Çocuk Edebiyatının Sınırlarında “Uçan Sınıf”

Bu eser beni, okuma alışkanlığının önemli bir parçasına değinmeye ve hatta yazıma da böyle başlamaya zorluyor. Çünkü yazar kitabına iki bölümlü güzel bir önsöz ile başlamış. Okurların hep merak ettiği bir konudur bu. Bir kitap nasıl, nerede, ne zaman yazılır? Erich Kastner önsözünde bu kitabı annesinin zoruyla, bir yaz günü sıcağında Noel hikayesi yazmak zor olacağı için karlı bir dağın zirvesine çıkarak nasıl yazdığını anlatmış. Bu önsözü okumaya üşenip kitaba başlarsak muhtemelen yazarın duygularına erişemeyecek, eserden onun istediği tadı alamayacağız. İşte önsözleri okumanın gereği böylece kendini gösteriyor. Bir eser nasıl bir ruh haliyle, hangi dönemde, hangi amaçla yazılmıştır, yazanın o güne kadar yaşadıkları nelerdir; bunları bilmek okumamıza değer katacak, onu anlamlı kılacaktır. Hele ki çocuk-genç kitaplarında bir önsöz varsa orada mutlaka bilmemiz gereken detaylar, önemli duygular ve yaşantı izleri de vardır. Bu kitaptaki kadar edebî ve eğlenceli olanını her zaman bulamayabilirsiniz ama emin olun ki önsözleri görmezden gelmemeli, kitabın her satırına gereken değeri vermeliyiz.
İki okulun öğrencileri arasındaki düşmanlığa varan rekabeti anlatan bir hikaye "Uçan Sınıf". En son Calvino'nun "Ağaca Tüneyen Baron" (Edebî Haz Ağacına Tüneyen Baron; Calvino - Çocuk - A. Erkan AKAY (kitaphaber.com.tr)) adlı eserinden aldığım edebîyat zevkini Kastner'in cümlelerinde de buluyorum. Her bölümün başına koyduğu özet paragraflarıyla dahi bir tarzı olduğunu hissettiriyor.
On iki bölümlük hikâyenin ilk beş bölümü, "Çelik Birlik" grubu yatılı öğrencilerinin rakip grubun elinde rehin tutulan bir arkadaşlarını kurtarmasını anlatıyor. Bu bölümlerin sonunda, kitabın tam ortalarına gelmişken, okulun anlayışlı müdürü Johann Bökh'ün ve çocukların akıl hocası "Sigara İçmez" lakaplı yalnız adamın dokunaklı geçmişleri ortaya çıkıyor. Çocukların ölesiye sevdikleri bu iki adamın o sevgiyi hak etmek için birlikte geçtikleri yol aslında yazarın önsözünde vurguladığı fikirle örtüşüyor: Çocukluk tatlı anılardan ibaret, her günü neşeyle geçen bir dönem değildir. Bunu böyle göstermeye çalışmak çocukların duygularını görmezden gelmek, onların hayatlarını hafife almaktır. İşte hayatın ağırlığını tıpkı öğretmenleri gibi yaşayan bu çocuklar hikâyenin ikinci yarısında birbirlerinden habersiz iki eski dostu; Johann Bökh ile Sigara İzmez'i bir araya getirmeye çalışıyorlar.
Her biri birbirinden farklı dramlara ve kişilik özelliklerine sahip bir grup çocuğun sevgi, adalet ve aidiyet kavramları etrafında birleşen bu hikâyesi, yazarın tıpkı önsözleri gibi yine hikâyenin bir parçası olarak kaleme aldığı sonsöz kısmıyla son buluyor. Bu kısımda yazar, hikâyeyi tamamlamasından birkaç yıl sonra hikayesinin kahramanlarından Johnny Trotz ve onu bir baba gibi sahiplenen kaptanla karşılaştığını ve onlara yazdığı kitaptan bahsettiğini anlatmış. Ama kim olduğunu söylemiyor. Belki de sevgili okurumuz hikâyeyi okuduktan sonra tüm bu çocukları, hatta Bökh ve Sigara İçmez'i de tanıyan yazarın kim olduğu hakkında bir fikir yürütebilir.
Edebiyatın Sınırları
Çocuk Kalbi ve Palm Sokağı Çocukları gibi kült romanların bir benzeri diyebileceğimiz ama hem dilinin kalitesiyle hem de romanın sınırlarını cesurca kullanmasıyla en az onlar kadar keyif veren "Uçan Sınıf" ortaokul 7-8. sınıf düzeyinde okunması gereken bir kitap. Kapağında biraz sert bir düello sahnesi, iç sayfalarında ise on renksiz çizim bulunuyor. Hitap ettiği düzeye uygun, çocuksuluktan uzak çizimler. Benzerleri olarak yukarıda andığım iki kitabı okuyanların aşina olacağı dramatik gerçekçilik anlatının genelinde mevcut ve cesaretten kastım da bugünkü pedagojik yaklaşımın sınırlarını biraz esneten olayları anlatmaktan kaçınmamasıyla ilgili. Yazarın 1899 doğumlu olduğunu göz önünde bulundurursak okuduğumuz eserin bugünkü kabullere göre yazılmadığını ve fakat bugün de Alman edebiyatının önemli bir parçası olarak değerini koruduğunu, dünya genelinde kabul gördüğünü ve hâlâ çok satanlar arasında olduğunu hatırlatmak isterim. Dolayısıyla bu çarpıcı örneklerden yola çıkarak sadece okumalarımızda değil, genç okurlara yönelik yerli roman yazımı çalışmalarımızda da onların hayatının gerçeklerinden uzak olduğumuzu açık eden aşırı bir hassasiyet göstermekten kaçınmak ve edebiyatı pedagojiyle sınırlamak yerine edebiyatın sınırlarını en verimli şekilde kullanmak gerektiğini belirtmekte fayda görüyorum.
Uçan Sınıf
Erich Kastner
Çev.: Şebnem Sunar
Res.: Walter Trier
Can Çocuk
Mart 2023 71. Basım
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 11.08.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 11.03.2024 14:14