Yayınevleriyle Söyleşi: Evreka Yayınları
Evreka Çocuk Yayınlarının genel yayın yönetmenisiniz. Sizi tanıyabilir miyiz?
Recep Kayalı. 1992 İstanbul doğumluyum. Öykü yazarıyım. Taşın Dediği, Kamburuma Üç Sebep ve Bilinen Tüm Zamanlar isimli öykü kitaplarının yanında Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet isimli ilk çocuk kitabımı yazdım. Evreka Çocuk Yayınları'nın kurucularından biriyim.
Yayınevinizin kuruluş hikâyesinden bahseder misiniz biraz? Yayıneviniz neden kuruldu, hangi dert sizi yayıncılık sektörüne getirdi?
Uzun süredir aklımda olan bir düşünceydi. Dört sene boyunca hem akademik hem de çocuk kitapları yayımlayan bir yayınevinin genel yayın yönetmenliğini yaptım. Hem maddi hem manevi anlamda mutlu değildim. Bir gelenek- yenilik ikilemi yaşamaya başlamıştık. Orada yayıncılık anlamında yapmak istediklerimi hayata geçiremeyeceğimi gördüm. Kitabı mal olarak gören bir zihniyetin hayata dair bakışı beni rahatsız ediyordu. Ayrıca ikinci adam olmayı da hiç sindiremiyordum. Başımıza iyi ya da kötü bir şey gelecekse, maddi ya da manevi etkileneceğimiz ne varsa bizim tercihlerimiz sayesinde ya da yüzünden olmalı. Ben de hayat arkadaşım Eda ile birlikte yayıncılık alanında hayallerimi gerçekleştirebileceğim, yıllardır üzerinde çalıştığım projelerimi hayata geçireceğim uzun soluklu olmasını düşlediğim Evreka Çocuk Yayınları'nı kurdum.
2000 öncesi yayıncılıkla günümüzü karşılaştırabilir misiniz? E-kitap, dijital yayıncılığın yayın sektörüne getirisi/götürüsü ne oldu?
İnsanların eserlere kolaylıkla ulaşabilmesi açısından dijital yayıncılığı olumlu bulsam da edebiyatın seçkinliğine zarar verip kolay tüketilir hâle gelmesine neden olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'deki okur potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Okuyucu ile direkt temaslarınız oluyor mu? Önerileri, istekleri, eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yazar olarak ayrı yayıncı olarak ayrı cevaplayabileceğim bir soru. Sosyal medyanın hayatımızda önemli bir yer kaplaması, belirli aralıklarla düzenlenen söyleşiler, imza günleri okurla iletişim kurmanızı hatta onların hayatlarında küçük de olsa yer kaplamanızı sağlıyor. Öneri, istek ya da eleştirileri yazar olarak değerlendirmiyorum. Çünkü o zaman yazılan şey benim olmaktan çıkar birilerinin beğenisi için yazılmış metinlere döner. Beğenip beğenmeme hakkına sahip herkes. Buna saygı duyarım. Ancak o kadar yani. Çünkü bir öyküyü üretebilmek için aylar harcıyorum. Ben öyle yazmayı uygun gördüğüm için öyle ortaya çıkmıştır. Ancak çocuk kitaplarında durum değişiyor. Orada işin içine farklı değerler, değerlendirmeler giriyor. Ekstra bir özen, titizlik gerektiriyor.
Yazarın okuru ile kurduğu dünya çok daha saf, doğal ve ideal. Ancak yayıncı olarak öneri ya da istekleri değil ama eleştirileri ciddiye alırım. Çünkü burada insanlar size zamanlarını ve paralarını ayırıyorlar. Özellikle günümüz ekonomik şartları içinde sizin yayımladığınız bir kitabı alabilmek için belki de başka bir şeyden fedakârlık yapıyor olabilirler. Bu noktada sonuna kadar eleştiri hakları vardır. İstek ve öneri ise hiçbir yayıncının kabul etmeyeceği bir şeydir. Üretilecek tüm eserler hem yazarın hem de yayıncının kararıyla ortaya çıkmalı. Sanat çok demokrat bir şey değildir. Olmamalıdır da zaten. Yani yetenek, emek, para ve proje ortaya konuluyor. Üretiliyor. Okur bunu tercih edip etmeme hakkına sahip. Türkiye'deki okur potansiyeli çocuk edebiyatında farklı yetişkin edebiyatında farklı değerlendirilebilir. Çocuklar ya daha çok ekrandan sayfalara geçen kişi ya da karakterlere yöneliyor ya da okullarında önüne konan okuma listelerinde ne varsa onu okuyor. Yetişkinlerde ise durum farklı. Çok farklı okur profilleri var. Yazarı daha da geliştirecek, oldukça ciddi, saygılı ve bilgili okurları görmek mümkün. Ancak ağırlıklı olarak daha çok bir gün yazar olmak isteyen edebiyat ilgililerinin ve sosyal medya kanallarının sürüklediği güncel edebiyat okuru olduğunu da söyleyebilirim.
