Aceleye Getirilmiş Bir Hidayet Öyküsü
S. Çelebi kaleme aldı...
Ahmet Günbay Yıldız, Halit Ertuğrul, Şule Yüksel Şenler, Emine Şenlikoğlu pek çoğumuza okumayı sevdiren yerli yazarlar. Ortak noktaları hidayet romanları yazmaları. Ortaokulda sınıfta pek çok kişiyle bu kitapları değiş tokuş yaparak okuduğumuzu hatırlıyorum. İnançlı bir ailede ve çevrede büyüyen insanlar için hidayet romanlarının bu kadar ilgi çekici olması düşündürücü. Belki içine doğup büyüdüğümüz değerlere yabancı birinin, başka fikirleri ve yaşantıları da görüp, tadıp bildikten sonra buraya ulaşması doğru yerde olduğumuza dair rahatlatıcı bir tesir oluşturuyor. Belki bizim için sıradanlaşan ve doğallaşan, ezan sesi, namaz kılmak, tesettür gibi şiarlara bu insanların yaklaşımları, onlarda buldukları mana ve hayat bizim dirilmemize, tazelenmemize vesile oluyor. Yeni doğmuş bebekte aldığımız o mis koku, o temizlik ve saflığı hissediyoruz yeni bir başlangıç yapıp şehadet getiren insan da en çokta galiba.
Julia Sena Yamanoğlu pek çoğumuzun Bekir Develi'nin internet kanalına konuk olmasıyla hidayet öyküsünü dinlediğimiz bir hanımefendi. Küçük yaşlardan itibaren yaşadığı ailevi problemler, iç bunalımlar, sorgulamalar vesilesi ile bir arayış içerisine giren sonrasında da büyük bir cesaretle her şeyi ardında bırakıp Türkiye'ye gelen bir genç kız.
Julia Sena'nın milyonlarca izlenen hayat hikâyesi 2023 yılının Ocak ayında Nesil Yayınları aracığı ile roman olarak karşımıza çıktı. Julia'nın Türkiye'ye gelmesinin üzerinden henüz çok vakit geçmemesine rağmen kendisini iyi derecede ifade edecek kadar Türkçe öğrenmiş bunun üzerine bu dilde kitap çıkaracak kadar dile hâkim olmuş olması takdiri hak ediyor. Öte yandan kitabın, artık hidayet romanlarımızda görmek istediğimiz seviyeye tam olarak ulaşmış olduğunu söylemek de çok mümkün değil.
Julia Sena'nın programda anlattığı yaşantının asıl olduğunu varsayarsak kitaptaki Naime karakterinin kurgu olduğu çıkarımını yapabiliriz. Kurguya göre Naime Anne rüyasında Sultanahmet Camii bahçesinde kendisini Allah ve resulünün gönderdiği bir misafirin olduğunu görüp günlerce pek çok kıza 'Seni kim gönderdi?' diyerek Julia'yı arayan bir karakter. Julia'nın da bir rüyadan işaretle aynı yere gelmesi sonucu iki karakter buluşuyor. Buluşma günü Julia 3 montunu üst üste giymiş vaziyette, babası tarafından takip ettirilme ihtimaliyle koşturarak, uçağa zor yetişip saatlerce yolculuk yapıp açlıktan bayılacak vaziyete gelmiş bir halde. Bu buluşmanın ardından Naime Anne akıcı mı akıcı İngilizcesi ile Julia'ya saatlerce Osmanlı tarihi ile, İstanbul ile ilgili ders veriyor. Biz okurken 'Anne, kız açlıktan yığılacak yorgunluktan bayılacak haydi bir çorba içir' derken onlar sakince gezilerine devam edip eve öyle dönüyorlar. En büyük mantık hatası Naime Annenin İngilizcesinin Sena'yla tüm bu hikâyeyi konuşabilecek düzeyde olması ki romanın bir yerinde Naime Annenin köyde büyüdüğü başka yerlerinde de maddi durumu olmadığından ayakkabısının bile yırtık olduğu bilgisi geçiyor. Tüm bunlar birleştirilince 4 dil bilen Naime Anne fikri akışta çokta makul gelmiyor, üstelik hafızasını yitirmenin eşiğindeyken.
Berlin metrosundaki binlerce kişi arasında kırmızı kapaklı kitaplardan okuyan birine denk gelivermesin mi Julia? Tevafukun bu kadarı, üstelik Julia'nın anlayacağı bir dildedir risale, Julia'nın ayakta dikilirken kitaptan 'Onu bulan zindanda da olsa bahtiyardır...' cümlesini okuması ve daha sonrasında bazı detaylarda yayınevimizin Üstad Bediüzzaman'a olan muhabbetinin izlerini görüyoruz. Ancak Türkçe konuşmayı bilen ve ancak 2000'li yıllarda Müslüman olan birinin söyleyebileceği 'istemeyi veren vermeyi de ister' minvalindeki cümleleri henüz 15 yaşında Polonya'da yaşayan Müslüman olmamış karakteri anlatırken okumak da akışı zedeleyen ufak tefek unsurlardan biriydi.
Naime Anne kendi öyküsünü anlatırken kızı doğduğunda eşinin Karabağ'a savaşmaya gittiği söylüyor, bu hesaplamaya göre kızı hâlihazırda 30 yaşlarında olması gerekirken, Sena, Naime Anne'nin kızıyla karşılaştığı sahneyi anlatırken kadının oldukça yaşlı olduğunu söylüyor.
Velhasılıkelam, orijinal hikâye oldukça etkileyiciyken, hazır bu hikâye sevilmişken unutulmadan romanını çıkaralım aceleciliği ile 5-6 ayda, oldukça amatörce hatalarla bu kitabı basmak elbette genç yazarın değil yayınevinin eksiğidir.
Allah'ın yazdığı mükemmel kader dâhilinde Hakkı bulan insanların hikâyelerini çok daha özenilmiş çalışmalarda okumak temennisiyle...
Benim Adım Sena
Julia Sena Yamanoğlu
Nesil Yayınları
2022, İstanbul
192 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 07.06.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 14.07.2023 21:22
Eleştiri dozuyla ilgili çok güzel bir örnek olmuş hocam. Olanı ve olmayanıyla hakkaniyetli bir yaklaşım çerçevesinde değerlendirmişsiniz kitabı. İyi insan olmak, iyi niyetli olmak başka bir şey, özenli eser tamamen başka. Yarım kalan her şey, tam olmadaki hedefine zarar verir. Gençler için örnek olabilecek çok değerli bir fırsatı ıskalamış oluruz. Bu gözle okudum incelemenizi, teşekkürlerimle.