Kültür Rehberi: Rota’siz Söz, Ülker GÜNDOĞDU, Haber

Kültür Rehberi: Rota’siz Söz yazısını ve Ülker GÜNDOĞDU yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Kültür Rehberi: Rota’siz Söz

12.11.2025 09:00 - Ülker GÜNDOĞDU -
Kültür Rehberi: Rota’siz Söz

Adım anılmaz oldu kapım çalınmaz oldu

Ömrümün sonbaharında

Kitaphaber İstanbul Grubu okurlarından Suzan Yörük, Zuhal Kara Başaran ve Kader Gedik'in bir araya gelerek kurdukları Düşünce, Sanat ve Edebiyat platformu: Rota'siz Söz, "Özgür Yolunu Bulur" mottosuyla bir serüvene başladılar. İlk etkinlikleri kalabalık bir toplantıyla gerçekleştirildi. Her ay farkı temalar üzerinden düzenlenecek olan etkinliklerin ilkini: Barış Manço'nun Ömrümün Sonbaharında adlı parçasında Güz ve İnsan teması irdelendi. Toplantı akışı kurucu üyelerin açılış konuşmaları, Rota'siz Söz tanıtımı, katılımcılarla tanışma ve temaya dair katkılar ve pasta kesimi ardından tamamlandı. İstanbul Edebiyat Vakfı'nın tarihten yansıyan güzel dokusuna, güzel sözler eşlik etti. Sohbetin seyri sonbaharın anlamlarıyla yoğun hisler altında aktarıldı. Toplantının gayesini içeren Zuhal Kara Başaran, Kader Gedik ve Suzan Yörük'ün konuşmalarını buradan sizlerle de paylaşıyorum. Etkinlik için ben de "Ülkemizde ve Dünyada Sonbahar Festivalleri" hakkındaki görüşlerimi de buradan sizlere paylaşıyorum. Rota'siz Söz'ün kurucuları Kader Gedik, Suzan Yörük ve Zuhal Kara Başaran'a başarılar dileyerek Düşünce, Sanat ve Edebiyat paylaşılan güzel bir muhabbet ortamına davetleri için Kitaphaber ve kendi adıma teşekkür ederiz.

Barış Manço'nun gidenin gelmeyeceğini, elden kaçırılanların ebediyen kaybedildiğini bilen herkese hitap eden şarkıdır aslında Ömrümün Sonbaharında. Sadece ömrün değil, bir dostluğun, bir aşkın, bir dönemin sonbaharını yaşayan herkesi derin derin düşündürür, mısraları arasında. Artık bitmekte olduğunu anladığımız anda bir şeylerin, içimize gelip yerleşen o acayip hissi anlatmaktadır.

Hâlâ bitirmediğim bir yarım şarkım kaldı

Ömrümün sonbaharında

Suzan Yörük'ün Açılış Konuşması:

Merhaba saygıdeğer hocalarım ve sevgili dostlar. Rota'sız Söz'e hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Davetimizi kabul edip, bugün burada bu muhteşem mekanda bizlerle olmayı seçtiğiniz için size çok çok teşekkür ederiz. Program akışımıza Yunus Emre'nin deyişiyle " gelin tanış olalım" diyerek başlamak istiyoruz. Ben Suzan Yörük. 1981 Bulgaristan doğumluyum. Göçmen bir ailenin kızıyım. Edebiyatla yakından ilgileniyorum. 2019 yılında yayımlanmış bir şiir kitabım bulunuyor. Şiir işçiliği yapıyorum—yazıyor, çeviriyor ve seslendiriyorum. Şiir Derneği'nin yönetim kurulu ve proje geliştirme ekibinde aktif olarak görev yapıyorum.

İstanbul Sesli Kütüphane'de görme engelli bireyler için kitap seslendiriyor, Rami Kütüphanesi'nde "Mısraların İzinde Şairle Buluşma" programının moderatörlüğünü yürütüyorum. Zamanla daha detaylı tanışmış oluruz. Her birinizi sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Kıymetli hocalarım,

Söz, insana kendini anlatmanın, başkasına ulaşmanın ve evrene açılmanın en güçlü aracı.