Kitap listelerini ve popüler kitapları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir okur olarak hiç etkilenmediğimi söyleyebilirim bugüne kadar. Belki yazarlık macerama başladığım ilk zamanlarda artistik bir tavırla popüler eserler özellikle dışlamış olabilirim herkes gibi. Bir şeyin popüler olmasının temel sebebi onun niteliği değildir. Tamamen tanıtım, reklam, etkileşim, dolaşımla alakalı bir durum. Bunu Netflix dizileri, filmleri gibi değerlendirin. Çıkıyor üç dört gün izleniyor sonra bir daha bakılmıyor. Dolaşıma giren bir eserin okurdan karşılık alabilmesi için bir süre geçmesi gerekiyor. Tabii teknoloji, sosyal medya vs. bu süreyi kısalttı bunu kabul ediyorum ancak çok satanlar, popüler olanlar tanıtım başarısı olarak değerlendirilebilir. Önemli olan kalıcı olmaktır. Kitap listelerinin büyük çoğunluğunu da bu tanıtım, pr çalışmaları içinde değerlendirebiliriz. Yine de bir önceki soruda da yanıtladığım gibi çok kıymetli okurlar var. Onların listelerinde yer almak beni bir yazar olarak mutlu etmiştir.
Yayına hazırlanan yeni kitaplarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Evreka Çocuk Yayınları daha önce de söylediğim gibi yeni bir yayınevi. Kısa sürede üç kitap yayınladık. Bunlardan biri benim ilk çocuk kitabım olan Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet. Hayal gücünün kuvveti sebebiyle yiyeceklerle nesneleri karıştıran bir çocuğun öğretmeni sayesinde ilk tiyatro oyununu yazma macerasını anlatıyor. Ünlü oyuncu yazar Lemi Filozof'un Lemi Abi ve Zuzi isimli eseri ve dilimize ilk kez çevrilmiş Amerikan çocuk klasiği olan iki defa sinemaya aktarılmış Kaptan Ocak'ı yayınladık. Sıradaki eserlerimiz de yine dilimize ilk defa çevrildi. Okurumuzun daha önce okumadığı kıymetli bir Fransız yazar, ressamın hayvanları gülünç bir dille anlattığı eserini yayınlayacağız. Yine Evreka Çocuk Başvuru Kitaplığı hazırlığındayız. Burada da alanında uzman kişilerin çocuk beslenmesi, eğitimi ile ilgili eserlerini çıkartacağız. Sırada çok kıymetli 3 yerli yazarımız var. Disleksi, afet yönetimi vb. farklı konularda çalışmalar yapılıyor. Tamamen edebiyatın niteliğini öne çıkaracak eserler çıkarmaya özen gösteriyoruz.
Dışarıdan dosya kabul ediyor musunuz? Bu dosyalarda nelere dikkat ediyorsunuz?
Dışarıdan dosya kabul etmiyoruz. Belki ileride bunu düşünebiliriz. Yazarlara teklif götürmeyi ya da onların başarılı olacağını düşündüğüm projeleri sunmayı tercih ediyoruz.
Diğer yayınevlerinden ayrılan yönleriniz nelerdir?
İlk akla gelen ayrı yönlerimizin siyasi ve ekonomik bağımsızlık, yeni ve farklı eser arayışı, iletişim yöntemleri ve proje odaklı katmanlı yapısı olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle Evreka Çocuk Yayınları salt bir yayınevi mantığıyla kurulmadı. Kitabın, eserin başını çektiği ancak farklı alanlarla da beraber yürüyebilecek bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Kendi içerisinde tiyatro, gösteri sanatları, tv, radyo ya da internet üzerinden yayın yapan kitle iletişim araçlarına da evrilebilecek eserler, çalışmalar içerisindeyiz. Örneğin yazarımız Lemi Filozof'un ilk çocuk kitabı Lemi Abi ve Zuzi: Uzay Macerası ile pek çok şehirde gösteriler yaptık. Kaptan Ocak Amerikan çocuk edebiyatının ve sinemasının kült eserlerinden birisi. Rüyalar Tiyatrosuna İki Bilet için de fikirlerimiz var. Biz yayınevimizden çıkan eserlerimizi farklı bir sanat dalında, disiplinde yeni bir forma kavuşturup ölümsüz hâle getirmek istiyoruz. Bu hem yazar hem eser hem de yayınevi için çok kıymetli. "Kitap çıktı hadi her şeyi sen yapacaksın demek yok." Çalışmak istediğimiz, dosya getiren ya da proje sunduğumuz yazarlarımızın bir kısmıyla eserin yazılma sürecinden söyleşi, etkinlik sürecine kadar her anında beraber oluyoruz.
Yayınevi olarak üzerine yoğunlaştığınız bir tür var mı? Neden?
