Yılmaz Özbek’e Göre Okumak Anlamak Yorumlamak

Prof. Dr. Yılmaz Özbek Okumak Anlamak Yorumlamak adlı kitabında hem Hesse'nin Çok Kitabı Olan Adam, B. Bichsel'in Belleği Güçlü Adam, T. Bernhard'ın Şapka ve Bay Kulterer, B. Welsch'in Yuvayı Ziyaret, B. Denizeri'nin Kaybolan Yüz ve H. Schmidt'in Armağan adlı öykülerine yer vermekte hem de bu öyküleri edebi açıdan yorumlamaktadır.
Çok Kitabı Olan Adam'da öne çıkan mesaj: Yaşam acı da olsa birinci elden yaşanmalıdır. Yaşamın gerçeklerinden kaçmak, yaşamı anlamsız ve tatsız kılar. İnsan doğasına aykırı yaşayamaz. Kitapların kurmaca dünyası ile yaşamı ve insanı tanımaya çalışan pişman olur.
Belleği Güçlü Adam öyküsü ezberci eğitimi sorgulamaktadır. Bu öyküde bütün gücünü ve enerjisini, uyuma hariç tüm zamanını ezberlediği bilgileri, alıcısı olmasa bile satmaya uğraşan garip bir adam anlatılmaktadır.
Şapka öyküsüne göre dünyada her bireyin kendi kimliği, kendi gerçeği vardır. Bireyin bundan kendini soyutlaması mümkün değildir. Kimi için bir hastalık, kimi için bir tutku, kimi için bir alışkanlık birlikte yaşamak zorunda olduğumuz gerçeklerdir. Herkesin yaşamak zorunda olduğu olumlu veya olumsuz bir gerçeği olduğuna göre, onu alışıp, onunla yaşamak, onu katlanabilir, tadılabilir bir konuma getirmek yerinde olacaktır. Durumumuzu, konumumuzu değiştiremiyorsak bakışımızı, anlayışımızı değiştirmekle yaşama daha sıcak, daha olumlu bakabiliriz. Öykü kahramanımız da öykünün sonunda bu noktaya ulaşıyor.
Bay Kulterer öyküsü ile T. Bernhard toplumu suç işleyen, bireyi suça bulaştıran bir mekanizma gibi görmekte, kurtuluşu, toplumu oluşturan insanların kendi kendini yetiştirmiş bireyler haline gelmesinde görmektedir. Kahramanımız Kulterer bunu hem de çok zor koşullarda, suçluların ortamında, keskin tavırlı, şiddeti bir eğitim yöntemi olarak kullanan tutukevi yöneticilerinin ortamında sağlamıştır. Yazar bize özgürlüğe ulaşmanın bir birikim, bir kültür, bir eğitim işi olduğunu bu öykü aracılığıyla anlatmaktadır.
Yabancılaşma, yöresellik ve evrensellik kavramlarını irdeleyen Yuvayı Ziyaret öyküsüne göre, devamlı bir çalışma halinde olan yöresel ve evrensel değerlerdeki değişim evrensellik lehine gelişim göstermektedir.
Denizeri Kaybolan Yüz öyküsüyle insanların şu veya bu kimlik mensubu oldukları için acı çekmek, hor görülmek gibi insan onurunu kırıcı, onu aşağılayıcı tavırlarla yüzleşmelerini bir insanlık sorunu olarak dile getirmektedir. Kimlik sorununun çözümü, ortak insanlık ilkeleri ve ortak evrensel değerlerde birleşmekle mümkündür.
Armağan öyküsü toplumlar arasında var olan ön yargıları azaltmak, uçurumları küçültmek amacı gütmektedir. Buna göre insanlar kendi gerçekleri içinde değerlendirilmelidir; yargılar oluşturulurken başkalarının gerçeğini de hesaba katılması gerekmektedir.
Okumak Anlamak Yorumlamak
Yılmaz Özbek
Gündoğan Yayınları
Sayfa 115
Ankara, 1996
Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 18.04.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 30.01.2025 12:24