Garip Bir Kitap Hikâyesi: Haberlerden Bir Kolaj

Malumunuz işimiz ve gücümüz kitap. Bu meyanda bu yazıda ilginç bir kitap hikâyesi anlatacağım. İlginç kitap hikâyelerini sevmeyenler bu yazıyı okumazsa da darılmam. Aslında ben basına yansıyan kısımları aktaracağım size. Okuyan her arkadaş kendine alması gerekeni alacaktır.
2019 yılında Türkiye ilginç bir mahkeme kararı çıktı. 1980 darbesinden sonra kitap yasakları çok görülen bir şey değildi. 1997 darbesinden sonra da bazı kelimelere yasak gelmişti. Sonra bun türden konular tarihin çöplüğünde kalmış konular olarak görüldü. Mesela bu ülkede artık kimse darbe yapamaz, bu konu da çöpe atılmıştır diyorduk ki 15 Temmuz geldi. Bizim çöp bildiğimiz şeyleri birileri alıp alıp kullanıma sokmaya başladılar. Bu noktada ülkemizde yasaklanan kitaplara dair genel ağdan topladığım bilgilerin bir kısmını paylaşayım önce:
Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık, Roman: Ciddi bir siyasi hedef göstermemesine rağmen romanda yazar kahramanlarından birine eski bir asker kaputu giydirmiş olduğu için yayımlandığı yıl olan 1944'te Türkiye'de sıkıyönetim mahkemelerince toplatılmıştı.
Sınıf, Rıfat Ilgaz, Şiir: 1944'te yayımlanan şiir kitabının adı toplumsal sınıfları ve dolayısıyla sosyalizm ve komünizmi çağrıştırdığı için, üstelik de kabı kırmızı olduğundan Türkiye'de yasaklandı. Yazarı 6 ay hapse mahkûm edildi.
Sırça Köşk, Sabahattin Ali, Hikâye: Yazarın 1947 yılında yayımlandığı bu son öyküsü, devlete bir başkaldırı olduğu iddiasıyla yasaklandı.
Renkahenk, Can Yücel, Şiir: 1980'de müstehcenlik suçlamasıyla toplatıldı.
Böyle Bir Sevmek, Attilâ İlhan, Şiir: 1979'da basılan kitap 1980'de toplatıldı.
Fikrimin İnce Gülü, Adalet Ağaoğlu, Roman: Askeri aşağılamak suçuyla 1981 toplatıldı.
Bitmeyen Aşk, Pınar Kür, Roman: Halkın ar duygularını incitme suçuyla 1985'te toplatıldı.
Asılacak Kadın, Pınar Kür, Roman: Halkın ar duygularını incitme suçuyla 1985'te toplatıldı
835 Satır, Nâzım Hikmet, Şiir: 6 Mayıs 1931'de 1929'da yazdığı bu şiir diğer 4 şiir kitabıyla birlikte yasaklandı.
Minyeli Abdullah, Hekimoğlu İsmail, Roman: 1967 tarihli roman önce yasaklandı. Serbest kaldıktan sonra 84. baskıyı yaparak Türk edebiyatının en çok baskı yapan romanı oldu.
Risale-i Nur Külliyatı, Said Nursî: Türkiye'de "Nurculuk" 1963 yılına kadar yasak olduğu için Said Nursî'nin kitapları da yasaklar listesindeydi. Said Nursi kitapları 2013 yılında da Rusya'da yasaklandı.
Vatan Haini Değil-Büyük Vatan Dostu Vahidüddin, Necip Fazıl Kısakürek, Biyografi: 1968'de basılan bu kitaptan dolayı NFK 1983 yılında hapse girmişti, kitap 1968, 1977 ve 1980 yıllarında üç kez toplatıldı.
