Yayınevleriyle Söyleşi: Fabrik Kitap
Fabrik Kitap genel yayın yönetmenisiniz. Sizi taniyabilir miyiz?
Merhaba. Ben M. Burak Çelik, 1993 yılında, Beyoğlu'nda doğdum. İlkokul ve liseyi Şişli'de okudum. Üniversite için Çanakkale'ye gittim. İstanbul'dan ilk ayrılışım oldu. Üniversitedeyken şiirlerim ve yazılarım dergilerde yayımlanmaya başladı. Yayıncılığa merakım da bu dönemde başladı. Amatörce dergi denemelerim oldu. Yayınevlerine dışarıdan işler yaptım. Mezun olduktan sonra haber editörlüğü, öğretmenlik, kitapçılık gibi işlerle uğraştım. Ketebe Yayınevi'nden iki şiir kitabım var. Ruhsatsız Dergi'nin de genel yayın yönetmenliğini üstlendim. Evliyim ve iki kedim var.
Yayınevinizin kuruluş hikâyesinden bahseder misiniz biraz? Yayıneviniz neden kuruldu, hangi dert sizi yayıncılık sektörüne getirdi?
Yayınevimizin şiir editörü de olan Kadir Tepe ile tanıştıktan kısa bir süre sonra bir dergi çıkarma kararı aldık: Ruhsatsız Dergi. Derginin etrafında az zamanda çok insan toplandı. Bu insanlar iyi metinler yazdığını düşündüğümüz şair ve yazarlardı. Biz de böyle bir cemiyetin dağılmasını istemedik. Daha az kitap basan ama nitelikli eserler çıkaran bir yayınevi olmak istedik.
2000 öncesi yayıncılıkla günümüzü karşılaştırabilir misiniz? E-kitap, dijital yayıncılığın yayın sektörüne getirisi/götürüsü ne oldu?
2000 öncesine göre daha çok imkâna sahibiz. Yeni yazarlar daha kolay imkân bulabiliyor. Bu tabii nitelik açısından kötü olabiliyor. Ama daha çok yazar ve tür okumamız zamanımızda daha kolay. Kitap daha ulaşılabilir bir şey oldu.
Dijital yayıncılık eserlere daha kolay ve ucuz bir ulaşım yolu olması açısından olumlu buluyorum ama kolay tüketilebilir olması ve seçkinliğe zarar vermesi açısından da eleştiriyorum. E-kitap basılı yayını gerisinde bırakamadı. İleri zamanlarda ne olur görürüz.
Türkiye'deki okur potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Okuyucu ile direkt temaslarınız oluyor mu? Önerileri, istekleri, eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mesela geçenlerde bir program oldu. Bir şiir okuma programıydı. Okurlarımız da katıldı. Bazıları yayınevi ve şairlerimizle yeni tanıştılar. Bu tür ortamlarda okurla biraz daha direkt temas kurulabiliyor. Gelen öneri ve eleştirileri de aramızda değerlendiriyoruz tabii. Eğer mantıklıysa ve işimizi daha iyi yapmamızı sağlayacaksa uygularız.
Kitap listelerini ve popüler kitapları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her insanın okuma serüveninin ayrı olduğunu düşünüyorum. Listeler okumaya başlamak için tetikleyici olabilir fakat tamamen bir listeye bağlı kalarak yapılan okumaların çok faydalı olacağını sanmıyorum. Kitap kitabı doğurur, demişler. Bir okur kendi okuma serüvenini kendisi belirlemelidir. Popüler kitaplara gelecek olursak, kitabın neden popüler olduğuna bakmak lazım. Niteliğinden dolayı mı popüler? Yoksa sosyal medya, yayınevinin reklam gücü, ideolojik nedenlerle övülmesi gibi sebeplerden dolayı mı popüler?
Yayına hazırlanan yeni kitaplarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Şu anda yayına hazırlanan çok sağlam bir şiir ve bir edebî inceleme dosyası var. Bizi çok heyecanlandırıyor. İnşallah okur da heyecanımıza ortak olur.
Dışarıdan dosya kabul ediyor musunuz? Bu dosyalarda nelere dikkat ediyorsunuz?
