Akından Akına - M. Turhan Tan, Edebiyat, Misafir Köşesi

Akından Akına - M. Turhan Tan yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Akından Akına - M. Turhan Tan

29.01.2011 22:45 - Misafir Köşesi
Akından Akına - M. Turhan Tan

Şeniz Ayaz, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

Mazi, hâl ve ati...

Zaman geçer... Ve bir şeyleri bırakır insan bir güvercin ayağıyla çağlara... Bir sır vardır sonraki nesillere söylenmek istenen ve tarihin kulağına fısıldanan.

Tarih tekerrürden ibarettir, kişiler değişse de olaylar ve seyirler aynıdır ifadesini Mümtaz Turhan Tan Akından Akına isimli eserinde bu ifadenin böyle olmadığına dair cevap veriyor bizlere. Roman sade ve akıcı bir üslupla kaleme alınmıştır. Tarihi oluşturan kişiler farklıdır ama tarihe ismini yazdıran insanlar da sıradan insanlar değil elbette. Bu isimlerden biri de Mustafa. Akından Akın"a Mustafa'nın hayatını anlatan tarihi bir roman.

Mustafa, Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşayan bir akıncıdır. Abisinin ve kendisinin de içinde bulunduğu bir Türk kafilesi Kazıklı Voyvada ve onun emri altında bulunan Demitriyos Yaksiç tarafından bir oyuna getirilir. Birçok işkenceye maruz kalan Türklerin hali, abisinin kendisine zorla ateşte çevriltilerek yaktırılması, öcümü al Mustafa feryatları onun kulaklarından hiçbir zaman çıkmayacaktır.

Zamanla Mustafa'da bir akıncı olacaktır. Abisine verdiği intikam yeminlerini hatırlayacak ve Kazıklı Voyvadayı öldürmek için çeşitli planlar yapacaktır. Tüm bu hesaplar içinde Laybah'a yaptığı seferde Marya ile tanışır ve ona aşık olur. Marya'yı bir akın sırasında tanımıştır. Akın bitene kadar Marya'yı bir kaya dibinde bırakmak zorunda kalan Mustafa döndüğünde Marya'yı bıraktığı yerde bulamayacaktır. Bu esnada Belgrad"da esir olan Voyvoda, ülkesi Eflak'a dönerken Marya'yı görecek ve kendisiyle zorla götürecektir. Sevdiği kızın izini süren Mustafa yıllar sonra kendini Eflak sarayında bulacaktır. Abisine verdiği sözü hatırlayacak ve Eflak'a kadar gelmişken Voyvoda'yı öldürme planları yapacaktır. Eflak'ta bulunan bir dostundan yardım ister ve dostunun da isteğiyle küçük kızı Mustafa'ya akıl verecektir. Bir aşk öyküsü de burda doğacaktır.

Voyvoda'nın sarayına bir köle olarak giren Mustafa Voyvoda'nın ilgisini hayli çekecektir. Mustafa'yı tanıdıktan birkaç gün sonra kendisine şarap sunması için kimsenin giremediği cümbüş odasının kapılarını ona açacaktır. Mustafa ve Marya burada karşılaşacaklardır. Çok geçmeden Voyvoda, Mustafa'nın ve Marya'nın daha önce birbirlerini tanıdıklarını anlayacak ve kendisinin bir tuzağa düşürüldüğünü sanacaktır. Mustafa abisinin ve öldürülen onlarca Türk"ün intikamını almak için tüm acıları Voyvoda'ya tattırmak isteyecektir. Mustafa'nın yaptığı işkencelerden sonra Marya da kendi intikamını almak ister ve Voyvoda'yı öldürür. Böylelikle Voyvoda'nın ölümü birçok ülkeye yayılacaktır.

Yeni bir akına katılan Mustafa bu akında esir düşecektir. Tedavisi için gönderilen evde Jozefinle ve onun akrabalarıyla tanışacaktır. Kendini ve arkadaşlarını esir düştükleri yerden kurtaran Mustafa Jozefinden kurtulamayacaktır. Bu kadar uzun bir zaman sonra eve dönmek isteyen Mustafa arkadaşlarının yeni bir akına katıldığını duyunca o da gidecektir. Bu akın dönüşü İskender Paşa"nın kızıyla evlenecektir.

Mustafa abisinin intikamını tam olarak alamadığı için hep bir vicdan azabı duyacaktır. Demitriyos Yaksiç'te Voyvada ile işbirliği yaptığı için onu da öldürmek isteyecektir. Aldığı bir haberle Demitriyos Yaksiç'in köylerine yakın bir yerden geçeceğini öğrenir. Demitriyos Yaksiç'in yolunu keser ve bir boğuşmadan sonra onu yaralar. Yaksiç Mustafayı yaraladıktan sonra can verir. Abisinin intikamını alan Mustafa'da orada can verecektir. Akından Akına etkileyiciliğiyle okuyucuyu sayfalar arasında tarihi bir yolculuğa çıkartacaktır.

"Onlar az konuşan adamlardı, düşünmeyi söylemekten daha çok severlerdi. Bu sürekli düşüncelerde tabiatı dinleyen bir ruhun veya kendi yüreğiyle konuşan bir kafanın saygı telkin eden ağırlığı sezilirdi. Bundan ötürü bir akıncı kafilesi, yakından bakılınca, atlanmış ve silahlanmış bir düşünce alayını andırırdı. Lakin arasıra bu alayın yürüyen bir destan olduğu da görülürdü. Çünkü akıncılar, pek sık da olmasa, hep birden şarkı ırlamayı severlerdi. Onların öyle tek bir ağız gibi aynı besteyi aynı ahenkle haykırmaları çok heyecanlı bir şey olurdu. Yer ve gök bu haykırışı saygılı bir sessizlikle dinlerdi, en hızlı esen rüzgarlar bu ırlayış önünde susardı, belirsiz olurdu."

Akından Akına
Mümtaz Turhan Tan
Çağrı Yayınları
327 Sayfa


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 29.01.2011 22:45 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 15:33
3936

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1021 yazı bulunmaktadır.