Her fikir kendi ışığıyla parlar; her sanat kendi yankısını bırakır. Söz özgürleşirse, sanat da nefes alır. İşte Rota'sız Söz; kaybolmayı değil özgürleşmeyi, yönsüzlüğü değil çok yönlülüğü temsil eder. Tek bir disipline bağlı kalmaz; sanatı felsefeyle, edebiyatı düşünceyle, resmi müzikle, şiiri yaşamla yan yana getirir. Bizler, her sanatın birbirine su taşıdığına inanıyoruz. Tek sesli korolar değil, çok sesli senfoniler kurmak istiyoruz. Yaşam da böyle degil midi? Binlerce sesle ve ilhamla kuşatılmıştır. Ne de güzel seslenmiştir bizlere asırlar öncesinden ünlü şair:

"Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş."

Bizim gayemiz de, sanat ve söz aracılığıyla kalıcı, hoş bir sadâ bırakmaktır. Rota'sız Söz yalnızca bir topluluk değil; bir arayış, bir duruş, bir yolculuktur. İnanıyoruz ki hakikat tek bir yolda değil, yolların çeşitliliğinde gizlidir. Ve en hakiki rota, insanı kendine götürendir. Çünkü insan, âlemin özü ve varlığın gözbebeğidir. Bu yolculuğu Şeyh Gâlib şu sözleriyle bizlere hatırlatır:

"Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen,

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen."

Sözü özgür bırakmaya, düşünceyi zincirlerinden kurtarmaya, sanatı kendi özgün nefesiyle yaşatmaya hoş geldiniz. Rotamız Söz, Rota'sizsiniz... Ve hâlâ beni dinleyen bir avuç dostum kaldı.Ömrümün sonbaharında…

Zuhal Kara Başaran'ın Konuşması:

Yönü İnsana Çıkan Yol, Zamanın farklı duraklarında kesişmiş yolların, suskun hikâyelerin, gizli duaların buluştuğu bir kavşak burası. Bazılarımız, yıllardır uğramadığı bir sokağın taşlarında yankılanan kendi adımlarını dinledi; bazılarımız, sessizliğe karışmış eski bir melodiyi hatırladı. Ama hepimiz, birbirimizi anlamak, bir parça paylaşmak, birkaç kelimeyle dünyamızı biraz olsun hafifletmek için geldik. Kimi sessiz bir semtin sakinliğinden, kimi kalabalık bir caddenin gürültüsünden, kimi bir kitabın sayfalarından, kimi de bir duanın içinden geldi. Ama işte burada, yollar bir yerde birbirine değdi. Çünkü biz, tek bir yöne bakmayı seçmedik; yolların birleştiği o geniş ufku seçtik. O ufukta, herkesin kendi rengiyle durduğu bir bütün var. Birbirine benzeme çabası yok, birbirini tamamlama niyeti var. Birlikte, kelimelerle kurulmuş bir şehirdeyiz. Sözlerin sokaklarında gezecek, düşüncelerin penceresinden birbirimize bakacağız. Kimsenin sesi diğerini gölgelemeden, herkes kendi rengini özgürce taşıyabilsin diye... Biz "rotasız" derken yönsüzlüğü değil, özgürlüğü kastediyoruz. Kelimeler, duygular, düşünceler bir kalıba sıkıştırılmadan var olabilsin diye...