Kurtuluş Savaşı Destanı, Nâzım Hikmet, Şiir Kitabı
Çetenin Kimliği, Salman Yüksel, Roman: 2002'de yasaklanmıştır. (Susurluk olayından sonra ortaya saçılan Türkiye'deki çetelerin kitabını yazan Salman Yüksel'den haber alınamıyor. Yeni Şafak 26/02/2002)
Bu konuya dair bilgiyi bir net çöplüğü olan wikipediadan aktaracağım: Put Adam, Necip Fazıl Kısakürek'in yazdığı iddia edilen Cumhuriyet-Atatürk dönemi tarih kitabıdır. Küresel Kitap, kitabı Necip Fazıl adıyla değil de "Eski Bir Türk Subayı" adıyla 2019 yılında piyasaya sürmüştür. Kitap, içeriğinde Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik hakaret içeren ifadeler bulundurduğu gerekçesiyle Ağustos 2019'da 6. Sulh Ceza Hâkimliği'nin verdiği kararla piyasadan toplatıldı ve yasaklandı. Kitabı piyasaya süren yayınevi yetkilileri hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianame ile "Put adam" isimli kitabın yayıncısı Küresel Kitap Yayıncılık şirketinin sahibi Osman Akyıldız hakkında, "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı."
Oda Tv sayfasında da şu içerik paylaşıldı: "İddianamede, "İfadelerin tarihsel olguları tartışmaya açma amacının ötesinde tahkir kastı taşıyacak mahiyette olduğu, eylemin anayasayla teminat altına alınan ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı, bu suretle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği" belirtildi.
T24 sayfasında da şu bilgiler yer aldı: "Soruşturma kapsamında savcılığın talebi üzerine Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliği, adı geçen kitabın tüm nüshalarına el konulmasına, dağıtım ve satışının yasaklanmasına karar verdi. Atatürk'e hakaret ve iftiraların yer aldığı roman ilk kez 1972'de Irak'ta yayımlanmış, Necip Fazıl Kısakürek Irak'a giderek roman için Prof. Dr. Muhsin Abdülhamid ile görüşmüştü. Iraklı profesör Abdülhamid, Mustafa Armağan'ın genel yayın yönetmeni olduğu Derin Tarih Dergisi'nde kitap ile ilgili anısı şöyle anlatmıştı:
"1968 yılında merhum mühendis Mehmet Ali Orhan ile İstanbul'a gitmiştim. Ziyaretimiz sırasında Üstad Necip Fazıl ile görüşme şansı bulduk. Bizi Bağlarbaşı'ndaki evinde karşıladı. Hayatından, eserlerinden ve Türkiye'nin dört bir yanında verdiği konferanslardan bahsetti, şiirlerini okudu. Harika bir sohbetti. Sebeb-i ziyaretimiz Orhan'ın ondan Atatürk ile ilgili bir kitap yazmasını isteyecek olmasıydı. Çünkü Arap dünyasının Mustafa Kemal hakkındaki bilgileri oldukça sınırlıydı. Üstad bu teklifi kabul etti. "Ben Türkçe yazarım, sen de Arapçaya tercüme edersin" dedi. Telif ve basım hususunda anlaştık ve bu tarihî ziyareti gerçekleştirmenin verdiği mutlu"lukla yanından ayrıldık. 1968 yılındaki görüşmemizin ardından kitabı bitirene kadar bir daha görüşmedik. Nitekim 1972 yılında bize Bağdat'ı ziyarete geleceğini haber veren bir telgraf yolladı. Onu havaalanında karşıladık, Orhan'ın evinde misafir ettik. Kendi el yazısıyla "Put Adam" adını verdiği kitap yanındaydı. Yaklaşık bir hafta içinde Orhan'la birlikte kitabı gözden geçirdiler. Sonra onu İstanbul'a dönmek üzere havaalanından uğurladık. Necip Fazıl'ın Orhan'a, "Kitaba benim adımı koyma, 'Yazarı: Bir Türk Subayı' ibaresini kullan" dediğini hatırlıyorum. Mehmet Ali Orhan kitabı Arapçaya tercüme etti. Tabii Necip Fazıl'ın istediği gibi ismini koymadan. Aynı zamanda kitaba tercüman olarak Orhan'ın adı değil de Abdullah Abdurrahman ismi yazıldı."
