Yok Oluş En Gerçek Hedeftir Bazen

Pınar ÖZ yazdı..
"Ölümden daha kötü bir şey varsa, o da ölümün yaklaştığını bilmektir."
(s.248)
Maddie Mortimer, 1996 yılında Londra'da doğdu. Bristol Üniversitesi İngiliz Dili Bölümü'nden mezun oldu. Mortimer, yazdığı ilk kitap olan "Muhteşem Bedenlerimizin Coğrafyası" ile 2022 Booker Ödülleri uzun aday listesinde yer aldı. Goldshmıt Ödülü'ne de aday gösterildi. Henüz yirmi altı yaşında olan yazar, Desmond Elliott Erken Başarı Ödülü'ne layık görülmüştür. Muhteşem Bedenlerimizin Coğrafyası, kasım ayında, Rabia Elif Özcan çevirisiyle Timaş Yayınları'ndan çıktı.
Mortimer annesini kanserden kaybettiğinde on dört yaşındadır. Bu ilk kitabı da otobiyografik özellikler taşır. Lia hayal dünyası çok gelişmiş, kelimelerle arası fazlasıyla iyi, çocuk kitapları yazan bir illüstratördür. Eşi Hary ve minik kızı İris ile yaşamaktadır. Kaza ile başlayan anlatı, adeta bundan sonra yaşanacakların, iç dökmelerin, patlamaların habercisidir. Doktordan kanserin tekrar nüksettiğini öğrenen Lia, "Kötü haberi duymaktan kötüsü onu başkalarına anlatmaktı." (s.16). Kanser bundan sonra, Lia'nın bedenine, hayatına, geçmişine hızla yayılmaya başlar. Önce geçmiş hesaplaşmaları başlar. "Sonra gençken geçmiş hesaplaşmalarının suçunu dört eşit parçaya bölüp kendini, annesini, babasını ve Yüce Tanrı'yı suçladı. Belki bir gün gelir şu güzelim sabahları geçmişin hayaletleriyle bozmaktan vazgeçerdi" (s.23).
Lia, papaz bir babanın kızı olarak dünyaya geldi. Etrafındaki insanlar, ona hep inançlı bir ailede büyümenin büyük bir rahatlık olduğunu söylerdi. Ama Lia için hayat böyle değildi. Onun hayatında her yer tanrıya aitti. Öğretmenleri Lia'nın çok özel bir yeteneği olduğunu söyledi. Ancak, çok güzel resimler yapmasına rağmen, dini bütün insanların hayatında sanatın yeri yoktu ve ailesi desteklemeyip bunları görmezlikten geldi. Annesi Lia'nın hayatındaki en büyük çatışmasıdır. "Anne kiliseden başka her yerde abes duruyordu." (s.44) Roman boyunca adı sadece "Anne" olarak anılır, bir adı yoktur. "Annelik, en dikkatsiz kişiyi bile uyanık hale getirir, ama hiç kimseyi iyi yapmaz" (s.325).
On beş yaşında ilk aşkı ve sonradan bütün hayat anatomisini belirleyecek olan Matthew girer hayatına. Papazın evine sığınan bu kimsesiz, yurtsuz ve yakışıklı çocuk herkesin gözdesi olur. Papaza müritlik yapmak Matthew göre biçilmiş kaftandır. Lia için hayatında alelade ve önemsiz kalan ritüeller yeni derinlikler kazanmış, daha albenili bir hale gelerek yeni bir ritme kavuşup yeni amaçlar edinmişti.
"Matthew dünyalarının efsunlu olduğunu düşünüyordu ve karşılığında Lia efsunlanmıştı." (s.89) Bir ailesi olmadan büyümüş Matthew, Lia'nın ailesine hayrandı. Her fırsatta onların ne kadar iyi insanlar olduğunu söylerdi. Ancak Lia bu yaklaşımları kuşku ile karşılar.
"Genel Hıristiyan anlayışına göre evet, iyi kimselerdi. Cemaatte önemli bir yelerleri vardı. Adli sicilleri temizdi, bodrumlarında herhangi bir ceset yoktu. Ama onların mutlak iyi olduklarını düşünmek, tembellik ve tekinsizlik gibi geldi." (s.160)
Lia her geçen gün bedeninin içinde küçülmektedir. İris'in gözünün önünde yok olup giderken, hayata tutunmaya çalışıyor. Uzayıp giden doktor kontrolleriyle Lia sona gelmiştir. Bedeni ve hayatı sarıya dönmüştür.
"Harry, bedenini sevgili bahçesine götürdü. Dizleri üstüne çöktü ve yavaşça toprağı dağıtmaya, elleriyle diktiği her bitkiyi sökmeye, toprak altında büyüttükleri her bir bağı koparmaya başladı. O sinirlendikçe bahçe daha da canlanıyordu sanki. Yılların emeğini çalışmasını aşkını sökerken toprak da onunla birlikte ağlıyordu." (s.372)
Romanın teması hastalık ve ölüm gibi görünse de, sevmenin biçimlerine, aşkın yaşanışına, saplantılara, aileye, anneliğe dair etkileyici bir kurgusu vardır. Kitapta tüm anlatılardan sonra yer alan bir dış ses zaman ileri-geri anlatımlarla romanda yer alır. Yer yer tanrı anlatıcı rolünü de üstlenen bu dış ses, bazen bedenin sesi, bazen annenin, bazen de sevgilinin sesidir.
Kitap Lia'nın geniş hayal gücünü pekiştiren, yeni bir görsel teknikle yazılmıştır. Kelimelerin yer yer dans ettiği yer yer öldüğü bir biçimdir. Büyüyen küçülen puntolar, sarmal şekilde yazılmış kelimeler bazı sayfalarda dans ederler. Şiirsel bir anlatım tekniği ile kurulmuş cümleler, enfes bir edebiyat şöleni sunar.
Muhteşem Bedenlerimizin Coğrafyası
Maddie Mortimer
Çeviren: Rabia Elif Özcan
Timaş Yayınları
Kasım 2022, 416s.
Pınar Özçelik: 1979 doğumlu. Ankara'da yaşıyor. Ankara Üniversitesi'nde Kütüphanecilik üzerine eğitimler aldı. Hacettepe Üniversitesi'nde Sağlık Bilişimi Yüksek Lisansı yaptı. Emre'nin annesi. Sonrasın da yaşamın anlamını edebiyatta buldu. Kurmacaların izini sürdü, gizemini çözmek için eğitimler aldı. Mehmet Eroğlu, Beliz Güçbilmez, Gürsel Korat, Aslı Tohumcu, Hakan Bıçakçı, Karin Karakaşlı ve Jale Sancak'ın atölye çalışmalarına katıldı. İyi bir okur, iyi bir anne, iyi bir insan, olmak için yaşıyor. Yaşamın kötülüklerine bulaşmamak için edebiyata, sanata sığınanlardan. Kütüphaneci olarak çalışıyor.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 11.01.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.01.2023 00:00
Daha kitabı okumadan duygulu ve derin anlatımıyla insanı kitaba ve onun gizemine yönlendiren Pınar hanıma kıymetli kelimeleri için bir okur olarak teşekkür ediyorum. Her ne kadar kısacık görünse de anlamanın, ifade etmenin ve duygu aktarımının önemli bir birikim ve insanda bir derinliğe gereksinim duyduğu aşikardır. Teşekkürler..
Pınar Özçelik’e çok teşekkürler. Hiç adını duymadığım bir yazarla tanıştırdı. Hemen alıp okuma isteği uyandırdı.