Yalın Tutku Azap mı Lütuf mu?, Edebiyat, Ülker GÜNDOĞDU

Yalın Tutku Azap mı Lütuf mu? yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Yalın Tutku Azap mı Lütuf mu?

16.12.2022 10:12 - Ülker GÜNDOĞDU
Yalın Tutku Azap mı Lütuf mu?

Lütuftur, demiş. Ama yaşarken ki ıstırabını en yalın, açıklamaktan kaçınmamaktadır Fransız yazar Annie Ernaux. Yaşanmışlığın en olağan haliyle nasıl da özdeşliğini ustalıkla edebi dile uyarlayabilmiş. 2022 Nobel Edebiyat Ödül'ünü aldığı Yalın Tutku adlı eseri hakikaten anlatı dilinin en yalın haliyle bu ödüle layık görülmüştür. Bu beni düşündürdü. Tasvir yok. Betimleme yok. Olduğu gibi. Yalın. Bu sadece yazar için yalın olma hali değil, tutkunun yalın olma hali nasıl mümkün olur?

Okurken böylesine yalın bir anlatının okuma zevki veren tek unsuru edebi üslubudur. Yoksa konu iç açıcı bir konu değildir. Konu alınan, isimsiz bir anlatıcının, evli ve yabancı bir adama duyduğu tutku dikkate alınmaktadır. Tutkunun ilerisinin insana verdiği ıstıraba saplanmak tasvir edilmektedir. Saplantının ne denli bir his olduğu hakkında fikir veren hikâyenin konusu; saplantının insanı nasıl tükettiğidir. Her insanın karşı cinse olan hislerini ispatsız, sade üslubuyla Annie Ernaux, çekicilik temelinde kurulan bir ilişki üzerinden aktararak bu duygu durumunun her an nasıl değişkenlik gösterebileceğini ayrıntılar üzerinden aktarmaktadır.

Yazarın gerçekçi bir dil ile tutkuyu anlatım; tutkuyu yalın kılan en belirgin özelliğinden sadece birisidir. Diğeri; realitelerin kabullenişi ile yaşamın yalın halidir. Yazar, anlattığı olayı vurgulamak yerine duruma odaklanır. İçsel serüvenin ayrıntısını ortaya koyar. Bu duruma, sineye çekilen isteğin tarifi de denilebilir. Yazar, bir nevi tutku tarifleyicisi gibidir. İçten yaşanan bir serüvenin yankısını okura duyurmaya çalışır. Tutku abartılı bir serüven midir, kendini ona kaptıran insanın durumu nasıl olacak? Tutku insan için azaba mı neden olur, yoksa tutku yazarın dediği gibi saplantıdan doğan bir lütuf mudur?

Sesi Az, Yankısı Fazla Bir Eser

Herkesin söz ettiği gibi elli bir sayfalık romanı, tek solukta okudum bitti diyemiyorum. Yankısı uzun süren cümlelerin yanında, anlamsız kalan, bir anda eriyen cümleler de mevcut... Bazı cümleleri saatlerce düşündüm. Anlamlandıramadım. Bazıları ise okumak istemediğim türdendi. Yarım yamalak okuyup geçiştirivermiştim. Tutkuyla dolu olan bir kalbin bekleyişi, istenenin varlığıyla özdeşleşmedikçe yaşamın katlanabilir olmaktan çıkan, sıradan tüm olayları içtenlikle ve çok cesurca aktararak yalın tutkusunu ortaya koymaktadır, Ernaux'in isimsiz karakteri.

Tutkunun yalın olması mı, tutkunun yalın anlatılması mı derseniz; her ikisi de derim. Yalın tutku nedir -tutku yalın olamaz ki, tutku yalın olamaz- çünkü tutku ve yalın başlı başına zıtlık içeren kavramlardır. Ne tutku yalındır ne de tutku yalın yaşanır veya ne de yalın anlatılabilir. Ernaux, yalın anlatının hakkını verirken tutkunun duygusal otokritik halini değil de anlatımını bu şekilde yapmaktadır. İnsanı yaşatan en güçlü çekim duygusu olan tutku, ölesiye bir yalın anlatıyla okura kazandırmak kimin aklına gelirdi ki. Ancak ona sahip olanın. Tutku da neymiş, üstesinden gelinemez bir duygu durumu değildir düşüncesi geliştirmektedir eser. Bu düşüncesiyle isteklerine ket vurmadan yaşamın tüm sıradan olaylarıyla tutkusunu özdeşleştirerek saplantı haline getirmekten kurtulan insan, tutkuyu yönetme becerisini geliştirecektir.

Sonuç olarak; hangi toplumsal konuma ait olursanız olun tutku, insanı ele geçirmektedir. Kişinin iradesini körleştirerek, saplantıya neden olacağını ortaya koymaktadır yazar. Okura kendi tutkularının farkına varmasına dair bir yol gösterir niteliktedir. Saplantılarıyla kişiyi yüzleştirerek silkeler. Eser, yıkıcı ve güçlü, öfkeli ve incelikli güdüsel basit açıklamalara kafa tutan tutkulara adanmaktadır. Tutkuyu yönetebilenlerin başarısı hayal gücünün sınırlarını aşar. Ernaux'ın argümanı, tutkunun yalın olması değil, tutkunun en yalın haliyle; tutku duyulanla özdeş olarak bütünlüğün saplantıdan kurtarışını anlatımıdır.

Tutku yalın değildir. Tutku duyulan anın yaşanmasının anlatımı da yalın olamaz. Bu nedenle Ernaux, duyduğu tutkuyu yaşam rutinindeki sıradanlığa karşı geliştirdiği özdeş olma durumuyla saplantıya düşmediğini kanıtlamak ister. Bu duruma biz kısaca beklediğimiz anlardan kendimizi alarak; yaptığımız işlere konsantre olmakla saplantıya düşmekten kurtulmak diyoruz. Bir bekleyiş içerisinde olup o bekleyişi yaşama biçimi yazar için öylesine yalın bir durum ki. Tutkuyu yaşamla özdeşleştirmeyi deneyimleyen okur, yalın olabilmenin de ötesine geçiverebilir. Bekleyişin kendisine dönüşür sonra. Bu durum ne kadarda yalın bir hale bürünerek yaşanabilir kişiye kalmış bir durum, tutku ve saplantı döngüsünde sınırın farkını seçebiliyor olur, okur. Fark şu ki; bekleyiş acı veriyor. Beklenti yalındır. Tutku ve beklenti özdeşleşirse, lütfa dönüşür. Yazar bunu başarmıştır.

Annie Ernaux

Yalın Tutku

Can Yayınları

2022, İstanbul

Çev. Yaşar Avunç

51 sayfa


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 16.12.2022 10:12 - Güncelleme Tarihi: 16.12.2022 10:16
854

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi. 18.08.2020 tarihinde Kitap Haber’e katıldı. 1998’den beri İstanbul’da yaşamakta.

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 143 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel