Yolcu Dergisi 68. Sayısı: Söz Taşla Buluştuğunda Baltanı Büyük Kibrin Boynuna As
Ferhat Kalender yönetiminde çıkan Yolcu Dergisi'nin 68. sayısında kitaphaber yazarlarından Bilal Can, Ferhat Özbadem, Feyzi Baran, Mustafa Atalay gibi isimler var.
Bu Sayıda
ferhat kalender, yahya kurtkaya, ismail aykanat, ömer idris akdin, müştehir karakaya, e. erhun köse, ferhat dönmez, dursun ali sazkaya, mehmet kaya, sulhi ceylan, abdussamet geçer, mehmet aycı, rıza kemal g., faik öcal, hikmet kızıl, burak akarsu, eyyüp akyüz, ercan çiftçi, Selami Ay, ahmet matar, habil yaşar, a. vahap dağkılıç, selçuk küpçük, adem dönmez, banu özbek, reyhan çarboğa, özgür puya, reşat beşar, semih bolat, baran aydın*bünyamin doğruer, ömer çoban, hamza çelenk.
Mecmuanin Orta Yeri̇: Ahmet Usta Prof. Dr. Nabi̇ Avcı ile Yapılan Söyleşi Yer Alıyor
"Fabrika düzeni sanayi devriminin getirdiği seri üretim, minimum maliyetle maximum ürün almayı amaçlayan fabrika mantığının eğitime uyarlanmasıdır. Ama artık biliyoruz ki dünya sanayi devrimi, fabrika düzeni yerini başka süreçlere bırakıyor. Yani artık sağıyla soluyla 19.yy. ortak zemini paylaştığı zemindir prodüktivizm, kalkınmacılık. Günümüzde artık yerini başka bakış açılarına başka dünyalara bırakmaya hazırlanıyor; ama yerleşik yapıları -öğretmenin kürsüsü gibi- aynı zamanda belli iktidar göstergelerini ima ediyorsa ve onları da içeriyorsa onlarla başa çıkmak ve onları çok kısa zamanda tasfiye etmek o kadar kolay değil." cümleleri altı çizilen önemli yerlerden.
Ferhat Kalender Seyi̇r Defteri̇'nde Yazdı
"Ergenlik ve olgunluk dönemini Batı'da yaşayan modernite; teknolojisine dayanarak kullandığı askeri yöntemlerle, hızlı bir sömürgeleştirme düzeni oluşturmaya başladığı istila dönemlerinde karşılaştığı Müslüman dünyada da hayret ve şaşkınlık oluşturdu. Ardından gelen büyük yenilgiler ve yıkım sonrası teslim alınmışlık duygusu, geleneksel olarak sürdürülen değerler sistemini alt üst etti. Dünyayı 'bir gölgelenme anı' olarak bilen Müslüman muhayyilenin gelecek tasavvuru, ahiret yurdu ile kaimdi. Dünyası elinden alınan Müslümanlar ahiretlerini de unutur hale geldiler. Yaşam kodlarını sürekli şekilde canlı tutan hakikat arayışı, çarpıldıkları modern gerçeklik karşısında zihnen ve kalben tahribe uğradı. Kendilerini var eden değerlerin ilahi olandan arındırılması ile ortaya çıkan sonuç yani gerçeklik, iman boyutunda kutsandı. Modernitenin ilerlemeci mantığına ram olabilmek için kendini geri ve arkaik olarak gören Müslüman dünya, ne pahasına olursa olsun önüne konan aydınlık çağı yakalama gayreti içerisine düştü. Batı kendini küçümseyen, aşağılık kompleksi içerisinde yüzyıllardır süregelen birikimlerini yük görüp kucağına oturmak isteyen bu topluluğu yeni bir ideoloji ile kutsadı: Modernistler!"
Yazar: Dergihaber - Yayın Tarihi: 23.05.2012 18:06 - Güncelleme Tarihi: 25.11.2021 17:49