Kitap Paneli: Fuat Sezgin’in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak

"Ben şuna inanmıştım artık. Tüm musibetler karşısında sadece Allah'a inanacaksın, başka hiçbir şeye değil." Fuat Sezgin
27 Haziran 2025 tarihinde saat 10.30'da Sheraton Grand İstanbul Ataşehir Hotel'de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Sayın Fahrettin Altun, Sayın Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Nevzat Şimşek, Prof. Dr. Ersan Aslan, Prof. Dr. Şükrettin Güldütuna, Mehmet Alparslan Çelebi, Dr. Coşkun Yılmaz, Dr. Prof. Mahmud Erol Kılıç, Dr. Nihal Fırat Özdemir, Dr. Zahide Özkan'ın teşrifleriyle "Fuat Sezgin'in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak" Kitap Tanıtımı ve Paneli'ne Kitaphaber'i temsil ederek katılım sağladım. Fuat Sezgin'in hayatı, çalışmaları, eserleri, Fuat Sezgin vakfı, kütüphanesi, müzesi ve hakkında bilinmesi gereken her şey konu edilen panele ilgi yoğundu.
İletişim Başkanlığı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulup hizmet vermeye başlayan, ülkemizin en yeni kurumları arasında yer alan İletişim Başkanlığı; 'Türkiye Markasını Güçlendirmek' hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Başkanlığın, bütünlüklü bir iletişim stratejisi ile devletimizin tüm kurumları ile koordineli iletişim sürdürerek ülkemize değer katan diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde çalışmaktadır. Kültür sanata dair katkı sunan alanlar kapsamında Kitaphaber'i panele davet ettikleri için İletişim Başkanlığı'na teşekkür ederiz.
İletişim Başkanlığı tarafından yayına hazırlanan "Fuat Sezgin'in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak" Adlı eser, uluslararası ilişkiler disiplini çerçevesinde kamu diplomasisinin temel unsurlarından biri olan bilim diplomasisi bağlamında Prof. Dr. Fuat Sezgin'in milletlerarası Münasebetlerde inşa ettiği bilim köprüsünü konu edinmektedir. Eserde Prof. Dr. Sezgin'in Bilim tarihi çalışmaları, bilim tarihine bıraktığı miras, İslam dininin bilim ile ilişkisi aynı zamanda bilim diplomasisi çerçevesinde dünya literatürüne sunmuş olduğu katkılar tartışılmıştır. Türkiye'nin, özellikle 2010 yılı sonrasında kamu diplomasisi çalışmalarında hayata geçirmiş olduğu ve birçok ülkeye örneklik teşkil eden faaliyetleri, uluslararası ilişkiler alanında Türkiye'nin dış politikasında önemli bir mihenk taşı niteliğindedir. Eser, kamu diplomasisi çalışmalarına önemli katkılar sunacağı için bilim diplomasisinin ana çerçevesini tüm veçheleriyle ortaya koyarken, Prof. Dr. Fuat Sezgin başta olmak üzere Müslüman bilim insanlarının bilim dünyasına sundukları katkıları insanlığın istifadesine sunma çabasının ürünüdür. Prof doktor fuat Sezgin çalışmalarıyla kanıtladığı gerçekleri, bilim aletleriyle somutlaştırmış ve hem göze hem de zihinlere hitap etmiştir.
Prof. Dr. Fuat Sezgin
23 Ekim 1924'te Bitlis'te doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü'nde, İslami Bilimler ve Oryantalistik alanında öncü bir yere sahip olan Alman oryantalist Hellmut Ritter'in (1892-1971) yanında öğrenim gördü. Ritter'in, modern bilimin oluşumunda özellikle 9. ve 13. yüzyıllar arasındaki Endülüs ve Abbasi devletlerindeki bilim adamlarının da önemli katkıları olduğunu vurgulaması üzerine bu alana yöneldi. 1950'de Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde Buhari'nin Kaynakları adlı doktora tezini tamamladı.
