Nohut Adam Neyi Anlatmak İstiyor?

Son dönemde adını en çok duyduğumuz kitaplardan biri 'Nohut Adam'. Bunu yapraklar, çiçekler ve şapkalarla bezediği naif dünyada zorbalık konusunu işlemesine borçlu olsa gerek. Güvenli ev ortamından çıkıp okul ve sokakla tanışan çocuğun hayattaki ilk dertlerinden olan akran zorbalığı aileleri ve hatta öğretmenleri de oldukça zorlayan, çoğu zaman çaresiz bırakan bir sorun. Özneler çocuk olunca zorbanın da mağdurun da zarar gördüğü, iki tarafın da gözetilmesini zorunlu kılan bu süreçte şartsız olarak iyiliği yerleştirmekten başka bir yol izlemek mümkün görünmüyor. Çözüm sürecinin uzaması, çoğu zaman çocukların yaş almalarına kalması çocuğumuzun yaşadığı tedirgin anların sayısını günden güne artırıyor, onu güvensiz, çekingen bir yapıya mahkum edebiliyor. Kitabımızın ana karakteri olan Nohut Adam da sırf saçı olmadığı için kendisine reva görülen ötekileştirmeye karşı önce uzaklaşmayı, sonra bunun bir çözüm olmadığını fark edince de yeniden, iyilik kozunu oynayarak dostlarıyla bağ kurmayı deniyor. Baba ve büyükanne hatıralarından güç bularak umudunu yeşertiyor. Yalnız olmadığını fark ettiğinde ise en yakın dostunun derdiyle dertleniyor ve onun için ürettiği çözümle kendine çizdiği sınırlardan da kurtuluyor.
Zorbalığın evrelerinde yalanın, kıskançlığın, öfkenin, alaycılığın, bozgunculuğun ortaya konması, bunlara maruz kalan çocukların kendilerini Nohut Adam'la, zorba akranlarını da Bay Burun, Boşboğaz, Bayan Pırasa ve Isırgan isimli olumsuz karakterlerle özdeştirmelerini sağlıyor. Her ne kadar acımasızca gerçekleştirme potansiyeline sahip olsalar da küçük yaramazlardan beklenmeyen bu hareketlerin hikâyede hayalî yetişkin karakterlere yüklenmiş olması sevindirici. Çocuk dünyasına olumsuz çocuk karakter sokmaktan kaçınmak yerinde bir tavır olmuş. Diğer yandan söz konusu durumlarda zorbanın değil mağdurun yalnız kaldığı, zorbanın, aslında zorba olmayan kararsız karakterleri de destekçi edinme kabiliyetine sahip olduğu iyi tahlil edilmiş. Belki de buna zorbanın kabiliyeti değil de kararsızların kabiliyetsizliği demek daha doğru olur. Hatta edilgen çocuklarına tercihlerini mağdurdan veya iyiden yana kullanmayı telkin etmeyen anne babaların yetersizliği de diyebiliriz.
Çatışmanın çözülme sürecinde mağdurun zorbalığa zemin hazırlayan zayıf yönlerini geri planda seyreltmek için bir kabiliyetine, avantajlı olduğu yönüne odaklanmak, oradan fırsatlar, üstünlükler çıkartarak dengeyi bulmak makul bir çözüm gibi görünüyor. Herkesin zayıf ve güçlü yönleri olduğu yadsınamaz bir gerçek ve bunun farkında olmak mağduru rahatlatacak, zorbayı ise dengeye getirecektir.
Kısa ve ritmik cümlelerle kurulmuş akışkan diliyle Anıl Basılı konuyu oldukça yumuşak bir şekilde işlemiş. 21. baskısını okuduğumuz kitabın başarısında çizer Gizem Gözde Uçak'ın payı da oldukça büyük olmalı. Detaylı tasvirler içermeyen metinde, başta sözünü ettiğim 'yapraklar, çiçekler ve şapkalarla bezeli dünya', metne sadık ama betimleme gücü yüksek bir zihinden çıkan usta işi çizimler sayesinde canlanıyor. Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse yaşadığımız his sanırım sadeliğin cazibesi.
Yayınevi tarafından 7-8 yaş (2. ve 3. sınıf) kitlesine uygun görülmüş olan kitabın 4. sınıflara da uygun olduğunu düşünüyorum. 10 yaşa kadar 'çocuksuluk' engeline takılmayacaktır. 12,5 x 19,5 ölçüleriyle kısa yolculuklar için ideal, düzeltisi, cilt ve baskısı sorunsuz.
Anıl Basılı
Nohut Adam
Resimleyen: Gizem Gözde Uçar
Timaş Çocuk Yayınları
64 Sayfa
Mart 2022
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 17.05.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 19.04.2022 23:39