Breviarium Historiae Romanae Üzerine Notlar, Düşünce, Faik ÖCAL

Breviarium Historiae Romanae Üzerine Notlar yazısını ve Faik ÖCAL yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Breviarium Historiae Romanae Üzerine Notlar

18.01.2023 09:00 - Faik ÖCAL
Breviarium Historiae Romanae Üzerine Notlar

*Senatus. Roma imparatorluğunun kuruluşu kadar eski bir geçmişe sahip olan senatus, Romulus tarafından aklı başında, tecrübeli ve doğru yol gösterici 150 kişiden oluşuyor. Romulus dürüst olduğuna inandığı 150 bilge kişinin görüşünü aldıktan sonra kararlarını veriyor. Tam bir istişare örneği var. Senatus İslam'da meşveret olarak karşımıza çıkmaktadır. Meşveret, yapılacak devlet işlerinde ehil olan kişilere danışmak, onlarla fikir alış verişinde bulunmaktır. Hazreti Muhammed döneminde tam bir meşveret (senatus) işleyişi olduğunu biliyoruz ama peygamber daha vefat etmişken meşveretin ortadan kalktığını görüyoruz. "Sakife-i Beni Saide" de Ensar, Sa'd Bin Ubade'yi halife yapmak isterken muhacirler baskın çıkarak Hazreti Ebu Bekir'i halife ilan ediyor. Ama nasıl? işte işin aslı esası ve usulü esasın önüne geçiren husus da bu "nasıl?" oluyor.

*Yönetici Tipleri. Roma tarihinde iki yönetici tipi karşımıza çıkmaktadır. Birincisi Caesar, Nero gibi diktatör eğilimli imparatorlar. Bu tiplerin amacı senatus'u etkisiz ve işlevsiz kılarak tek başlarına hakimiyet sağlamaktır. İkincisi Antoninus Pius, Marcus Aurelius Antoninus, Octavianus ve Traianus gibi halk tarafından sevilen demokrat eğilimli yöneticilerdir. Özellik filozof imparator Marcu Aurelius dikkat çekmektir.

*Büyük İmparatorluk Olmak. Eutropius için büyük imparatorların iki özelliği vardır. Bunlar, ahlaklı olmak ve Yönetme yeteneğine sahip olmaktır.

*Mahkeme. Eutropius'un Roma Tarihinin Özeti kitabı aslında yöneticilerin yargılandığı bir mahkemedir. İyi ve demokrat imparatorların yaptığı işlerle tanrılaştığını, kötü ve despot yöneticiler ise arkasından kötülendiğini söyler. Bir bakıma Eutropius şunu demeye getiriyor. Ey yöneticiler! Adil ve iyi olun ki arkanızdan iyilikle bahsedilsin.

*Kitap. Eutropius'un amacı tarafsız ve nesnel bir Roma Tarihinin Özetini yazmak değildir. Onun bu eseri propaganda niteliği taşır. Ona göre Roma güçlüdür, kimse Roma'nın karşısına çıkamaz. Bir bakıma düşmanlarına gözdağı vermek istemektedir. Fakat kitap Roma imparatorlarının nasıl bir kişilik yapısına sahip oldukları hakkında önemli bilgiler vermektedir.

*Consul. Roma İmparatorluğunda İ.Ö 504 yılında Cumhuriyet Döneminde consul sistemine geçildi. Buna göre bir yıllığına birbirlerini denetlemek amacıyla iki consul seçilir ve bu iki consul kralın sahip olduğu bütün yetkilerle ülkeyi yönetir. Amaç adaleti sağlamaktır. Belki de sonradan Montesquieu'nun sistemleştirdiği Kuvvetler Ayrılığının temelini bu consul sisteminde aramak gerekir.

*Dictator. Dictator sisteminin Roma'lılarda ortaya çıkması da ilginçtir. Buna göre devletin bütünlüğü tehlikeye girince sınırsız yetkilerle donatılmış dictator yönetimi eler alır, ülkeyi kurtarmaya çalışır. İlk dictator de Larcius'tur. Demek ki sınırsız yetkili dictator'lerin ilk ortaya çıkışı ve sonradan aldığı hal ve çağrışımları tamamen farklıdır. İlk ortaya çıkışını şu benzetme ile verebiliriz. Ülkenin gemisi aniden denizde fırtınaya yakalanıyor. Ülkenin ileri gelenleri gemiyi bu fırtınadan sağ salim çıkarması için gemi yönetiminde (ülke idaresi) usta olan birini geçici süreliğine ama sınırsız yetkilerle dümenin başına geçiriyor. Sınırsız yetkileri de sırf işini tam yapsın diye veriyorlar. Fırtınadan kurtulunca kaptan (dictator) dümeni (yönetimi) eski sahiplerine bırakacak. Fakat dümenin cazibesine kapılanlar sırf egolarını tatmin etme, keyfi olarak hüküm sürmek için dümeni bırakmayı reddediyorlar. Bu haliyle dictator'un ikinci, yani kötü çağrışımlı özelliği ortaya çıkıyor. Buradan hareketle dictator ile başkanlık sistemi arasında bağlantı kurabiliriz. ABD'nin kuruluşunda bir dictator'luk var; çünkü eski bir Britanya sömürgesi olan ABD isyan ederek bağımsızlığına kavuşmuştur. ABD'nin ilk başkanlarını Roma'lıların dictator'larına benzetebiliriz. ABD senato ile başkanlarının kötü diktatör eğilimlerinin önüne geçmeye çalışmıştır. Şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde ontolojik problemler ortaya çıkmıştır. Bu da tek tipleştirici, totaliter bir yönetimi biçimini dayatmaktadır.