Fuat Sezgin, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sırasında üniversiteden uzaklaştırılan ve 147'ler olarak bilinen akademisyenler arasındaydı. 1961 yılında Almanya'ya gitti. Frankfurt'taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nde doçent olarak dersler verdi. 1965 yılında profesör oldu. Oradaki bilimsel çalışmalarının ağırlık noktası Arap-İslam kültür çevresinde tabii bilimler tarihi alanı olmuştur ve bu alanda 1965 yılında habilitasyon çalışmasını yapmıştır. Henüz İstanbul'da iken başladığı 7. ve 14. yüzyıldan itibaren gelişen Arap-İslam edebiyatı tarihi çalışması; "Geschichte des arabischen Schrifttums" Almanya'da da devam ederek, oryantalistik çalışmaları için kaynak eser haline gelmiş ve hala aşılamamış 13 ciltlik eserinin ilk cildini 1967, son cildini ise 2000 yılında yayınlamış. Geschichte des arabischen Schrifttums İslam'ın ilk döneminde uğraşılmış, dini ve tarihi edebiyattan coğrafya ve haritacılığa kadar bütün ana ve yan bilim dallarını konu edinmektedir. Prof. Sezgin, Suudi Arabistan Kral Faysal Vakfı'nın İslami Bilimler Ödülü'nü 1978 yılında ilk alan kişidir. Bu ve başka desteklerle Sezgin, 1982 yılında J. W. Goethe Üniversitesi'ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nü ve 1983'te de buranın müzesini kurarak, direktörlüğünü üstlendi. Enstitüye bağlı olarak kurduğu müzede Fuat Sezgin, İslam kültür çevresinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin yazılı kaynaklara dayanarak yaptırdığı numunelerini sergilemektedir. Müzede bulunan objeleri tanıtmak ve İslam kültür çevresindeki bilimsel gelişmeyi göstermek için hazırladığı Wissenschaft und Technik im Islam isimli kataloğu 2003 yılında yayınladı.
Fuat Sezgin, Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu. Arap-İslam Bilimleri Enstitüsü için hazırladığı bilimsel araç ve gereçlerin benzerlerini yaptırarak, 25 Mayıs 2008 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi'nin açılmasında öncü rol oynamıştır. Prof. Dr. Fuat Sezgin, meslektaşı Dr. Ursula Sezgin ile evli ve kızları Hilal Sezgin, Almanya'da yaşayan bir gazeteci ve yazardır.
Fuat Sezgin, 30 Haziran 2018'de sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü İstanbul'da 93 yaşında öldü. Fatih Camii'de düzenlenen cenaze namazının ardından Gülhane Parkı içerisindeki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin önünde ayrılan kısma defnedildi. Ölümünden sonra adı, Silivri'de bir fen lisesine, Şehir Hatları'nda görev yapan Caddebostan vapuruna ve Çayırova'da bir ilkokula, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 2019 yılı Senato kararıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'ne verilmiştir. Adına açılmış bir Bilim Tarih Ensütüsü Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'ne bağlı bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı'nın 2018/6 sayılı Genelgesi ile 2019 yılı, "Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" olarak kabul edilmiştir.
Fuat Sezgin'in Mirası; Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak İslam medeniyetinin dünya bilimine yaptığı büyük katkıları ve bunun farkında olmayan dünyaya tanıtım amacıyla panel düzenlenmiştir. Bu gayretin bir kısmı sadece bilim dünyasına hizmet ve diğer önemli bir gayesi ise İslam dünyasının yitirmiş olduğu kendine saygıyı, güveni ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatarak kaybettiklerini kazandırmaktadır. İslam medeniyetinin dünya bilim tarihiyle dünya bilimine yaptığı büyük katkıları açığa çıkarmak amacını taşımaktadır. Bir yandan evrensel bilim literatürüne katkı sunarken diğer taraftan İslam medeniyetinin doğru anlaşılmasına da hizmet etmektedir. Müslümanların yaratıcılığını ve inancını bitirdiği ve bu inancın yeniden kazandırılması için canla başla uğraşmıştır. Müslüman dünyasının İslam bilim kültür ve teknoloji tarihiyle yeniden kavuşmasını istemiştir. Bunun için gösterdiği gayret, tarihsel ve toplumsal gerçeklikle hayata geçirir. Astronomi, kimya, matematik, geometri, coğrafya, optik, gibi pek çok evresinin bütün boyutlarını ele alır.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,
Ömrünü İslam bilim tarihine adayan ve 2018 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin için İletişim Başkanlığı tarafından yayına hazırlanan "Fuat Sezgin'in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak" kitabının tanıtım programı ve paneline katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İletişim Başkanı Altun, Fuat Sezgin'in mücadelesinin ve bilimsel çalışmalarının bütün dünyada daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti.
Yazar İhsan Fazlıoğlu'nun Fuat Sezgin ile yaptığı ve Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi'nde yayımlanan söyleşisinden bahseden İletişim Başkanı Altun, bu söyleşide Sezgin'in 1940'lı yıllardaki çalışmalarında kendisine yardımcı olan bir ekip olup olmadığı sorusuna "Ne ekip vardı ne para. Hiçbir şey yoktu, kafaya koyma vardı." şeklinde yanıt verdiğini anımsattı.