Kimi zaman duracağız, kimi zaman kaybolur gibi olacağız; ama her defasında kendimize biraz daha yaklaşacağız. Ve en güzeli, bunu dostlarımızla birlikte yapıyor olacağız. Çünkü her birimiz kendi hikâyesini taşıyor: Kimi sessiz, kimi taşkın, kimi hâlâ arayışta... Ama hepsi kıymetli. Bazen bir cümle, bir başkasının içinde yıllardır susturulmuş bir duyguyu uyandırır. Bir şiir, bir düşünceye nefes olur; bir melodi, bir yaraya merhem... İşte sanat, tam da bu temas anıdır: İnsanın kendine ve bir başkasına dokunma cesaretidir. Bugün Rotasız Söz'ün ilk adımını atarken biliyoruz ki, bu yolculuk sadece bize ait değil. Bu yola, kalbinde aynı heyecanı taşıyan dostlarla çıktık. Ve o dostluğun filizlendiği yer, kitap sayfalarının kenarında başlayan bir sohbetti aslında. Bu nedenle, bir araya gelmemize vesile olan KitapHaber Ailesi'ne, Kurucusu Bilal Can Bey'e, Genel Koordinatörümüz Ülker Hoca'ya, ülke genelinde bu gönül köprüsünü taşıyan Resul Hoca'ya, ve İstanbul'da her etkinliği bir buluşmaya dönüştüren Necla Hoca ile Şafak Hoca'ya yürekten teşekkür ederiz.

Biz de kelimelerimizle yola çıktık; gayemiz kelimelerle köprü kurmak: İnsanla insan arasında,

şehirle şehir arasında, yürekle yürek arasında... Belki bir gün, o köprülerden geçerken birbirimizin hikâyesinde kendimizi bulacağız. Bu yolculuk sadece bizim değil, hepimizin hikâyesi.

Rotasız bir yol, ama yönü insana çıkan bir yolculuk. Rota'siz Söz Platformu

1762333139937

Kader Gedik'in Konuşması:

Rota'sız Söz: Kelimelerin, Yolculuğun ve İnsanın Buluşması

Her insan bir yolcudur; kimi zaman bir harita arar, kimi zaman yalnızca bir kelime…
Rota'sız Söz, bu kelimenin izinden yürüyenlerin, düşüncenin ve duygunun yolda buluştuğu bir oluşum, bir zaman dilimi, bir ruh hâlidir.

Biz yönümüzü sözcüklerden alırız; her dize bir pusula, her hikâye bir rotadır.
Yol, haritalarda değil, paylaşılan düşünceler ve çoğalan hayallerde başlar.

Bazen bir film sahnesinde durur, ışığın, sesin ve sessizliğin ardındaki anlamı tartarız;
bazen doğanın sessizliğinde yürür, bir ateş başında hikâyelerimizi, şiirlerimizi paylaşırız. Her adım bir keşif, her durak bir derinliktir. Fanzin sayfalarında çoğalan fikirler,
dijital dergide yankılanan sesler, şiir akşamları buluşmalarında paylaşılan mısralar,
bizim yolculuğumuzun pusulasıdır.

Ve işte sonbahar…

Güzün sararan yaprakları, hüzünle harmanlanmış bir nefestir insana.
Ağaçlar eski renklerini bırakırken, biz de geçmişin izlerini taşır, hafızamızın derinliklerinde kendi hikâyelerimizi okuruz.

Güz, yalnızca bir mevsim değil; insanın iç dünyasının aynasıdır.
Melankoli ve umut aynı gökyüzünde dans eder; her düşen yaprak, bir anıyı, bir düşünceyi, bir duyguyu simgeler.

Biz Rota'sız Söz'de, güzün bu sessiz ve derin ritmini dinler, tartar ve yazarız.

Ama Rota'sız Söz yalnızca sözcüklerden ibaret değildir.

Biz, kelimenin her hâline dokunur, onu farklı yönlerden görmeye, anlamaya çalışırız.
Yazar ve şair söyleşileri ile insan ruhunun derinliklerine ineriz; akademik sohbetler ile düşüncenin sınırlarını zorlarız; tematik okumalar ve kitap tahlilleri ile edebiyatın farklı kapılarını aralar, her kitabın bizde uyandırdığı sorularla yol alırız.

Her mevsim farklı bir hikâyedir: Mevsim sohbetleri ile yazın, sonbaharın, kışın ve baharın getirdiği ruh hâllerini paylaşır, doğanın ritmiyle uyumlanırız.

Bizler için kültür, sanat ve tarih yalnızca öğrenilecek bir liste değildir; kültürel ve müze gezileri, geçmişin izlerini bugüne taşır, tiyatro eleştirileri ise sahnenin büyüsünü ve insan deneyimini tartışma zemini hâline getirir.

