Yitiksöz Dergisi 9. Sayıdan Seçmeler, Dergi, Salih BORA

Yitiksöz Dergisi 9. Sayıdan Seçmeler yazısını ve Salih BORA yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Yitiksöz Dergisi 9. Sayıdan Seçmeler

01.03.2022 09:00 - Salih BORA
Yitiksöz Dergisi 9. Sayıdan Seçmeler

şimdi balkon

hem avlusu hem kuyusu evlerin niçin

söyleyin ey yeşil sarıklı ulu hocalar

söyleyin niçin

kuyuya düşen çocuk

niçin ölmesin

Mehmet SOLAK

ah eski dostum

çok vakit çaldın hayatımdan

pekala gelip otursan bilirim yumuşak rüzgârından

şiir! kapkaççı düzenbaz

umrumda olmaz

kalkarken çantamı gene boşaltsan

Bünyamin K.

Sana söylüyorum sırdaşım; bu ölü toprağını alma içeri, sürdür yürümeni bütün iyi dileklerle Gündoğumuna doğru; çokbilmiş adamları geç, yolunu kaybetmiş seyyahları görürsen dur bekle, soluklan biraz

Adem Turan

anımsa, yoktu dünyanın şarkısı

onu yüzümüze yapışan bahardan biz uydurduk

kahırdan ağlayınca Türkiye'nin harfleri yara açtık

terini- üstünü- başını sevdiğimiz aşk uğruna

yaşadık, ne ağırdı kabuğu oradan oraya taşımak

oku attık, bizi yaralamasını bekliyoruz

Cengizhan Konuş

göğsü hallaç içeriği atlılar dirilme detayı

yağmur başakları

ser verip geçtiler ol vadiden uykusuzluk azığıyla

sözün izine bağlandılar çivi çivi ve tutkun

tenleri tutundu ruha harfi harfine

Yasin Mortaş

Harflerin, kelimelerin dilinde nergisler çıkar

Kuzuların kısrakların ceylanların renginden!

Ansızın hoşça kal diyebilmek adına;

Kaç bayrak gördü ülken, saçların dâhil değil;

Her dilden anlayan gözlerin için

Biçilmiş bir ova kadar biçimli…

Abdulhamit Tokgöz

Kederim sırtımda sonra bulurum şiirimin gurbetini

armağan eder yüzünü bana döndüren şehir

yüreğimin masalı hayatın ortasında tuzlu gözleriyle

elimde tutar usulca denizler

MEHMET AKİF ŞAHİN

Şehirdeki hesaplar altüst oldu; birbirine girdi kapılar, pencereler, merdivenler ve meridyenler

Kadın bir süre mutfakta dolaştı, salondaki perdeleri açtı ve sokağı seyretti; sanki çok

uzakta kalmıştı kuru otlar, asmalar, ağaçlar, tarlalar ardı arkası kesilmeyen uğultular…

Davut Güner

kurumuş yaprağın ezberinde yalnız ölümün ön sözü,

Şimdi yağmur en çok o ölüyü sevindirir.

Bedrettin Kara

şimdi anladım bundanmış eskilerin

yazgısını dama sermesi

bir yılan öpücüğü

yeni dünyanın akıl almaz şehveti

bundanmış çöle çekilip aslanların

yıldızları seyretmesi

Metin Kaplan

Soluksuzdum belki

Uyumsuz kaldırım taşıydım

Ayaklara dolanan

Hem kovuldum hem unutuldum

Murathan CILA

Bir gülünüz olsun ister miydiniz

Yürek biçiminde kıpkırmızı rengiyle

Kime ne desem de olmuyor yani

Bir ben miyim acı çeken dünyada.

Nurettin DURMAN

Şimdi bütün dünyanın dilinde

Facebook, Twitter, Instegram

Şahit tutmasaydın bütün dünyayı

Kimse bilmeseydi kuşların küskünlüğünü

İbrahim GÖKBURUN

Sonbaharın cebinde sarı bir yaprak, düşsem?!

Semazen varıp geri döndüğünde eteğinden,

Düşsem?! Bütün şiirler diyorum şairlerinden silkelenip ya

Her şair şiirinden kaçtığı gün,

Ölmediysem?!

S. Zeynep BOZKUŞ

YİTİKSÖZ DERGİSİ 9. SAYI, SEZAİ KARAKOÇ DOSYASINDAN SEÇMELER

Gelenekselliğe çok uzak duruyormuş izlenimi veren "Ping Pong Masası" şiirinde geleneğe ve dolayısıyla evrenselliğe bakışından ödün vermeyen Sezai Karakoç, son tahlilde Doğu ve Batı'yı, geçmişle şimdi'yi ve gelenekle modernliği sanat ve düşünce yoluyla mecz ederek bir gelecek tasavvuru oluşturma arzusundadır. Çünkü sanatçı, bütünün, bütünlüğün kaygısını taşır. Parçalanmışlığın uzağında zamanı ve mekânı da muhayyilesinde ve dolayısıyla sanat eserinde Aşk ile yoğurur. Hayrettin Orhanoğlu