İletişim Başkanı Altun, Sezgin'in tüm başarılarının izinde "kafaya koyma" anlayışı olduğunu aktararak "Fuat Sezgin'in 93 yıllık ömrü, gerek siyasi baskı ve yıldırma girişimlerine gerek egemen epistemik cemaatlerin ideolojik dayatmalarına rağmen hakikat ve ilim namına kafasına koyduğunu hayata geçirme gayretiyle doludur." dedi.
Sezgin'in ilmi çabasının, İslam bilimlerinin gerçeğini tanıtmak ve İslam medeniyetinin dünya bilimine yaptığı büyük katkıları açığa çıkarmak amacını taşıdığını kaydeden İletişim Başkanı Altun, "Bir yandan evrensel bilim literatürüne katkı sunarken diğer taraftan İslam medeniyetinin doğru anlaşılmasına da hizmet etti. Fakat bütün bunları yaparken Müslüman dünyaya kaybettiği öz güveni, öz saygıyı ve itibarı yeniden kazandırma gayreti içerisinde oldu. Müslümanların, ferdin yaratıcılığına olan inancı yitirdiğine kanaat getirdi ve bu inancın yeniden kazanması için canla başla mücadele etti." diye konuştu.
İletişim Başkanı Altun, Müslüman dünyayı, Rönesans'la, ardından aydınlanmacı dogmatizmle birlikte ağır bir kopuş yaşadığı İslam, bilim, kültür ve teknoloji tarihiyle yeniden irtibatlandırmak için gayret gösteren Sezgin'in bunu da oryantalistlerin egzotizmiyle değil, tarihsel ve toplumsal gerçeklik bağlamına oturtarak hayata geçirdiğini anlattı.
"Küresel adalet sorunu yaşıyoruz"
Bugün, tüm dünyada "küresel adalet" sorunu yaşandığını vurgulayan İletişim Başkanı Altun, şunları kaydetti:
"Bir küresel adalet sorunu yaşıyoruz ve bu sorunla koşup giden bir zulüm düzeninin içinde, böyle bir ekosistem içinde varlık gösteriyoruz. Bu durumun kaynağında da 19. yüzyıldan beri işletilen Batılı sömürge düzeni ve yine bunu destekleyen 'Batıcı bağımlılık sistemi' var. Bu somut durumun da üzerinde yükseldiği bir dizi ideolojik payanda var. Bana soracak olursanız bunların başında bir yandan 19. yüzyıldan sonra Batı dünyasının sahip olduğu kibir, öz güven, etnosentrizm var. Bir diğer yanda ise Müslüman dünyanın o dönemden bu döneme düçar olduğu aşağılık kompleksi ve yenilgi psikolojisi var. Bu asimetrik duygu durumu Müslüman dünya aleyhine işletilen sömürü ilişkilerini meşrulaştıran bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Fuat Sezgin Hoca'nın mücadelesi, ilim yolculuğu, bu çarpık anlayışı, bu paradigmayı yapıbozuma tabi tutma mücadelesidir."
İletişim Başkanı Altun, Sezgin'in bu uğurda çok ciddi başarılar ortaya koyduğunun altını çizerek, "Elbette o da 17-18. yüzyıldan itibaren İslam dünyasında yaratıcılık özelliğinin kaybolduğunu, askerî, siyasi, iktisadi, jeostratejik şartlar sebebiyle bir duraklama yaşandığını kabul eder. Fakat bu durum İslam tarihindeki, İslam medeniyetindeki büyük bilimsel gelişmelerin, başarıların görmezden gelinmesini, bu başarıların bugün sadece Yunan mirasını sözüm ona Yunan mucizesini tercüme yoluyla Batı'ya aktarmakla sınırlı görülmesini meşrulaştırmaz. Aksine İslam bilim tarihindeki muazzam başarılar bütün insanlığın bilimsel birikiminin asli unsurlarından, başlıca maddi kaynaklarından biridir. Fuat Sezgin Hoca bu hakikati eserlerinde detaylarıyla, bütün detaylarıyla ortaya koymayı başarmıştır." ifadelerini kullandı.
"Batılılaşma, modernleşme tarihimizde 'İslam dünyası nasıl terakki eder?' diye sorular soran, reçeteler arayan elitlerimiz oldu" diyen İletişim Başkanı Altun, "Bu elitlerimizin en önemli sorunlarından biri belki de İslam medeniyet birikimi içindeki bilimsel zenginliğe mesafeli olmaları ve bu zenginliği tanımıyor olmaktan mütevellit ne yazık ki bir öz güven sorunu yaşamalarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İletişim Başkanı Altun, bu elitlerin "İslam terakkiye mâni midir?" tartışmasına çok çekingen ve ürkek şekilde katıldıklarını bildirerek, "Modernleşmeci-Batılılaşmacı elitlerimiz öte yandan büyük bir gönül ferahlığıyla jakoben yol ve yöntemleri kullanmış, tepeden inmeci bir modernleşme anlayışında çare aramışlar, bu eksende reçeteler yazmışlardır." dedi.
Bugün İslam dünyasının, karşısındaki adaletsizlikle mücadele edecekse öncelikle "aşağılık kompleksi" ile mücadele etmesi ve kökleriyle sahih bir irtibat kurması gerektiğini vurgulayan İletişim Başkanı Altun, "İşte bu yolda Fuat Sezgin Hoca'nın varlığı ve çalışmaları yolumuzu aydınlatacak niteliktedir. Bütün bunların yanında şunu da vurgulamak isterim. Bugün dünyanın başına musallat olan en önemli ırkçılık türlerinden biri olan, adına 'İslamofobi' denilen ama 'İslam karşıtlığı' olarak tecessüm eden meseleyle uğraşırken Fuat Sezgin Hoca'nın çalışmalarının çok hayati olduğunu düşünüyorum. İslam karşıtlığı, bütün dünyada giderek yükselen yeni bir ırkçılık türüdür. Bu yeni ırkçılık türünde Müslümanları, İslam'ı fanatizmle, tutuculukla, gericilikle eş tutan bir yaklaşım söz konusudur." ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Altun, Sezgin'in çalışmaları ve eserlerinin bu yaklaşımla öz güven içinde mücadele etmek için rehber niteliğinde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne yazık ki eski Türkiye, Fuat Sezgin Hoca'yı üzdü. Fakat hamdolsun ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurumsallaşan Yeni Türkiye, Fuat Sezgin Hoca'yı bağrına bastı. Eski Türkiye, Fuat Sezgin Hoca'yı, böyle büyük bir beyni ne yazık ki 27 Mayıs İhtilali'nden sonra üniversiteden ihraç etti. Buna mukabil yeni Türkiye, Fuat Sezgin Hoca'nın bilimsel çalışmalarını daha iyi koşullarda sürdürmesi için hayatının son döneminde ona zemin sağladı, vefatının ardından da bilimsel mirasını yaşatmaya, zenginleştirmeye çalıştı. Cumhurbaşkanımız, 2019 yılını 'Fuat Sezgin Yılı' olarak ilan etti."
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Vakfının, Sezgin'in eserlerinin daha çok okunması, daha iyi anlaşılması için çaba sarf ettiğini, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi başta olmak üzere birçok kuruluşun da bu bağlamda çalışmalar yaptığını dile getiren İletişim Başkanı Altun, kendilerinin de bu doğrultuda ellerinden gelen gayreti ortaya koymaya çalıştıklarını bildirdi.
Programa, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, İBTAV yöneticileri, akademisyenler, yazarlar ve düşünce dünyasının temsilcileri de katıldı.
Açılış konuşmasının ardından, İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan "Medeniyetin Terekesi: İslam Bilim Tarihinden Örnekler" ve "İlme Adanmış Bir Ömür" sergilerini gezerek eserleri inceleyen İletişim Başkanı Altun, daha sonra program kapsamında düzenlenen paneli takip etti.
İletişim Başkanlığınca yayına hazırlanan "Fuat Sezgin'in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak" kitabının tanıtımı ve panelinin açılış töreninde konuşan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırma Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, vakfın bilim tarihi araştırmalarında Sezgin'in mirasını yüceltecek işlere imza atma noktasında yeni bir dönemin eşiğinde olduklarını söyledi.
Bilal Erdoğan
Sezgin'i yaşamının son 8-10 yılında tanıdığını dile getirerek, "Burada onu çok daha eski tanıyan insanlar var elbette. Gerçekten 17 ciltlik GAS (Geschichte des Arabischen Schrifttums) dediğimiz büyük eseri bugün dünyada bilim tarihinin en büyük eseri. Eserin 17 ciltlik bir kitaptan ibaret olmadığını, aynı zamanda bütün bilim tarihinin bibliyografisi olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Fuat Sezgin'in İslam Bilimleri literatüründeki boşluğunu doldurmak için nerede ne kitap varsa, hangi kütüphanede hangi yazma eserler koleksiyonunda ne varsa peşine düştüğünü, bunları orijinal dillerinde okuyup anlayabilmek için de akademik düzeyde yabancı dil eğitimleri aldığını anlatan Erdoğan, Sezgin'in disiplinli çalışmalar yaptığını kaydetti.
Erdoğan "Acaba yapay zekâ imkânları, Fuat Sezgin hocamızın elinde olsaydı 17 cilt kaç cilt olurdu? Hocamız bunların hepsine erişiyor, sonra bunları okuyor, aynı alanda olanlar üzerine bir kitap kadar ön söz yazıyor, bunların hepsini peşine ekliyor." ifadelerini kullandı.
