, buna da şükür. İnşaallah ders almışızdır.

    Rabbim sizlere şifa ihsan eylesin, ,zalimlere de salsın...

Alıntı Hakkında

Alıntı

Genelde kaynak göstererek arada ise sadece atıf yaparak farklı sitelerdeki içerikleri sitemizde yayımladığımız oluyor. Kaynak vermediğimiz içerik için lütfen uyarın, düzeltelim.

Alıntı ismine kayıtlı 121 yazı bulunmaktadır.