Her bir etkinlik, bizde yeni bir farkındalık, yeni bir rota oluşturur; çünkü Rota'sız Söz'ün en temel ilkesi, yolun haritada değil, kelimede ve düşüncede başladığıdır.

Ve her adımda, Mevlâna'nın insan felsefesi kulağımızda yankılanır: "Sen yolcu değilsin; yol sensin." Rota'sız Söz'de yazmak bir yürüyüştür; okumak, düşüncenin ateşini harlamaktır; konuşmak, insanın insana açıldığı en eski, en sahici yoldur; ve dinlemek, kendi içimizdeki sesleri keşfetmenin kapısıdır. Rota'sız Söz'de biz bu olgunlaşmayı, söze ve düşünceye dönüştürür; her etkinlikte, her sohbet ve her okuma ile, insanı ve kelimeleri yeniden keşfederiz.

1762333139919

Türkiye'de Sonbahar Kutlamaları: Bağ Bozumu ve Hasat Festivalleri

Hâlâ beni dinleyen bir avuç dostum kaldı

Ömrümün sonbaharında

Sonbahar veya güz, yaz ile kış mevsimleri arasında kalan bir mevsimdir. Hazan ismiyle de anılır. Kuzey yarım kürede eylül, ekim ve kasım; güney yarım kürede ise, mart, nisan ve mayıs aylarına denk gelir. Gündüzler kısalır, geceler uzar. Güneş, erken batar. Daha az ısı ve ışık verir. Serin, yağmurlu ve rüzgârlı günler çoğalır. Kış mevsiminin habercisidir. Ağaçların yaprakları sararmaya ve dökülmeye başlar. Çam ve Ardıç ağaçları yapraklarıyla salınırken diğer ağaçlar kuru dallarıyla kucaklar sonbaharı. Çiçekler azalır. Otlar ve çimenler kupkuru kururlar.

Gönlüm katlansın diye gören göz görmez oldu

Ömrümün sonbaharında

Mevsimin bütün tonlarını doğasıyla kusursuz bir tasarımda gözler önüne sunan ve doğa fotoğrafçılarının da ilgisini üzerine çeken sonbaharın başkenti olarak Kütahya'nın Domaniç ilçesi gösterilir. Sonbahar Türkiye'de hasat zamanıyla özdeşleşmiştir. Ege ve Trakya bölgelerinde yapılan bağ bozumu festivalleri büyük ilgi ve coşkuyla kutlanır. Üzümler toplanınca kutlama zamanı geldi demektir! İzmir'deki Urla Bağ Bozumu Festivali gibi etkinlikler için hem yerel halkı hemde ziyaretçileri kendine çekmektedir. Ayrıca, Hıdrellez gibi eski gelenekler hasat şenlikleriyle birleşir ve doğaya şükran sunulur.

Bu festivaller sırasında, mangallarda pişen kebap gibi yöresel lezzetler sofralarda yerini alır ve aileler bir araya gelir. Hem Türkiye'nin kültürel zenginliğini yaşamak hem de doğanın nimetlerini kutlamak için bu etkinlikler harika bir fırsattır! Bu festivallerde ayrıca, yerel sanatçıların performansları ve geleneksel müzikler de etkinliklere renk katmaktadır. Özellikle ramazan ayında, ramazan sofrasında iftar yemeği çeşitleri dünyada farklı tatlarla deneyimlenir ve bu durum ziyaretçiler için unutulmaz bir kültürel deneyim sunar. Ailelerin ve arkadaşların yan yana gelmesi, bu kutlamaların ruhunu pekiştirirken, geleneksel tariflerin de paylaşılması ortak bir mutluluk imkânı sunar.

