Zarif Bir Mitoloji Anlatım Kitabı: Ben Kirke, Edebiyat, Ülker GÜNDOĞDU

Zarif Bir Mitoloji Anlatım Kitabı: Ben Kirke yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Zarif Bir Mitoloji Anlatım Kitabı: Ben Kirke

18.08.2020 15:17 - Ülker GÜNDOĞDU
Zarif Bir Mitoloji Anlatım Kitabı: Ben Kirke

Ülker Gündoğdu yazdı...

Kitaplar bazen inanılmaz zenginlikleri ve anlatımlarıyla insanlarda gerçek olmayan olay ve olguları gerçekmiş gibi gösterebilirler. Bu durum yazarın orataya koyduğu eserinde anlatım, aktarım ve kelimeleri kullanma gücüyle ilintilidir. Bu güçlü anlatımlara bir örnek Miller’ın Ben Kirke adlı eseridir.

Kirke, Aiaie Adasında yaşayan bir cadı, Helios’la nympha Perseis’in kızı. Odysseus’u sevgili olarak alır ve bir müddet evli kalır. Bu evlilikten Telegonos doğar. İnsanın kökenlerinden bu yana hayatı anlama savaşının güzel bir anlatımıdır. Bu kitap bildiklerimizin dışında bir anlatımıyla Madeline Miller mitolojiye merak uyandırır. Kitabın güçlü karakteri Kirke’nin yaratıcı ruhu, cesareti ve iradesi büyü gücünün kaynağıydı.

Cadılık illa nefretten, kıskançlıktan veya kötülükten doğmayacağını aşktan da doğacağını Kirke bize gösterir. Doğuştan cadı olunmayacağını deneyimleyip büyünün ve sihrin irade gücüyle yapıldığını anlatır. İnsanın olabilirliğinin sınırlarının olmadığını kanıtlar.

Miller’ın Ben Kirke adlı eseri, karekter eksenli bir anlatı olarak mitolojik unsurları barındıran bir eserdir. Miller varoluşun güçlü ve hayal edilebilir resmini okura sunuyor.

Kirke, sevgisiz büyüyen kıskanç biriyken yaptığı hataların cezasını çekerken iyileşir. Özgürlüğü için kötülere ve kötülüğe karşı büyüler yaparak gökyüzünü tutan, iyi olanı koruyan iyi bir büyücü olan bir cadı olmuşken özgürlüğü için her şeyden vazgeçecektir.

Kirke’ye küçük Tanrıların en küçüğü olarak doğan Nympha,tanrıça ve gelin anlamına gelen bir isim konulmuştu. Ölümsüzlüğünü güç bela sağlayabiliyordu. Annesi pınar ve akarsuların koruyucusu Naiad’dı. Olympos da Okeanus’un sarayı, yerin derinliklerine oyulmuş bir dünya harikasıydı. Salonları altın kaplama, dünyadaki tatlı su kaynağında Okeanps’un, Naiad’ların, Nympha’ların ve nehir Tanrılarının sayısız çocuğu orda büyüyordu. Kirke dört kardeşti, başka çocuklar yapabilirsin dediler annesine ama babası Helios’tan değil, Kirke annesinin ağladığını yalnızca o zaman gördü. Zeus’un oğullarından biriyle evlenecek mutlaka diye düşünürdü annesi. Kirke’ye. Genellikle teyzesi baktığı için tiz ağlamasından dolayı Atmaca anlamına gelen Kirke adını vermişti. Kirke’nin babasının sarayı yeryüzüne gömülü Okeanos’un sarayına komşuydu. Görkemli olması gücün sembolüydü kadim geçmişten günümüze. Döneme göre ihtişam değişmiş olsa da vazgeçilemez olduğu aşikârdı. Yazarın değindiği gibi.

Kronos’un evladının günün birinde onu tahtından edeceği söylenince doğan dört çocuğunu yuttu. Karısı Rheia çaresiz taşı kundaklayıp bebek diye Kronos’a yutturdu. Aldanmıştı bebek Zeus da gizlice büyütüldü. Büyüyünce babasını zehirledi. Kız ve erkek Kardeşlerini babasının midesinden dışarı çıkardı. Kendilerine Olymposlular dediler.