Ağırlıklı olarak çocuk romanları üzerinde duruyoruz. Roman türü okurun kitapla daha uzun zaman geçirmesini sağlıyor. En büyük hayalimiz çocukların kitapla geçirdiği bu uzun zaman dilimlerine ev sahipliği yapmak.
Son yıllarda tercih edilen kitaplarla ilgili bir değişiklik var mı? Klasikler her zaman ilgi gören kategoride mi mesela? Gençler neler okuyor?
Çok genel bir soru. Kısaca özetleyebilirim belki. Klasikler her zaman ilgi görür. Ama söylenildiği kadar okunduğunu düşünmüyorum. Satın alınıyor sadece. Ancak her dönem ilgi görmeliler. Çünkü zamanı yenebilmek için insana dokunmak, onu çözmek ve tanımak gerekir. Klasikler bunu başarmış durumdalar. Günümüz insanı için hem yavaş hem de fazla coşkulu geliyor olabilir. Çocuklar için de ağırlıklı olarak manga türüne merak duyduklarını söyleyebilirim. Yine ekrandan kitaba uyarlanmış eserlerin ilgi çektiği herkesin malumu.
Yeni yazarlara yayınevinizin kapıları açık mı? Onlara kitap yayımlatma sürecinde tavsiyeleriniz nelerdir?
Yeni yazarlara her yayınevinin kapısı açıktır. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi biz en azından bir süre için kendi modelimizi uygulayacağız.
Pandemi sonrası sosyal medyanın etkisinin artmasıyla yayınevleri de takipçisi çok olan hesaplara kitap çıkarma eğilimine girdiler. Böylece kitabı çok satan ancak nitelik açısından sorgulanan kitaplar türedi? Yayınevinizin bu duruma karşı tutumu nedir? Gerçekten takipçi sayısı önemli mi?
Yayınevleri günün sonunda ticarethanedir. Bir yerin ticarethane olması da ayıp bir şey değildir. Kitap basarlar, ikinci üçüncü baskı yapılınca da kâr ederler. Kitap basma amaçları budur. Patronlar pek kitap okumaz. Hayat düalist bir sistem üzerine kuruludur. Parayı ve reklamı tercih ettiğinizde eğer bunun bir alt yapısını hazırlamazsanız çoğu zaman niteliği, saygınlığı kaybedersiniz. Bir yayınevine bunlardan herhangi birisini tercih ettiği için tepki göstermek anlamsız. Bunu yapım şirketleri üzerinden de değerlendirebilirsiniz. X bir yapım şirketi bir gişe filmi yapar. İçinde küfür kıyamet vardır. Mafyatik ögeler, kötü müzik, vasat oyunculuk, vasat hikâye vardır ancak çok izlenir. Yapım şirketi de o parayla gider iki tane festival filmi yapabilir. Nitelik ve saygınlığı kaybetmeden ekonomik artıya geçip bilinirliği artırmak işin en can alıcı kısmı. Bizim bazı ilkelerimiz var. Örneğin para karşılığı kitap basmıyoruz. Edebi niteliği önemsiyoruz. Takipçi sayısı biraz turnusol etkisi gösteriyor. Takipçisi 500 bin kişi olan ancak bir salonu, okulu dolduramayacak kişiler yerine bin takipçili ancak etki alanı çok daha geniş olan kişileri yeğlerim. Bu tuzağa düşmüş çok yayıncı var. Pek çok yayınevi sırf televizyon ünlüsü, sosyal medya fenomeni, Survivor yarışmacısı diye pek çok kişinin kitabını bastı. Çoğu da zarar etti. Hem maddi hem de prestij kaybına uğradı.
Yılda kaç tane kitap yayımlıyorsunuz?
İlk dört ay içinde üç adet kitap yayınladık. 2024 hedefimizi 6 olarak belirledik.
Yayınevinizde kitap satışı yapıyor musunuz?
Sitemizde böyle bir seçenek mevcut ancak henüz faaliyete geçirmedik.
Yayınevinizden çıkan ve mutlaka okunmalı gerek dediğiniz beş kitap ismi verebilir misiniz?
Tüm kitaplarımızı okuyabilirsiniz.
Evreka Yayınları olarak geleceğe dair projeleriniz nelerdir?
Yukarıda da belirttiğim gibi Evreka Çocuk Yayınları, edebi niteliği her şeyin önüne koyuyor. Üretilen sağlam eserlerimizi farklı sanat disiplinleriyle birleştirmeyi amaçlıyoruz. Niyetimiz eserlerimizin bir ya da ikisini her sene oyunlaştırmak. Bunun haricinde Evreka Blog'da edebi yazılar yayınlanıyor. Evreka Akademi'yi faaliyete sokuyoruz. Çok kısa bir zamanda Çocuk Edebiyatı Yazarlığı Atölyesi açacağız. Her sene üç dönem yapacağımız atölyelerimizde öne çıkan dosyaları yayınlamak istiyoruz.
Yazar: Gülnaz ELİAÇIK YILDIZ - Yayın Tarihi: 21.02.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 17.04.2024 19:12