Yunanistan: Ochi Günü ve Sonbahar Festivalleri

Saçlarıma düştü aklar hüzünlendi akşamlar

Ömrümün sonbaharında

Türkiye'nin komşusu Yunanistan da sonbaharda kültürel zenginliklerini sergiler. Özellikle Ochi Günü, Ekim ayında coşkuyla kutlanan bayramlarıdır. Bu gün, Yunan halkının İkinci Dünya Savaşı'ndaki direnişini onurlandırmak için askeri geçit törenleri ve sokak kutlamalarıyla geçmektedir. Ancak sonbahar, sadece tarihsel olaylarla değil, aynı zamanda çeşitli festivalleriyle de dolu dolu geçmektedir. Girit'te düzenlenen Rethymno Festivali, bağ bozumu ve geleneksel lezzetleri denemek için mükemmel bir olanaktır. Eğer bu dönemde Yunanistan'a gitmeyi düşünüyorsanız, bu benzersiz festivallere katılabilirsiniz.

Birleşik Krallık: Şenlik Ateşi Gecesi

Hep yüzüme kapandı dost bildiğim kapılar

Ömrümün sonbaharında

Beş Kasım'da Birleşik Krallık sakinleri Guy Fawkes Günü olarak da bilinen Şenlik Ateşi Gecesini kutlamaktadır. Bu gün, 14 kişinin Parlamentonun açılışında Lordlar Kamarasını havaya uçurmayı planladığı 1605 Barut Komplosunun başarısızlığa uğramasının anısına kutlanmaktadır.

Planları bozulduğu tarihten beri Birleşik Krallık sakinleri zaferi anıyor. Şenlik ateşleri yakarak ve havai fişek gösterileriyle kutlama yapıyor, kızarmış soğan, ketçap ve hardalla süslenmiş sosisli, geleneksel yemek olarak yiyorlar. İngilizler çoğu zaman kutlamaları 5 Kasım'a en yakın hafta sonunda yaparak şenlikleri en üst düzeyde kutluyorlar.

Kore: Chuseok Sonbahar Festivali

Şarkılar yarım kaldı resimler soldu şimdi

Ömrümün sonbaharında

Hangawi olarak da bilinen Chuseok, Şükran Günü'nün Kore versiyonudur. Ay takviminin sekizinci ayının dolunayında başlayarak kutlanan üç günlük bir festivaldir. Kore halkı bu bayramı başarılı bir hasat için göklere teşekkür etmek amacıyla kutluyorlar.

Minnettarlıklarını göstermek için bir araya gelip hasatlarının meyvelerinden oluşan bir ziyafetin tadını çıkarıyorlar ve önlerinde bereketli bir yıl daha olmasını umut ediyorlar. Ay Yeni Yılından sonra Chuseok Kore'deki en büyük bayramdır. Geleneksel yiyecekler arasında songpyeon olarak bilinen ve kestane, kırmızı fasulye veya susamla doldurulan popüler bir pirinç keki yer alır. Diğer gelenekler arasında perküsyon dörtlüleri, talchum dansı ve geleneksel Kore güreşi olan ssireum festivalde yer alıyor.

Meksika: Dia De Los Muertos Sonbahar Festivali

Döktüğüm gözyaşları sel oldu, aktı, gitti

Ömrümün sonbaharında

Genellikle Cadılar Bayramı ile ilişkilendirilen ancak çok farklı bir anlamı olan Dia De Los Muertos, genellikle her yıl 1 ve 2 Kasım tarihlerinde kutlanır. İsim "Ölüler Günü" anlamına gelmektedir. Katoliklerin Tüm Ruhlar Günü ile aynı zamana denk gelir ve Meksika'nın yerli geleneklerini içerir.

Bu sonbahar tatilinde, aileler ve arkadaşlar, ölen akrabaları, arkadaşları ve hatta evcil hayvanları olan sevdikleri için dua etmek üzere bir araya gelirler. Dia De Los Muertos için yapılan hazırlıklar arasında kaybedilen sevdiklerin mezarları için süslemeler yapmaktadırlar.

Hindistan: Diwali Sonbahar Festivali

Elimden kaçırdığım gençliğimi özlerim

Ömrümün sonbaharında

Güney Asyalılar bu meşhur bayramı Ekim ya da Kasım aylarına denk gelen beş gün boyunca kutlarlar. Diwali Hindistan'ın ışık festivalidir, ancak aynı zamanda Hindu Yeni Yılı'na denk geldiği için büyük bir kutlamadır.