Zeus’un oğlu Minos ile evlenen ablasının düğün şölenine Titanlar dışında dalkavuk Olymposlular saygılarını sunmaya gelecekti. Bu evlilik devam ettiği sürece Zeus’un bize karşı harekete geçme ihtimali düşüktü. Zamanla her şey dönüşüme uğruyordu. Bu dönüşmün her anlamda olması muhtemel değildi.

Dönüşüm sadece bedenleri etkiliyordu, zihinleri değil. Helios’un kızı, Aiaie’nin cadısı Kirke hakkında: kehaneti;, Skylla’nın kanından doğmuş Odysseus adlı bir adamın bir gün adana geleceğini söyledi. Kehaneti gerçekleşmişti.

Skylla’yı kardeşine aşık olduğu için kıskançlıkla büyü ile canavara çeviren Kirke, sürgüne gönderilmişti. Yaptığı büyü düzeltilemezdi. Özgürlüğüne kavuşması için başka bir yol bulmalıydı. Skylla’dan asla kurtulamayacağını düşünüyordu. Ona yaptığı büyü eski haline çevrilemeyecek türdendi. Şu anda dev yaratık haliyle sonsuza dek insan türüyle beslenerek kalacaktı. Yazar Tanrıları anlatımında sahip oldukları sonsuz yaşamın bilgelik, güç ve irade sahibiyle olacağını okura düşündürür.

Aiaie’nin altın cadısı bize merhamet gösterdin. Diye Kirke’ye yalvarırlardı. Domuza çevirdiği kötüler. Aias ile Agamemnon, Troya’nın kilitli kapılarına ölene dek saldıracaklardı ama dev at hilesi aklına geldi, Troyalıları atı içeri almaya ikna eden hikâyeyi de uydurdu. Seçtiği adamlarıyla tahta karında saklandı, aralarında dehşet ve yorgunluktan ötürü titreyen olursa bıçağı boğazına dayadı. Troyalılar nihayet uyuduğunda, yumuşacık tüylü civcivlerin arasına dalmış tilkiler gibi biçti onları. Sırf Güneş’in kızı diye dünyayı kendi zevkine göre tersyüz edebileceğini sanıyodu.. Doğruydu. Kirke gücünü keşfettiğinde heyecanınızın katsayısı artarak okumaya devam ediyorsunuz. Yazar olayların tırmanışına keyifle eşlik etmenize fırsat veriyor.

Hermes’in Kirke’ye dünyadan getirdiği onca haber, cevap bulmasına yardımcı oldu. Girit, krallıklarının en zengini ve ünlüsüydü. O zamandan beri Miken’de, Troya’da, Anadolu’da ve Babil’de her gün daha kudretli imparatorluklar yükseliyordu. Ona karşı hatalar işledi ama Oğlu Telegonos bu dünyanın bir mucizesiydi. Babası Odysseus gittiğinde oğlu olacağını bilmiyordu., Tanrılarla ölümlüler sonsuza dek birlikte mutlu yaşayamadıkları için gitmişti. Babası öldüğünde yerine oğlunun kral olacağını henüz bilmiyordu. Kusurlarından arınarak bilgeliğe, masumiyete ulaşarak özgürleşileceğinin altı çizilerek aktarılıyordu.

Kirke çok güçlü hisleri; arzu, isyan ve gücü yüzünden bu dünyaya dayanamayacağını düşündüğünde ona; kadim bir Tanrı seslendi; “Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.” İşte ona başka dünyaların hayalini kurduran gücü bu söz vermişti. Özgür kalabilmek için yaratığa çevirdiği Skylla’yı yok etmesi gerektiğini anlamıştı. Skylla taşa döndürmüştü. Her kıskançlık, her aptallık ve Kirke yüzünden yiten bütün hayatlar. Pişmanlığını kimse elinden alamazdı.

Kirke hayatı boyunca sahip olduğu gücü ve iradeyi eğiterek başka birine dönüşmüştü. Hayatı boyunca ilerledi şimdi de bir ölümlünün sesine sahipti. Bu oluşum baştan sona sizi saracak olan Ben Kirke’nin büyüsüydü.

Odysseus, İkaros, Minotauros, Prometheus ve Zeus gibi mitolojik karekterlerin binlerce yıllık hikâyesi farklı bir aktarımla Olymposlu tanrıların dünyasını Homeros’un destansılığında sunulmuştur.