Dışarıdan gelen dosyalara olabildiğince bakmaya çalışıyoruz. Editörlerimiz ince eleyip sık dokuyor. Gelen dosyaların belli bir edebî kalitede ve özgün olması lazım. Öylesine yazılmış, yalnızca duygu dökümü yapan, taklit ve yeni bir şey söylemeyen eserler olmaması lazım.
Diğer yayınevlerinden ayrılan yönleriniz nelerdir?
Siyasi ve ekonomik olarak bağımsızız.
Yayınevi olarak üzerine yoğunlaştığınız bir tür var mı? Neden?
Yayınevini iki şair açtık. Bu yüzden olsa gerek şiire biraz daha fazla yoğunlaştık. Ruhsatsız-Şiir serimiz başlı başına bir yayın işi oldu diyebilirim.
Son yıllarda tercih edilen kitaplarla ilgili bir değişiklik var mı? Klasikler her zaman ilgi gören kategoride mi mesela? Gençler neler okuyor?
Bence klasikler her dönem ilgi görüyor. İnsanlar okumaya klasiklerden başlanması gerektiğini düşünüyor ya da onlara öyle söyleniyor. Bu iyi bir şey de. Güncelin çok takip edildiğini düşünmüyorum. Biz bizeyiz bu alanda. Gençler sanırım daha çok popülist kitaplara yöneliyor. Wattpad romanları dediğimiz romanları görüyordum ellerinde, öğretmenlik yaparken.
Yeni yazarlara yayınevinizin kapıları açık mı? Onlara kitap yayımlatma sürecinde tavsiyeleriniz nelerdir?
Yeni yazarlara kapımız elbette açık. Birçok ilk eser de bastık zaten. İlk kitap heyecanı bambaşkadır. Çok heyecana neden olur. Tadı da başkadır. Fakat bazen aceleci davranabiliyorlar. Öncelikle dosyanın tercihe şayan yanları olmalı. Bunun için de dosyaya çok iyi çalışmak lazım. Editoryal süreçte de editöre iyi kulak verilmesi ve fazla aceleci davranılmaması lazım. Kitap nasıl olsa çıkar, nasıl çıktığı önemli.
Pandemi sonrası sosyal medyanın etkisinin artmasıyla yayınevleri de takipçisi çok olan hesaplara kitap çıkarma eğilimine girdiler. Böylece kitabı çok satan ancak nitelik açısından sorgulanan kitaplar türedi? Yayınevinizin bu duruma karşı tutumu nedir? Gerçekten takipçi sayısı önemli mi?
Biz sosyal medyayı neredeyse hiç kullanmayan yazarların da kitabını bastık. Bizim için takipçisi önemli değil, okura iyi eser ulaştırmak istiyoruz.
Yılda kaç tane kitap yayımlıyorsunuz?
Geçtiğimiz bir yılda 37 kitap yayımladık. Umarım önümüzdeki yıllarda da bol bol nitelikli eserler yayımlarız.
Yayınevinizde kitap satışı yapıyor musunuz?
Maalesef şu an bir ofisimiz yok. Bir mekânımız olduğunda satış da yaparız inşallah.
Yayınevinizden çıkan ve mutlaka okunmalı gerek dediğiniz beş kitap ismi verebilir misiniz?
- Hüseyin Hakan-Diğer Alçaklar Gibi
- Kadir Tepe-Isırma Hastalığı
- Yasin Taçar-Vahiyden Önce Hira'nın Ahvali
- Clarence Darrow-Neden Ceza Veriyoruz?
- Bayram Tayyip Yaslıca-Sekiz Oda
Fabrik Kitap olarak geleceğe dair projeleriniz nelerdir?
Nitelikli eser basmaya devam etmek istiyoruz. Yayınevimizi daha büyüdüğünü görmek tabii ki istiyoruz. Özellik şiir, kurgu, tasavvuf ve çeviri alanlarında daha fazla faaliyet göstermek için uğraşıyoruz.
Yazar: Gülnaz ELİAÇIK YILDIZ - Yayın Tarihi: 19.04.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 20.04.2024 12:05