Şiirize Hayat: Toprak Saha'ya Bakış

Yaklaşık olarak şöyle diyordu "Açlık" romanında Hamsun: 'İç dünyasına ulaşamayan bir yazarın yazdıkları ruhlara dokunamaz. İnsana ulaşmak kendine ulaşmaktan geçiyor.' Kalem ve kelam erbabının onulmaz derdi. Bu döngü esasen belirtilen yere ulaşınca insanın kendisine ulaşması demek. Sözü uzatmaya gerek yok. Simurg 30 kuşun kendisidir. (si-30, murg-kuş)
Bir kelime şairi durmadan rahatsız eder, her anını işgal etmeye, düşlerine hükmetmeye, hayallerine yön vermeye başlar. Artık o kelimenin hangi anlamlara geleceğine hatta gelmeyeceğine dair tasarılarda bulunmak gibi ve fakat bu kadar özgürlüğü kalmıştır şairin. Ya da; gerçeklikten, hayali hatta düşsel gerçeklikten kotardığı anlamları kurgulayan ve bu anlamlar için uygun sözcükler arayan şair, eninde sonunda bu çift tarafı keskin bıçağın şerrinden(!) korunmak için mısraı yazmak dışında bir seçeneğinin kalmadığını görecektir.
Bu yazıda Mehmet Tepe'nin Yediiklim şiir serisinden çıkan Toprak Saha kitabına kısa bir bakış olacak. Ayrıntılı ve teknik bir inceleme başka-müstakil bir yazı konusu olacaktır.
Postmodern makyajları ve ev alma bahsini hemen geçelim / Kaçalım çarşılardan(S 11)
Bu ellerin bir bayram öncesi tozu alınan / Misafir odasının kanepesine uzatılmış (S 17)
Yarımdır dünyanın bütün mısraları / Çocuk şiirlerinde anne geçmiyorsa (S 29)
Bu mısralar hayatı tutuyor. Hüküm ve kanaat, şairin sanatta öncelediği şeyin ne olduğunu gösteriyor. Moderniteye ve onun uzantısı olan tüketim toplumuna sıkı bir eleştirinin yerli değerlere dönüş ile olması gerektiğini gösteriyor bize şair. Bu, şairin sanatsal gerçekliği.
Sanat bizatihi gerçeklik değildir evet. Sanatçının öncelediği şey gerçeklikse ve bunu şiirize etmişse karşımızda duran "sanatsal gerçeklik"tir. Bu gerçeklik içinde sanatın varlığı; varlığın ve sanatın dönüşümü ile mümkündür. Birbirinin yerini tutma imkânı olmayan sanat/hayat süreçleri bir söz ustası tarafından mezcedilir. Bu öte gerçeklik sanatın gerçekliğidir. Genelden özele, şiire geldiğimizde Toprak Saha'da şiirize bir hayat sunar şair bize. Bu hayatın içinde anne ve çocuktan Gazze ve Halep'e; yaprak sarmasından ekonomiye, insan ve insanlık adına; kardeşlik ve Müslümanlık bağlamının altı deşiliyor. Aynı sözü yenileyip devam edeyim. Kısaca bir bakış: Dünyevîleşmenin kaynağının yerli saiklar olmaması sebebiyledir ki şair bunu saldırı olarak almıştır. Çünkü yok edilmeye çalışılan algı ve anlama biçimlerinin koruyucusudur sanatçı. Hatta şu iddiayı söylemek gerek: Şair inceliklerimizi koruma memurudur. Zihinlerimizi hayata bakışımızla ayrıştırma çalışmalarının önündeki engeldir.
Toprak Saha
Mehmet Tepe
Yediiklim Dergisi Yayınları
Yazar: Ethem ERDOĞAN - Yayın Tarihi: 04.08.2017 09:00 - Güncelleme Tarihi: 25.11.2021 22:56