Madeline Miller, Yunan Tanrılarını hayata geçirirken kitabın ruhu okura başarılı bir şekilde geçiriyor. Okurun duygu ve düşünceleri heyecanla şekilleniyor.

Karakterlerin eylemleri okurun kişisel gelişimine yoğun katkı sağlıyor. Her bölüm şaşırtarak farklı olaylara açılan geçitler gibi okuru karakterin yaptıklarıyla gidişatta tahmin edilemez sonuçlara ulaştırırken merakı her an canlı tutuyor.

Ben Kirke, herkesi saran fantastik kurgusuyla etkisine kapılacağınız mitolojik destansı anlatımın üzerinizde bıraktığı tılsım bakış açınızı zenginleştirecektir.

Kirke gücünün farkına kıskançlığına yenik düşerek vardı. Yazar olumsuzluğun olumluya kapı açabileceğini veya tersi durumların hayatla içi içe girdiğini işlemiş.

Madelıne Miller, Tanrılar, titanlar, büyücüler ve yaratıklarıyla tüm karakterler günümüzde yaşıyorlarmış gibi canlı bir etki bırakan anlatım sunuyor. Pınarlar, saraylar, doğa, bitkiler ve kokular, tütsü ve tılsımlar arasında geziniyor hisine kapılmanızı sağlayan betimlemeleriyle uyandırdığı hislerinizi açığa vurmayı başarıyor. Yazar Filolog bilgisiyle muhteşem bir eser yazmakla kalmamış insanlığın geçmişten bu güne peşinde olduğu gücü sınırsız tasvir ediyordu.

Ben Kirke kapak tasarımı ile ilk bakışta bana güneşi çağrıştırdı. Kitap kapağıyla kitaba içim ısınmıştı. Kapağa resmedilen kadın yüzü ve saçları geçmişte bir yolculuğa çıkaracağı hissi doğurdu. Geleceğe duyduğum merakım kadar geçmişe duyduğum merakı aynı ölçüde besleyen kitaplara kendiliğimden çekilirim. Ben Kirke birçok ödüle sahip olmayı hak etmiş güzel bir kitap. Rahat okunurluğu okuma zevkimi artıran basıma sahip. Akıcılığı, heyecanı, uyandırdığı merak elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir zevk vererek okumanızı sağlıyor.

Kazanımı çok bu kitabın okuma keyfi de çok herkese çok okumalar dileğimle.

Madeline Miller

Ben Kirke

İthaki Yayınları

404 sayfa


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 18.08.2020 15:17 - Güncelleme Tarihi: 18.08.2020 15:17
6802

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi.  Ereğli Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına; Ankara’da IBM Bilgisayar Satış Temsilcisi olarak atıldı. İstanbul’da kendi şirketlerini kurana dek çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul’da yaşamakta. Kütüphanesini oluşturduğu yirmi üzeri alandaki, beş bini aşkın kitabının anlamını, canına okudu. 

Bilgisayar, dil, gitar, estetisyenlik alanlarında eğitimler aldı. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yirmi şehri, kültürel gezme imkanı buldu. Kitaplara, yazmaya, tablolara, eski ve yeni objelere, tüm renklere ve dört sitil yüzmeye tutkun. “O kadar derinim ki” diyen okyanusu kıskanmakta.

18.08.2020 tarihinde Kitap Haber ailesine katıldı. Kitap Haber Kültür Sanat Editörü olarak biteviye yazmaya devam etmekte. Kitap Haber Dergisi, Yolcu Dergisi, Şehir ve Kültür Dergisi, Teferrüc Dergisi, Aydos Edebiyat Dergisi’nde yazdı ve yazmakta. İlk yazmaya amatör olarak bir roman ile başladı. Şu ana kadar bir roman, bir deneme, bir öykü, bir Kadıköy’ün Semtleri, iki değerlendirme dosyaları; en güzel haliyle gün yüzüne çıkmak için naçizane enikonu hazırlanmakta. 

1998’de evlendi. Bir oğul ve bir kız evladı var. Ailesi ve kitaplarıyla huzurlu bir yaşamın diğerkâm ve müptezel yolcusu. Bibliyomani değil sadece bir kitap daha okuyacak…

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 140 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel