Bulgakov’un Köpek Kalbi, Edebiyat, Faik ÖCAL

Bulgakov’un Köpek Kalbi yazısını ve Faik ÖCAL yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Bulgakov’un Köpek Kalbi

04.08.2025 09:00 - Faik ÖCAL
Bulgakov’un Köpek Kalbi

Sayın insanlar, sevgili hayvanlar. Şimdi sizlere trajikomik hayat hikayemi anlatacağım. 4 Mart 1925'te Kır saçlı sihirbaz Philip Philipovich Preobrazhensky'in ellerinden doğdum. Adım Poligraph Poligraphovich Sharik. Kalbim köpek kalbi, beynim insan beyni. Bir gizem vardı kalbimin derinliklerinde. Karanlık ve arsız bir gizem. Sonsuzluğu bıçaklayan bir gizem.

Ölümsüzlüğü boşuna arıyordu kır saçlı sihirbaz. Bilmiyorum ne diye ölümsüzlüğü hipofiz beynimde aramaya başladı, başıma bu belaları açtı. İnsanlar çıldırmış olmalıydı hepten. Ben kedi ve baykuş arasında sıkışıp kalmıştım. Başımı kaldırdığımda baykuşu, yere baktığımda ise kediyi görüyordum. Olağanüstü pembe renkte köpeklerin kürek çektiği bir kayık yüzmeye başladı benim kanımdan meydana gelen gölün yüzeyinde ve kır saçlı sihirbazın eline düştüm. Kurtuluşum yoktu. Kurtuluşu arıyor muydum gerçekten? Ya da şöyle sorayım: Hangi kurtuluş? Nasıl bir kurtuluş? Ah insanlar! Başımı niye açtınız.

1924 yılının sonralarına kadar bir sokak köpeğiydim. Sonra profesör hayatıma girdi ve 1925 yılının ilk günlerinde insan oldum. İlk kelimem de "i-ret-ük-raş" (şarküteri) oldu, ne alakaysa. Sihirbaz profesörün dilinde hep aynı şarkı: Grenada'dan Seville'e… Kutsal Nil'in kıyılarına…"

İlkin hayvanlara küfretmeye başladım. Köpek kalbimde hep aynı hayvanlar vardı: baykuş ve kedi. Baykuş ölüm sebebimdi, kediyse yaşam içgüdüm.

Herkesin bir kimliği vardı ama benim yoktu. Köpek kalbi ve insan beyni bir kimlik lazımdı bana. İnsanların benimle alay etmelerine tahammülün kalmamıştı. Tabi bunda Shvonder'in etkisi ve yönlendirmesi çoktu.

Poligraph Poligraphovich ismini kendime seçtim. Artık çalışabilirdim, hatta evlenebilirdim. Bay Shvonder, ben ne anarşist-bireyciyim ne burjuvayım ne de proleter. Ben köpek kalbi ve insan beyninden müteşekkil yeni bir şeyim. İnsanlar içimdeki kediyi ve baykuşu öldürmeye çalıştıkça daha çok onlara sarıldım. Benliğimin bir parçasıydı baykuş ve kedi.

İnsanların çelişkilerini hiç anlayamadım. Ortodoks Engels fazlasıyla ütopikti dönek Kautsky ziyadesiyle realist. Kır saçlı sihirbaz içimdeki Faust'u çıkarıp üzerinde birtakım deneyler yapmaya başladı. Kesti biçti sonsuzluğa dair hayallerini, hep benim üzerimde. Ne ayaklarımın altındaki kediyi yok edebildi ne de başımın üzerindeki baykuşu.

