Yazmak benim için bir davet aracından başka bir şey değ, Söyleşi, Misafir Köşesi

Yazmak benim için bir davet aracından başka bir şey değil yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyab

Yazmak benim için bir davet aracından başka bir şey değil

27.06.2012 11:15 - Misafir Köşesi
Yazmak benim için bir davet aracından başka bir şey değil

Ersin Kendir, kitaphaber okurları için değerlendirdi.

Ersin Kendir Feyzullah Birışık ile yazım süreci, kitaplar ve hayatı üzerine sözleşti.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız Feyzullah BİRIŞIK kimdir? Nelerle meşgul olur? Gündelik hayatınızdan bir kesit sunar mısınız?

69 yılında Malatya'da dünyaya geldim. İlk-orta ve liseyi Malatya'da okudum. 89 tarihinde İstanbul'a taşındık. İki yıl işporta yaptıktan sonra tekstil dükkânı açtım. 93 tarihinde evlendim... Bu evlilikten üç oğlum bir de kızım oldu...89'dan bu yana istanbulda ikamet etmekteyim.

98 yılında tekstili bırakıp karınca-polen yayınlarını kurdum. Ve hala yayıncılıkla uğraşmaktayım.

Aile hayatınızda ve İşlerinizde muvaffakiyet dileriz efendim.Ve sizi fazla sıkmadan sorularımıza geçelim. Topluma bilinç kazandırmak için büyük gayret içindesiniz, gerek birebir gerekse kitaplarınızla insanları bilinçlendirmek adına çıktığınız yolculuktan bahseder misiniz?

İşporta yaptığım yıllarda müşterilerime farklı bir uslupla islamı anlatıyordum. Ertesi gün gelme ihtiyacı hissediyorlardı. Davet ettiğim insanlara gerekli alt yapıyı verdikten sonra kitaplarla desteklemek için en az on tane kitap alıp hediye ediyordum... Yazılan kitaplar biraz ağır geliyordu muhataplarıma... Yayıneviyle konuştum. Muhatap kitleme uygun kitaplar var mı dedim...

İstediğim uslupta kitaplar yazılmamıştı. O zaman ben yazacağım dedim ve yazmaya başladım. Alışveriş yaptığım yayınevi okudu ve beğendi. İsterseniz biz basalım bu kitabı dedi ve ilk kitabım yayınlanmış oldu. Daha sonra yazmaya devam ettim ve yayınevi kurdum... Kitaplarım geniş kitlelere ulaştı ve sohbetler vermem için davet edildim. Hiçbir daveti boş çevirmedim. Bir çok illere gittim ve tüm yol masraflarımı kendi cebimden karşıladım. Asla kimseye yük olmadım... Bu davranışım davetimin kabulünü kolaylaştırmış oldu...Amelinizde rızayı ilahi olmalı düsturunca hareket ediyorsunuz, Allah sizin gibilerin sayısını arttırsın inşallah.

Kitaplarınızda şeytan ve hilelerine ağırlık vermektesiniz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Her kitabımda şeytana yer vermedim ama her ibadetin yanında çöreklenen bir şeytanın varlığını da unutmamak lazım. O insanın en büyük düşmanı olması hasebiyle asla bizleri yalnız bırakmıyor.

İnsanların dosdoğru yolunda oturacağım diyen şeytan yazılan her doğru sayfaya da oturacaktık. Haliyle ondan bahsetmek lazım.

Okurlarınız ile iletişim kurmak, onlardan yorum, eleştiri, soru gibi geri dönüşüm almak konusunda neler söylemek istersiniz?

Kitaplarıma mail adresimi yazdım ve hamdolsun güzel haberler geldi. Namaza başlayanlar-tesettüre bürünenler... Kitabımda eksik kalan ya da es geçtiğim kısımları bilmem adına da güzel bir geri dönüşüm oldu. İnsanlara ulaşan kitabın etki gücünü bilemezseniz eksikliğinizi göremezsiniz.

Bu vesileyle yeni bir kitap için motivasyon da sağlanmış oluyor... Gittiğim yerlerde kitaplarımın etkisini sorarım genelde. Hatta geçen yıllarda bir bayan arayıp bani polise şikayet edeceğini söyledi. Sebebi de kızı kitabımı okuduktan sonra kapanmış:)

Yazmak konusunda düşünceleriniz nelerdir, yazmak sizin için ne ifade ediyor? şuan nasıl bir çalışma bekliyor okurlarınızı?

Yazmak benim için bir davet aracından başka bir şey değil. 4 yıldır habervaktim. com'da yazıyorum. Daha önce de haftalık bir gazetede 1 yıl boyunca yazdım. Ve hiçbir kimseden para teklif etmediğim gibi asla kabul etmeyeceğimi de söyledim.
Ben bir davetçiyim. Davetime kuruş girmesini istemem.

Yazmak öldükten sonra da davete devam etmektir. Bu açıdan yazmak çok güzel. En azından ölmemiş oluyorsunuz. Sizi et ve kemik yığınından ibaret olan ceset taşırken öldükten sonra ince bir kâğıt sizi taşımış olacak:) Şuan 'Sen Allah'ın özel misafirisin' başlıklı kitap hazırlıyorum...

Sabırla bekliyoruz inşallah. Bugünkü yayın dünyasını nasıl buluyorsunuz? Yayınlanmış eserlerinizin okurlarınız ile paylaşmak istediğiniz bir hikâyesi var mıdır?

Yayın dünyası çok karışık... Birçok yayınevi sahibi namaz kılmıyor! Bunlar nasıl seçici olacaklar ki! Yalan-yanlış ne varsa yayınlıyorlar. Denetimin olmadığı bir ülkede yayıncılık çok da verimli işlemez... Ölüm kitabımı- şeytan bu kitaba çok kızacak serisinin ikinci kitabı- okuyan bir okuyucum bana mektup gönderdi. 14 yaşında, babası vefat etmiş bir kız çocuğu arkadaşlarıyla kitapevine gitmişler ve o kitabım dikkatlerini çekmiş. Kitabın kapağı biraz ürkütücü olmuştu. İnsan iskeleti falan vardı. Arkadaşları almayalım korkarız demişler ve almadan çıkmışlar. Daha sonra bayram harçlığıyla o kitabı almış ve korkmadan okumuş:) mektupta bana; "Feyzullah abi gerçekten o kitaptaki genç siz misiniz? Ve siz gerçekten de cennete girdiniz mi?" diye sormuş... Mektubuna cevap yazdım ve kitaplar hediye gönderdim. Eskişehir'den bir okuyucuydu... Aslında çok anılar var ama aklıma gelen en kısa anı buydu...

Roman ve şiir ile aranız nasıldır. Hiç roman yazmayı düşündünüz mü?

Roman- film ve tiyatro yazacak kapasitem var hamdolsun. Bu biraz da melekeyle alakalı bir şey. Bazı kitaplarımı yarı roman üslubuyla yazdım. Mesela; Allah'ım senden özür diliyorum isimli kitabım hem roman havası estiriyor hem de çok rahat bir şekilde filme çekilebilir.

Şiiri hiç sevmem ama nadiren esiyo:) mesela gazze saldırısında habervaktime yazı yetiştirmem gerekiyordu. Oturdum içimden ne geliyosa yazdım. Şiir gibi oldu ve çok beğenildi.

Filistinde düğün var anne... Ama ben gidemiyorum başlığı altında yazmıştım;

Filistin'de Düğün Var Anne. Ama Ben Gidemiyorum...
Filistin'de düğün var anne...
Firdevs, kapılarını ardına kadar açmış
konuklarını ağırlıyor...
Yahudi namlusundan çıkan her bir kurşun
düğün davetiyesi olarak düşüyor göğüslere...
Filistin'de toplu düğün var anne...
Varsayın ki yanınızdayım demekle olmuyor biliyorum...
Nisa-75'i hatırlatma n'olur!
Mazeretlerim var...
Ben kadın değilim... Yaşlı da değilim...
Çocukluğu terk edeli yıllar oldu...
Dedim ya mazeretlerim var...

Geçmiş yıllara nazaran okuma oranında artış görülmektedir bu konuda neler söylemek istersiniz? Okumanın toplumsal değişime katkısı ülkemizde hangi boyuttadır sizce.

Okuma oranlarında artışın olduğu söylenemez. Bakmayın siz bazı kitapların milyon dağıtıldığına... Dikkat edin okunduğuna ve satıldığına demedim. Çünkü dağıtmak amacıyla alınıyor... İnternet ve yeterlilik düşüncesi okumadan uzaklaştırdı... Okumadan okumaya fark var tabii.. anlayıp yaşamak için okunan doğru seçilmiş kitaplar topluma çok fayda verir... Ki bunun da örneklerine şahit oluyoruz. Yazılan kitapların okuyucuya ulaşmaması-yayınevlerinin becerisizliği, yazılan kitapların okuyucuların ihtiyaçlarına cevap verememesi de etkenler arasında zikredilebilir.

Bazı kitaplara ve yazarlara ambargo koyulması ve müslümanların birbirini karşıt görüş diye tenkid etmesi konusunda bize neler söylemek istersiniz?

Henüz altyapı verilmemiş kimseler için söylenen şu kitapları-ya da şu yazarın şu kitaplarını şu sebeplerden dolayı okumayın denmesini normal karşılıyorum. Ama okunmama sebebi net ve delilli bir şekilde söylenmesi gerekir aksi halde yanıltıcı olur..

Tüm yazarlarımıza yönelttiğimiz sorumuz: Yazmaya ilgi duyan genç yazarlara önerileriniz var mıdır?

Önerilerim var;
1- yazmak için yazmayın...
2- Yazıya başlamadan önce çok güzel bir şekilde Allah'a dua edin...
3- Kitap yazıyorum diye asla havalara girmeyin. Unutmayın ki doğrular Allah'ındır ve o size yazmayı kolaylaştırmıştır.
4- Bilmediğiniz konularına ardına düşmeyin. Kitabınıza alacağınız ayet ve hadisleri mutlaka tefsirlerden ve hadis şerhlerinden okuyarak açıklamaya çalışın.
5- kitabınız bittiğinde o konuların uzmanını bulun ve onlara okutun. Onların eleştiri ve önerilerini dikkate alın.
6- fayda verecek konular seçin. Özellikle 3 şeye dikkat edin:
a- okuyan kişi geçmiş günahlarından tövbe etmeli.
b- okuduktan sonra yeni Salih amellere talip olmalı. Tam bir ecir avcısı olmalı.
c- okuyan kişi davetçi olmalı...
7- özellikle de riya ve kibir hastalığına karşı çok dikkatli olunmalı...
Sorularınız için çok teşekkür ederim. Rabbim yayın hayatında en üst düzey başarılar nasip etsin... Amin.

Tavsiyeleriniz genç yazarların klavuzu olur dileğimiz. vakit ayırdığınız için biz teşekkür eder, bilmukabele amin diyoruz.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 27.06.2012 11:15 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 16:37
3096
Yorumlar
  • Ferhat özbadem 2012.06.29 08:11

    Emeğine sağlık Ersin... Feyzullah beye de teşekkürler düşüncelerini açıkça ifade ettiği için.

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1014 yazı bulunmaktadır.