Sezgin'in kitap ciltlemeyi Mısırlı mücellitten öğrendiğini aktaran Erdoğan, kütüphanesinde bulunan yaklaşık 18 bin kitabın 10 bin kadarını bizzat kendisinin ciltlediğini belirtti.
Bilal Erdoğan, Sezgin'i Almanya'da ziyaret ettiğine değinerek, şunları söyledi:
"Frankfurt ziyaretlerimizde hocamızın yanına gittiğimiz zaman bir ekibinin, yanında yetiştirdiği birilerinin olmayışına, çalışmalarını uluslararası akademik sempozyumlarla dünyaya daha iyi tanıtmayışına hep hayıflanmıştım ama hocamızda bir adanmışlık vardı. Sağına, soluna bakmadan hedefine devamlı mesai harcayan bir insandı. Akademik sempozyum organizasyonuna harcayacağı bir mesaiyi hazmedecek durumu yoktu. 'Bir insan, hayatını herhangi bir kutlu davaya böylesine adayabilir mi?' sorusunun bizim canlı şahidi olduğumuz cevabıydı rahmetli Fuat Sezgin. Onun için Sezgin'in gençlere, yeni nesil akademisyen namzetlerine, araştırmacı adaylarına, adanmış bir insan olarak anlatılmasının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum."
Erdoğan, bugün her şeyin değersizleştiği bir devirde, insan hayatının kıymetinin olmadığı dünyada yaşadıklarının altını çizerek, Gazze'deki soykırıma işaret etti.
İsrail başta olmak üzere pervasızca sivil yerleşim yerlerine atılan tahrik gücü yüksek mühimmatlardan ve bombalardan bahsedildiğini vurgulayan Erdoğan, "Hatta Gazze'deki 2 milyon insanın, insani yardıma hiç erişemeyecek şekilde tamamen soykırım mantığıyla mahrum bırakılmasına bütün dünyanın seyirci kalmasından bahsediyoruz. İnsan hayatının değersizleştiği bir zamanda akademik çalışmanın değerli olduğundan bahsedebilir miyiz?" şeklinde konuştu.
"İslam dünyasındaki yenilmişlik, çökmüşlük psikolojisini görüp bunu kabullenmemiştir"
Bilal Erdoğan, Sezgin'in "adanmış insan" modelinin yeni nesillere aktarılmasının çok kıymetli olduğunu dile getirdi.
Fuat Sezgin'in bir tabak yemekle bütün gününü geçiren, zamanının tamamını, emeğini ve ufkunu çalışmasına adayan bir insan olduğunun altını çizen Erdoğan, "Sayın İletişim Başkanımız, hocamızın Türkiye'den nasıl gitmek zorunda kaldığını, nasıl gönderildiğini üzülerek anlattı. Hocamız, İslam medeniyetinin zirvesini heyecanla görmüş, bunu anlamış, kavramıştır. Bütün bunları yaşamasına rağmen İslam dünyasındaki yenilmişlik, çökmüşlük psikolojisini görüp bunu kabullenmemiştir. Bir tarafta böyle bir aydınlık çağ var, bir tarafta bunu anlamayan, kavramayan ve bunu bilmemenin verdiği moral bozukluğunu yaşayan 2 milyara yaklaşan İslam âlemi var." ifadelerini kullandı.
Sezgin'in kendisini "Eğer İslam'ın altın çağını ben bugün yeni nesil Müslümanlara, gençlere hakkıyla aktarabilirsem onların üzerindeki bu küllenmişliği giderebiliriz. Böylelikle İslam dünyasının genç nesillerine yeniden bir altın çağı inşa edebilecekleri fikrini aşılayabiliriz." şeklindeki misyonuna adadığına işaret eden Erdoğan, Sezgin'in son dönemlerinde bu nedenle en çok gençler ve talebeleriyle bir araya gelmek istediğini anlattı.
"Gazze'de olan biten artık tuzun koktuğu, söylenecek kelimelerin tükendiği yer"
Bilal Erdoğan, Batı medeniyetinin dünyaya teknolojik gelişmeleri sunduğunu, ilim ve fende büyük katkılar sağladığını ancak insanlığa huzuru, refahı, barışı getirme hedefini ıskaladığını söyledi.
"Gazze'de olan biten artık tuzun koktuğu, söylenecek kelimelerin tükendiği yer." diyen Erdoğan, insanlığa huzuru, barışı ve refahı yeniden vadedecek, bunu yaparken insanlığın gelişme hedefinden taviz vermeyecek bir paradigmayı İslam medeniyetinin altın çağında bulabildiklerini dile getirdi.