Hintliler Diwali'yi kutlamak için evlerini lambalar, mumlar ve renkli kumlarla süslerler. Yeni yılla ilgili sevinçlerini ifade etmek için hediye alışverişinde bulunur ve yeni kıyafetler giyerler. Alt kıtadaki fenerler ışığın karanlığa karşı gücünü sembolize eder. Bu neşeli ve barışçıl etkinlik Hint diasporası için de dünya çapında önemli hale gelmiştir.

Gana: Yams Sonbahar Festivali

Artık hiç dönmeyecek sevgiliyi beklerim

Ömrümün sonbaharında

Gana'nın Volta Bölgesi'nde Asogli Te Za olarak da bilinen Yams Festivaliher Eylül ayının son günü gerçekleştirilmektedir. Bu festival Gana halkı için derin dini ve ekonomik anlamlar taşımaktadır.

İyi bir yer elması hasadı bereketli bir yıl anlamına gelir. Festivalin dini vurguları arasında verimli bir hasat için atalara ve tanrılara teşekkür etmek de yer alır. Festival tüm Gana'da ve dünyanın dört bir yanındaki Ganalılar arasında biraz farklı şekillerde kutlanmaktadır.

ABD, Kanada, İskoçya: Cadılar Bayramı

Barış isyan eyleme yıllar akıp gidiyor

Ömrümün sonbaharında

Cadılar Bayramı, en çok Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da yaygın olmasına rağmen küresel hale gelmiştir. Çocuklar kostümler giyer ve kapı kapı dolaşarak "şeker mi şaka mı" yaparlar. Aileler evlerinin önüne Jack-o'-Lantern olarak bilinen oyulmuş balkabakları koyabilirler. Çocuklar bazı tatlı ikramlar karşılığında kostümlerini sergilerler.

İskoçya'da Cadılar Bayramı gecesi bu uygulama "guising" olarak bilinir. Çocuklar şeker ödüllerini kazanmak için şakalar ve kısa performanslar da sergilerler. Cadılar Bayramı'nın geçmişi yaklaşık 2.000 yıl öncesine, antik Kelt festivali Samhain'e dayanmaktadır.

Kökenleri arasında Katolik gelenekleri ve dini ayinler de bulunmaktadır. Kutlama yapanlar, 1 Kasım'daki Tüm Ruhlar Günü'nden önceki akşam olan Cadılar Bayramı arifesinde hayaletleri kovmak için ateşler yakar ve korkunç kıyafetler giyerlerdi. Papa Gregory III, 8. yüzyılda bu tarihi Ölüler Günü olarak belirlemiştir.

Çin, Vietnam, Kore, Japonya ve Güneydoğu Asya: Sonbahar Ortası Festivali veya Ay Festivali

Fazla vaktin kalmadı giden geri dönmüyor

Ömrümün sonbaharında

Bu festival Asya'nın birçok yerinde büyük bir önem taşımaktadır. Ay Festivali Çin, Hong Kong, Japonya, Kore, Vietnam ve Singapur'un yanı sıra Japon, Çin ve Vietnam toplumları gibi diğer ülkeler tarafından da dünyanın dört bir yanında kutlanmaktadır.

Çin Ulusal Günü genellikle Ay Festivali ile aynı zamana denk gelir. Hem Ay Festivali hem de Sonbahar Ortası Festivali olarak bilinen bu bayram, ayın en dolun ve en parlak olduğu zamanı kutlar, bu nedenle kutlamalar için tarihler değişebilmektedir.

Çin kültüründe dolunay yeniden bir araya gelmeyi simgeler. Bu, ailelerin yeniden bir araya geldiği ve birlikte vakit geçirdiği, yeniden birleşme yemeğinin tadını çıkardığı ve ay keklerini paylaştığı bir zamandır.

