Okumanın Sıralanmış Notları: Rahatsız Tuğla, Edebiyat, Bilal CAN

Okumanın Sıralanmış Notları: Rahatsız Tuğla yazısını ve Bilal CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Okumanın Sıralanmış Notları: Rahatsız Tuğla

13.10.2025 10:38 - Bilal CAN
Okumanın Sıralanmış Notları: Rahatsız Tuğla
  • İlk kitap, ilk heyecan, ilk göz ağrısı, yazarların asla unutamadıkları bir anı ile birlikte rahatlamayı beraberinde getiren bir unsur olmuştur.
  • İlk kitap, yayınlanan ilk yazıların da yoğunlaşmış halini yansıtır. Dergide yayınlanan ilk yazı güneşe tutulup, kâğıdın ve kelimelerin güneşte ne kadar saydamlaştığını da görmek istercesine bir eylemle yer edinebiliyor sanatçılarda. Bu durum aslında kelimelerin geçirgenliğine değil, sayfanın geçirgenliğine bir işaret olarak okunsa da yapılan eylem aslında heyecanın karşısında verilen bir tepkinin sonucudur. Çünkü yazısı ilk defa bir dergide yayınlanan kişinin heyecanı, eserini ortaya koyup izlemeye geçmiş bir sanatçının tavrı gibidir. Rahatlar, dikkatle izler, eserine yakınlaşıp uzaklaşarak onu irdeler. Başka gözlerdeki tepkileri görmeye çalışır. Okuyanların ondan ne anladıklarını bilmek ister, onun ne demek istediği ile okurun – bu okuma biçimi resim, heykel, müzik, metin şeklinde tezahür eden çoklu bir okumadır- ne gördüğünü anlamaya çalışma biçimi, eserini verip eserindeki yansımaların okurun nezdinde neye tekabül ettiğini görme isteğinin haklı bir neticesidir.
  • Yazan, üreten, eser veren her kişinin beklediği bir tavır olarak, "eserinin okuyanda neye tekabül ettiğini görme/bilme isteği" haklı bir istektir. Fakat sessiz ve büyük bir okur kitlesinin varlığını kabul etmek lazım.
  • Recep Ayık'ın ilk kitabı Rahatsız Tuğla, Uzam Yayınları'ndan okurla buluştu. Recep Ayık bu eseriyle hikayesine dair ayrıntıları da okurlarla paylaşmaktadır. Ayık'ın hikayede göstermeye çalıştığı hususları belli başlı başlıklar altında inceleyebiliriz:
    • Gündelik yaşamda karşılaştığımız hemen hemen her şeyin bir şekilde hikâyeye sızabileceğini göstermektedir.
    • Hikayelerin bir farkındalığının yansıması olabileceği gibi insanın dünyevileşme-kültürlenme sürecinin bir yansıması olabileceğini,
    • Dünyanın -her ne yapıyorsak- iyilikler müstesna- oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu, fakat asıl gayenin bu olmadığını unutulmadan yaşanması gerektiği,
    • Monologlar, ontolojik sorgulamalar, delirmek ile- akıllı kalmak arasında bir anlatı biçimini yeğlerken dili ustalıkla kullanmaktadır.
  • Ayık, durum ile olay hikayesi arasında gezinir. Olaydan daha çok süreç akışını izleyerek okura aktarır.
  • Ayık'ın hikayelerinde gözlemleri monologlar, toplumsal yaşam, renkli karakterler, deliler, mahalle araları, çamurlu yollar, cami avluları, çay ocakları, taşra-merkez ve bunlara dair izlekler yoğun olarak gözlemlenir. Özellikle taşradan taşra-merkez karşılaştırmalarında taşradan merkeze bakışın yoğun olarak gözler önüne serildiği ve çözümlemelerde bulunduğu söylenebilir.
  • Ayık'ın çay ocakları bir geri dönüşün, gidip dönmenin, dinlenme ve kendini bulmanın olarak yansımaktadır. Çay ocakları, bir mahkeme, bir mağara, bir öze dönüşün simgeleştiği mekân olarak tezahür etmektedir.
  • Eserde 14 hikâye mevcut. Bu hikayelerdeki "Suya Düşen Şiir" ve "Ruhi Bey" başlıklı hikayeler hikâye örgüsü bakımından düzenli ve geleneksel anlatı usullerine en uygun hikayeler olarak durmaktadır.
  • Ayık, bu 2 hikayesinde toplumsal yaralara dramatik bir yaklaşımla yaklaşır.
  • "Suya Düşen Şiir" isimli hikayesinde ev, emlak, ticari ahlak, ahde vefa gibi kavramları sorgular. İnsanın meta hususunda nelerden vazgeçeceğini, modernizmin bireyselliği ön plana çıkartırken, kişisel menfaatlerin bütün değerlerin üzerinde olduğunu, değerlerin gündelik çelişkiler ile çıkar çatışması karşısında nasıl yenildiğini gözler önüne sermektedir.
  • "Ruhi Bey" ahlak, etik, taşralılık, şehirlilik, ön yargı gibi olguları masaya yatırarak sorgulamakta, bunu yaparken de hikâye örgüsü içerisinde, hikâyenin sınırları içerisinde ele alarak günümüz insanının yaşadığı çelişkilere cevaplar üretmektedir.

Rahatsız Tuğla

Recep Ayık

Uzam Yayınları

2025

104 sayfa


Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 13.10.2025 10:38 - Güncelleme Tarihi: 13.10.2025 10:39

Bilal CAN Hakkında

Bilal CAN

Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı. Sosyolojik çalışmaları mekân, kent, şehir ve edebiyat sosyolojisi üzerine yoğunlaşmıştır. Şiirleri, denemeleri, kitap değerlendirmeleri ve eleştirileri bir çok dergide yer aldı.

Kitaphaber.com.tr sitesinin kurucuları arasında yer alıyor ve 2015'ten itibaren genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Yayınlanmış Kitapları

- Anlam Krizi- Gündelik Sosyolojinin İzleri, Mostar Yayınları, 2025.
- Diriler Evinden Notlar, Ahenk Kitap, 2024.
- Bir Kuşu Taşlarla Bu Çöle Bağladılar, Hece Yayınları, 2023.
- Zaman İçinde Mekân, Hece Yayınları, 2021. (TYB 2021 Şehir Kitabı Ödülü)
- İnsanlığın Ağlama Tarihine Bir Giriş, Hece Yayınları, 2021.
- Kebikeç, İzdiham Yayınları, 2019.
- Kentle Kavga: Mustafa Kutlu Öykücülüğünde Mekân, İzdiham Yayınları, 2017.

Bilal CAN ismine kayıtlı 390 yazı bulunmaktadır.

Twitter Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com