*Clypea. Romalılar ne zaman ki deniz savaşlarında Kartacalıları yendiler, o zaman büyük Roma İmparatorluğunun temellerini attılar. İmparatorluk iki ayağı güçlü biçimde yere ve denize atıyordu. Romalıların Afrika'da ilk ele geçirdikleri şehir de Clypea'dır.

*Hannibal. Kartacalı komutan Hannibal örneğinde görüyoruz ki her insanın bir zayıf noktası vardır. Kendi zayıf noktasını bilip kontrol eden, düşmanın da zayıf noktasını doğru tespit edip kışkırtan galip gelir.

*Siyah Gül. Romalılar Gallialılar, Dalmatialılar, Kartacalılar, Spartalılar, Macedonialılar ve başka bir sürü krallıkla savaştı, şehirler sürekli el değiştirdi, yüzbinlerce insanın kanı döküldü. Barış, kan deryasında filizlenen siyah bir gülden ibaretti. Bu kadar acıya, gözyaşlarına, kanın dökülmesine değer mi? Şu sonuç ortaya çıkıyor: Savaşın aklı ve mantığı, savaş isteyenlerin vicdan ve merhameti yoktur. Savaşan her lider kendini ilah gibi görmekte, ne pahasına olursa olsun rakibine galip gelmek istemektedir. Siyah güllerin böyle liderlerin katılaşmış kalplerinde çıkıp halka arz edilmiş olmasına şaşırmamak gerekir. Olan bu!

*Gaius Marius. Cumhuriyet ve diktatörlük arasındaki fark nedir? Belki cumhurla seçilen ya da gayri meşru yollardan yönetimi ele geçiren diktatör, her ikisi de halkın iyiliğini istiyordur. Fakat önemli olan hangisinin isteği doğrudur. Halkın çoğunluğu tarafından seçilen kişi mi yoksa gayri meşru yollardan iktidarı ele geçiren diktatör mü? Bu sorunun cevabını sırf savaşlarda kazandığı başarılardan dolayı altı defa consul seçilen Gaius Marius örneğinde görüyoruz. İmparatorluk, halkını koruyan, refahını yükselten kişiye teslim ediliyor. Cumhurla seçilmesi ya da diktatör olması bir yerden sonra halk için önemli olmuyor. Halk her açıdan yaşam standartlarını yükselten kişiyi başında görmek istiyor.

*Caesar. Henüz 20 yaşında olan Caesar Roman Senatus'unu yasadışı ilan eder, silah gücünü kullaran Antonius ve Lepidus ile birlikte imparatorluğunun yönetimini ele geçirmeye çalışır, bu arada büyük hatip Cicero'yu da öldürür.

*Nero ve Caligula. İki sefahat düşkünü imparator ismi: Nero ve dayısı Caligula. Bu ikisinin Roma'ya verdiği maddi ve manevi zararları düşmanları dahi vermiş değil. Nero, şu manzarasını seyretmek için Roma'yı ateşe veren imparator. Sonu diğerleri gibidir: İntihar. Henüz 32 yaşında, yönetiminin 14. yılında.

*Titus ve Domitianus. MS 70'lerde Vespasianus'un oğlu Titus senato ve halk tarafından çok sevilen bir imparator. Bu yüzden Titus'a "insanlığın sevgilisi ve gözdesi" denilmiş. Erdemli, iyi huylu, sevecen ve ziyadesiyle hoşgörülü bir imparator olan Titus kimseye iyiliği dokunmadığı bir günü "boşa harcanmış" olarak vasıflandırır. Titus'un yerine geçen küçük kardeşi Domitianus her açıdan ağabeyinin zıttı vasıfları taşır. Öldürüldü Domitianus, benzerleri gibi.


Roma Tarihinin Özeti

Eutropius

Çev. Çiğdem Menzilcioğlu

Kabalcı Yayınları

301 sayfa

İstanbul 2007


Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 18.01.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 13.11.2022 22:29
977

Faik ÖCAL Hakkında

Faik ÖCAL

2000’de Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji mezunu... 2004 yılında Franz Kafka’nın Romanlarında Birey ve Devlet İlişkisi üzerine yaptığı tez ile yüksek lisansını yaptı.

Çeşitli sitelerde ve dergilerde yazıları çıkmakla birlikte 2008’den beri düzenli olarak Yolcu Dergisi’nde yazılar yazmaktadır.

Yayımlanmış Kitapları:

- 101 Kürtçe Roman 2. Cilt Sitav Yayinevi, 2024
- 101 Kürtçe Öykü, Sitav Yayınevi, 2024
- Alacakaranlık Filozofu Nietzsche, 2024
- Deprem Günlüğü, KDY, 2023
- Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi, Zilan Akademi, 2023
- Beyaz Hüzün, Az Kitap, 2022
- 101 Kürtçe Roman 1. Cild, Sitav Yayınları, 2022
- Uzaktaki, Az Kitap, 2021
- Dört Mevsim Beş Vakit Hüzün, Roza Yayınları, 2012
- Yitik Anılar Şehri, Erguvan Yayınları, 2008
- Aziz ve Aciz Emanetçi, Erguvan Yayınları, 2008

Faik ÖCAL ismine kayıtlı 123 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 9 kitap bulunmaktadır.

Twitter Instagram Kitapyurdu.com