Hüzne Yuva Yapmış Turna Teleği, Çocuk, A. Erkan AKAY

Hüzne Yuva Yapmış Turna Teleği yazısını ve A. Erkan AKAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Hüzne Yuva Yapmış Turna Teleği

24.07.2024 09:00 - A. Erkan AKAY
Hüzne Yuva Yapmış Turna Teleği

Uzun zaman sonra elime Günışığı'ndan yeni bir kitap ulaştı. Çocuk ve gençlik edebiyatı alanında yüksek lisans eğitimine devam eden öğretmen Mehmet Ali Öksüz'ün sanırım ilk kitabı: Turna Teleği. Şehir çocuğunun belki hiç görmediği bir kuş olan turnanın, yine büyük ihtimalle hiç duymadığı teleğini kitabının ismine kondurmuş sevgili öğretmenimiz. Ve bizi bozkırın masalsı hiçliğinde kayıp bir hikâyenin peşine takmış.

Ati annesi ve ikiz büyük kardeşleri tarafından terk edilmiş, sonra babası yeniden evlenince bir üvey anne ve kardeş sahibi olmuş bir çocuk. Çobanlık ederken, sürüsünün gerisinde kalmış zayıf bir turnaya iki kartalın saldırdığına şahit oluyor ve kartalların çekişmesinden faydalanarak hasbelkader ellerinden kurtulan turnayı sahipleniyor. Onun tekrar sürüsüne kavuşabilmesi için uçmasını sağlamaya çalışıyor. Yalnız ve mutsuz Ati, turnasıyla yaşadıklarına ortak edecek birilerini arıyor ancak öz babası da dâhil yeni ailesinin yaklaşımı ona bu fırsatı hiç vermediği gibi evin istenmeyen kişisi olduğu hissi de hiç peşini bırakmıyor. Dolayısıyla Ati'yi mutlu ettiği için özellikle üvey anne Nehele tarafından ortadan kaldırılmak istenecek olan turna saklanmak zorunda. Turnayı saklamak kolay değilse de üvey aile bu konunun üzerinde Ati'nin sandığı kadar durmuyor çünkü onlar ikinci bir terk edişin planlarını yapmaktalar. Ama bu da yetmiyor, daha kötüsü var: Nehele evi terk ederken Ati'nin babası Huyam, çalıştığı uzak şehirde Ati'nin ablasına rastlıyor ve kendisini tanımayan kızını takip ederek Ati'nin annesi ve abisinin bir kazada öldüğünü öğreniyor. Terk edilmenin öfkesi ve bu yıkıcı bilgiyle eve dönen Huyam, Ati'yi yalnız başına kalmış, bir de üstüne deprem yaşamış olarak buluyor. Artık Huyam ve Ati, birbirlerine ve gurbeti en az onlar kadar hisseden turnaya sarılmak zorundalar. Ati bir yandan çektiği özlemin ağırlığını turnasıyla hafifletirken diğer yandan onu sürüsüne kavuşturmaya çalışarak kendisini bir ayrılığa daha hazırlıyor. Bu yaman çelişki ve bir çocuk üzerindeki bunca ağır yük okura ağır değil mi, dediğinizi duyar gibiyim. Tam o sırada turnanın uçma denemeleriyle duyduğumuz heyecan gönlümüzü biraz ferahlatıyor. Mehmet Ali Öksüz bir iki sayfalık kısa bir bölümde o heyecanı öyle hoş parlatmış ki satırdan satıra geçerken yerimizde kıpırdandığımızı, turnayla birlikte kanatlanacak gibi olduğumuzu hissediyoruz. Bu denemelerin uzaması Ati'ye bir mevsim daha kazandırıyor ama nihayetinde turna da sürüsünü seçiyor ve o da gidenlere katılıp Ati'yi geride bırakıyor.

Hikâyenin bundan sonraki kısa ama çok şaşırtılı bölümü insanın içinde koca bir boşluğa sebep olan bir sona bağlanıyor. Yazarın hüznün dozunu neden bu kadar artırdığını, nispeten daha mutlu bir sonla bitirme şansını neden kullanmadığını merak etmedim desem yalan olur. Evet, bu hikâyenin merkezinde "hüzün" var. "Ben duygusal metinleri taşıyamam" diyen bir okur için zorlayıcı olabilir. Yüreğiyle gözleri arasındaki nemli köprüden geçmeyi sevenler içinse oldukça tatmin edici bir akışa sahip.