Erdoğan, bu reçeteyi Fuat Sezgin'in çok güzel ortaya koyduğuna değinerek, "Nasıl ki 8. yüzyılda başlayan İslam'ı tercüme hareketleriyle, o tarihten önceki bütün miras güzel şekilde taraflı tarafsız, 'Çin'den, Hint'ten, Yunan'dan, Roma'dan geldi.' demeksizin çalışılmış ve bunların ötesine geçilmeye başlanmış, bugün de bizim yapmamız gereken, aynı şekilde Batı'nın bilimde geldiği noktayı çok iyi çalışmak, anlamak, ötesine geçmek, insanlık için faydalı hâle getirmenin derdine düşmektir." diye konuştu.
Enstitü
Vakfın koordine ettiği çalışmalar neticesinde, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ve Bilim Tarihi Bölümü kurulmuştur. İslam dünyasında aynı maksatla kurulmuş veya kurulacak olan enstitü, bölüm veya kürsüler için bir örnek; öğrenci ve gerekli öğretmenlerin koşacağı bir merkez haline gelmesi için yoğun çaba sarf edilmektedir. Başlangıç safhasında İslam bilimler tarihini ön plana almış olup gelişimini tamamladıktan sonra genel bilimler tarihi ile ilgilenmesi de hedeflenmektedir.
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü, Fuat Sezgin Ekolü'nü devam ettirip geliştirecek, dünya çapında bilim tarihçilerinin yetişmesi ortamını sürekli diri tutacaktır. Mezunlar arasından üniversite öğretim görevlilerinin, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde İslam Bilimler Tarihi'ni okutacak öğretmenlerin, mevcut müze ve kurulacak yeni müzelerde sahasında uzman yöneticiler, danışmanlar ve rehberlerin yetişmesini sağlayacaktır.
FSMVÜ Bilim Tarihi Bölümü'nde verilen lisans dersleri arasında İslam Astronomi Tarihi, İslam'da Matematik, İslam'da Kimya Tarihi, İslam Fizik Tarihi, İslam Bilimi ve Müzecilik, İslam Tıp Tarihi gibi dersler bulunmaktadır.
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü'nde verilen yüksek lisans derslerinden bazılarıysa Arapça, İngilizce ve Almanca Bilim Tarihi Metinleri derslerinin yanısıra İslam'da Teknoloji Tarihi, İslam'da Coğrafya ve Kartoğrafya, Arap-İslam Bilimsel Edebiyatı, İslam'da Matematiksel Teoriler'dir.
Vakıf
İslam kültür ve medeniyetinin bilimsel ve teknolojik mirasının daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve onu yeni nesillere en doğru şekilde anlatmak gibi kutlu bir görev bilinciyle Prof. Dr. Fuat Sezgin'in yapmış olduğu bütün çalışmalara dünya durdukça devamlılık sağlamak amacıyla Gülhane Parkı Merkez Binasında kurulmuştur.
Başlıca Faaliyetleri: Burs vermektir. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi bölümünde okuyan öğrencilere ayda 1.500 TL, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans yapan öğrencilere ayda 2.800 TL, doktora yapan Öğrencilere ayda 4.000 TL burs vermektedir. Ayrıca FSMVÜ, bilim tarihi bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimi alan öğrencilerden hiçbir eğitim ödeneği almamaktadır.
Gülhane Parkı içindeki İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ne yeni eserler kazandırarak gelişimini devam ettirmek,
T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde, İslam Bilim Tarihi'nin Ortaöğretimde seçmeli ders olarak okutulması için çalışmalar yapmak, yazılı ve görsel materyalleri eğitimin hizmetine sunmak,
Bütün araştırmacıların ve akademik çevrelerin istifadesine sunulmak üzere dünya çapında bir bilimler tarihi ihtisas kütüphanesi kurarak gelişimini sürekli kılmak,
Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından yazılmış, sahasının en yetkin ve en önemli temel eseri 17 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi'nin Almanca aslından Türkçeye tercümesini yapmak, ayrıca Sayın Hocamızın Almanca yazılmış bütün eser ve makalelerini Türkçeye çevirerek ihtisas yayıncılığı yapmak,
Bilimler tarihi konulu ulusal ve uluslararası akademik toplantılar, konferanslar ve organizasyonlar düzenlemek, düzenlenenlere bilimsel katkı sağlamaktır,
Kütüphane
Prof. Dr. Fuat Sezgin, hayatının yaklaşık son on yılında çalışmalarını uzun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı Türkiye'ye taşımış ve bunun neticesinde, ilk önce İstanbul Gülhane Parkı içinde bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi açılmıştı (2008). Ardından Müze'nin faaliyetlerini desteklemek amacıyla Prof. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) kuruldu (2010). Fuat Sezgin'in Türkiye'deki çalışmaları, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) bünyesinde İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ve Bilim Tarihi Bölümü'nün açılması (2013) ile devam etti. Böylece FSMVÜ bünyesinde İslam bilim tarihi alanında lisans ve lisansüstü eğitim başlamış oldu. Fakat ilerleyen yaşına rağmen, Fuat Sezgin'in ülkesi için gerçekleştirmeyi düşündüğü başka projeler de vardı. Prof. Sezgin'in bundan sonraki hedefi, Almanya'da bulunan ve yaklaşık 60 bin kitaptan oluşan şahsi kütüphanesini Türkiye'ye getirmekti.
