Yunus Emre Özsaray Neler Okuyor?, Söyleşi, Kitaphaber

Sizin için kitap nedir?

Bir hayat formumuz var. İnsanların meşgaleleri bu formu oluşturuyor. Hayat mücadelesi de buna göre şekilleniyor. Zuhurat böyle oluyor. Benim için de hayat mücadelesindeki meşgale böyle tezahür etmiş. Yani kitap yazmak, okumak, onu okuyan yazan insanlarla ilişkiler kurmak, bu ilişkilerin geliştiği ortamlarda bulunmak, orada olmak ama diğer yerde olmamak, o mekanlarda inşa olmak derken bir yönüyle kitaplar kaderimiz olmuş. Bilmiyorum, tecelliye de bir kitap sebep olmuştur. Ben çocukluğumda bir kitabın peşine düşeceğim. Sonra başka kitapların derken zaman geçecek, başka başka şeyler olacak, dönüp dolaşacak burada sizinle söyleşi yapmaya kadar gelecek. Kitaplar işte. Bu tecelli kitap değil de hani ne bileyim misal olsun diye söylüyorum 14-15 anahtar olsaydı; şimdi sizinle söyleşi yapıyor olmak yerine tamirhanede yarın teslim edeceğim arabanın motor mekaniği üzerine başka birisiyle konuşuyor olurdum.

Başucu kitabınız var mıdır?

Başucu kitabım ne yazık ki yok. Biz o başucu kitaplarını terk edeli çok oldu. Bütün kitapları bir kenara bırakıp döne döne okumak istediğim kitaplar var. Mesela İhya okumayı isterim. Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirini sadeleştirilmemiş haliyle okumayı isterim. Şöyle keyifle Hayatus Sahabe okumayı isterim gibi.

Tekrar tekrar okuduğunuz bir kitap var mıdır?

Okuduğum bir kitabı tekrardan okumadım şimdiye kadar. Hız çağında buna vakit de olmuyor. Nedense bilmiyorum bir koşturmacaya dönüşmüş bizde okuma işi. Belki ileride değişir. Mesela ilk sorunuza cevap verirken keşke; “Benim için kitap gündüz vakti çalıştıktan sonra yatsı namazından sonra tatlı tatlı okunan, sabah namazından sonra latiflik veren bir araçtır.” diyebilseydim. İşte o zaman bu soruya o tekrar tekrar okuduğum kitabın ismini yazabilirdim. Ama şimdi bunu diyemiyorum. Her işimiz gibi okumalarımız da nefes nefese, koşa koşa.

Okumalarınızı neye göre belirliyorsunuz?

Genellikle üzerine eğildiğim konuya göre okumalarım oluyor. Mesela bir dönem Ömer Seyfettin çalıştım, gece gündüz onunla ilgili çalışmalar okudum. Bir dönem Sezai Karakoç çalıştım, onunla ilgili çalışmalar okudum. Şu aralar hikâye üzerine kuramsal metinler okuyorum.

Bu aralar neler okuyorsunuz?

Sanırım bu soruya bir önceki sorunuzda cevap vermiş oldum. En son elimde ne yazık ki Erich Auerbach’ın Mimesis isimli kitabı dolanıyor.