Uğur Mumcu'nun bu kitabı yazmakla itham ettiği Kadir Mısıroğlu'nun da bu kitapla ilgili kaynaklarının yetersizliğine dair olumsuz görüşlerini içeren videosu da var. Onu da belirtmiş olalım. (https://www.youtube.com/watch?v=BhStlBbx6AE)
Baran Dergisi'nin net sayfasında da şu içerik yer aldı: "Yayınlandıktan sonra yasak getirilen ve toplatılan eser, Türkiye'de büyük alaka görmüştü. Milletin ısrarı üzerine Put Adam eseri, Put Kıran Yayınları tarafından "Raculüs Sanem" ismiyle tekrar raflarda yerini aldı. Raculüs Sanem eserinde ne anlatılıyor?
448 sayfalık Put Adam isimli eser Arapçadan Türkçeye tercüme edildiği için Üstad Necip Fazıl'ın üslubunu eserde göremiyoruz fakat mevzuların hakikatinde herhangi bir değişiklik de söz konusu değil. Put Adam eserinde Mustafa Kemal'in, 1919 öncesi ve sonrasıyla hayat tarzı, Vahdettin Han tarafından vazifelendirilmesi, Samsun'a gidişi ve kongreleri, Türkiye Millet Meclisi'nin kurulması, İstiklâl Savaşı, Cumhuriyet dönemi, inkılâplar dönemi, Çankaya, Dolmabahçe ve Mustafa Kemal'in ölümüne kadar geçen zaman zarfında yaşananlar delilleriyle ele alınıyor. Eserde, Mustafa Kemal'in reformları ve Batıcılık fikri eleştirel bir bakış açısıyla incelenmiş, Mustafa Kemal'in gerçek yüzünü tarihî vakalar ve kaynaklar üzerinden ortaya koyulmuştur. Necip Fazıl, Atatürk'ün Batı'yı taklit eden bir figür olduğu ve Türkiye'yi İslam'dan uzaklaştırdığı görüşünü delilleriyle ele almıştır.
Eserde, İslam'a ve İslam kültürüne nasıl düşmanlık edildiği, başta hilafetin kaldırılmasıyla beraber, kılık kıyafet kanunu, harf inkılabı ve benzeri Türkün ruh köklerini kurutacak faaliyetler tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriliyor. Kitaptan da anlaşılacağı üzere harf inkılâbı ile Müslümanların geçmişle bağları tamamen koparılmış, İslâm kültürüne yabancı bırakılmıştır. Getirilen kılık kıyafet kanunu ile Batılılara benzeme yolunda büyük adımlar atılmıştır. Tek parti rejimiyle getirilen kanunlar cebren uygulanmış, kanunlara uymayanlar idam edilmiştir. Ezanla birlikte âlimler de susturulmuş, geçmiş tarihimiz kötülenmiş, Batılı kültür empoze edilmiştir. Eser sadece Mustafa Kemal'i değil, onu anlatan kişileri, çevresini ve dost düşman birçok kişi hakkında da malumatlar ihtiva ediyor. Böylece Üstad Necip Fazıl, bir adamın nasıl ve ne şekilde putlaştırıldığını da gözler önüne seriyor. M. Kemal'in Nutuk, Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam, Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya kitabı ve benzer hatıratlar kitapta esas alınmış, onların iddialarına ağırlık verilerek itiraflar ve çelişkiler gösterilmiş, hak ve hakikat kutbu kuvvetlendirilmek istenmiştir. Dr. Rıza Nur'un hatıratına ise onun hissî tarafını eleyerek, şahitliğine başvurmak şeklinde yer verilmiştir. Yani sadece Rıza Nur'a dayanmamıştır. Sonuç bölümünde kısaca da olsa bir değerlendirme yapılmıştır. Tamamen objektif kıstaslarla ve tarihî vakalarla mevzu işlenmiş, yorum yanlışları ve abartıların ise yine tarihî vakalarla doğrusu gösterilmiş, karşı tarafın maksatları yine onların kaynaklarından ispat yöntemiyle vuzuha kavuşturulmuştur. Kitap, sadece Atatürk eleştirisi değil, aynı zamanda yalan tarih ve Batıcılık etkilerinin sonuçlarını işleyen bir eserdir."
Her neyse. Hikâye bu kadar. Yakında bu Raculüs Sanem de yasaklanır. Bunu görmek için müneccim olmak gerekmiyor. 5816 yeterli. Okumaya gözü yeten acilen okusun.
Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 30.09.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 29.09.2025 09:54