Prof. Sezgin, kurulması planlanan bilimler tarihi kütüphanesinin yeri için, Müze ve Bilim Tarihi Bölümü'ne yakın olması nedeniyle yine Gülhane Parkı'nı seçti. Böylece Gülhane Parkı; Kütüphane, Müze ve Bilim Tarihi Bölümü'yle birlikte, Türkiye'deki İslam bilim tarihi çalışmaları için bir merkez haline gelecekti. Bu amaçla, Gülhane Parkı içinde bulunan ve 19. yüzyılda Telgrafhane Binası olarak kurulan yapı, kütüphane olarak kullanılmak üzere 2017 yılında tarihî dokusuna uygun olarak restore edildi. Kütüphanede kitapların korunmasına yönelik nem kontrol sistemi ve Türkiye'de sayılı kütüphanede bulunan argon gazlı yangın söndürme sistemi kullanıldı.
Restorasyonun bitmesi üzerine, Prof. Fuat Sezgin Almanya'da bulunan şahsi kütüphanesini yeni kurulan kütüphaneye bağışladı. İlk aşamada, Prof. Sezgin'in kütüphanesinin yaklaşık üçte biri, Prof. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı'nın gayretleriyle Türkiye'ye getirildi ve restore edilen binaya yerleştirildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı tarafından daha önce satın alınan 3 bin civarındaki kitap da kütüphaneye taşındı. Ardından Prof. Sezgin, İstanbul'da bulunan kitabevlerini dolaşıp tek tek seçerek kütüphane için yaklaşık 6.000 kitap satın aldı.
Fuat Sezgin, yapmış olduğu bütün hizmetleri şu cümle ile özetlemektedir: "Bunları geleceği değiştirmek, kıpırdatmak için yapıyorum. Ben bunu bütün insanlık için yapıyorum. Ama benim gizli ve esas hedefim memleketim, milletimdir…"
Prof. Fuat Sezgin'in eşi Dr. Ursula Sezgin gerek kuruluş aşamasında gerek kuruluştan sonra yürütülen çalışmalarda kütüphanedeki çalışmalara daima destek verdi.
Kütüphanenin açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Prof. Fuat Sezgin İBTAV Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Prof. Fuat Sezgin İBTAV Başkanı Mecit Çetinkaya, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz gibi isimlerin katılımıyla 5 Temmuz 2019'da gerçekleştirildi. Böylece ülkemiz ilk ve tek bilimler tarihi kütüphanesine kavuşmuş oldu.
Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Dr. Ursula Sezgin Bilimler Tarihi Kütüphanesi, hafta içi 09:00-17:00 saatleri arasındaki okuyuculara hizmet vermektedir.
Koleksiyon
Prof. Fuat Sezgin ve Dr. Ursula Sezgin Bilimler Tarihi Kütüphanesi halihazırda yaklaşık 30.000 basılı yayına ev sahipliği yapmaktadır. Bu yayınların 24.000'i kitap, 6.000'i süreli yayınlardan oluşmaktadır. Kitaplar Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Farsça, Rusça gibi dillerdedir. Kütüphanede belirli sayıda yazma ve nadir eser de bulunmaktadır.
Kütüphanenin en önemli koleksiyonu, Prof. Sezgin'in Almanya'da kurmuş olduğu Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü tarafından yayımlanan tıpkıbasımlardan oluşmaktadır. Bu tıpkıbasımlar; İslam Matematik ve Astronomisi 101 cilt, İslam Coğrafyası 318 cilt, İslam'da Doğa Bilimleri 90 cilt, İslam Felsefesi 120 cilt, İslam Mimarisi 35 cilt, Tarih Yazımı yaklaşık 60 cilt, İslam'da Müzik Bilimi 8 cilt, İslam Tıbbı 95 cilt, İslam Dünyasında Nümizmatik 56 cilt, çeşitli Arapça eserlerinin bibliyografyaları 50 cilt, Arapça yazmaların tıpkıbasımları yaklaşık 150 cilt, Yabancı Seyahatnamelerde İslam Dünyası 79 cilt olmak üzere toplamda yaklaşık 1200 ciltten meydana gelmektedir.