Kalbim ve beynim ayrı çalışıyor. Kalbim Lomonosov'un, beynim Spinoza'nın elleri arasında. Sihirbaz yine ayarlarımla oynamakta, dilinden düşürmediği şarkısıyla: Grenada'dan Seville'e… Kutsal Nil'in kıyılarına…"

Kedi ve baykuş yazgısı, diyorum. Kedi Lomonosov'un annesinin arkasına saklanıyor, baykuş Spinoz'ya uçuyor. Sihirbaz insan ırkını geliştirmek, gençleşmek, ölümsüzlüğü yakalamak için üzerimde deneyler yapmaya devam ediyor. Ne olduysa insanın hipofez bezini beynime koyduktan sonra oldu. Kalbim Lomonosov'a, beynim Spinoza'ya kaçtı.

Moskova Temizlik İşleri Müdürlüğünün, sahipsiz iki ayaklıların (kedi vs.) ortadan kaldırılmasından sorumlu şubede görevlendirildiğimde çok mutlu olmuştum. Artık eski bir köpek ve yeni bir insandım. Ne bileyim işte, ev-bark sahibi olacaktım, insan gibi işime gidecek köpek gibi geri dönecektim, köpek kalbime sahip çıktım insan beynime bakabilecektim.

Basnetsova soyadlı kızı bile kandırdım evlenmek için, zümrüt taşlı yüzüğü ondan aldım. Hatta ameliyat yaramı Kolçaklara karşı ön cephede savaşırken aldım, diye yutturdum. İnsan beynim hızlı harekete geçmişti, köpek kalbimi bastırmıştı.

Dr. İvan Arnoldovich Bormenthal elindeki beyaz tamponla üzerime çullandığında öldüğümü sandım. Aslında herkes öldüğümü sandım. Ben dahi kendimden umudumu kesmiştim. Cinayet masası "yoğun mu yoğun, tüyler ürpertici bir sessizliğin" üzerine kurulmuştu. Karabasan görünümümle, alnımdaki kırmızı yara iziyle cinayet masasının üzerinde boy gösterdiğimde herkes şok olmuştu.

Ben artık 4 Mart 1925'te doğan Sharik değildim. İnsan beyni ve köpek kalbinden müteşekkil kimliğim paramparça olmuştu. Silik bir insan-köpek müsveddesi olarak öylece duruyordum cinayet masasının üzerinde. Artık ne Spinoza'nın baykuş bilgeliği ne de Lomonosov'un annesinin arkasına saklanan kediyi yakalama isteği kalmıştı bende.

Köpek Kalbi

Mihail Bulgakov

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Çev. Mustafa Yılmaz

136 Sayfa

İstanbul, 2018


Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 04.08.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.06.2025 10:11
3.469

Faik ÖCAL Hakkında

Faik ÖCAL

2000’de Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji mezunu... 2004 yılında Franz Kafka’nın Romanlarında Birey ve Devlet İlişkisi üzerine yaptığı tez ile yüksek lisansını yaptı.

Çeşitli sitelerde ve dergilerde yazıları çıkmakla birlikte 2008’den beri düzenli olarak Yolcu Dergisi’nde yazılar yazmaktadır.

Yayımlanmış Kitapları:

- Kafkaʼnın Eserlerinde Devlet ve Birey İlişkisi, Zilan Akademi Yayınları, 2025
- Asmin -Kürtçe Çocuk Hikayeleri- Sîtav Yayınları, 2025
- Hizran, Az Kitap, 2025
- 101 Kürtçe Roman 2. Cilt Sitav Yayinevi, 2024
- 101 Kürtçe Öykü, Sitav Yayınevi, 2024
- Alacakaranlık Filozofu Nietzsche, 2024
- Deprem Günlüğü, KDY, 2023
- Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi, Zilan Akademi, 2023
- Beyaz Hüzün, Az Kitap, 2022
- 101 Kürtçe Roman 1. Cild, Sitav Yayınları, 2022
- Uzaktaki, Az Kitap, 2021
- Dört Mevsim Beş Vakit Hüzün, Roza Yayınları, 2012
- Yitik Anılar Şehri, Erguvan Yayınları, 2008
- Aziz ve Aciz Emanetçi, Erguvan Yayınları, 2008

Faik ÖCAL ismine kayıtlı 144 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram Kitapyurdu.com