Almanya: Oktoberfest

Hâlâ kalem tutacak bir parça gücüm kaldı

Ömrümün sonbaharında

İnsanlar gerçek bir Alman Oktoberfest kutlamasına katılmak için çok uzaklardan Almanya'ya seyahat ederler. Dünya çapında tanınan bu yıllık festival, Almanya'nın güneyindeki Münih kentinde 16 ila 18 gün boyunca devam etmektedir.

Oktoberfest ilk olarak Bavyera Veliaht Prensi'nin daha sonra I. Louis olarak anılır, Prenses Therese von Sachsen-Hildburghausen ile evliliğini kutlamak amacıyla düzenlenmiştir. Oktoberfest'e her yıl yaklaşık 6 milyon kişi katılmaktadır.

Kutlamalar, genellikle geleneksel Alman kıyafetleriyle birlikte şarkı söylenen, dans edilen ve içki içilen günleri içerir. Geleneksel sosisler, çubuk krakerler ve özel yapım içecekler, ister Almanya'da ister Alman kökenli topluluklardaki benzer festivallerde olsun, Oktoberfest'in menüsünde her zaman yer alır.

Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada: Şükran Günü

Hâlâ yazıp çizecek birkaç satırım kaldı

Ömrümün sonbaharında

Şükran Günü, özellikle ABD'de olmak üzere hem Kanada hem de ABD'de kutlanmaktadır. Kanada'da Şükran Günü Ekim ayına, ABD'de ise Kasım ayının sonuna denk gelmektedir.

Gün ziyafet günüdür. Geleneksel olarak, bayramlarda aileler uzaktan da olsa bir araya gelir, böylece herkes masanın etrafında birlikte oturur. Geleneksel bir Şükran Günü yemeğinde kızarmış hindi, kızılcık sosu, tatlı patates ve tabii ki sıcacık bir balkabağı turtası yer alır.

ABD tarihi boyunca pek çok göçmen, Amerikan Şükran Günü sofrasına soslu pilavdan ube cheesecake'e ve çok daha fazlasına kadar kendi kültürel geleneklerini de dahil etmişlerdir.

Sonuç olarak sonbahar, insanın kemale erişme yolunda, bedene hapsolmuş nefsin yedi katmanında 'gidip-geldiği' ve yaşamın manasını kavramakla başlayıp, ruhun beden hapishanesinden kurtuluşuna kadar geçirdiği dönemdir.


Yazar: Ülker GÜNDOĞDU - Yayın Tarihi: 12.11.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.11.2025 12:02
624
Yorumlar
  • Zuhal Kara Başaran 12.11.2025 21:36

    Kelimenin izini sürmek, bazen bir sesin yankısında, bazen bir kalemin ucunda yeniden doğmaktır. Bizim için “Rota’siz Söz” yalnızca bir buluşma değil; düşüncenin, sanatın ve insanın ortak nefesiydi. Bu nefese, KitapHaber’in sayfalarında anlam, Ülker Gündoğdu Hocamızın kaleminde zarafet eklendi. Hocamız, yalnızca açılış programımıza katılımıyla değil, hazırladığı yazıyla da söze yeni bir rota çizdi. Her cümlesiyle emeğimizi görünür kıldı, her paragrafıyla yolculuğumuza derinlik kattı. Kalemin zarafetiyle düşünceyi, emeğin özünü ve paylaşmanın ruhunu buluşturduğu için kendisine en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Rota’siz Söz’ün ilk adımını bu satırlarda ölümsüzleştirdiğiniz için, hem kendi adımıza hem de bu yolculuğun tüm dostları adına, minnetle ve muhabbetle teşekkür ederiz.

    Rota’siz Söz Ekibi adına Zuhal Kara Başaran

Ülker GÜNDOĞDU Hakkında

Ülker GÜNDOĞDU

1977 yılının Ocak ayında Konya Ereğli’de dünyaya geldi. 18.08.2020 tarihinde Kitap Haber’e katıldı. 1998’den beri İstanbul’da yaşamakta.

Ülker GÜNDOĞDU ismine kayıtlı 166 yazı bulunmaktadır.

Twitter Instagram LinkedIn Kişisel