Yazar hikâyesinde özlem ve ayrılığın ağırlığını yaşayan Ati'ye -ve tabii kendisini onun yerine koyacak olan okura- bir can simidi olarak turnayı atıyor. Turnanın akıbeti Ati'nin hep bir adım önünde gidiyor. Metnin görünen yüzünde Ati turnaya yardım ediyor olsa da ümitsizlik, diriliş, itki, kavuşma izleğinde aslında Ati turnayı takip ediyor. Turnanın yaşadıkları, okuru Ati'nin yaşayacaklarına hazırlıyor denebilir. Ati'nin turnaya sarılmasında "eksik kalanın yerini doldurma" göndergesi gayet açık olmasına rağmen bir rüya ile turna-anne ilişkisinin kurulmuş olması da okurun işini kolaylaştırıyor. Turnaya saldıran kartallar üvey anne ile hain babayı imgeliyor. Kısacası biri somut diğeri soyut iki hikâyenin örtüştürüldüğünü, böylelikle okura bir madde-mana eşgüdümü sunulduğunu söyleyebiliriz. Belki de bu sayede hikâyenin somutlaştırılabilirliği yükseliyor. Zira kitaba başlarken karmaşık bir metnin bizi beklediğini düşünüyor ama biraz yol alınca kendimizi, zihnimizde canlanma potansiyeli oldukça yüksek bir dünya içerisinde buluyoruz. Sürekli okuyan, bu nedenle beyninin canlandırma/somutlaştırma etkinliği zayıflamış, ister istemez en kestirme yoldan olay çözümlemesine ve sebep-sonuç bağlantılarına odaklanan biri olmama rağmen muhayyilemin tekrar harekete geçtiğini ve zindeliğini geri kazandığını hissettim. Genç zihinler kim bilir bu okuma sürecinde neler görecek, nasıl seyahat edecek...

Yazarın diline de değinecek olursak biraz Cengiz Aytmatov biraz da Yaşar Kemal tadı aldığımı hissettim. Yeri ve zamanı belirsiz olan hikâyedeki karakterlere verilen Ati, Huyam, Şinsen, Giş, Guş, Gınşa, Nehele, Min, Arz Nine, İnşu Ana isimleri, metnin farklı bölümlerinde farklı ses ve anlam çağrışımlarına sebep olabilen özgün ve masalsı seçimler olarak dikkat çekiyor. Okuduktan sonra bana katılır mısınız bilmem; hikâyenin rüzgârı Mezopotamya-Orta Asya-Anadolu üçgeninden buralara doğru esiyor.

Keyifli, beklediğimden daha sürükleyici, her zamanki gibi hatasız ve özenli bir kitap ortaya çıkmış. Başlıksız 31 bölüm ve sonsöz kısmı bulunuyor. İç sayfalara çizim olarak sadece siyah turna silüetleri eşlik etmiş. 13 yaş üzerindeki okurlara hitap edeceğini söyleyebiliriz.

Mehmet Ali Öksüz

Turna Teleği

Günışığı Kitaplığı

Haziran 2024

215 Sayfa


Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 24.07.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 25.07.2024 16:33
711

A. Erkan AKAY Hakkında

A. Erkan AKAY

1981 İstanbul doğumludur. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından bu yana Konya'da yaşamaktadır. İki evlat babası, iki evlat amcası, ikisinin de eniştesidir.

Spora, edebiyata ve küçükleri eğlemeye ilgisi çocukluğundan beri devam etmektedir. 2012-2020 yılları arasında Bilgin Atıcılık Spor Kulübü Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2020 yılları arasında Türkiye Atıcılık Federasyonu Teknik Kurul Başkanlığı, 2017-2020 yılları arasında Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri Atıcılık Komisyonu Üyeliği ve İl Branş Sorumluluğu görevlerini yürüterek ulusal ve uluslararası düzeyde başarıya ulaşmış birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunmuştur. Destek AFAD gönüllüsüdür.

2017 yılında, kardeşinin bir hayali olan “Hayallerin Karın Doyursun” isimli kitaba katkılarından sonra, hep arzuladığı çocuk kitapları yazımının önü açılmıştır. Yayımlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Edebistan, Eğitim Her Yerde, Dilhane, Masal Dergisi gibi çeşitli sanal dergilerde, Hece ve MEB Özel Eğitim Çocuk Dergisi gibi matbu dergilerde deneme, makale ve şiirleri yayımlanmıştır.

Farkındadır ki her yazılan okunmaz ama okunanlar da ancak yazılanlardır. Yaşadıkça anlamını kaybeden sonsuz sözler arasından zarurî olanlara tutunuyor.

Dualarınızı bekler.

Yayınlanmış Kitapları

- Yüzyılın Nefesi, Tulu Kitap, 2024
- Sundarban, Tulu Kitap, 2023
- Perdem Yelken Olsa, TDV Yayınları, 2023
- Bambaşka Bir Sabah, TDV Yayınları, 2023
- Sıfır Atık, TDV Yayınları, 2023
- Helalühoş, Tıfıl Kitap, 2021
- Sağlıklı Beslenme Hikayeleri Seti (5 Kitap), Hayy Kitap, 2020
- Kara Kapan, 2019, Morena Yayınları
- II. Abdulhamidʼin Hafiyeleri, Hayy Kitap, 2018
- Hayallerin Karın Doyursun, Çizgi Kitabevi, 2017

A. Erkan AKAY ismine kayıtlı 168 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 10 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram mastodon/Threads LinkedIn YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com