Yayınevleriyle Söyleşi: Morena Yayınları, Söyleşi, Gülnaz ELİAÇIK YILDIZ

Morena Yayınlarının genel yayın yönetmenisiniz. Sizi taniyabilir miyiz?

Adım Ali KOCABIYIK, 1992 Konya Meram doğumluyum. Yaklaşık 6 yıl yayınevlerinde dizgici ve grafik tasarımcı olarak çalıştım, 5 yıldır da Morena Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni ve işletmecisiyim.

Yayınevinizin kuruluş hikâyesinden bahseder misiniz biraz? Yayıneviniz neden kuruldu, hangi dert sizi yayıncılık sektörüne getirdi?

Yaklaşık 6 yıldır yayınevlerinde grafik tasarımcı olarak çalışıp ve tecrübe kazanmıştım. Eşim ile birlikte yayınevi işletmek zaten bir hayalimizdi. Kendisi de Fars dili ve edebiyatı mezunu. O editör oldu ben de hem tasarımcı hem de genel yayın yönetmeni oldum 2019 Şubat ayında Morena Yayınevi'ni kurduk.

2000 öncesi yayıncılıkla günümüzü karşılaştırabilir misiniz? E-kitap, dijital yayıncılığın yayın sektörüne getirisi/götürüsü ne oldu?

Ben sektöre 2010'lu yılların başında girdim. O dönemde çok fazla kültür kitabı yayınlanmıyor ve yayınlanan her kitap günümüze oranla daha fazla satılıyordu. Günümüzde e-kitap ve sesli kitap oldukça yaygınlaştığından dolayı kitap satış adetleri epeyce düştü. Bana kalırsa basılı kitap hiçbir zaman bitmez ama biraz plak gibi koleksiyonluk bir hal alacak gibi gözüküyor. E-kitap dan ziyade sesli kitap ve podcast daha fazla rağbet görüyor. Artık kütüphaneler de sesli ve e-kitap arşivleri oluşturuyor. Modern insan tembel ve üşengeç olması aynı zamanda çabuk tüketiyor olması süreci hızlandırıyor.

Türkiye'deki okur potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Okuyucu ile direkt temaslarınız oluyor mu? Önerileri, istekleri, eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Okuyucu ile direkt teması kitap fuarlarında kuruyoruz. Yılda yaklaşık elli fuara katılan bir firmayız. Doğrudan insanlara ne tarz okuduklarını ne olsa daha çok okuyacaklarını bilhassa gençlere soruyoruz.

Kitap listelerini ve popüler kitapları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kitap listelerinin dışında bize fuarlarda sorulan ve revaçta olan bazı türler var. Bilhassa Anime, Wattpad ve futbolcu biyografileri çok fazla revaçta. Onun dışında da klasik eserler tabii her zamanki gibi revaçta. Bazı sosyal medya fenomenleri de isteniyor. Ama en büyük olay bence insanların ne okuyacağını bilmemesi. Bilinçli okuyucu sayısı çok az. Liste yapıp gelen de çok az.

Yayına hazırlanan yeni kitaplarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Şuan yayına hazırladığımız birkaç çocuk kitabımız var. Genelde yazarlarımız eğitimci. Şu dönemde biraz yeni kitap sayısını azalttık diyebilirim.

Dışarıdan dosya kabul ediyor musunuz? Bu dosyalarda nelere dikkat ediyorsunuz?

Çok fazla kabul etmiyoruz. Malum baskı fiyatları çok yükseldi. Bir yazarımızın referansı ile gelen dosyaları inceliyoruz. Onun dışında şu dönemde fazla dosya kabul etmiyoruz.

Diğer yayınevlerinden ayrılan yönleriniz nelerdir?

Ben eşimle yayınevimizi kurarken her yazarımız bir aile bireyimiz mottosu ile yola çıktık. Bundan dolayı biz butik bir yayıneviyiz ve her yazarımız aile bireyimizdir. Biz onları yazar olarak değil de ailemizden bir fert olarak görüyoruz. Bu da bizi diğer yayınevlerinden ayıran en büyük yönümüz.

Yayınevi olarak üzerine yoğunlaştığınız bir tür var mı? Neden?