Kütüphane çok değerli bir süreli yayınlar koleksiyonuna sahiptir. Süreli yayınlar, Batı ülkelerindeki oryantalist kurumlar tarafından yayımlanan dergiler ile çeşitli İslam ülkelerinde yayımlanan üniversite dergilerinden oluşmaktadır.
Kütüphane, bir bilimler tarihi kütüphanesi olması nedeniyle, önemli bir katalog ve bibliyografya bölümüne de ev sahipliği yapmaktadır. Söz konusu katalog ve bibliyografyalar, İslam bilim tarihi alanında çalışan araştırmacıların ihtiyaç duydukları yazmalar ile bu yazmalar hakkındaki modern çalışmalara ulaşmaları için vazgeçilmez başvuru kaynaklarıdır. Bu eserler; Türkiye, Arap ülkeleri, İran, Hindistan, Avrupa ülkeleri ve ABD'de bulunan Arapça yazma eserlerin katalog ve bibliyografyalarını kapsar.
Kütüphane koleksiyonunda yer alan, İslam dünyasıyla ilgili Türkçe, İngilizce, Arapça ve Farsça gibi dillerde yayımlanmış çeşitli ansiklopediler ile klasik ve modern birçok Arapça sözlük de yine İslam bilim tarihi araştırmacılarının vazgeçilmez başvuru kaynaklarıdır.
Kütüphaneyi alanında tek yapan özelliği ise matematik, astronomi, fizik, kimya, optik, mineroloji, botanik, tarım, zooloji, eczacılık, tıp, cerrahi, mekanik, askerî teknoloji, denizcilik, haritacılık ve sanat tarihi gibi çeşitli bilim tarihi alanlarındaki eserlere ev sahipliği yapmasıdır.
Kütüphanede; Kur'an ilimleri ve tefsirler, hadis ilimleri ve hadis koleksiyonları, fıkıh ve İslam hukuku, Tasavvuf, İslam felsefesi, Kelam ve İslam tarihi bölümleri de önemli bir yekûn tutmaktadır.
Coğrafyanın Prof. Fuat Sezgin'in üzerinde en çok mesai harcadığı İslam bilim tarihi alanı olması nedeniyle, İslam coğrafya tarihi çalışmaları kütüphanenin en geniş bölümlerinden biridir. Bu bölümde, klasik ve modern çeşitli coğrafya çalışmaları ve seyahatnameler bulunmaktadır.
Kütüphanenin Kullanımı
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteren kütüphanede kataloglama çalışmaları devam etmektedir. Kataloglamada, Bakanlığa bağlı kütüphanelerde kullanılan KOHA otomasyon sistemi ve Dewey tasnifi kullanılmaktadır.
Müze
Saygıdeğer Hocamız Prof. Dr. Fuat Sezgin'in olağanüstü gayretleri ve dönemin Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın her türlü imkânı seferber etmesiyle Gülhane Parkı içerisindeki tarihi binalar restore edilerek kuruldu. 700'den fazla eserin sergilendiği müzeye her yıl yeni eserler eklenerek gelişimi devam ettirilmektedir.
Müze, Müslüman bilim adamlarının yüzyıllar boyu insanlığa armağan ettiği icat ve keşiflerini, bilim tarihinin değişik disiplinlerdeki evrimini kapsamlı bir şekilde sunmakta olup kendi sahasında dünyada bir yenilik arz etmektedir. Astronomi, coğrafya, gemicilik, zaman ölçümü, geometri, optik, tıp, kimya, mineraloji, fizik, mimari, teknik ve harp tekniği sahalarında sistematik bir düzenle sergilenen eserler, İslam bilimlerinin büyük keşif ve muazzam buluşlarını göstermekle birlikte bu keşif ve buluşların değişik yollardan Avrupa'ya geçip orada kabul bulduğunu ve alınarak özümsendiğini nefis bir görsellikle ziyaretçilerine apaçık bir şekilde sunmaktadır. Böylece bilimler tarihinin de bir bütün olduğunu, gerçeğe uygun, hislerden ve önyargılardan uzak, tam bir objektiflikle ispatlamaktadır.
Gülhane Parkı içindeki İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, 09:00 – 16:00 saatleri arasında her gün ziyarete açıktır. Ziyaret ücreti 10 TL'dir. 18 yaş ve altı öğrenciler ile 65 yaş üstü ziyaretçilerden giriş ücreti alınmamaktadır. Müzekart geçerlidir.
Kaynakça
İletişim Başkanlığı:
https://www.iletisim.gov.tr/turkce
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı: https://www.ibtav.org/
Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 01.07.2025 09:52 - Güncelleme Tarihi: 01.07.2025 09:54