Karakoç'un ortaya koyduğu Diriliş düşüncesi, bu bağlamda bir tür sosyal teori olmaya aday bir düşünce biçimi olarak kendini göstermektedir. İlkin bir ütopya ardından bir muhayyile ve bunun akabinde giderek geliştirip bir yaşam biçimi olarak ortaya koyduğu Diriliş düşüncesi, açıklayıcı, yorumlayıcı, disiplinler arası bir yaklaşımla bilimsellik ve özgünlük perspektifiyle irdelendiğinde bir sosyal teori olarak değerlendirilebilecek niteliktedir. Bilal Can

Poetikasını, çeşitli yazılarında diriliş insanı, diriliş nesli, diriliş estetiği, diriliş edebiyatı kavramlarıyla ören Sezai Karakoç'un şairliği ve düşünce adamlığı iç içe geçmiştir. Çünkü ona göre şair, ait olduğu milletinin üstün ve misyon sahibi bir temsilcisi olmalıdır. "Şairi olmayan millet, yok demektir. Şairlerini görmeyen millet, kendini görmüyor, şairlerini yaşamayan millet, yaşamıyor demektir." Sercan Ceylan

Diriliş düşüncesinin tarih felsefesi Batı'nın bir medeniyet olarak müktesebatını da reddetmeden insanlık tarihinin genel çizgisini İslam medeniyetine göre yorumlayarak Hazreti Âdem'den başlatıp Hazreti Muhammed'e kadar getirir. Ondan sonraki süreci de yine kendi "kesit" düşüncesindeki kesitlerin zorunlu bir sonucu olarak Diriliş'in yaşanması gerekliliğine ve Diriliş akımının da bu vazifeyi üstlendiğine inanır. Mehmet Özger

Bu durumun poetik yansımasında akla gelen bir Karakoç pratiği de bazı şiirlerini uzun yıllar tabiri caizse "redd-i neseb" etmesidir. Bu anlamda Sezai Bey'in şiirleri ben öyküsel ya da ben öznesel bir şiir değildir. Karakoç'un kendi benini anlattığı şiirler uzun yıllar kitaplarına girmemiştir. Monna Rosa'nın yazılışından yaklaşık yarım asır sonra, 1998 yılında kitaplaşması da aslında bu çabanın uygulamadaki yansımasıdır. Benzer şekilde şairin kendisine yönelik tasniflere, Türk edebiyatı tarihinde bir edebî muhite, harekete dâhil edilmesine karşı çıkışının altında da bu ilkesel tavır yatar. Selim Somuncu

Aslında, bizim hikâyemizi anlattı Sezai Karakoç. Nuri Pakdil de, Necip Fazıl da öyle. Bundan sonra, "bizim hikâyemizi yazanlar" başlığı altında yapılacak bir çalışma hem yararlı hem de anlamlı olabilir. Medeniyet tezini Tanrı'ya yönelmiş bir dua olarak da niteleyen Sezai Karakoç'un dualarının kabulü temennisiyle, her üç yol açının aziz anıları önünde saygıyla eğilmek gerekir. İrfan ÇEVİK

Kendi kuşağını kendisiyle büyütmekle yetinmeyen kendisinden hemen sonraki kuşakları yetiştiren, bizim kuşağımızı ve bizden sonraki kuşakları da yetiştirmeye devam eden çok görünmeyi sevmeyen bir muallimdir. Her şeyin kirlenmeye maruz kaldığı bir çağda kirlenmeden kalabilen nadir saklı bir akademidir o. Saf ve arı bir biçimde kalabilmek için menfaat ve çıkar pazarına döndürdüğümüz hayat alanımızı (siyasi, kültürel, idari ve maarifi vs.) uzaktan seyreden ve hüzünlenen çağının tanığı ve dervişidir. Ahmet DAĞ

Sezai Karakoç'a ilişkin yapılan en geniş çalışmalardan biri de Mustafa Kirenci'nin hazırladığı Sabah Yıldızı isimli eser. Ocak 2021'de Büyüyen Ay Yayınları tarafından neşredilen bu esere bir Sezai Karakoç arşivi de diyebiliriz. Eserin basıldığı tarihe kadar Karakoç'a ve Diriliş'e dair yazılan bütün yazıların, tez ve kitapların yer aldığı bir arşiv. Enver ÇAPAR

İslamî hassasiyeti olup da tanrı kelimesini rahat bir şekilde kullanan yazarlar da olmuştur. Bu bağlamda merhum Sezai Karakoç'u örnek olarak verebiliriz. Ancak bunun bedelini, reddedilerek, kendisine ve eserlerine ambargo konularak ödemiştir. Öncelikle ve altını çizerek şu hususu belirtmemiz gerekir: Karakoç, Allah ismini bırakarak, reddederek sadece Tanrıyı kullanmış değildir. İlk şiirlerinden son şiirlerine, ilk yazılarından son yazılarına kadar bunu çok açık bir biçimde görmek mümkündür. Mustafa ÖZEL

derginin tamamına: Yitik Söz - 9. Sayı | Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi (kahramanmaras.bel.tr) adresinden ulaşabilirsiniz.


Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 01.03.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 26.02.2022 23:49
1189

Salih BORA Hakkında

Salih BORA

Yazar, Eleştirmen, Dergici

Salih BORA ismine kayıtlı 31 yazı bulunmaktadır.