Fuarlarda en çok çocuk kitapları satılıyor ve maliyet olarak diğer türlerden daha cazip. Bundan dolayı şu dönemde çocuk kitabı türüne yoğunlaştık.

Son yıllarda tercih edilen kitaplarla ilgili bir değişiklik var mı? Klasikler her zaman ilgi gören kategoride mi mesela? Gençler neler okuyor?

Az önce de söylediğim gibi klasikler her zaman yerini koruyor ama gençler; Wattpad, Anime ve futbolcu biyografisi okuyor.

Yeni yazarlara yayınevinizin kapıları açık mı? Onlara kitap yayımlatma sürecinde tavsiyeleriniz nelerdir?

Osman Nuri Hekimoğlu Anadolu Lisesi'nde altı yıl önce bir okul dergisi kurulmuştu Mevzu adında. O lisede eğitimci yazarlarımız vardı. Dergi vesilesi ile yazı gönderen gençler sonra kitap yazmaya başladı. O okulda öğrenci olup kitabını çıkardığım beş kardeşimiz var. Her yıl bir yazar mezun ettiler. Onun dışında Sabit Talha Şahin adında geleceği parlak bir genç kardeşimiz de var yazarımız. Bunların kalemleri gerçekten iyi. Kalemi iyi olan her gence kapımız açık. İyi olmayanlara da tavsiyelerde bulunup kendilerini geliştirip tekrar yollamalarını söylüyoruz.

Pandemi sonrası sosyal medyanın etkisinin artmasıyla yayınevleri de takipçisi çok olan hesaplara kitap çıkarma eğilimine girdiler. Böylece kitabı çok satan ancak nitelik açısından sorgulanan kitaplar türedi? Yayınevinizin bu duruma karşı tutumu nedir? Gerçekten takipçi sayısı önemli mi?

Yani evet takipçisi sayısı kitap satış rakamlarını epeyce etkiliyor. Hatta insanlar takipçisi çok olan yazarların daha iyi kaleme sahip olduklarını da düşünebiliyor. Bizim için kısas değil tabii. Biz kaleme bakıyoruz takipçiye değil. Ama bu eserler kalıcı olamayacaklar kendileri de biliyorlar. Günümüz tüketen toplum zihniyetinde olduğu gibi hızlıca tüket ve bitir sonra unut.

Yılda kaç tane kitap yayımlıyorsunuz?

Yayınevimiz 5. Yılını doldurdu. Beş yılda alt markalarımızla birlikte üç yüz eser yayınladık.

Yayınevinizde kitap satışı yapıyor musunuz?

Pandemi öncesinde perakende satış, imza günleri, okuma günleri yapıyorduk. Şuan sadece internet üzerinden ve kitap fuarlarında satış yapıyoruz.

Yayınevinizden çıkan ve mutlaka okunmalı gerek dediğiniz beş kitap ismi verebilir misiniz?

Diğer yazarlarımız kırılmasın, herkesin sevdiği tür farklı olabilir. Ben bu cevabı yayınevimiz adına değil de şahsım adına vereceğim.

• A. Erkan Akay - Kara Kapan
• Musa Avcı - Muhsin
• Ümit Polat - Ahraz
• M. Mahya Gürses - Çocuk, Zeytin ve Ateş
• Sabit Talha Şahin - Zihin 2050 - 2080
• Cem Yıldız - Ruhların Çobanı Ashriel
• Mert Aslan - Akıl Okuyucusu
• Hüseyin Kocabıyık - Yaşamaksa Gidilen Yol

Sekiz oldu ama daha birçok sevdiğim eserler var.

Morena Yayınları olarak geleceğe dair projeleriniz nelerdir?

Amerika'da Morena Publishing adında bir şube projemiz var resmi adımlara başladım. Bazı eserlerimizi Amerika da İngilizce olarak yayınlatmak istiyorum. Bunun için de en büyük sorun çeviri. Bilhassa Türkçe'den İngilizce'ye çeviri epey zor. Bunun için Amerika'da yaşayan Türk asıllı akademisyenlerle temas halindeyim. Türkiye - Amerika arası yayıncılık üzerine bir köprü kurmayı amaç edindim. Sancılı ve uzun bir süreç ama başaracağıma inancım tam.

Teşekkürler…